Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Yurt dışında,arzı (49° 30°) olan yerlerde namaz ve oruç hakkındaki hususlar.

A) Namaz ile ilgili hususlar:

Arzı, yani enlemi 49 derece 30 dakikanın üzerinde olan yerlerde bazı günler güneş, battıktan sonra gece yarısına kadar ufuktan -17 dereceye kadar alçalamaz.
Bu durumda batı ufkunda tan hâdisesi bitmeden yani ufuktaki kızıllık kaybolup tam karanlık basmadan (akşam namazı vakti çıkmadan) güneş, gece yarısı hattını geçip tekrar doğu ufkuna doğru yükselmeye başlar. Yâni şafak hâli gece yarısı hattına kadar devam eder. Bu yerlerde fecr-i sâdık (sabah namazı vakti), gece yarısından sonra başlar, güneşin doğuşuna kadar devam eder ve akabinde güneş doğar. Bu durumda yatsı vakti taayyün etmemiş olur.
Daha açık bir şekilde ifade edecek olursak;
Güneş battıktan sonra ufuktaki kızıllık kaybolmayıp gece yarısı vaktine kadar şafak hâli bulunduğundan, bu vakit akşam namazının vaktidir.
Gece yarısından güneş doğuncaya kadar fecr-i sâdık hâli devam ettiğinden, bu vakit de sabah namazının vaktidir.
Vaktin taayyün etmemesi sebebiyle, bu yerler için –yurt dışı takvimlerimizde– herhangi bir vakit konulmamıştır.
Burada, yatsı vaktinin taayyün etmediği günlerde, akşamın son vaktinin nasıl tespit edileceği hususunu izaha çalışalım:
Yatsı vaktinin taayyün etmediği günlerde, akşam namazı vakti çıkınca sabah namazı vakti girmektedir.Takvimlerde ise sadece taayyün eden vakitlerin giriş saatleri gösterilmekte ve bir vaktin çıkış saatinin bilinebilmesi için ondan sonraki vaktin giriş saatine bakılması gerekmektedir.
Binâenaleyh bu günler için akşam namazı vaktinin sonu olarak; imsak vakti (saati) esas alınacaktır.
Vakit, namazın şartı olduğu gibi vücûbunun da sebebidir. Binâenaleyh bir yerde namaz vakitlerinden biri veya birkaçı tahakkuk etmez ise, o vakitlere ait olan namazlar, o yer ahâlisine farz olmamış olur. Dolayısıyla, o yerdeki Müslümanlar, vakti girmediği için kılamadıkları namazdan mesûl olmazlar.
Yatsı vaktinin taayyün etmediği yerlerde, Hanefî mezhebine göre amel etmek isteyen Müslüman kardeşlerimize tavsiyemiz; yatsı ve terâvih kılmamaktan ibarettir. Zira bizim ilmî ve îtikadî kanaatimiz budur.
Yatsı namazını, vaktinin olmamasına rağmen mutlaka kılmak isteyen Hanefî Müslümanlara ise;
“Üzerime farz olup, sâkıt olmayan en sonki yatsı namazına” diye niyet ederek kılmalarını tavsiye ederiz. Nitekim asırlardan beri cuma günleri de cumanın şartı bulunmaması ihtimaline mebnî, cuma namazından sonra ayrıca zuhr-i ahîr (en sonki öğle namazı)’e niyet edilerek namaz kılındığı gibi...
Arzı (enlemi) 47 derece 30 dakikanın üzerinde olan yerlerde, yatsı vakti taayyün ettiği halde çok kısa sürdüğü zamanlar da olabilmektedir. Bilhassa bu gibi yerlerde Müslümanların, yatsı vakti girer girmez hemen namazlarını kılmalarını, hatta vaktin çıkması tehlikesine karşı îcabında sadece yatsının farzı ile vitir namazını edâ etmelerini tavsiye ederiz.


