Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim

Yağmur

Şairin kaleminden damlayan ses, sendedir,
Sendedir hüznümün saklanan gözyaşları.
Huzuru sırılsıklam anlayan his, sendedir,
Sendedir ruhumun ağlayan kardaşları.

Sükûneti delerken şarkısı ellerinin
Uyanır yâr ü ağyar, karanlıklar boğulur.
Bu kıldan daha ince, bu kılıçtan da keskin,
Bu hadsiz aşk-ı nağme, gelir, beni de bulur.

Ruhumun tesellisi, o vakit, sendedir.
Yalnızlıktan saklanmış, o akit sendedir.
Hicranın girdabında boğulurken serçeler,
Kartallardan gizlenen, o lahit sendedir.

Sarınıp sokakları bir şal gibi üstüme,
Gecenin kuytusunda sığındığım sendedir.
Yazıp şakk-ı kameri bir kal gibi büstüme,
Şaşkınlık uykusunda sığındığım sendedir.

Senin avuçlarında, açılır bâb-ı rahmet,
Yolların bitiminde, senin sûrun duyulur.
Sonsuz ufuklarında çözülür sırr-ı hikmet,
O vakit, söylediğin, her kelâma uyulur.

Ey nur! Nedir gizlediğin o mukaddes sır?
Sevgili’ye ağlayan esved taşından mısın?
Sana vardığı anda, taş yürekler dağılır,
Yoksa nur-u habibin akan yaşından mısın?

Kimbilir kaç yürek var, sırrını sakladığın
Kaç yangına yetiştin, zemheri gecelerde,
Kaçına merhem oldu serin fısıltıların,
Anlatılmaz hilkatin, bu garib hecelerde.

Şairin kaleminden damlayan ses, sendedir,
Sendedir hüznümün saklanan gözyaşları.
Huzuru sırılsıklam anlayan his, sendedir,
Sendedir ruhumun ağlayan kardaşları.


Seda Erinç
sızıntı dergisi
(alıntıdır)

Şairlerden şiirler