Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Bedir Harbinde Nasıl Çarpışılacağının Müzâkeresi ve Harbin Başlaması

Rasûlü Ekrem, Bedir gecesi yanındakilere, "Nasıl çarpışırsınız?" diye sormuştu.
Asım ibn-i Sâbit kalkıp eline yayı ve oku aldı; "Ey Allâh'ın Rasûlü! Kureyş kavmi, ikiyüz zira' (takriben 150-180 metre mesâfe) veya o kadar yaklaştıkları zaman yay ile ok atışı olur. Kureyş kavmi bize ve onlara taş yetişecek kadar yakınımıza geldikleri zaman, taşla mücâdele yapılır. Kureyş kavmi, bize ve onlara mızrak erişecek kadar yakınımıza sokulduklarında, kırılıncaya kadar mızrakla mücâdele yaparız. Kırılınca da mızrağı koruz" dedi. Kılıncı alıp kuşandı ve onu sıyırarak, "Kılınç sıyrılır. Kılınçla çarpışmağa tutuşulur!" dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah; "Harbin icâbı budur, bu tarzda çarpışılmasını gerekli gördüm. Çarpışan, Asım'ın çarpışması gibi çarpışsın!" buyurdu.
Ertesi sabah, iki ordu birbiriyle karşılaştı. Mü'minlerle müşrikler karşılaştıkları zaman, mü'minler, müşrikleri az, müşrikler de mü'minleri az ve zayıf görerek her iki taraf çarpışmağa isteklenmiş ve heveslenmişti. Müşrik ordusunun başı olan Ebû Cehil, durmadan harbe teşvik ediyordu. Müşriklerin bayrağından birini Ebû Azize ibn-i Umeyr, diğerini Nadir ibn-i Hâris, diğerini Tâlhâ ibn-i Tâlhâ taşıyordu.
Rasûlü Ekrem, meydana çıkıp Müslümanların saflarını düzeltti. Bâzıları saftan dışarı çıkmışlardı. Sanki, düşman üzerine ilk önce biz gideceğiz diyorlardı.
Peygamber Efendimiz, asâsı ile onları saflarına dâhil etti ve son olarak şöyle dedi: "Ben emretmedikçe düşman üzerine gitmeyiniz. Fakat ok menziline gelindiği zaman onlara ok atınız." buyurdu. Peygamber Efendimiz, askerlerini saf saf dizdikten sonra sancaktarlar tâyin etti. Muhâcirlerin bayrağını Müs'ab ibn-i Umeyr'e, Hazrec'in bayrağını Habbab ibn-i Münzir'e, Evs'in bayrağını Saad ibn-i Muaz'a verdi. ( Islam Tarihi-Hasan Arikan//mollacami.net//ücharfbeşnokta )


Ramazan-ı şerif

MollaCami.Com