Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


MÜZİK mi Büyü mü?

Selamün Aleyküm
MÜZİK deyince aklımıza ne gelmektedir?
Ruhun Gıdası
Huzur Vesilesi
Dertlerin Dermanı vs. vs. vs....
Uzaydan bakıldığında, dini hassasiyetler göz ardı edildiğinde, ağızdan çıkan sözler değersiz ve anlamsız kılındığında, "aman canım ne olacak" zihniyetiyle ele alındığında; yukarı da yazdığım üç tane şık gibi 300 tane şık çıkartılabilir MÜZİK için.
Ancak konu; dibinden sağlam gözlerle bakıldığında, birinci dereceden dini hassasiyetler ele alınarak konu incelendiğinde, ağızdan çıkan bir söze bile "Kul Allah'ın razı olacağı bir kelimeyi - varacağı yeri düşünmeden - söylerse, bu kelimesinden dolayı Allah onun derecelerini yükseltir. Yine bir kul - varacağı yeri düşünmeden - Allah'ın gadab edeceği bir kelimeyi söylerse, bu kelimesinden dolayı cehenneme atılır." (Sahih-i Buhari)
Hadis-i Şerif'i nazarıyla bakıldığında, müziğin toplumun, özellikle genç nesilin üzerinde ne gibi imani yıkımlar meydana getirdiği ve kalplerin ve zihinlerin nasıl farkedilemez ve anlaşılamaz bir biçimde kirlendiği düşünceleriyle irdelendiğinde yukarı da yazdığım şıkların bir tanesinin sadece baş harfinin bile yazılamayacağı aşikardır.
Ben konuyu tabiki toplumsal açıdan ama yalnız konunun damar noktası olması sebebiyle GENÇ sıfatıyla ele almak istiyorum.
Şimdi dikkatimizi, o kulağa ve nefse hoşgelen müziğe değilde, içindeki sözlere verelim:
Mesela Bülent Yiğit'in "Sabaha Kadar" şarkısının nakarat bölümü:
Ben olsaydım

Seni alır dağlara çıkar
Saçından tutar belini sıkar
Yumulup dudaklarına
Sabaha kadar
Ne yapmazdım
Bir müslüman (ben genelinin bilinçsizce hareket ettiğine inanıyorum) içinde bu kadar ahlaksızlığın barındığı, Allah'ın gadab edeceği yasakladığı olayı, alenen, eğlene eğlene ağzında sakız misali dolandıran bir kişiye şarkı esnasında el çırpıp ayak uydurmaktadır.
İçinde Allah'ın bizim bildiğimiz 99 isminin arasında bulunmayan ve bir müslümanın katiyen ağzına almasının caiz olamayacağı Tanrı kelimesinin ve yetmezmiş gibi bu kelimenin sapkınlığına ekleme olarak haşa Allah'a isyanın fütursuzca ağıza geldiği bir şarkı, adeta içki sarhoşluğundan da öte bir sarhoşlukla (çünkü hiç olmazsa içki sarhoşluğu geçicidir...) dinlenebilmektedir.
Kızı erkeği bir genç, başına bir sıkıntı geldiğinde (özellikle şu bildiğimiz erkeğin aşk sıkıntısı) toplumda damar adıyla dillendirilen şarkılara sarılmaktadır; ama bu yetmez. KALBİN KARARMASI DOYUMSUZLUĞU ARTTIRIR. Gider bir de sigara tüttürür yanında; ama maalesef bu da yetmez alır bir bira, votka vs. vs... her ne haltsa, onu da diker kafasına. Daha işin esrar, hap, eroyin aşamasına gelmedim...
Ayrıca İslami şarkı sıfatıyla söylenen bazı şarkıların da pek de sağlıklı sonuçlar ortya çıkardığı söylenemez. Mesela günümüzün popiler şarkıları arasına giren Alllah-u Allah adıyla bildiğim şarkıyı söyleyen Sami Yusuf'un konserinde gözüken manzara pek de hoş değildi sanırım.
Hipap'ıydı, Rok'uydu, (nasıl oluyorsa) islami rok'uydu... bir fitnedir almış başını gidiyor. Dur diyebilene aşk olsun.
Çocuğu, genci, yaşlısı ayırt edilmeden bu ahlaki çöküntünün vehameti tahmin edilemez bir büyüklüktedir. Evet; Ümmet-i Muhammed'in artık biraz sirkelenip bu farkedilemeyen fitne fesada karşı bir dur demesi gerekmektedir. Tabiki ilk başta "İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur" atasözünün verdiği ilhamla kendi çocuklarımıza olmak üzere, hayatın her safhasında topluma islami bilinç aşılanmalı, uyanık olunmalıdır. Hayatımız bir KURTLAR VADİSİ ve şeytan sürekli pusuda.
Sonuç olarak:
Galatasaray - Fenerbahçe maçını değil de, İsrail - Gazze savaşını konuşmak;
Hangi şarkıcının hangi klibi çektiğini değil de, hangi bilim adımının ne icat ettiğini, hangi ilim adamının hangi fikirleri ürettiğini araştırmak;...
Hem dünya, hem ahiret hayatımız açısından daha faydalı olur kanısındayım.
NOT: Konuya verdiğim başlığı iyi ya da kötü müzük diye adlandırmamamın sebebi; müzik deyince, toplumun oldukça geniş bir kesiminin bu tip müzikleri akla getirmesinden dolayıdır.)
Saygı ve Sevgi ile...


Serbest Kürsü

MollaCami.Com