Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


selamun aleykum herkese benim bir sorum olacak :DİNDE ZORLAMA VAR MIDIR?

acele cevap istiyorum şimdiden herkesse teşekkur edrim ALLAHA emanet olun vesselam

Bismillah: LA İKRAHE FİDDİN Ayeti Kerimi mucibince dinde zorlama yoktur..

DİNDE ZORLAMA VAR MIDIR?

İmam fiili değil, kalbi bir iştir. Yani kalb ile Allah'a ve ondan gelene inanıp tasdik etmektedir. Binaenaleyh bir kimse kalbiyle tasdik etmeden hayatı boyunca inananlar gibi kelime-i şehadeti getirip Allah'a kulluk ederse mü'min sayılmaz.

Bu itibarla müslüman olmayanları zorla İslama getirmek için çalışmak fayda vermeyeceği gibi nifakın ve iki yüzlülüğün çoğalmasına sebeb olacağından fayda yerine zarar verecektir.

Ensar'dan, Huseyn'in hıristiyan iki oğlu vardı. Bir türlü müslüman olmadılar, bunun üzerine Huseyn nasıl benim bir parçam Cehennemde yansın deyip onları zorla müslümanlaştırmak istedi, bu vesile ile "dinde zorlama yoktur" mealıkindeki ayet-i celile nazil oldu.

Tarih boyunca müslümanlar, zimmilerin (İslam hakimiyeti altında yaşayan gayr-i müslimler) namus, can ve mallarını muhafaza etmişler ve onlara dokunmamışlardır. Onları inanç ve ibadetlerinde serbest bırakmışlardır. Tabii ki kanun dışı ferdi olaylar müstesnadır.
Yalnız İslam dinini kabul eden kimse dinin icabı yerine getirmeğe mecburdur ve bunun için dinen zor kullanılır. Mesela namaz kılmayan kimsenin –Şafii'i mezhebine göre tevbe etmezse- cezası idamdır. Hanefi mezhebine göre hapistir. Oruç tutmayan kimse her iki mezhebe göre hapsedilir. İçki içen kimseye ceza olarak seksen değnek vurulur,
görüldüğü gibi İslama göre İslamiyet dairesine girmeden evvel zora baş vurulmaz. Fakat İslamiyeti kabul ettikten sonra İslam'ın icabını yerine getirmek için zor kullanılır.


http://fikih.ihya.org/ans.php?t2=oku&an=233&g=857B&s=1

İman fiili değil, kalbi bir iştir. Yani kalb ile Allah'a ve ondan gelene inanıp tasdik etmektedir. Binaenaleyh bir kimse kalbiyle tasdik etmeden hayatı boyunca inananlar gibi kelime-i şehadeti getirip Allah'a kulluk ederse mü'min sayılmaz.

Bu itibarla müslüman olmayanları zorla İslama getirmek için çalışmak fayda vermeyeceği gibi nifakın ve iki yüzlülüğün çoğalmasına sebeb olacağından fayda yerine zarar verecektir.

Ensar'dan, Huseyn'in hıristiyan iki oğlu vardı. Bir türlü müslüman olmadılar, bunun üzerine Huseyn nasıl benim bir parçam Cehennemde yansın deyip onları zorla müslümanlaştırmak istedi, bu vesile ile "dinde zorlama yoktur" mealıkindeki ayet-i celile nazil oldu.

