Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


FATİHADAN SONRA “ÂMİN” DEMEK

FATİHADAN SONRA “ÂMİN” DEMEK

Hz. Ayşe (r.a)şöyle anlatır: Resulullah (sav) “Yahudiler sizi selamınız ve amin diyişiniz sebebiyle kıskandıkları kadar bir başka şey için kıskanmamışlardır” buyurmuşlardır. (Kütüb ü Sitte Prof. İbrahim Canan Cilt 17 sayfa 7)
İmamın cehri kıraat ettiği Cuma, sabah, akşam ve yatsı namazlarında Fatihayı okumasından sonra Ehl-i Sünnet mezheplerinin dördüne göre de yüksek sesle “Amin” demek sünnettir. İmam-ı Azam Ebu Hanife bunu “kişi kendi duyacağı kadar yüksek sesle okursa sünnet yerine gelmiş olur” der. Ancak bu ifade toplumumuzda sanki yüksek sesle amin demek yanlış bir davranışmış gibi algılanmıştır ki bu tamamıyla sünnete de mezhep imamlarının görüşüne de aykırıdır, yanlış bir anlamadır.
Yukarıda yazdığımız Hz.Ayşe rivayetine ilaveten şu hadislere bakalım:
Vâil ibn Hucr (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim: “…Gayrilmağdubi aleyhim ve lazzallin” ayetini de okuduktan sonra “Amin” dedi ve bu kelimede sesini yükselterek, uzatarak söyledi demiştir. (Nesâî, İftitah: 33; Dârimî, Salat: 38)
Hz.Ali (ra) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ın veleddallin deyince Amin dediğini işittim.” (Kütüb ü Sitte Prof. İbrahim Canan Cilt 17 sayfa 7)
İbnu Şihâb der ki: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) âmîn derdi."
Buhârî'de diğer bir rivâyette şöyle gelmiştir: "Kârî (okuyucu) âmîn deyince siz de âmîn deyin. Zîra melekler "âmîn" der. Kimin âmîn'i meleklerin âmîn'ine tevâfuk ederse geçmiş günahları affedilir." (Buhari, Daavat 63)
Peygamberimiz (sav) den bu yana bir vakit dahi kesintiye uğramadan namaz kılınan Mescid-i Nebi ve Mescid-i Haram (Kabe) deki uygulamalar da dikkate alınırsa amin demenin coşkusuna ümmetçe hep beraber katılmamız gerektiği gayet açık bir şekilde ortadadır. İmam-ı Azamın “kişi kendi duyacağı kadar” demesi işin ruhsat yönüdür ve sadece bizlerin bu konuda cehri olarak amini Kabe’deki, Mescid-i Nebevi deki gibi yapamazsak en azından sünneti yerine getirmiş olmamız için yeterli olan ölçüyü belirtmek için olsa gerektir. Yoksa bu hadislere ve uygulamalara muhalefet edip bir sünneti yapmanın mekruh olduğunu söylemesi İmam-ı Azam gibi bir büyük alimden beklenemez.
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: “Resulullah (a.s) buyurdular ki: İmam amin deyince siz de amin deyin. Zira Kimin “Amin” demesi meleklerin “Amin” demesine denk gelirse o kişinin geçmiş günahları affedilir.” (Nesâî, İftitah: 35; Dârimî, Salat: 38 Kütüb ü Sitte Prof. İbrahim Canan Cilt 16 sayfa 620 )
Tirmîzî: “Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.” der.
İbn u Abbas (ra) da şöyle anlatır: Resulullah (sav)buyurdular ki; “Yahudiler sizi amin diyişiniz kadar bir başka şey için kıskanmazlar. Öyleyse amin sözünü çok söyleyin.
Kaydedilen bu hadisler ve haberler Resulullah (sav) in bizzat kendi uyguladığı ve ashabına da tavsiye ettiği namazda yüksek sesle amin demenin önemli bir sünnet olduğuna dikkat çekmektedir.
Bu çok kolay ve kazancı da o kadar çok olan bir sünneti bizler neden uygulamayalım?. Neden yaşatmaya çalışmayalım?!.
Din görevlilerimizden bu konuda gayret, anlayış ve saygı bekliyoruz…
İlahiyatçı & Eğitimci Mehmet DABAK

Amindede 4 Peygamberin mührü vardır 1Adem a.s 2 Muhammed a.s 3 Yahya a.s 4 Nuh a.s Bu 4 Peygamberin mührüdür AMİN


Amindede 4 Peygamberin mührü vardır 1Adem a.s 2 Muhammed a.s 3 Yahya a.s 4 Nuh a.s Bu 4 Peygamberin mührüdür AMİN

AMİN AMİN AMİN ..

Güzel bir konu lakin unutmamak gerekir ki, mezhep imamlarımızın görüşlerini gözardı etmemek lazım

Bu hadislere göre namaz'da Fatiha'dan sonra "âmin" demek sünnettir.

İmam-ı A'zam'a göre "âmin" gerek imam ve gerekse cemaat tarafından hafiyyen (sessizce);

imam-ı Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel'e göre açık ve imamla birlikte söylenmesi sünnettir.


Nitekim fetvalarımızda şöyle geçer.

Hanefi olan bir kimsenin imamın arkasında kıldığı sırada Fatiha'nın sonunda açıktan "Amin" demesinde bir mahzur var mı?

"Amin" demek sünnet ise de, sesi yükseltmek mekruh görülmektedir.


Namaz

MollaCami.Com