Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


.:: Namazı Yaşayanlar ::.

allah razı olsun kardeşim...rabbim namazlarımızı hayırlarımızı kabul etsin...ellerine yüreğine sağlık...

amin..

rica ederim, sizler de sağolun.Rabbim cümlemizden razı olsun.

Allah cc razı olsun umut kardeşim mevlam namazımızı hakkıyla kılıp rızasına kazanan kullardan olmayı nasib etlesininşallah

amin Letaif kardeşim, Rabbim cümlemizden razı olsun.

rabbim sizden razı olsun çok faydalı paylaşımlarda bulunduğunuz için mesajlarınızın takipcisiyim


rabbim sizden razı olsun çok faydalı paylaşımlarda bulunduğunuz için mesajlarınızın takipcisiyim


Rabbim sizden de razı olsun kardeşim, sözleriniz daha çok sorumluluk yüklüyor omuzlarımıza..

inşaallah ihtiyaca karşılık gelebilecek paylaşımlarda bulunmak nasip olur.

selamlar..

Hz.Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Hz.Peygamber şöyle buyurmaktadır:
-Sizin biriniz gece uyuyunca şeytan onun ense köküne üç düğüm atar.
Her düğüm atışında,"Önünde upuzun bir gece vardır,rahat uyu!" der.
O kimse uyanıp Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür.
Abdest alırsa bir düğüm daha çözülür.
Namaz da kılarsa şeytanın attığı bütün düğümler çözülür.
Artık o teheccüd sahibi, kötü düğümleri çözülmüş, dinç ve neşe içinde sabaha çıkar.
Fakat kalkıp zikretmez ve abdest alıp namaz kılmazsa, gönlü kirli, tembel bir şekilde sabahlar......

Rabbim (c.c.) razi olsun..hakkiyla eda edebilenlerden eylesin ins..amin


Rabbim (c.c.) razi olsun..hakkiyla eda edebilenlerden eylesin ins..amin
amin...


kardeşim değerli bilgiler için sağolun Allah razı olsun dualarınızda bizleride unutmayın.

Allah cc razı olsun kardeşim. Rabbim bizleri de O mübarek insanlar gibi namazı yaşayanlardan olmayı nasib eyler inşallah.

Namazı engelleyemedi

İslâmiyetin ilk zamanlarıydı. Müşrikler tarafın­dan Müslümanlara büyük ezalar ve cefalarda bulu­nulu­yor­du. İslâm’ın ilk anlarından beri hep karşı çıkan ve özellikle güçsüz Müslümanlara var gücüyle düşmanlık edip onları ezen, hatta şehit eden Ebu Cehil ve müşrikler hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar­dı.
Eziyet için fırsat kollayan Ebu Cehil yine içi kin dolu bir hâldeyken Kureyşlilere şu soruyu sor­du:

– Muhammed siz varken de ellerini yere koyup Allah’a secde ediyor mu?

Kureyşliler de ona:

– Evet, dediler.

Ebu Cehil:

– Lat ve Uzza’ya yemin ederim ki, eğer onu bu şekilde iba­det ederken görürsem ensesine ayağımı basarak yüzünü yere sürteceğim, demişti.

Bir gün Resulullah namaz kılıyordu. Ebu Cehil, ettiği yemi­ni yerine getirmek için Efendimize (a.s.m.) doğru yöneldi. İçi kinle dolu, kendinden emin ve gururlu bir şekilde ettiği yemini yerine getirmek için Efendimizin (a.s.m.) boynuna basmak isterken birden bire herkes onun geri çekildiğini gördü. Ebu Cehil’e:

– Ne oluyor, diye sordular.

Ebu Cehil hâlâ olayın etkisinde ve korkarak şu cevabı verdi:

– Benimle onun arasında bir ateş hendeği vardı. Bazı kanatlar da gördüm.

Bu olaydan sonra Allah’ın Resulü (a.s.m.) şöyle buyurdu:

– Eğer yanıma gelseydi melekler onu parçalayacaktı.

