Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Sadî-i Şirazi 'nin Ünlü Eseri Gülistan

ŞEYH SADî-İ ŞİRAZİ 'NİN ÜNLÜ ESERİ GÜLİSTAN

Şirazlı Şeyh Sadi'nin Gülistan adlı eseri, nesir ve nazımdan oluşan, didaktik-ahlaki hikayeler içeren bir özelliğe sahip bir kitaptır.
Kitap, önsöz haricinde 8 bölümden oluşur.
Kitabın önsözünde; münacat ve na't olarak nitelendirilebilecek bölümlerin yanı sıra kitabın ithaf edildiği kişi (Atabek Muzafferüddin Ebubekir) ve Sebeb-i Telif yer almaktadır.
Kısaca bölümleri inceleyecek olursak:


1.BÖLÜM:
SULTANLARIN GELENEKLERİNE DAİR
Padişahların tutum ve davranışlarının ne olması gerektiğini anlatan 40 hikayeden oluşur.
Bu hikayeler de bölümün isimlendirilmesinin dışında küçük başlıklar halinde verilmektedir.
Örneğin; “Gözleri Hala Bakıyor” adlı hikayede; Horasan sultanlarından birinin Gazneli Mahmud'u rüyasında görmesi anlatılır.
Bütün vücudu dağıldığı halde gözlerinin diri kendisine baktığını görür. Bunu rüya tabircileri yorumlamakta zorlanırlar.
Sonuç olarak dünyada ölmeden eser bırakan insanların gözlerinin hep açık olduğu, ölmeden iyilik yapılması gerektiğine vurgu yapılır.


2. BÖLÜM:
DERVİŞ AHLAKI
Erdemli insanın vasıflarından bahseder.
Bu bölümde 48 hikaye vardır. “Masal Gibi” adlı iç hikayede Lokman hekime – Güzel ahlakı kimden öğrendin diye- sorarlar, - Ahlaksızlardan- cevabını verir.
Sonuç kısmında; akıllı bir sözden hisse kapar fakat cahil hikmet kitabından 100 hikaye okusa masal gibi gelir diye belirtilir.


3. BÖLÜM:
KANAAT VE YETİNMENİN ERDEMLERİ
Bu bölüm, 29 hikayeden oluşur.
“Hasta “adlı iç hikayede, hastaya-Gönlün ne istiyor- diye sormuşlar. - Bir şey istememeyi istiyor -demiş.
Sonuç olarak elindekilerle yetinmenin önemi vurgulanmıştır.


4. BÖLÜM:
SÜKÛTUN FAYDASINA DAİR
Bu bölüm 13 hikayeden oluşmaktadır.
“Sükun İle” adlı iç hikayede, bir derviş kendisine hakaret kişiye- Söylediğinden daha kötüyüm ben, benim kadar bilemezsin kendimi- cevabını verir.
Sonuç olarak alim kişi cahil ile yüz göz olmaz.


5. BÖLÜM:
AŞKA VE GENÇLİĞE DAİR
Bu kısımda 21 hikaye yer almaktadır.
“ Ey Serhoş Sevgili” adlı iç hikayede, uzun süre sevgilisini görmeyen bir aşık ansızın sevgilisi karşısına çıkar ve- nerdesin? Seni özledim -der.
-Hasret usançtan iyidir- cevabını verir. Sonuç olarak hayattaki her şeyde ölçülülüğü tavsiye eder.


6. BÖLÜM:
GÜÇSÜZLÜĞE VE YAŞLILIĞA DAİR
Burada 8 hikaye mevcuttur.
“Ölüm Dileği” adlı hikayede, Diyarbakır'da yaşlı ve zengin bir adam dereye gidip Allah'tan kendisine bir erkek evlad vermesi için dua eder.
Allah ona erkek evlat verir fakat bu hikayeyi öğrenen oğlu aynı dere babasının ölümü için dilekte bulunur.


