Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Kazf (İftira Etmek) Nedir ve Cezası Var mıdır?
Kazf, lugatta atmaya derler. Şeriatta zina suçunu isnad etmeye derler. İcma-ı ümmet ile günah-ı kebairdendir. Fethu-lâKadirâde dahi günah-ı kebairden olduğu yazılı olup, lakin mutlak olduğu halde değil, iftira atılanın huzurunda olduğunda büyük günahlardandır. İftira edilenin huzurunda olmadığında Şafii katında küçük günahlardandır.
Bir kimse iffeti, ırzı ve namusu yerinde olan bir erkeğe veya hanıma açıkça zina ile iftira etse, iftira edilenin talebiyle iftira cezası uygulanır. Yüz, baş ve avret mahallinden hariç diğer mahallere ayrı ayrı had (sopa) vurulur.
Zina isnad edilen insanın muhsan (olması demek), yani mükellef, âkil ve bâliğ, hür, Müslüman, zinadan uzak, iffetli, namuslu olmasıdır. Eğer iftira atan derse ki, âbabanın oğlu değilsinâ demekle nefy ederken gazaplı halde olursa haddolunur. (Gazaplı) olmazsa haddolunmaz.
İşte böylece insanların lisanında âkerâneci, pezeâ¦., deyyuz, dürzü, zâni, puşt, veled-i zinaâ kadına derken âoros..., kahpe, fahişeâ demek gibi sözler, gerek kadın kadına ve gerek erkek erkeğe veya (erkek) kadına desin; ya tazir, ya had icab eder. Eğer dünyada had vurulmaz ise ahirette vurulur. Şüphe etme! Hadis-i Şerifte varid olmuştur.
Ey İman Ehli! Şimdi müâmin ve müslümanların hâl-i ahlâkını tefekkür edin! Şerâi şerife tatbik edebilir misiniz?
Ey müâmin karındaşım! Nebi (Aleyhisselam) Müslümanı şöyle tarif buyurmuştur:
âMüslüman, elinden ve dilinden müslümanların emin olduğu kimsedir.â
Eliyle, lisanıyla kimseye kötülük ve zulüm etmeyecektir. Hâlbuki sen Müslüman olduğun halde komşuna alışverişte bin türlü eza, zarar ve ziyan ediyorsun. Şerâan; bir mal sattığın vakitte, üç günden sonra alışverişi feshetme hakkın yoktur. Sen bir müâmin kardeşine mal veya tarla satarsın. O para ile işlerini halledersin. O komşun sana güvenir, parasını verir. Tarla benim oldu diye çalışır.
Birkaç sene geçer, tarlanın kıymeti artar. Bunu görünce
âben sana sattım demedimâ deyip hükümeti meşgul ederek, müâmin kardeşini zulme duçar edip, büsbütün zarara ve masrafa uğratıp tarlayı geri alırsın. O adamın parasını alıp, kendisini mahvolma derecesine getirirsin. Zannedersin kâr ettim. Hâlbuki dünya ve ahirette zararda oldun.
Nebi (Aleyhisselam) buyurdu ki:
آيَةُ الْمُنَافِقِ ثَلَاثٌ إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ
وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ
âMünafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.â
Artık sen tefekkür et, bu ahlak var mı, yok mu? Böyle bir şeyi satıp sonra geri almak, ya dolandırıcılık ya da münafık ahlakıdır. Böyle vaad edip, pazarlık edip sonra döndüğümüz için felah bulmayız. Avrupa tüccarlarına bak! Ahd ve mukavelelerine hiç halel getirmezler. Sözlerinden dönmezler, yalan yoktur. Aralarında bir mukavele ile milyonlar alıp verirler. Komşularına ve hemcinslerine kötülük ve zulüm etmezler. Onun için zengin oluyorlar. Bu ahlak müâminde olacak!
Zira kitabımız, adalet ve hakkaniyet ile emrediyor. Şeriat, âdoğru olunâ diye haber veriyor. Bunun sebebi cehalet ve dine dikkat etmeyip, İslâmi vazifenin ne olduğunu öğrenmemek, hemen dünyada bir geçinme olsun da, ahiret ne olursa olsun demektir.
Sonra soyar, toprağın altına koyar.
Toprağı gözlerine doldurur.
Vücudunu dünyadan kaldırır.
Ne makam kalır, ne mal,
Ne evlad-u iyal, hepsi olur hayal.
Hüdâî (Kaddesallahu Esrarehu) Hazretleri buyurdu ki:
İçinde insanın ömrü suya benzer.
Sakın şimdi hayallere inanma,
Teâsiriyle akarsuya dayanma!
İman ve İslam birdir ki, Hazreti Muhammed (Aleyhisselam)âın Allah-u Teâlâ Hazretleri tarafından getirdiği şeyleri, kalp ile tasdik, dil ile ikrar etmeye derler. Din ve millet diye, Peygamberimiz Hazretleriânin Bârî Teâlâ tarafından inanmaya yönelik getirdiği şeylere derler.
[right][Muhibbu-l'Fıkıh-DİNİ MUHAFAZA ETMEDE FIKHIN ÖNEMİ, Ömer IŞIKTEKİN: 55][/right]