B) Oruç ile ilgili hususlar:
Yatsı vaktinin taayyün etmediği günler, aynı zamanda, senenin en uzun günleridir. Gündüzün uzunluğu çok yerde 20-21 saati bulur, hattâ geçer.
İşte bu uzun günlerin Ramazân-ı Şerif’e tesadüf etmesi halinde, hiç şüphesiz, kuvvet ve sıhhati yerinde olan Müslümanlar, her türlü meşakkati göğüsleyerek oruçlarını tutmaktadırlar.
Yatsı vaktinin taayyün etmediği bu uzun günlerde oruçlarını tutmak isteyen Müslümanların, yeme-içme işlerini, takvimde gösterilen imsak vaktinde mutlaka kesmeleri gerekir. Orucun sıhhati için, bugünlerde bu hususa bilhassa riâyet etmek icâp ettiğini hatırdan uzak tutmamalıdır.
Ancak;
Cenâb-ı Hak, meşakkat hallerinde teklifini (ibâdetleri) hafifletmeye ve meşakkatin tamamen zâil olduğu zamanlara tehir etmeye ruhsat vermiştir.
Bu sebeple, meşakkatine binâen oruçlarını bu çok uzun günlerde tutamayacak olan Müslümanlar, bilhassa işçiler, oruçlarını vakitlerin normale döndüğü ve meşakkatin zâil olduğu senenin diğer günlerine tehir ederek o günlerde tutabilirler.

Yatsi namazi ile ilgili

Nisa suresinin 104 uncu ayet

Besinci diyanet islerinin baskani omer nasuhi bilmen sayfa 121 de yaziyor yatsi namazi ile ilgili bilgiler

Avrupada namaz 4 vakit mi?

Maalesef müslümanlar yakın zaman içerisinde ehl-i sünnet ulemasının o kıymetli yolundan ayrı bir din inancı ile yetiştiriliyorlar. Bu sebeble dinimizde olan şeyler söylendiği vakit, sanki dinden değilmiş gibi tepki gösteriyorlar. Bazı artniyetli insanlar da, müslümanların zihinlerini bulandırmak ve müslümanlar arasına nifak sokmak amacıyla böyle hareketlerde bulunuyorlar.Hiçbir müslümanın herhangi bir vakit namazı inkar ettiği yoktur ve bu düşünelemez de; farzlardan birini inkar dinimizde küfürdür, inkar eden kafir olur.

Avrupa'nın kuzeyinde bulunan bazı beldelerde yatsı namazının vakti girmemektedir. Bunu bilhassa iskandinav ülkelerinde yaşayan kardeşlerimiz bilirler; şu zamanlarda da durum öyle. Bu bölgelerde ortalığın karanlığa tam girmeden tekrar aydınlanması sözkonusudur. Namaz ise vakitle belirlenen bir ibadettir. Dünyanın kendi ekseninde dönmesiyle oluşan vakitlerle belirlenir. Bu husus yukarda teknik olarak açıklandı. Fetva bakımından da her fıkh kitabında yazmaktadır.

Eskiden ehli sünnet alimleri konuyla alakalı meseleyi zaten çözmüşler, bize de buna uymak düşer. Dünya eskiden dikdörtgen değildi. Bazı beldelerde o zamanlar da vaktin girmediği oluyordu. Hatta Halebi kitabında geçen fetva Rusya'nın kuzeyinde bulunan bir vilayet içindir. Tıpkı iskandinav ülkelerinde olduğu gibidir. Din zamanla değişmez, değişen ancak örf ve adetin ahkamıdır.

Vakit namazın sebebi olduğu için, sebeb olmazsa tabii ibadet de olmaz. Bu hususta ulemamız gerekli açıklamaları yapmışlar.

BU ZAMANDA ANCAK SIRF BİR KAÇ TAKVİME GÖRE VAKİT GİRMİYOR

denirse, yukarda teknik olarak meseleyi açıkladık. Şu zamanda 2 takvim, islam alimleri tarafından onaylanmış usule göre hesaplama yapmaktadırlar. İslam ulemasının onayını almamış hesaplama metodlarını kullanmak caiz değildir. Diyanetimiz bu konuda kendi ictihadına uyuyorsa bu onların sorunudur. Diğer cemiyetler de buna hizmet ediyorsa vebal onlaradır. Meşihat-ı İslamiyye laf olsun diye bulunan bir kurum değildi. Şeyhulislamlık makamı kukla makamı değildi. Bugün hiçbir ilahiyat profesörü veya diyanet mecazi müftüsü o makamlardan daha geçerli fetva veremezler. Sorun da buradadır. Maalesef islam alimlerine uymak hususunda halkımız çok geride kalmış, meseleyi cemaat kavgası zanneder olmuştur. Yatsı namazının bazı beldelerde girmediğini gösteren takvimler, Meşihat-ı İslamiyye'nin onayını almış hesaplama metoduyla hazırlanmaktadır.

