Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Kızınızı Oğlumuza İstemeye Geldik....

[color=maroon]

6 yıl önce... – Allah’ın emri Peygamber’in kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz. Derin bir sessizlik hakim odada. Sessizliği kızın babası bozdu:
– Hayırlısı neyse o olsun. “Allah mübarek etsin” temennileri dolaştı odanın içinde. Damadın babası da, kızın babası da mahcup edayla ellerini öpen damat adayını tebrik etti. Mütevazı bir evdi. Kıt kanaat geçinen bir aileydiler. Kızları artık yuvadan uçacaktı. Onun hüznüyle birlikte hep “acaba yanılıyor olabilir miyiz?” soruları vardı zihinlerinde. Çocuklar görüşmüş, tanışmış, evliliğe evet demişlerdi.
Bir haftadır kız evinde telaşe hakimdi. Misafirler geldiği gün sanki 40 yıldır görüşüp tanışıyormuş gibi samimi ve dostluk ortaya çıkmıştı. Çünkü her iki aile de mütevazı ve alçakgönüllüydü. Fikir yapıları ve görüşleri de farklı değildi. 3 saatlik misafirlik sırasında kız isteme faslı 10 dakikada sonuca ermişti. Âdetten ya oğlan babası kız babasına şöyle sormuştu:
– Ne istersiniz, ne yapalım, bu konuda bir istek ve arzunuz var mı? Nişan ve evlilik için altınlar, bilezikler, setler, yatak odası, oturma odası takımları vb. istenildiği biliniyordu. Ama öyle olmadı:
– Biz hiçbir şey istemiyoruz. İstediğimiz tek şey kızımızın mutlu olması. Mal–mülk alınır. Sizi de bizi de sıkıntıya sokacak bir şey istemek haksızlık olur. O gün “şunu istiyoruz, şu olmazsa olmaz” gibi şeyler konuşulmadı. Hanımlar, gelin adayı ve ailesiyle muhabbet ederken; erkekler, hep birlikte ikindi namazını kılmak için camiye gittiler.
6 yıl sonra... Bir başka ev; ama misafirler altı yıl önceki ailenin ta kendisi. Bu sefer ortanca oğullarına kız istiyorlar. Misafir oldukları ev altı yıl önceki ev gibi mütevazı. Tıpkı gelin kızın ailesi gibi. Baba telaşlı, anne daha da telaşlı. Damadın babası “Allah’ın emri, Peygamber’in kavli...” derken altı yıl öncekine benzer bir havada “mübarek olsun” sesleri duyuldu. Mahallenin camiinden ezan sesi duyulduğunda “haydi namaza gidelim” sesiyle herkes kalktı. Tıpkı yıllar önceki gibiydi manzara...
*** Evlilik sadece karı–kocanın birbirlerini sevmeleriyle tesis edilmez. Aileler bu mutluluğun önemli bir eşiğidir. Evlilikte denklik de bu mutluluğun en önemli bir parçasıdır. Her üç aile de alçakgönüllü ve mütevazı idi. Çocuklarının mutluluğu için yapmacık davranışlardan uzaktılar. Damadın kardeşleri, amcaları, yengeleri o kadar sıcaktılar ki dostlukları düğüne kadar değildi. Gençlerin evliliği ile birlikte aileler arasında o kadar güzel dostluklar kuruldu ki; bir gün olsun birbirleri hakkında kötü anlaşılacak ya da öyle algılanacak tek bir söz dahi etmediler. Kötü zan bir an olsun evlerine uğramadı. “Biz şunu yaptık, onlar şunu yapmadı” gibi laflar hiç duyulmadı. Bir ailenin yeni bir kızı, bir ailenin de oğlu olmuştu artık. Darısı evlenecek oğlu ve kızı olanlara...


Serbest Kürsü

MollaCami.Com