Tarih boyunca müslümanlar, zimmilerin (İslam hakimiyeti altında yaşayan gayr-i müslimler) namus, can ve mallarını muhafaza etmişler ve onlara dokunmamışlardır. Onları inanç ve ibadetlerinde serbest bırakmışlardır. Tabii ki kanun dışı ferdi olaylar müstesnadır. Yalnız İslam dinini kabul eden kimse dinin icabı yerine getirmeğe mecburdur ve bunun için dinen zor kullanılır. Mesela namaz kılmayan kimsenin –Şafii'i mezhebine göre tevbe etmezse- cezası idamdır. Hanefi mezhebine göre hapistir. Oruç tutmayan kimse her iki mezhebe göre hapsedilir. İçki içen kimseye ceza olarak seksen değnek vurulur, görüldüğü gibi İslama göre İslamiyet dairesine girmeden evvel zora baş vurulmaz. Fakat İslamiyeti kabul ettikten sonra İslam'ın icabını yerine getirmek için zor kullanılır.

ihya

hak yolcusu ,cevabınız açıklamalı değil diye ekleme yapayım dedim ama tevafuk olmuş, :)


hak yolcusu ,cevabınız açıklamalı değil diye ekleme yapayım dedim ama tevafuk olmuş, :)


ALLAH celle celaluhu razı olsun
evet bende sonradan yanlış anlaşılır diye hemen telafisine gittim.. sağolun kardeşim..

Kardeşim bir müslüman diğer bir müslümanı, Allah teala hz. lerinin emirleri doğrultusunda ikaz nasihat ve irşad etmekle görevlidir ama zorlama yaparak azarlayarak bir emri yerine getittiremez,elimizden geliyorsa dilimiz dönüyorsa başka bir dine bağlı olanlarıda irşad bize bir görevdir,anladığım kadarıyla siz mesala bir baba bir anne evlatlarına dinini yaşaması için bilgilendirip güzellikleri görmelerini Allah,a iyi bir kul olmalarını anlatacak tavsiye edecek ama ilk önce kendileri Allah,ın emirlerini yerine getirerek bu işleri yapacak,bununlamı ilgili zorlamayı soruyorsunuz.Bir hocaefendi birisini irşad için namazını kıl evladım işte şöyle şöyle güzelliklere kavuşacaksın demiş, karşısındaki zatta hocam kaderimde namaz kılmak olsaydı kılardım demiş,hocaefendi kalkmış karşısındakine bir tokat atmış,hocam neden böyle yaptınız eğer hoca olmasaydınız ben biliyordum size yapacağı demiş,hocada kaderinde tokat yemek varmış onun için böyle yaptım kusura bakma demiş,kalksan abdest alsan namazı kılsan kaderinde namaz kılmak olur demiş, malumunuz kader iki türlü bir iradei kader var birde ilahi kader var,bir işi isteyerek yapmak candan yapmak en güzeli zorlamayla yapılan işten yapanada yaptıranada fayda gelmez irşad işi çok ince ve düşünerek yapılması gereken bir görevdir. Bir Allah dostu mektebi yusufiyede azgın ve katillerin bulunduğu bir koğuşa verilmiş, ama Allah dostu nerde olursa olsun hem yaşayan hemde irşad eden birisidir hemen başlamış irşada sevdirerek anlatarak çok kişilerin hidayete kavuşmasına vesile olmuş ama bir katil varmış çok insanları öldürmüş,onun yanına varmış evladım Allah,ın bir sürü bitmeyen hazineleri var ve yaşayan kullarına bu hazinesinden dağıtıyor gel sende namazını kıl bu hazineden payını al demiş, katil babalık ben namaz mamaz kılamam hem bu soğukta kim abdest alacak ben bu işleri yapamam demiş, Allah dostu evladım abdestini ben alayım namazı sen kıl demiş,katil olurmu babalık benimle dalgamı geçiyorsun demiş,Allah dostuda olur inş. evladım hadi ben abdest alayım sende namazını kıl kalk demiş,katil istemesede kalkmış namazını kılmış aradan biraz zama geçtikten sonra katil gelmiş babalık dediği Allah dostuna efendim bu iş böyle olmuyor,yapacaksak bir işi tam yapalım artık benim yerime abdest alma abdestimide ben alacağım yapıyoruz madem tam yapalım demiş.