***

Yine Ebu Cehil’in kabilesinden olan Velid ibni Muğire, Re­sul-i Ekrem’e (a.s.m.) vurmak için bir taşı alıp, secdedeyken yanına gitti. Birden gözleri kapandı. Efendimizi (a.s.m.) Mes­cid-i Haram’da göremedi. Sonra geri döndü. Geri döndü­ğün­de onu gönderenleri de göremiyordu, ama sadece sesleri­ni işitebiliyordu.

Efendimiz (a.s.m.) namazını bitirinceye kadar gözleri bu şekilde kaldı. Ne zaman Efendimiz (a.s.m.) namazını bitirdi, onun da gözleri açıldı.

Cennetlik bir adam

Necid ahalisinden saçı karmakarışık, fakir bir kim­­se, Resulullah’a (a.s.m.) geldi. Uzaktan sesi güçlükle işitiliyor, fakat ne söylediği anlaşılmıyordu. Nihayet yaklaştı. Meğer İslâm’ın ne olduğunu soruyormuş...
Resulullah (a.s.m.) ona:

– Bir gün bir gece içinde beş namaz, diye buyurdu. Adamcağız:

– Bu namazlardan başka kılacağım namaz var mı, diye sor­du. Resulullah:

– Hayır! Olmayacak. Kendiliğinden nafile olarak namaz kı­larsan o ayrı, cevabını verdi. Bundan sonra Resulullah (a.s.m.) ona:

– Bir de ramazan orucu, dedi. Adamcağız yine:

– Bundan başka oruç tutacak mıyım, diye sordu. Re­su­lul­lah:

– Hayır, olmayacak. Kendiliğinden nafile oruç tutarsan o ayrı, diye buyurdu.

Resulullah (a.s.m.) ona zekâtı da söyledi. Adamcağız yine:

– Üzerimde bundan başka sadaka olacak mı, diye sordu. Resulullah (a.s.m.):

– Hayır, olmayacak. Kendiliğinden sadaka verirsen o ayrı, diye buyurdu.

Bunun üzerine Necidli fakir:

– Vallahi bundan ne fazla ne de eksik bir şey yapacağım, diyerek arkasını dönüp gitti.

Resulullah da (a.s.m.):

– Eğer doğru söylüyorsa kurtuldu gitti! Cennetlik bir adam görmek isteyen şu adama baksın, buyurdu.

Bedir Savaşı’nda cemaatle namaz

Namaz kılmak o kadar önemlidir ki, eğer imkân varsa savaşta bile namazı terk etmemek gerekir. Nitekim Peygamberimiz (a.s.m.) ve güzide sahabeleri Bedir Savaşı’nın en çetin anında bile cemaatle namaz kılmışlardı. Müşrik ordusu Müslümanlardan üç kattan daha fazlaydı. Tam bir ölüm kalım mücadelesi veriliyordu. Ama Allah Resulü ve ashabı canlarını kurtarmaktan ziyade, Allah’ın huzurunda yan yana, omuz omuza namaz kılmayı seçmişlerdi.
Yarısı namaz kılarken diğerleri savaşmış, namaz kılanlar savaşırken diğerleri namazlarını cemaatle eda etmişlerdi. Bu husus, Kur’ân’da şöyle anlatılmaktadır:

“Savaşta mü’minler arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle birlikte namaza dursunlar ve silâhlarını da yanlarına alsınlar. Onlar secde ettikten sonra geri çekilip düşmana karşı dursunlar ve yerlerine henüz namaza durmamış olan diğer topluluk gelsin. Onlar da tedbirli şekilde ve silâhlarını yanlarına alarak seninle beraber namaz kılsınlar.” (Nisa Sûresi, 102)

Müslümanların bir kısmı namazdayken bir kişiye altı düşman düşüyordu. Buna rağmen Müslümanlar mağlûp olmamışlar, kesin bir zafer kazanmışlardı.

Namazı Yaşayanlar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları


Allah razı ve memnun olsun kardeşim.
Elinize emeğinize sağlık.


Namaz

MollaCami.Com