Dini sözlükte açıklama şöyledir:

MEŞÎHAT-I İSLÂMİYYE:
Bâb-ı fetvâ (fetvâ kapısı). Şeyhülislâmın bulunduğu yer.
İlmiye teşkilâtının en yüksek makâmı meşîhat-ı İslâmiyye idi. Meşîhat dâiresinin en büyük vazifelisi şeyhülislâm idi. (Ahmed Cevdet Paşa)
Ulemâdan Ahmed ibni Kemâl Paşa, Kânûnî Sultan Süleymân Han zamânında 1526'dan, 1534 senesine kadar meşîhat-ı İslâmiyye makâmında idi. Cinnîlere de fetvâ verirdi. Bunun için Müftî-yüs sakaleyn (insan ve cinlere fetvâ veren müftî) adı ile meşhûr oldu. (Mecdî Efendi)

http://www.incemeseleler.com/index.php?option=com_content&view=article&catid=43%3Afkhi-meseleler&id=126%3Aavrupada-namaz-4-vakit-mi-&Itemid=64

Takvimler arasi neden saat farki oluyor?

Soru: Yatsı namazının vaktinde, Fazilet Takvimi ile IGMG Takvimi arasında yaklaşık bir saatlik bir fark var. Bunun sebebi nedir?

Cevap: Yatsı namazının vakti, ufuktan kızıllığın kaybolmasıyla başlar. Bu da güneşin ufuktan belli bir açıda aşağı inmesine bağlıdır. Bu açı İmam-ı Azam’a göre -19° derece olup, İmameyn’e (İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed) göre -17° derecedir. -17° derece hususunda diğer üç mezhep imamları da aynı görüştedirler.

Tabii bu meselede imamların kavillerinin yanısıra, bazı islami kuruluşlar da söz sarfetmişlerdir. Öyle ki Mısır’da “Egyptian General Authority of Survey“ bunu -17,5° olarak, Kanada’da “Muslim World League “ -17° olarak, Pakistan’da “University Of Islamic Sciences“ -18° olarak ve Amerika’da “Islamic Society of North America” -15° olarak ve Arabistan’da “Ummu’l-Kura Üniversitesi” de akşam namazı vaktine 90 dakika ekleyerek bu vakti hesaplamaktadırlar.

Görüldüğü gibi konuyla alakalı görüşler çok olmakla beraber, en sağlam görüşlerin müctehidlere ait olduğunu söylemek ehl-i sünnet ve’l-cemaat akidesine sahip müslümanlar için tabii olmalıdır.

Şimdi de bir kaç veri ile vakit hesaplaması yapalım. Bu hesaplamayı Avusturya/Viyana için yapıyoruz.

Viyana: 16.37° Doğu, 48.22° Kuzey

7 Temmuz 2006 senesi Cuma günü:

İmâm-ı Azam (-19°) der, İmameyn ise (-17°) der. -17 derece ile hesaplanırsa yatsı namazı en erken saat 23:39’da girer. Buna 10 dakika temkin eklenirse 23:49 olur. İkisinin ortası alınmış olsa (-18°) namaz saat 23:49’da girer. Buna 10 dakika eklenirse 23:59 olur. Fazilet Takvimi’nde bu gün için yatsı namazı vakti saat 23:57’de giriyor yazmaktadır. Akşam namazı ise temkinli olarak 21:07’de girmektedir.

Milli Görüş’ün hesaplamasına göre ise Viyana’da yatsı namazı 22:34’de girmektedir. Akşam namazı ise 21:04’de girer. Eğer bunu biz hesaplamaya kalkarsak, bu kurumun kesinlikle müctehid imamlara uymadığını görürüz. Zira 22:34’ü çıkarabilmek için açı olarak -12’yi almamız gerekir ki, bu ne imamların ictihadına ve ne de ulemanın beyanına uyar. En düşük açıyı kabul eden “Islamic Society of North America” bile -15° derecenin aşağısına inmemiştir.

