Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Atatürk hakkında bazı bilinmeyenler
Bu yazının tüm yasal sorumluluğu yazarınındır. Forum yönetimini bağlamaz.
Mustafa Kemalâin gerçek memleketi
Mustafa Kemal Atatürk'ün aslen Larissa-Teselya-Tırnovalı olduğunu , Kemalist N. Nazif TEPEDELENLİOĞLU, kitabında tanıklarıyla beraber anlatmaktadır. Makbule Atadan ya da Zübeyde Hanım'ın , ve Atatürk konusunda her kesimin rivayetine önemle yaklaşılırken neden Mustafa Kemalâin hemşehrilerinin rivayetlerine önem verilmez⦠Dr. Rıza Nurâun naklettiklerini alıntılıyoruz : âİhtiyar Teselyalıların rivayeti şudur : Mustafa Kemalâin anası, Selanikâte kerhanede imiş. Yenişehir Tırnovasından ve oranın ileri gelen kabadayılarından Abdoş Ağa Selanikâe gelir, bu kadını görür, alır götürür. Orada p.. olarak Mustafa Kemal doğar.â
Mustafa Kemalâin anne soyu
Zübeyde Hanımâın babasının adına herhangi bir kayıtta rastlanamamaktadır (Bir Başka Açıdan Kemalizm , Abdurrahman DİLİPAK , sayfa 40) . Kemalistler yazıyor ki : âZübeyde Hanımâın babası Feyzullah Ağaâdırâ. Peki ama hangi Feyzullah? Kemalistler bile Zübeyde Hanımâı Türklüğe bağlamak gayretiyle Selanikâte yirmi bir Feyzullahâtan rivayetlere uygun iki Feyzullah bulmuşlar ve âbu ikisinden birisi Zübeyde Hanımâın babasıdırâ demişlerdir.
âArşiv belgelerine göre; Abdullah oğlu Mehmet Ağaânın oğulları İbrahim ve Hacı Abdullah Ağaların her ikisinin de âFeyzullahâ adıyla çocukları bulunuyor. Atatürkâün annesi Zübeyde Hanımâın babasının sözü edilen bu iki Feyzullahâtan birisinin olması gerekir. Belgelerden anlaşıldığına göre, Zübeyde Hanımâın babası Mehmet oğlu Yorgani İbrahim Ağaânın oğlu Feyzullahâtır. Hacı Abdullahâın oğlu Feyzullahâın da, Zübeyde Hanımâın babası olması muhtemeldir.â (Mehmet Ali ÖZ, Osmanlı Arşivi Belgelerine göre Gazi Mustafa Kemal Atatürkâün Soy Kütüğü, Eylül 2014 , sf. 196 ) Belge kesin bilgi verir ama burada hem âbelgelere göre budurâ deniyor hem de âöteki olması da muhtemeldirâ deniyor. Buradan anlaşılıyor ki Kemalistler gerçeği çarpıtarak yazıyor.
âGeçmişte, sosyal ve iktisadi hayatımıza dair ne varsa olan herşeyin hemen tamamına yakın bölümünü değişik isimler adı altında çok sayıdaki defterlere kaydetme durumu, Osmanlı döneminde yapılan en iyi işlerden birisidir. Bu tarihi kayıtların tutulduğu defterlerin başında Tapu defterleri, nüfus ve temettuat defterleri gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğuânun hakimiyeti altındaki tüm şehir, kasaba ve köylerin, hatta yaylak ve kışlakların burada yaşayanların adlarına ve doğum tarihlerine, hangi işle meşgul olduklarına varıncaya kadar hemen herşeyini yazarak kayda geçirmişlerdir. Anadoluâda , Balkanlarâda ve Ortadoğuâda kısacası Osmanlıânın hüküm sürdüğü her yerleşim yerinin mutlaka kaydedilmiş olduğu defterler vardır.â (Adı geçen eser sf. 171-172 ) . Peki bu kadar bilgi ve belgelerin içinde Zübeyde Hanımâın ecdadı nerede? Bilinmiyor. Bir insan öksüz yetim de kalsa yedi kuşak soyunu araştırınca öğrenir. Peki âMareşal Gazi Kurtarıcı Ebedi Şef â¦â Atatürkâün neden âataâsı belirlenememektedir? Demek oluyor ki bunlar AÇIKLANMAMASI GEREKEN BİLGİLERDİR. Burada araya çok önemli bir ayrıntı giriyor:
Zekeriya SERTEL, Hatırladıklarım isimli kitabında "Dönmeler çocuklarını bir eşi Selanik'te bulunan kendi kurdukları Fevziye Mektebi'ne gönderirler." demekte; ve
â https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eemsi_Efendi_Mektebi â (Yararlanılan tarih : 17 Haziran 2016) linki ise ; Fevziye Mektebi'ni Şemsi Efendi Mektebiyle ilişkilendirir : "Şemsi Efendi Mektebi (Mekteb-i Şemsi İptidai), Selanik'te Muallim Şemsi Efendi tarafından 1872âde kurulan özel okuldur.Şişli Terakki Lisesi'nin ve Fevziye Mektepleriânin öncüsü kabul edilir." Bu bilgiler ışığında ; Mustafa Kemal, bir dönme okulu olan Şemsi Efendi okulunda yetişmiştir. Yakın tarihlere kadar, özellikle Osmanlı döneminde dönme okullarına Müslüman çocuklar alınamazdı, alınırsa; dönmeler için sıkıntı olur, dönmeler eğitimini ve propagandalarını rahat yapamazlardı. Müslümanların bir ihbarı ile tüm dönmeler, Sabetay Seviânin ölüm yolculuğu gibi bir yolculuğa Osmanlı Devleti tarafından çıkarılabilirdi. Bunun için dönmeler okullarını; Müslüman öğrencilerden yalıtık ve ilgisiz tuttular. Mustafa Kemal de Yahudi dönmesiydi. Bu gerçeğin korkusuyla , daha annesinin babası bile net açıklanamamıştır. Mason Üstadı Yazar Tamer AYAN şöyle yazmaktadır : "Şemsi Efendi, siyasi yönü olan bir Kabala uzmanıydı" ( Tamer AYAN ; Atatürk ve Masonluk sf. 84). Zafer GÜLER, Zübeyde Hanım Tek Kadın adlı kitabının 51. sayfasında da Şemsi Efendi'nin, Mustafa Kemal'in tüm yaşamını DERİNDEN etkilediğini yazmaktadır. Bu durum, Mustafa Kemalâin soy kütüğü üzerine yapılan araştırmaların bir noktada durmasına sebep olmaktadır. Bu durumu, âOsmanlı Arşivi Belgelerine göre Gazi Mustafa Kemal Atatürkâün Soy Kütüğüâ adlı çalışmasında, Kemalist Mehmet Ali ÖZ, şöyle belirtir : âAtatürkâün ölümünden bu yana tam 76 sene geçti. Geçen bunca onlarca senelere rağmen kaynaklara dayalı ve teferruatlı olarak sahih ve gerçekçi bir soyağacına sahip DEĞİLİZ. Atatürkâün soy kütüğüne dair, yeteri kadar bilgilere sahip bulunamadığımızı, bizim için bunun bir eksiklik olduğunu bilmemize rağmen itiraf etmek zorundayız.â (Mehmet Ali ÖZ, Osmanlı Arşivi Belgelerine göre Gazi Mustafa Kemal Atatürkâün Soy Kütüğü, Eylül 2014 , sf. 71) . Mustafa Kemal ve ailesi Sabetayisttir. Bu yüzden araştırmalar bir noktada durmaktadır. Bunlar kesinleşmiş bilgilerdir. Sabetayist yani DÖNME ; gizli yahudi demektir. Kendisini müslüman gösteren katmerli Yahudilere âSabetaycıâ denilmektedir.