Kardeşim zorlama yapmak o işten daha fazla soğutmayada sebeb olabiliyor,bizim dinimiz ne emretiyse kendi iyiliğimiz ve menfaatimiz içindir.İsteyerek benimseyerek aşkla şevkle sarılalaım inş. Allah,a emanet olunuz selam ve dua ile.

[quote=cepni ]
İman fiili değil, kalbi bir iştir. Yani kalb ile Allah'a ve ondan gelene inanıp tasdik etmektedir. Binaenaleyh bir kimse kalbiyle tasdik etmeden hayatı boyunca inananlar gibi kelime-i şehadeti getirip Allah'a kulluk ederse mü'min sayılmaz.

Bu itibarla müslüman olmayanları zorla İslama getirmek için çalışmak fayda vermeyeceği gibi nifakın ve iki yüzlülüğün çoğalmasına sebeb olacağından fayda yerine zarar verecektir.

Ensar'dan, Huseyn'in hıristiyan iki oğlu vardı. Bir türlü müslüman olmadılar, bunun üzerine Huseyn nasıl benim bir parçam Cehennemde yansın deyip onları zorla müslümanlaştırmak istedi, bu vesile ile "dinde zorlama yoktur" mealıkindeki ayet-i celile nazil oldu.

Tarih boyunca müslümanlar, zimmilerin (İslam hakimiyeti altında yaşayan gayr-i müslimler) namus, can ve mallarını muhafaza etmişler ve onlara dokunmamışlardır. Onları inanç ve ibadetlerinde serbest bırakmışlardır. Tabii ki kanun dışı ferdi olaylar müstesnadır. Yalnız İslam dinini kabul eden kimse dinin icabı yerine getirmeğe mecburdur ve bunun için dinen zor kullanılır. Mesela namaz kılmayan kimsenin –Şafii'i mezhebine göre tevbe etmezse- cezası idamdır. Hanefi mezhebine göre hapistir. Oruç tutmayan kimse her iki mezhebe göre hapsedilir. İçki içen kimseye ceza olarak seksen değnek vurulur, görüldüğü gibi İslama göre İslamiyet dairesine girmeden evvel zora baş vurulmaz. Fakat İslamiyeti kabul ettikten sonra İslam'ın icabını yerine getirmek için zor kullanılır.
bu zorlamalar nelerdir cepni kardeşim.Açarmısın. :)

herkese çok ama çok teşekkur edrrim beni ziyadesiyle memnun ve mesrur ettiniz Allah ılmini irfanınızı artırsın inşallah aeo

cevabı dikkatle okursanız yazıda belirtilmiş zaten,

namaz kılmayana şafii ise idam,hanefi ise hapis,

oruç tutmayan iki mezhebe göre hapsedilir,

içki içene seksen değnek vurulur denmiş ???


cevabı dikkatle okursanız yazıda belirtilmiş zaten,

namaz kılmayana şafii ise idam,hanefi ise hapis,

oruç tutmayan iki mezhebe göre hapsedilir,

içki içene seksen değnek vurulur denmiş ???

BU dediklerinizin uygulanabirliği mümkün gözükmüyor.Dışarıda bu yazılanlara uymayan bir sürü insan var.Bu günün toplumuna bu cezaları uygularsanız ortalık karışır.Münafık sayısında patlama olur.

bunları ben demiyorum naklettim, İHYA diyor,

Uygulanıp uygulamamak konusu çok başka!

Şer'î hadlerin tatbiki konusunda gözden uzak tutulmaması gereken bazı hususlar vardır: Her şeyden önce had cezaları bütün müessese ve kurumlarıyla işleyen İslâm Devletinde ve Devletin hakiminin kararlarıyla uygulanır. Yani şer'î bir kurum tarafından ve Darü'l-İslam olan bir devlette... Her isteyen kafasına göre bir birine bu tür cezaları tatbik edemez. Konuyu bu açıdan değerlendirdiğimizde, kafalardaki istifhamların çözüleceği kanaatindeyim.

Selamlar...


Dini Sorular ve Cevaplar

MollaCami.Com