Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Habîbullah’ı sevmek

Habîbullah’ı sevmek;

Hz. Âmine gibi.

Son nefesinde elinden şefkatle tutup seslenmişti ona:

ey dehşetli ölüm okundan,

ALLAH ’IN yardım ve ihsanıyla,

yüz deve karşılığında kurtulan zatın oğlu;

ALLAH seni aziz ve devamlı kılsın.

Eğer rüyada gördüklerim doğruysa,

Sen, celal ve ikram sahibi olan ALLAH tarafından,

Âdemoğullarına peygamber gönderileceksin.

Sen, ceddin İbrahim’in teslimiyet ve dinini tamamlamak için gönderileceksin.

ALLAH seni putlardan koruyacak ve alıkoyacaktır.


Her yaşayan ölür, her yeni eskir.

Evet, ben de öleceğim.

Fakat ismim ebedi olarak yâd edilecektir

çünkü tertemiz bir evlat doğurmuş,

arkamda hayırlı bir yâd edici bırakmış bulunuyorum.

Ve huzurla kapanan anne gözleri…

Ve acıyla ıslanan minik gözbebekleri…

Seneler sonra, bir sefer dönüşünde,

Ebva’dan geçerken,

aziz ve muhterem annesinin kabrini ziyaret ediyor ve ağlıyordu.

Onun ağladığını görünce sahabede ağlamaya başladı.

Ve gözyaşının sebebini söyledi:

annemim bana olan şefkat ve merhametini hatırladım.

Habibullah’ı sevmek;

Necaşi gibi.

Habeşistan’a Hicret eden Mekkeli Müslümanları dinleyince; kendini tutamadı.

Sizi ve yanından geldiğiniz Zâtı tebrik ederim ki; O, ALLAH ’IN Resulüdür.

Zaten biz O’nun vasıflarını kitabımız olan İncil de okumuştuk.

O Peygamberi, Meryem oğlu İsa da; insanlığa müjdelemişti.

ALLAH ’A yemin olsun ki; eğer O, benim ülkemde bulunmuş olsaydı;

ayakkabılarını taşır, ayaklarını yıkardım.

Resûlullah’ı sevmek,

Varaka Bin Nevfel gibi,

Duyunca Hira Nur dağındaki geceyi; ihtiyar bir haykırışa döndü kelimeler.

KUDDÜS… KUDDÜS!

Bu gördüğün melek; Yüce ALLAH ’IN Musa peygambere gönderdiği;

Rûhûl Kudüs’tür; Namus-u Ekber’dir.

Sen ise bu ümmetin peygamberisin.

Ah ne olurdu, yeni dine halkı çağırdığın günlerde ben de genç olsaydım,

kavmim seni yurdundan çıkaracakları zaman sağ olsaydım…

Eğer senin davet gününe yetişirsem, bütün gücümle sana yardım edeceğim;

O yetişemedi davet gününe…

AMA yetişenler vardı: çekirdekten filize, daldan meyveye doğru yetişenler vardı…

ASHAB VARDI…

Habibullah’ı sevmek;

Ashab-ı Güzîn Gibi…

Ama hangi birini örneklesin zaman?

Ehlibeyti mi, Aşere-i Mubeşşereyi mi, Ensârı mı, Muhaciri mi?

Ashab-ı Güzîn’e örnek; Ammar Bin Yâsir olsun:

Babası ve annesi İslam’ın ilk şehitleri…

Ammar Bin Yâsir’e İslam’a girdi diye,

çöl güneşinin altında demirden bir gömlek giydiriliyor,

o kavurucu sıcaktan ilikleri eriyor…

Bir başka işkence: Ateşle dağlanıyor Ammar; küfre zorlanıyor.

Ve Ammar bu azaptan gözünü açınca, Efendimizin yanında buluyor kendini;

’İşkencenin her türlüsünü tattık, Ya Resûlullah’ diyor,

Önce Peygamber duası;

ALLAH ’ım, Ammar ailesinden hiç kimseye cehennem azabını tattırma!

Sonra Peygamber müjdesi:

Ey Ammar! Sen, bu işkencelerle ölmeyecek, uzun bir müddet yaşayacaksın.

Senin ölümün azgın bir topluluğun eliyle olacak.


SEVMEK…

HABİBULLAHI; ASHAB-I GÜZİN GİBİ…

eline sağlık teşekkür ederiz..
RABBİM onların sevgisi sevgi nasip etsin bizlerede

amin...güzel kardeşim....
VEDUD olan Rabbim sevdasını coştursun yaralı gönüllerimizde...


eline sağlık teşekkür ederiz..
RABBİM onların sevgisi sevgi nasip etsin bizlerede


eline sağlık teşekkür ederiz..
RABBİM onların sevgisi sevgi nasip etsin bizlerede

:)


:)

:) :)


Sevgili Peygamberimiz

MollaCami.Com