Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Tarihte aşılama çalışmaları

Tarihte aşılama çalışmaları
-Tarihte aşı konusunda ilk uygulamanın M.Ö. 590 yılında Çin'de Sung Hanedanı döneminde çiçek hastalığından korunmak için ciltteki iltihaplı maddenin sağlıklı kişilerin burnunun içine verilmesi olduğu bilinmektedir.

-Türkiye'de görevli bir İngiliz elçisinin eşi olan Leydi Montagu, Türk kadınlarının çiçek hastalığına karşı çocuklarını aşıladıklarını gözlemlemiştir. Türk kadınlarının hastalığı atlatan çocuklardaki çiçek döküntülerini sağlıklı çocuklara verdiklerinde çok az bir kısmının bu hastalıktan öldüğünü ancak çoğunluğunun bu hastalıktan ölmediklerini görmüştür. Leydi Montagu 1721 yılında Londra'ya döndüğünde bu aşılama işlemini çevresindekilere aktarmış, 1740’lı yıllarda bu sistemi uygulayan kraliyet ailesinin çocuklarında çiçeğe karşı bağışıklık gelişmiştir.

- Sistemli aşılama ise ilk kez yine çiçek hastalığına karşı olmak üzere 1796 yılında Edward Jenner tarafından başlatılmıştır. 1798 yılında bir İngiliz doktor olan Edward Jenner ilk kez çiçek aşısını geliştirmiştir. Kırsal bölgede çalışan doktor, sütçü bir kızın çiçek hastalığını çok hafif geçirdiğini gözlemlemiştir. Doktor, kızın ineklerdeki çiçek virüsünü kapıp insan çiçek virüsüne karşı bağışıklık geliştirdiğini düşünmüştür. Bu gözlemler doktorun çiçek aşısını bulmasını sağlamıştır. İnek sivilcelerini kullanarak çocukları aşılayan doktor sayesinde, çocuklar bu hastalığı çok hafif olarak geçirmişlerdir.

Aşılama ile ilgili ayrıntılı bilgiler Jenner'den 100 yıl kadar sonra, Pasteur tarafìndan elde edilmiştir. Bu bilim adamı, infeksiyon hastalıklarının kaynağının mikroplar olduğunu keşfetmiştir. Ve bu mikroplara zehir anlamında olan virüs adı verilmiştir.

-Ayrıca mikropların zayıflatılmış, hastalık yapamayacak hale getirilmiş biçimde insanlara verilmesiyle, bireyin bulaşıcı hastalıklardan korunabileceğini kanıtlamıştır. Pasteur, 1885 yılında daha önce köpeklerde etkinliğini kanıtladığı kuduz aşısını, bir köpek tarafìndan ısırılmış olan Joseph Meister adlı kişiye uygulamıştır. Bu uygulama insan bağışıklamasındaki en önemli atılımdır.

-1882 yılında bir gece hasta bir akciğer parçacığının dokuları içinde boyama usulüyle kahverengine boyanmış bir çok canlının kıpırdadığını gören Robert Koch bunların kolera hastalığını meydana getiren vibrion basili olduğunu keşfetti. Bu önemli buluş bütün dünya bili alanında büyük bir ilgiyle karşılandı ve büyük yankılar uyandırdı. Bu arada bir çok bilgin ve doktorla birlikte Hindistan, Afrika ve Japonya’ya geziye çıkan Koch, uyku hastalığı, malarya, tifüs gibi hastalıklar üzerinde incelemeler yaptı. Bütün bu keşiflerinden ötürü de 1905 Nobel ödülünü kazandı.

-1892 yılında Laffnike adlı araştırıcı kolera aşısını, 1896 yılında Wright tifo aşısını geliştirmiştir. Bu gün BCG adıyla bildiğimiz tüberküloz (verem) aşısı Calmette ve Guerin tarafìndan 1921 yılında geliştirilmiştir. Ramon ve Glenny 1923'te difteri aşısını, aynı yıl Madsen boğmaca aşısını ve 1927 yılında Ramon ve Zoeller tetanoz aşısını üretmişlerdir. Bundan sonra kullanıma sunulan çeşitli aşılar birbirini izlemiştir.

- 1932 yılında Sellard ve Laigret sarı humma aşısını, 1937 senesinde Salk ilk influenza aşısını ve 1949 yılında Smorodintsev canlı kabakulak aşısını geliştirmiştir. Salk 1954 yılında ölü çocuk felci aşısını, Sabin 1957'de canlı zayıflatılmış ağızdan uygulanan çocuk felci aşısını geliştirmiştir. Kızamık aşısı 1960 yılında önce Edmonston ve daha sonra Schwartz tarafından oluşturulmuştur. 1962'de kızamıkçık aşısı Weller, Neva ve Parkmann adlı araştırıcılar tarafından geliştirilmiştir.

- Ölü kabakulak aşısını 1966 yılında Weibel, Buynach, Hillemann ve daha sonra Takashashi üretmeyi başarmışlardır. İnsan hücrelerinde üretilen ilk kuduz aşısı 1967 yılında Victor tarafından gerçekleştirilmiştir. Takashashi 1973 senesinde su çiçeği, Maupas ve Hillemann 1976'da ilk kez hepatit B (sarılık) aşısını uygulamışlardır.

- 1968 yılında meningokok C menenjiti aşısı, 1971 senesinde meningokok A menejiti aşısı geliştirilmiştir. 1978 yılında pnömokok infeksiyonlarına karşı kullanılmak üzere pnömokok aşısı üretilmiştir. Bu gün genel olarak menenjit aşısı olarak bilinen Hemofilus influenza tip B aşısı 1980 yılında geliştirilmiştir.

- Sonraki senelerde bir arada kullanılan çeşitli aşılar geliştirilerek kullanıma sunulmuştur. Aşı geliştirme çalışmaları halen aktif olarak devam etmektedir.

-Aşılama çalışmalarında güdülen başlıca amaç, insanların aşı ile önlenebilir hastalıklardan ölümlerini engellemek, yarınımızı emanet edeceğimiz kuşakların daha sağlıklı yetişmesini sağlamaktır.


Bilim ve Teknoloji

MollaCami.Com