Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Suriyeden türkiyeye göçler nezaman dönüş olacak

TÜRKİYE’YE GÖÇLER VE SONUÇLARI

Suriye ve Iraktan Türkiye’ye yoğun göçler yaşanıyor. Bazı insanlar bu göçlerin ilerde Türkiye’nin başına bela olacağını düşünmektedir. Ben bu menfaatçi zihniyete hiç katılmıyorum. Bu göçler önümüzdeki beş yıl boyunca artarak devam edecektir. Hiç tahmin edemeyeceğiz kadar çok fazla göçler yaşanacak. Çünkü Amerika ışid adıyla islama ve arap baharına karşı bölgesel ve küresel bir savaşı başlattı. Bu savaşa Armageddon diyenler bile var.
Suriyelileri sevmeyen ve onları karalayan anlayış milliyetçi ve çıkarcı bir anlayıştır. Erdoğan, Suriyelileri neden Türkiye’ye aldı. Suriye’liler gelmesin. Gibi sözler söyleyen Allah’a inanmıyor. Ve kafir bir kalp ile sadece kendi menfaatini düşünüyor demektir.
Suriye ve ırak’tan ülkemize yapılan göçler tarihin kaçınılmaz bir sonucudur. Anadolu’ya olan bu göçler 3. göçlerdir. Anadolu’ya ikinci göç dalgası 1014 yıllarında artan kıtay baskısıyla gerçekleşmişti. Türkler ve Müslümanlar o tarihten itibaren Anadolu’ya gelmişlerdi. 1071 Malazgirt zaferiyle göçlerin önü daha da açılmıştı.
Yaklaşık tam bin yıl sonra ikinci göç dalgası 2014 yıllarında gerçekleşiyor. Arap baharının sürekli güç kazanması ve bu baharı durdurmak isteyen batı yanlısı sömürgeci yönetimlerin baskısı arttı. Bu savaşlarda daha çok kadınlar ve çocuklar göç dalgalarına katıldılar. Amerika, birleşmiş milletler ve batı yanlısı yandaş hükümetler bu baskıyı zamanla daha da arttıracaklar. Ve Türkiye’ye göçler tahmin edemeyeceğiniz kadar çok olacak.
Ama korkmayın bu göçler Anadolu halkı için tehdit olmayacak. Tam tersi büyük bir kazanım olacak.
Türkiye Amerika birleşik devletleri gibi birleşik milletlerden oluşacak. Avrupa ve İskandinav ülkelerinden yaşanan göçlerle bir dünya gücü olan Amerika gördük. Tam buna benzer Ortadoğu ülkelerinden Anadolu’ya göçler yaşanacak. Suriye, ırak, Ürdün, Libya, Ürdün ve hatta yemenden göçler olacak. Zamanla bu milletler dünyanın yeni küresel gücü Türkiye’ye zemin hazırlayacak. Bu göç eden halkların yarısı ülkelerine giderken yarısı bizimle kalıp kaynaşacaklar. Biz onların varlığından memnun olacağız. Gerçekten Türkiye Medine halkı gibi Ensar olacak. Ve bu Ensarlık birleşik bir dünya gücüne geçiş sağlayacak.
Milliyetçi bir anlayış ile bu topraklarda yabancı istememek topraklara sahiplenmek şeytani niyetli insanların anlayışıdır.
Kürtler, Güney doğu Anadolu topraklarını sahiplenirler, Türkler iç Anadolu topraklarını ve devleti sahiplenirler. Kimlerde olur bu toprakları sahiplenme duygusu ? Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi. Dün bu topraklar bizim bile değilken bu gün yardıma ihtiyaç duyan insanlara öcü gibi bakmak ve geleceğin tehlikesi gibi görmek şeytani bir niyet değil de nedir. Paylaşmayı bilmeyen, çevresindekilere kardeş gibi iyi niyet taşımayan açgözlülüğüyle kalsın ve canı cehenneme gitsin.
Yeryüzünde savaşlar ve göçler olurken bir bilinç değişimi de yaşanacaktır. Yıllardır kabul edilen düşünceler kırılacak. Devlete ve birtakım bölgelere (topraklara) sahiplenmek gibi bozuk bir anlayış güç kaybedecek ve ırkçılık yok olacak. Bu felsefe şeytani bir niyet olduğundan artık insanlar tarafından benimsenmeyecek. Çünkü bu ırkçılık dünyacılığı ve dinsizliği meşru kılıyordu.
Dünyada küresel güç olmanın ön şartı tüm milletlere kucak açmaktır. Özelleşmek ve küresel sermayeyi ülkeye çağırmaktır. Tarihin her döneminde küresel güç olmanın ön şartlarıdır. Güçlü medeniyetler kardeşlik ve paylaşmak gibi engin anlayış ile başarıya ulaşmıştır.
Milliyetçilik şeytan mantığıdır. Ve insanlığa en zararlı fikir akımıdır. 1789 Fransız ihtilali ile kardeşliğe bir savaş açılmıştı. Ve bu savaş bugüne kadar sürmüştür. Osmanlı anlayışı gibi kardeşlik anlayışı ve paylaşma duygusu en güzel erdemdir. Köktenciliğin temeli yoktur. Sonu fostur ve hüsrandır. Irkçılık tarih içinde hiçbir zaman zafer getirmemiş. Sahiplenmek ve sadece kendimizi düşünmek inançsızlığın ve kafirliğin göstergesidir.
Bu topraklar dün bizim değildi. Son sahibi de biz olmayacağız. Tüm bu topraklar ve yerküre Allah’ındır. Ve insanlar bu alemde geçici varlıklardır. Çocuklarımız ve neslimiz rahat etsin diye başka insanların göçünü kabul etmemek ve onların ölümüne sebep olmak bizi ne kadar huzurlu ve iyi yaşam hakkına sahip kılacak ki?
Bugün paylaşma ve kardeşliğe sahip çıkma günüdür. Eğer can kurtarıyorsanız nesil kurtarıyorsunuz demektir.Allah bu çabalarımızın karşılığını yarın fazlasıyla verecektir. Beklide evlatlarımız ve neslimiz için bu göçler çok daha güçlü bir kazanç sağlayacak. Nesiller daha güçlü ve bereketli bir devlet ile karşılaşacaklardır.
Bu göçlerde ayrım yapan bizden değildir. Türkiye Kürtlerinin, Irak ve Suriye Kürtlerini sahiplenmesi, Türkiye Türklerinin, ırak ve Suriye Türkmenlerini sahiplenmesi yanlıştır. Irkçılık üzerine koruma olmaz. Karşılıksız ve sadece insan olduğu için sahip çıkma dönemindeyiz.Elbetteki öncelik akrabalık olmalı ama işin içine ırkçılığı sokuyorsanız yardımlarınızın Allah katında zerre kadar değeri olmaz. Bu yardımlarla Allah’tan medet ummuyorsanız yardım ettiklerinizden mi umuyorsunuz. İnsanlık ve dünya tarihi dönemden kritik bir süreçten geçiyor. Vicdan en güçlü haliyle yaşanmalı ve evrensel değerler korunmalıdır.
Türkiye’ye göçlere karşı çıkan, Suriyeli kardeşlerimize laf söyleyen Allah karşısındadır. Dinsizdir. Ve dünyacı bir anlayış ile şeytanın yolunu tutmaktadır. Yabancı düşmanlığı inançsızlığın ve batı medeniyetinin bir ürünüdür.


Serbest Kürsü

MollaCami.Com