Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Böbrek nakli yaşamı üç kat uzatıyor

Antalya Medikal Park Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, böbrek nakli yapılan hastaların diyalize bağlanan hastalara göre ömürlerinin 3 kat uzadığını belirterek, "Şeker, hepatit B ve C, hatta kanser hastalarına bile organ nakli yapmak mümkün. Diyaliz hastaları, morallerini bozmasın; hepsine nakil yapılana kadar çalışacağız" dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Yardım Gönüllüleri Derneği ile Antalya Medikal Park Hastanesi, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle diyaliz hastaları ve yakınlarını bilgilendirmek amacıyla bir toplantı düzenledi.


'Kronik Böbrek Yetmezliğinde Tedavi Seçenekleri; Diyaliz ve Böbrek Nakli' konulu bir sunum yapan Prof. Dr. Alper Demirbaş, böbrek yetmezliğinin tedavisi konusunda bir sürü yanlış inanışın bulunduğunu ve bunları düzeltmek için büyük mücadele verdiklerini söyledi.

Bunlardan en önemlisinin 'doku uyumu olmazsa böbrek nakli yapılamaz' şeklindeki yanlış inanış olduğunu belirten Demirbaş, "ABD'de 10 yıldan fazladır doku uyumu olmadan böbrek nakli gerçekleştiriliyor. Ve bu şekilde binlerce hasta var. Yıllarca bu hurafeyi ortadan kaldırmaya çalıştım. Türkiye'de doku uyumu olmadan böbrek naklini de ilk defa biz yapmaya başladık. Şeker hastalarının böbrek nakli olamayacağı da tamamen yanlış. Geçen hafta 14 nakil yaptım ve bunlardan 6'sı şeker hastasıydı" diye konuştu.

Böbrek yetmezliği hastalarını 'altın yumurtlayan tavuk' gibi görmediklerini belirten Demirbaş, nakil yapılan hastaların yaşam süresinin 3 kat uzadığına dikkat çekti. Diyaliz hastalarından morallerini yüksek tutmalarını isteyen Demirbaş, "Hepsine böbrek nakli yapılana kadar çalışacağız" dedi.

Böbrek yetmezliğinde diyalize hiç girmeden naklin çok önemli olduğunun altını çizen Demirbaş, bu sayede hastanın yaşam süresinin uzadığına vurgu yaptı.

Demirbaş, hergün nakil yapabildiklerini ve bu yıl 500'ün üzerinde hastaya böbrek nakletmeyi hedeflediklerini belirterek, "Nakil için hastanın illaki birinci derecede yakının olması gerekmiyor. Son dönemde yaptığımız bir ameliyatta 2 çiftin kocaları, birbirlerinin eşlerine böbreklerini verdi ve hastalarımız hayata tutundu. Bir insanın hayatını kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak gibidir. Kur'an-ı Kerim'deki Maide Suresi'nde de bu söyleniyor. O nedenle buradaki herkesi organ bağışlamaya davet ediyorum" şeklinde konuştu.

Nefrolog Doç. Dr. Murat Tuncer ise, diyaliz hastası sayısının geçen yıl 11 bin artığına dikkat çekti. Doktorların hastaları bazen 'plastik bebek' gibi gördüklerini belirten Tuncer, naklin hastanın ömrünü uzattığını, yeniden çalışma olanağı sunduğunu ve bu sayede aile yaşamanın da iyileştiğini söyledi.

Diyaliz cihazlarının da halen istenilen yeterlilikte olmadığını kaydeden Tuncer, bunun dünyada da böyle olduğunu, bu sebeple bu hastaların yüzde 13-18'inin hayatlarını kaybettiğini ifade etti.

Yaşam süresinin kadavradan böbrek naklinde ortalama 21, canlıdan nakilde ise 30 yıl kadar uzayabildiğine vurgu yapan Tuncer, şöyle devam etti: "Tabii ki ömrün ne kadar olacağı Allah'ın takdiri ancak. Bizlerin görevi de hastalarımızı tedavi etmek, yaşam sürelerini uzatmak. Burada en önemli nokta böbrek yetmezliği çeken hastaların hiç diyalize girmeden nakil yaptırmalarıdır. Çünkü diyaliz ne kadar uzarsa ömürde o kadar kısalıyor. Bunlar açıklanmayan gerçekler. Nakil bekleme listesindeki hastaların ölüm riski, bekleme listesine girmeyen diyaliz hastalarına göre daha az. Bu konuda da organ bağışı çok önemli. Organlarımızı bağışlamalıyız. Türkiye'de bir takım diyaliz firmaları, bu işten ciddi kazanç sağlıyor. Her hastanın alnında 15-20 bin dolar görüyor. Eşinizin; annenizin organ bağışını kabul etmemeniz onların ekmeğine yağ sürüyor. Kazanılan bu paralarda Türkiye'de kalmıyor; yurt dışına çıkıyor çünkü birçok tröst yurt dışı kaynaklı."

Türkiye'de ve dünyada, bir hastanın hemodiyaliz ünitesine bağlanması için öncelikle bir organ nakil merkezinden 'yakınlarından organ alamıyor' şeklindeki bir yazının alınmasının zorunlu olduğunu ancak bunun bilinmediğini ve uygulanmadığını belirten Tuncer, "Haklarımızı bilmemiz lazım. İnsanlar bizi koyun gibi görürse her şeyi yaptırırlar. Tüm dünyada en başarılı tedavi hiç diyalize girmeden nakil" ifadelerini kullandı.

Programın başında Demirbaş ve Tuncer'e Gaziantep'e özgü bir bakır yemeklik hediye eden Büyükşehir Belediyesi Yardım Gönüllüleri Derneği Başkanı Derya Güzelbey de, yardımlarını sağlık, gıda, eğitim, nikah ve nüfus cüzdanı olmak üzere 4 ana başlıkta sürdürdüklerini, bu kapsamda bugüne kadar 700 kişiye çeşitli sağlık desteği verdiklerini belirtti. Güzelbey, 15 kişiye Antalya'da böbrek nakli yaptırdıklarını sözlerine ekledi.

Programa, AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ile çok sayıda diyaliz hastası ve yakını katıldı.

CHA

Haber için teşekkürler anise kardeşim. Bende bazı yanlış bilgilere sahipmişim, bu konuyu okuduktan sonra öğrenmiş oldum.
Rabbim bütün hasta olan kardeşlerimizin yardımcısı olsun, şifalar nasip eylesin.

Amin kardeşim.

Rabbim nelere kadir bir böbrek o kadar ufak ki 500 - 750 gr arası ,tek bir böbrek bir insana fazlasıyla yetiyor diğeri yedek sanki...

Diyaliz makinasını gören varmı bilmem ama kocaman bişey , o ufacık böbreğin yapabildiği hiç bir şeyi düzgün yapamıyor sadece takviye o kadar...

Rabbim bütün hastalarımıza şifalar versin...

Sağlık en büyük nimet,Rabbim hakkıyla şükür edebilmeyi nasip etsin.

benim anemde diyaliz hastası yazı çok güzelde sevinemedim malesef biz nakil yaptıramadık allahım hayırlısını versin :'( :'( :'( :'(


Sağlık Haberleri

MollaCami.Com