Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Ney Manzumesi



İçi boş,benzi sararmış, ona āşıktır māye,
Derd-i hicrān ile inler eder âh leylâye.
Arzeder hıçkırarak aşkını hep mevlâye,
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Bu cihānın ötesinden geliyor nağmeleri,
Kanatır sîneyi, kalbi, deler elbet ciğeri.
Erişir mi buna kudret, buna insan hüneri,
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Bu ne aşkın, bu ne derdin, bu ne mestin sesidir,
Bu ne tizin, bu ne evcin, bu ne pestin sesidir.
Bu ezelden geliyor, bezm-i elestin sesidir,
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Arşa çıktıkça bu ses, sanki felekler tutuşur,
Melekûtun tabakâtında melekler tutuşur.
Yayılır nefhası āfāka yürekler tutuşur,
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Alalı sırrı ezelden tutuşur bağrı yanar,
Ayrılıklarda yananlar acaba neyle kanar?
“Erinî” derken o cānâna hep eczāsı kanar,
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Bu kesik nevhā nedir, āh meâlin mi senin?
Nefesin mi,ya sesin mi, ya cemâlin mi senin?
İnleten nāyi firâkın mı, visālin mi senin?
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Onu almaz ne semâlar, ne bu dünyā ve o nūr,
Neyin esrārına sinmiş bu ne hikmet konuşur.
Yine hicrān ile inler, bu ne mâtem ,bu ne sûr?
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Alevin gözyaşıdır bu, susuyor şimdi sesi,
Ağlıyor aşk ile ālem, budur aşkın hevesi.
Sanırım can veriyor ney, sönüyor son nefesi,
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye!

Sönüyor takatı bitmiş, dayanılmaz bu deme,
“Len terānî” ile mecrūh ve doymaz eleme.
Her ne söylerse o haktır onu artık dileme,
Bak neler söyletiyor Hazret-i Mevlânâye

Yaman Dede

Ben ney'im?
Delik deşik şimdi yüreğim.
Ey sevgili tüm şarkılarımı sana söylerim.
Hep yaşlıdır gözlerim, yanan yüreğimle hep seni özlerim.
Sesimi sana duyuracak yaralı bir gönül beklerim.
O anlattıkça derdini, ben inlerim.
Herkesle konuşmam, herkes anlamaz beni.
Her yürek taşıyamaz bu ateşi.
Her göz yağmurları çağırmaz.
Her gönül aşk denizine dalamaz.
Su ateşi söndürür. Marifet suyla ateşi birlikte taşıyabilmektir.
Akıl erdiremez buna her ruh. Aklı erenlere mecnun denilir.

Sıcak ellerine tutundum bir aşığın.
Önce bastı bağrına, sonra götürdü dudaklarına...
Nefesiyle titretti yüreğimi...
Parmaklarıyla deşti yaramı, kanattı.
Şimdi aşkımı anlatma zamanı.
Ben başlayıncaya konuşmaya, susacak tüm dünya.

"Ya hu!"

Susun şimdi ney'i dinleme zamanı.
Feryadımla coştu neyzen.
Aşkla dönermiş dünya, döner semazen.
Haykırışlarımı duyan her kalp kanadı.
herkes kendi sevdasınca yandı.
Gönülleri ayrılık acısı sardı.
Aşklar gözyaşına kandı.
Sevda aleviyle kanatlandı ruhlar, sonsuzluğa uzandı.

"Ya hu!"

Şimdi ben konuşmalıyım.
Sevgiliye aşkımı haykırmalıyım.
Ben neyim?
Küçük bir kamıştım sazlıkta.
Kader bir bıçak oldu, kopardı toprağımdan.
Aşk ateşiyle piştim. Hasretinden bağrımı deldim.
Konuş dediler, ağladım, inledim...
Şimdi aşkın ellerinde dolanan bir ney'im...

Ney aşkın sesi...
Ney ayrılığa yakılan ağıt.
Ağlar ney aşk ateşiyle...
Yüreklerle konuşur ney, yüreklere konuşur...
Aç şimdi kalbinin kulağını:

" Şu ney'in neler söylediğini can kulağıyla dinle!...

O ayrılıklardan şikayet etmededir.


Emeğine sağlık can dost. ::)

SIR VE NEY

Nice fikir var, sırdır açma herkese,
Ufku olmayan gönüllere sanki bilmece,

Ver bütün servetini, hatta damarında kanını,
Tut içinde gizli kalsın, açma sırrını.

Gönül derdini gizle,sessiz beklesin,
Üfle bir kamışa da sonra inlesin,
Şimdi sırrın aşikar,cümle alem dinlesin.


Kuru kamış ses verir sır vermez,
İçi hikmet doludur akıl ermez!


(ALINTI)

ELinize emeğinize sağLık :)

İkinizin de emeğine güzel yüreklerinize sağlık dostlarım :) Sizi tekrar bir arada görmek ne güzel ;)


Şairlerden şiirler

MollaCami.Com