Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Peruk câiz mi?

PERUK CÂİZ Mİ?

Başörtülülerin üniversitelere alınmamalarından sonra, bu hususta bazı garip sözler söylendi. Önce, “Başörtüsü teferrûattır” denildi. Arkasından; “Başı örtmek imanın şartından değil” denildi. (Ona bakılırsa namaz da imanın şartından değildi.)
Amma yine de, kız talebeler başörtülerini atmamak için direnişlerini devam ettiriyorlar.

Derken, baktı ki; geçtiğimiz ay içinde Zaman’dan bir arkadaşımız, başörtülü kız talebelere “direnmeyi bırakıp derslere girmelerini” tavsiye ediyor. Tabii ki; kızlarımız hiçbir dinî dayanağı olmayan bu tavsiyeye de uymadılar. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağından kurtulma yollarından biri de peruk meselesiydi. Takılabilir miydi, takılamaz mıydı?
Zaman gazetesinden Ahmet Şahin, 3 Mayıs’ta; “Peruk takılamaz mı?” başlıklı bir yazı yazdı. Vakit, bu yazıyı 4 Mayıs’ta iktibas edip yayınladı; okumuşsunuzdur.
Peruk hakkındaki dinî hükmü daha önceden bilmeme ve “Her Yönüyle İzdivaç ve Mahremiyetleri” isimli eserimde de bu meseleyi işlemiş olmama rağmen, yazıyı merak ettim. Peygamberimiz, mezhep imamları veya diğer fıkıh âlimleri, benim bildiğimden başka neler söylemişler düşüncesiyle okudum. Maalesef, hayal kırıklığına uğradım.
Çünkü Sayın Ahmet Şahin, yazısında ne hadislere müracaat etmiş ne de mezhep imamlarının ve diğer fıkıhçıların görüşlerine… Bu tavrı da yadırgadığımı ifade etmek isterim.
Bizim okuduğumuz kitapları sayın yazar da okuduğuna göre, hadis-i şeriflerde Peygamberimizin peruk hakkında ne söylediğini bilmesi icap eder. Buna rağmen hadisleri es geçmenin sebebi ne?
Sayın yazarın, başka bir yazısında “Hıristiyanlarla imanda ittifakımız” var demesi de beni bir hayli üzmüştü.
“İttifak”, hiçbir fark olmaksızın aynı olmak demektir. Yani, “Bizim imanımız nasılsa, Hıristiyanlarınki de aynıdır” demek. Yani, Hıristiyan inancı da insanı cennete götürür.
Öyleyse, gençlerimiz niçin Hıristiyan olmasınlar ki!
Bu yazıyı okuyanlar, “Hıristiyanların imanı da madem geçerlidir, öyleyse Hıristiyan da olunur” demezler mi?
Hem niye olmasınlar ki! Hıristiyanlıkta namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetler olmadığı gibi, İslâm’ın yasakladığı birçok şey serbest. Kolayca cennete girmeyi kim istemez?

Değerli okuyucu! Memleketin her tarafında kilise açma faaliyetlerinin hızlandığı ve bazı Müslümanların da kurulan bu tuzaklara kapılıp Hıristiyan oldukları şu zamanda, Allah’ı bir değil, üç kabul eden Hıristiyanları, cici göstermenin mantığı, gayesi ve niyeti nedir?
Şimdi de peruk konusunu ele alan yazar, Peygamberimizin hükmünü dile getirmeden hükmünü veriyor: Ona göre, “mecburiyet duyanlar perukla tesettür temin etmiş olurlar”mış.
Peruk, kadının çenesinin altını ve gerdanını kapatıyor mu ki; perukla tesettür olsun?
Nur Sûresi’nde boşuna mı, “Başörtülerini yakalarının üzerlerine vursunlar” buyrulmuş?

Sayın yazar, tepkilerden de çekiniyor ve gizlediği niyetini farkına varmadan açığa vuruyor. Diyor ki:
“Bu fıkhî görüşler başörtüsü yasağına mukavemeti kırma yolunda kullanılmamalıdır!”
Ne gülünç! Bu notu, Temel’in parasını bir yere gömüp, üstüne de, “Burada Temel’in parası gömülü değil” diye bir levha koymasına benzemiyor mu?
Değerli okuyucular! Siz onlara bakmayın. Akit gazetesinin verdiği Şamil İslâm Ansiklopedisi’nin 6. cilt, 338. sahifesindeki “Peruk” maddesine bakın:
“Hz. Peygamber ( s.a.v.), saç takan kadınlara lânet etmiştir.” (Buharî, Libas 83, Tefsîri Sûre 59/4, Müslim, Libas 115, 117-119, Ebu Davud, Tereccül 5, Tirmizî, Libas 25, Edeb 33, Nesâî, Zîne 22, 23, 24, 29, ibnu Mâce, Libas 52)

Kaynak: Ali Eren, VAKİT gazetesi, 10.05.2002

Zaten kadındaki tesettürün amacı kadının güzelliğinin (ki kendisinin) saklanması. Kadının avretinin haram oluşu da erkeklerin sözle, ima ile ya da fiilen tecavüzlerine uğrama ihtimalinden (ve bu ihtimalin çok yüksek olmasından) kaynaklanıyor.

Peruk kadını korumuyor ki erkeklerin daha da ilgisini çekiyor, en azından benim, görüşümü doğru bulmuyorsanız, ne diyim.


Ali Eren

MollaCami.Com