Vehhabi sevdalısı bu insanlar diğer birçok hususta olduğu gibi bu meselede de Arabistan’ı taklit ediyorlar. Ama yanlış taklit ediyorlar. Bizim bazı avrupa sevdalılarının avrupa'yı yarım-yamalak taklit etmesi gibi.

Suudi Arabistan’da "Ummu’l-Kura Üniversitesi", akşam namazına 90 dakika ekleyince yatsının vakti hesaplanmış olduğu sonucuna varmıştır. Peki bu doğru mudur? Tabii ki doğrudur. Ama neresi için doğrudur? Suudi Arabistan’ın kuzeyinden güneyine kadar her şehri için. Hatta o kadar doğrudur ki, ister siz Arabistan’da yatsı namazı’nın vaktini en sağlam metodla, yani İmam-ı Azam’ın ictihadında bulunan -19° derece ile hesaplayın, ister akşam namazına 90 dakika ekleyin aynı zaman çıkmaktadır.

Unutmamak lazım ki, Arabistan yaklaşık 17° derece ile 32° derece Kuzey arasında bulunmaktadır. Viyana ise neredeyse 50° derece Kuzey’dedir. Oraların hesaplaması ile buranın hesaplaması bir olur mu? Medine’de namaz kılarken güney’e dönen bir müslüman, Konya’ya gidince hala güney’e dönse kıbleye mi yönelmiş olur, yoksa Firavun’un Mısır’daki piramitlerine mi? Orda öğrendiğini burada sat ama, önce bir bak doğru mu diye..

Suudi Arabistan’ın en kuzeyinde bulunan şehirlerden Tebük’de (36.58° Doğu, 28.42° Kuzey) akşam namazı saat 20:44’de, yatsı namazı da -19° derece ile hesaplandığında (İmam-ı Azam’a uyulduğunda) 22:16’da girmektedir. Bu hesaplamanın yerine siz 90 dakika eklemiş olsanız 22:14 çıkar, ki bu da doğrudur.

En güneyinde bulunan şehirlerden Jizan’da (42.55° Doğu, 16.93° Kuzey) akşam namazı 19:57’de, yatsı namazı da da -19° derece ile hesaplandığında (İmam-ı Azam’a uyulduğunda) 21:16’da girmektedir. Bu hesaplamanın yerine siz 90 dakika eklemiş olsanız 21:27’de girmektedir. Bu bile yeterince ihtiyatlı bir vakittir ve doğrudur.

Not: Dikkat edilirse, ekvator çizgisinden uzaklaştıca, akşam ile yatsı arasındaki fark 90 dakika ile hesaplandığında daha erken girmeye başlamaktadır. Tebük'de, hesaplamadan 2 dakika erken olduğu görülmekte olup, bu İmameyn'in kavlince yine doğru zamana denk gelmektedir.

Ocak ayı için bile hesaplasak durum aynıdır. İster -19° ile hesaplayın, ister 90 dakika ekleyin, Arabistan'da durum yaz-kış aynıdır. Buralarda öyle değildir.

Görüldüğü gibi Suudi Arabistan’ın usulü, kendi ülkesi için geçerli olduğu takdirde pek iyi ve çok doğrudur. Ancak kuzeye ve güneye doğru uzaklaştıkca hesap bozulmaktadır. Bu uygulamanın Viyana ve sair şehirler için uygulanamayacağı ortadadır. Uygulayanların da astronomik hesaplamalara 100% zıt konustuğu görülmektedir.

Fazilet Takvimi ve bu hususta ehli sünnet ulemasının beyanatını kaynak olarak kullanan takvimler doğrudur. Diğerleri ise müslümanların ibadeti ile uğraşmaktan başka birşey değildir. Müslüman ibadetinin kıymetini bilmeli ve boşa harcatmamalı. Usul ilminde vakti girmeden kılınan namazın kabul olmayacağı ve bunun özrünün olmadığı açıkca belirtilmiştir.

http://www.incemeseleler.com/index.php?option=com_content&view=article&catid=43%3Afkhi-meseleler&id=125%3Atakvimler-aras-saat-fark-neden-oluyor&Itemid=64


Namaz

MollaCami.Com