Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


İlk Seriyyeler ve Gazâ ve Seriyyelerin Gâyesi

Seriyye; düşman üzerine geceleyin gizlice çıkarılan müfrezeler, askeri birlikler, keşif kolları demektir. Gündüz gönderilenlere ise sâriye denir. Dilimizde bu kuvvetler İslam akıncıları olarak da anılmaktadır. Bunun, en azı beş kişilik, en çoğu 400 kişilik olurdu.
Gâzâ veya gazve ise, düşmanla harp etmeğe gitmek mânâsına gelir. Müşriklerle yapılan harplerin çoğunda Rasûlüllah Efendimiz bizzat bulunmuş, bir kısmında ise bulunmamıştır.

Gazâ ve Seriyyelerin Gâyesi

Peygamber Efendimiz'in, bir gazâya gitmek isteyince, gideceği ciheti ve maksadını tevriyeli (başka mânâya da gelebilecek) kelimeler içinde gizlemek âdeti idi. Bunun içindir ki, bâzı kaynaklarda Bedir savaşından önceki seriyye ve gazvelerdeki gâyenin, cereyan tarzları ve neticeleri ile bağdaşmayacak şekilde değişik ifâde edildiği görülmektedir. Halbûki, bu seriyye ve gazveler Saad ibn-i Muaz'ın da Ebû Cehil'e dediği gibi herşeyden evvel;
Kureyş müşriklerinin Hac yollarını Müslümanlara tıkamış olmalarına karşılık, Müslümanların da Kureyş müşriklerinin, Suriye ticâret yollarını kesip onları ticarî ve iktisâdi bakımdan sıkıntıya düşürebilecekleri hakkında bir uyarmağı,
Aynı zamanda, Müslümanlara karşı ne gibi bir hazırlıkta bulunduklarını öğrenmeği,
İleride yapılacak savaşlarda bâzı kabîlelerin Kureyş müşrikleri ile birleşmelerini önlemeği, hedef tutuyordu.
Hülâsa, seriyyelerden maksat; «Kureyş'e, bizim de elimiz silah tutmasını bilir demek, müşriklere gözdağı vermekti.»
Hz.Peygamberimiz, bir Hadîs-i Şerifleri'nde şöyle buyurmuşlardı: "Allah'dan başka Allah olmadığına, Muhammed (S.A.V.)'in Rasûlüllah olduğuna şehâdet getirinceye, namazı kılıncaya, zekatı verinceye kadar savaşmak bana emrolundu. Onlar, bunları yapınca, Müslümanlık hakkının gerektirdiği cezâlar müstesnâ oldukça, canlarını, mallarını elimden kurtarırlar!"
Eshâbı Kirâm'dan Abdullah ibn-i Amr; "Yâ Rasûlullah! Bana cihad ve gazâ hakkında bilgi ver?" demişti.
Allâh'ın Rasûlü, O'na; "Ey Abdullah ibn-i Amr! Eğer, sen, Allâh'ın rızasını umarak ve güçlüklere katlanarak çarpışırsan, Allah da seni kıyâmet günü o hâl üzere diriltir. Eğer sen gösteriş ve öğünmek için çarpışırsan, Allah da seni kıyâmet günü o hâl üzere diriltir. Hâsılı sen, ne halde ölür veya öldürülürsen, Allah da seni o halde diriltir." dedi.
İlk seriyyelerden bâzıları şunlardı: Hz. Hamza, Seyfülbahr'e; Ubeyde ibn-i Haris, Batn-ı Râbig'a; Saad ibn-i Ebi Vakkas, Harrar'a gönderildiler. ( Islam Tarihi-Hasan Arikan//mollacami.net//ücharfbeşnokta )


R.Evvel

MollaCami.Com