7. BÖLÜM:
EĞİTİM VE ÖĞRETİME DAİR
İçerisinde 18 hikaye bulunmaktadır.
“Eşek Olmasaydı” isimli hikayede, adamın biri gözü ağrır ve baytara gider. Verdiği ilaç gözünü kör edince kadıya şikayet eder.
Kadı:- Eşek olmasaydın baytara gitmezdin- der ve adamı haksız bulur.
Sonuçta insan her koşulda kendini eğitmelidir.


8. BÖLÜM:
SOHBETİN KURALLARINA DAİR
Bu kısımda, Sadi'nin bir iddiacı ile “zenginlik- yoksulluk üzerine” tartışmasının anlatıldığı uzun bir hikaye vardır.
Buradaki hikmetli sözlerden bir kaçını verecek olursak;
“Çok dostu olan sevgiliye kapılma, yüreğini tutsak etmiş olursun.”, “Toz göğe yükselse de değersizdir.”

Gülistan

Gülistan, Sâdi’yi dünyaya tanıtan eseridir. Bostan’dan bir yıl sonra telif edilmiştir. Farsçanın en güzide eserlerinden biridir. Bu eserde nazım ve nesir iç içe olup fasih bir dili vardır. Düzyazısı secilerle süslenmiş ve nazmın ahengine oturtulmuştur. Daha yazıldığı yıldan itibaren tüm doğu dünyasında şöhret bulan bu eser, Sâdi’nin itibarını artırmıştır. Gülistan’ın edebi diline baktığımızda sehl-i mümteni dediğimiz edebi sanat göze çarpmaktadır. Eser ilk başta basit görülmüş ve onu okuyanın o esere benzer eser yazılabileceği sanılmıştır. Ancak diğer dillere hakkıyla çevrilmesinin zor olduğu bu esere de nazire yazmak oldukça muhaldir. Gerek Türk edebiyatında gerek fars edebiyatında büyük şairler Gülistan’a nazire yazmaya kalkışmıştır. Muinuddin el-Cüveyni’nin Nigaristan’ı ve Molla Cami’nin Baharistan’ı Gülistan’a yapılmış nazirelerin başında gelir. Ancak hiçbiri Gülistan’ın edebi seviyesine ulaşamamıştır. (Tarlan 1968, 10)
Gülistan’a nazire yazanlardan Molla Cami, Gülistan’ı şöyle anlatır: “Gülistan kitap değil cennet bahçesidir, toprağı, çeri, çöpü amber ile yoğrulmuştur. Sekiz bölümü sekiz cennet kapısıdır. İçindeki hikayeler Kevser suyunun lezzetini artırır. Gönül alan şiirleri boy çekmiş süslü ağaçlara benzer…”(Bilge 1970, 7)
Molla Cami, Sâdi’nin Gülistan’ına yazdığı nazirede çok iddialı olmuşsa da Gülistan’ın yanında çok sönük kalmıştır.
Sâdi’nin bu eseri yazma sebebine gelince Gülistan’da şöyle anlatılır. Sâdi, bir dostunun çok zengin gül bahçesine ziyarete gitmiştir. Orada dostu gülleri ile iftihar ederken Sâdi bu güllerin geçici olduğunu asıl ve kalıcı gülleri edinmemiz gerektiğini söylemiştir. Ve orada Sâdi içinde asırlarca solmayan taptaze güller olacak bir bahçeyi yani Gülistan’ı yazacağını söyler.(Bilge 1968, 319)

Gülistan, Bostan gibi münacaat ve naat ile başlar ve eserin ithaf edildiği Ebu Nasır oğul Fahreddin’e methiye ile devam eder. Sekiz bölümden müteşekkildir.
Bölüm: Padişahların güzel huyları, iyi adetleri ve tutumları,
Bölüm: Dervişlerin ahlakı,
Bölüm: Kanaatin fazileti,
Bölüm: Susmanın faydaları,
Bölüm: Aşk ve gençlik,
Bölüm: İhtiyarlık hakkında,
Bölüm: Terbiyenin tesiri hakkında ve Sadi’nin zenginlik ve fakirlik hakkında bir iddiacı ile tartışması,
Bölüm: Sohbet adabı hakkında ve kitabın sonudur.


Tavsiye Kitaplar

MollaCami.Com