Mustafa Kemalâin baba soyu
Atatürk, Kemalist Masonik diktatörlük olan TCânin rejimini kurduktan sonra kendi baba soyunu ve kendi doğum tarihini net öğrenmek için umumi katibi Hasan Rıza SOYAKâı görevlendirmiştir (Başbakanlık Cumhuriyet Arşiviânde yapmış olduğumuz çalışmalarda Mustafa Kemal Atatürkâün bizzat babası hakkında kendisinin araştırma yaptırmış olduğunu tespit ettik.â Gazi Mustafa Kemal Atatürkâün Soy Kütüğü â Osmanlı Arşivi Belgelerine Göre â Mehmet Ali ÖZ , sayfa 33) . Bir subay düşünün ki, onyıllardır baba soyunu ve doğum tarihini merak etmeden yaşamış.. Ya da Anadoluâyu kandırmak için kendine şecere arıyor! Demek ki Mustafa Kemalâin doğumu, karanlık bir müdahalenin eseridir. Makbule Atadan ya da Zübeyde Hanım'ın , ve Atatürk konusunda her kesimin rivayetine önemle yaklaşılırken neden Mustafa Kemalâin hemşehrilerinin rivayetlerine önem verilmez⦠Dr. Rıza Nurâun naklettiklerini alıntılıyoruz : âİhtiyar Teselyalıların rivayeti şudur : Mustafa Kemalâin anası, Selanikâte kerhanede imiş. Yenişehir Tırnovasından ve oranın ileri gelen kabadayılarından Abdoş Ağa Selanikâe gelir, bu kadını görür, alır götürür. Orada p.. olarak Mustafa Kemal doğar.â Bundan sonra Mustafa Kemal, -bkz. Aşağıda Selanik Asliye Hukuk Mahkemesinin Adet/451 numaralı İlam kararından anlaşıldığı üzere- , tekrar Selanikâe annesi ile yerleşir ve annesi Zübeyde , genelevine tekrar girer. Bir süre sonra yine Abduş Ağa ile anlaşıp genelevinden çıkar. âİhtiyar Teselyalıların rivayeti şudur : Mustafa beş yaşlarında iken Abdoş ölmüş, anası oğlu ile Selanikâe gelmiş. Mustafa , mektebe girmiş. Anası Gümrük kolcusu Ali Rıza ile evlenmiş.â N. Nazif TEPEDELENLİOĞLU diyor ki : âMustafa Kemalâin biraz büyücek bir çocuk olduğu günlerde dahi bu kasabaya tekrar gitmiş olduğunu masa konuşmaları esnasında duymuş olanlar vardır. Mesela Mustafa Kemal Türkiyesiânin Hariciye vekili Dr. Tevfik Rüştü ARAS bu ciheti pekala hatırlamaktadır.â Mustafa Kemalâin baba soyu ; aşağıda bulacağınız Selanik Asliye Hukuk Mahkemesi kararına göre Abduş Ağaâdan öte belirlenememektedir. Yani Mustafa Kemal, hem veled-i zina hem âanne tarafından- yahudidir.
Selanikâte Abduş adındaki bir kabadayı öldüğü vakit onun mirası tartışma mevzusu olmuştur. Zübeyde adındaki kadın ; Abduşâun karısı olduğunu iddia eder, Abduşâtan kalan mirasın tamamının kendisine ait olduğunu ve oğlu Mustafaânın Abduşâun oğlu olduğunu söyler. Bunun üzerine Abduşâun akrabaları bu duruma karşı çıkarak, Zübeyde Hanımâın genelevde çalıştığı ve Abduş ile anlaştığı vakit Zübeydeânin oğlu Mustafaânın iki yaşında olduğunu iddia ederek; bu söylenenlerin doğruluğu için Zübeyde Hanımâın çalıştığı geneleve sorulmasını mahkemeden isterler. Mahkeme de gerçekten geneleve yazdığı tezkerenin cevabında , Zübeyde hanımın genelevde çalıştığı ve Abduşâla beraber anlaşıp çıktığı malumatı üzerine , Zübeyde hanımın miras davasının reddine karar verir.
Burada tek bir itiraza yanıt verip diğerlerini Selanik asliye hukuk mahkemesi ilam karar numarası adet 451 isimli web sitesindeki belgelere havale ediyoruz.
BELGEYE İTİRAZ : âSözde 'belge'de bir de 20 kuruşluk pul vardır. O yıllarda buğdayın kilosu 0.66 kuruştu! (Vedat Eldem, Osmanlı İmparatorluğunun İktisadi Şartları, sf. 133) Basit bir veraset ilamına "20 kuruşluk pul", pek sırıtan bir uydurmadır!â
İTİRAZA YANIT : Bu zamanda (2013) da buğdayın kilosu yaklaşık 0.66 TLdir. Pulun değerini günümüze uyarlarsak pulun değeri 20 TLâye denk düşmektedir. Yani hukuk alanında kullanılan pul (posta pulu değil ! mahkeme pulu) değeri bakımından hiç de iddia edildiği gibi bir olumsuzluk yoktur. Bu Osmanlıca belgedeki pulun değeri normaldir. Ayrıca ; Selanik; kapitülasyonların getirdiği serbesti ile özellikle İstanbul rejimine karşı örgütlenmelerin çok geliştiği bir sanayi ve özellikle ticaret şehriydi. Osmanlı Devletiânde ise ; 2. Mahmut ile başlayan batılılaşma, kendisini heterojen bir yapıda gerçekleştirdi. Ekonomik olarak da farklı eyaletlerde farklı yaşantılar , sosyal durumlar ve buna bağlı hukuksal prosedürler oluştu. İstanbul ile Selanik arasında da ekonomik farklılık gerçeği vardır. Yukarıdaki Osmanlıca mahkeme kararındaki 20 kuruşluk pul, Selanik ve yöresi için hukuksal bir prosedürdür.
NOT: Mustafa Kemal, annesinin cenaze törenine katılmamıştır.