Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İbadiyye (İbadilik)

İBADİYYE (İBADİLİK)

Hazret-i Ali zamanında ortaya çıkan Haricilerin bir kolu. Kurucusu, Abdullah bin İbad’dır. Bu sebeple bu adı almışlardır. Bu ismin yanı sıra, “kendilerini Allah’a satanlar” anlamında Şurat, Ehlül’Adl vel-İstikamet isimlerini de kullanmaktadırlar.
Abdullah bin İbad, Hazret-i Ali, Hazret-i Muaviye ile, hakem yapmak suretiyle anlaştığı için, hazret-i Ali’den ayrıldı. Trablusgarb’a gitti. Orada İbadiyye fırkasını kurdu.

İbadiyye’nin kurucusu hakkında fazla bir bilgi yoktur. İbadiler de, onu sadece fırkanın kurucusu, imamı olarak tanımaktadır. Onun, 64 (M.683) senesinde İbn-i Zübeyr’e yardım etmek için Medine savunmasına katıldığı ve Emevi idarecileriyle ve hususen Abdülmelik bin Mervan ile 65-86 (M. 685-705) dostane münasebetler kurmaya çalıştığı bildirilmektedir.

Abdullah bin İbad’ın adamları başlangıçta görüşlerini yaymak için etrafa propagandacılar gönderdiler. H.153 yılında, halifeye isyan edip Trablusgarb’ı ele geçirdiler. Kuzey Afrika’da Kayravan’da, Libya ve Tunus’ta geçici hükumetler kurdular. Arap Yarımadasında, Umman’da kurdukları idare günümüze kadar gelmiştir. Yirminci asır başlarında, Libya’da kurmaya çalıştıkları “Trablus Cumhuriyeti” 1921 senesinde İtalyanlarca ortadan kaldırılmıştır.

Zamanımızda siyasi gücü kalmamış olan İbadiyye fırkasının, Arap Yarımadasının bazı bölgelerinde, Umman, Libya, Madagaskar, Cebre Adası ve Kuzey Afrika ülkelerinde mensupları bulunmaktadır.

Abdülaziz bin İbrahim 1129-1222 (M.1717-1808) adındaki biri Kitab-ün-Nil adında kitap yazarak, İbadilerin Cezayir’de çoğalmasına sebep oldu.
İbadiler, 749 (M.1349)da ölen İsmail Cilati’nin Kavaidü’l-İslam kitabına da çok önem vermektedir.

BAŞLICA BOZUK FİKİRLERİ

İbadiler başka olan Müslümanlara kafir derler.
Büyük günah işleyen mümin değildir derler.
Kıyamet günü günahkar müminlere Peygamber Efendimiz’in şefaat edeceğini de kabul etmezler.
Amel imandan cüzdür, yani ibadetleri ve diğer amelleri imandan kabul ettikleri için -bir ibadeti terk eden veya bir haram işleyen dinden, imandan çıkar kafir- olur derler.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

boyle mezheperin fikrini okuyunca direkmen kafam karisiyor

Kafanı karıştıran nedir? Yardımcı olayım, aydınlatalım.

ya mesala su sapik fikirler denilen seyler ya gercek se diye :(

Hmm anladım.
Şimdi o fikirleri tartarken, ya da tarih boyunca o fikirler elekten geçirilirken hangi kıstas ve ölçü göz önünde tutulmuş?
Senin sorunun cevabı burada yatıyor.

Kıstas şudur:
Rasulullah s.a.v.'in tebliğ ettiği şeylere ne kadar uygunluk arz ediyor?
Yani ehl-i sünnet'in çerçevesinin dışına çıkmışsa o fikir İslam dışıdır, sapıktır bozuktur.

Ehl-i sünnet, bir topluluk bir grup ya da falancalar fılancalar demek değil.
Ehl-i Sünnet deyince Hıristiyanlardaki gibi bir ruhban sınıfı gelmesin aklına.

Yani İslam'da bir imtiyazlılar sınıfı var da, onların onayından geçmeyen sapık damgası yiyormuş şeklinde algılama bu Ehl-i Sünnet kavramını.

Nedir Ehl-i Sünnet?
Peygamberimiz s.a.v. ve onun Ashâbının itikâdı üzere olan yola Ehl-i sünnet denilir.
İşte buna uymayan her fikir, yol, mezhep batıldır.

tessekur ederim... cok aciklayici Allah razi olsun. masallah masallah masallah...kardesim bu bilgileri edinmek icin kac firin ekmek yemeliyim... yani bu kadar bilgili olmak icin

Estafurullah. Bilmediklerimin yanında bildiklerimin esamesi okunmaz.

Bol bol kitap okumanı, ama kitapları da mutlaka ehli sünnet kaynaklarından seçmeni tavsiye ederim.
Sadece okumakla kalmayıp araştırma da yapmalısın kendine göre. Güvendiğin insanlara sorup öğrenebilirsin.
Ehli sünneti tam kavrayınca artık her şeyi okuyabilirsin.
Yani itikadını sağlamlaştırdıktan sonra okuduğun kitaplardaki bozuk fikirler seni asla etkileyemez, hatta hemen cevaplarını kafanda kendi kendine verirsin.


Diğer Mezhepler

MollaCami.Com