Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU: Müfredat dayatması bitsin

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu’nun 32. haftasında basın açıklamasında, önceki hafta kabul edilen 12 yıllık zorunlu eğitim kanununun Meclis’ten geçtiği hatırlatılarak, “Fakat bu tartışmalar esnasında 12 yıllık mecburi temel eğitim süresince öğrencilere dayatılan müfredatı kimlerin, neye göre hazırladıkları üzerinde durulmuyor” denildi.


Müfredat dayatması bitsin
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu’nun 32. haftasında basın açıklamasında, önceki hafta kabul edilen 12 yıllık zorunlu eğitim kanununun Meclis’ten geçtiği hatırlatılarak, “Fakat bu tartışmalar esnasında 12 yıllık mecburi temel eğitim süresince öğrencilere dayatılan müfredatı kimlerin, neye göre hazırladıkları üzerinde durulmuyor” denildi.


Abdi İpekçi Parkında düzenlenen eylemde Vahdet Vakfı Yöneticisi İsmail Aydar, Platform adına yaptığı açıklamada, binlerce insanın tutuklanmasına, işkenceden geçilmesine elli kişinin idamına ve yüzlerce masum insanın ölümüne sebep olan 12 Eylül 1980 askeri darbesi dâvâsının nihayet başladığına dikkat çekti. Aydar, “Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dâvânın iddianamesinde ‘darbe öncesi yaşanan bazı terör olaylarının, askerî müdahaleye gerekçe olabilmesi için devlet güçlerince ve planlı olarak çıkarıldığı’ ifade edilmektedir. İddianamedeki bu satırlar, ordunun ülkenin güvenliğini sağlamak yerine hangi işleri kendine görev edindiğini tesbit açısından önemlidir” diye konuştu.



“KATSAYININ MAĞDURİYETLERİ NASIL GİDERİLECEK?”

28 Şubat’ın bir dayatması olan kesintisiz 8 yıllık eğitim sistemini değiştiren ve 4+4+4 olarak ifade edilen 12 yıllık mecburi temel eğitim sistemini düzenleyen kanunun Parlamentoda kabul edildiğini hatırlatan İsmail Aydar, “28 Şubat ile birlikte sadece İmam-Hatip Liselerine olan kinleri yüzünden, meslek liselerinden mezun olan gençlerin de üniversiteye girmelerini engellemek için formüller ürettiler.


Buna göre Anadolu’nun ücra bir köşesindeki liseli bir öğrenci sınavda 100 soru cevaplasa 100 yerine 90 puan alıyor. İstanbul’un lüks semtindeki bir lisede okuyan ve 100 soruyu cevaplayan bir öğrenciye ise 110 puan veriliyordu. Katsayı uygulamasının kaldırılmasıyla bu saçmalık sona erdi ama mağdur edilen bunca insanın mağduriyetleri nasıl giderilecektir?” diye sordu.


“KARMA EĞİTİM İSTEĞE BAĞLI OLMALI”

Aydar, farklı düşüncelere sahip insanların son bir aydır yeni 4+4+4 sistemini tartıştıklarını, fakat bu tartışmalar esnasında 12 yıllık mecburi temel eğitim süresince öğrencilere dayatılan müfredatı kimlerin, neye göre hazırladıkları üzerinde durulmadığına dikkat çekte. İsmail Aydar şöyle devam etti: “Türkiye’de müfredat programlarının hazırlanmasında önce Avrupa ülkeleri örnek alınmış, daha sonra Amerikan eğitim sistemine geçilmiştir.


Yürürlükteki mevzuata göre öğrencilerin, pozitivizmin ilkelerine göre düşünmeye ve pragmatizme göre yaşamaya mahkum edildiklerini söylemek mümkündür. İnsanlık tarihini, ilmi hiçbir değeri olmayan Evrim teorisine göre yorumlayan zihniyet, insanların önce tabiat güçlerine taptığı, zihinleri geliştikçe çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere geçildiği yalanını pazarlamaktadır. Eğitim sistemi bir değil, birden fazla modern hurafenin yayılmasına hizmet etmektedir.


Bu bilimsel hurafelerle zehirlenen çocuklarımız; kendi dinine, tarihine ve kültürüne yabancılaştığı için, Batı medeniyeti karşısında aşağılık kompleksine kapılmaktadır. Şimdi okullara konacak seçmeli Kur’ân ve Siyer dersleri bütün bu problemlerin çözümüne çare olacak mıdır? Çözüm devletin mecburi temel eğitim sisteminden vazgeçmesi ve Tevhid-i Tedrisat Kanununu yürürlükten kaldırmasındadır. Laiklik esasına göre kurgulanmış, devlet kontrolünde din eğitimi olmamalıdır.


Diyanet, dini nasıl anlamamız gerektiğini dayatmamalıdır. Eğitim sistemi din eğitimi de dahil olmak üzere özelleştirilmelidir. Toplumun her kesimi, kendi ihtiyaçları doğrultusunda insan yetiştirmek için kendi özel okullarını açabilmelidir. İsteğe bağlı kız ve erkek okullarının ayrılması sağlanmalıdır. Bugüne kadar uygulanan ideolojik eğitim sistemlerinin sonucu ortadadır. Diplomalı insan nüfusunun artması kavmiyetçilik belasını önleyememiştir. Ahlâki değerler yozlaşmış, aile sistemi çökme aşamasına gelmiştir. Eğitim sisteminde millî değerlere dönme zamanıdır.”


Ankara / Fatih Karagöz


Egitim Haberleri

MollaCami.Com