Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Minyatürde "Kağıt ve Boyaması"


Minyatür sanatımızda kullanılan kağıdın da büyük bir önemi vardır. Gelibolulu Ali Menakib-i Hünerverân adlı eserinde, en iyi cins kağıdın ‘Devlet-abadi’ olduğunu ve Semerkant kağıdından aşağısına itibar edilmemesini söylemektedir.

Ancak bunların yanında 15. y.y. da Kağıthane’deki kağıt fabrikasında imal edilen, İstanbuli adlı olanlar da tercih edilenler arasındadır. Kullanılacak olan kağıtlar, daima aharlı ve mührelidirler. Genellikle şeker beyazı, açık krem, toz pembe ve süt mavisi renklerinde olanlar benimsenerek kullanılmıştır. Nispeten daha koyu tonlarda olan kağıtların, minyatürü çevreleyen pervaz süslemelerinde bulunduğu, bir genelleme olmasa dahi dikkati çeker. Aslında beyaz renkte olan kağıtlar, cinsleri ne olursa olsun, bitkisel veya madeni boyalarla boyanmaktadır. Boyama işlemi üstten sürerek olduğu gibi, banyo usulü ile de yapılır. Buna daldırma denir. Kağıtlar ne şekilde boyanırsa boyansın, ilk önce, kağıdı şaplı bir suya daldırıp, kurutmakta fayda vardır.

Sürme usulü ile kağıt boyamasında, toz boya, mermer üzerinde, bir miktar sirke ile ve destezenk yardımı ile ezilir. Buna nişasta muhallebisi yapılarak karıştırılır. El ile veya bir sünger ile kağıdın üzerine yedire yedire iyice sürülür. Gölgede kurumaya bırakılır. Suyunu iyice çekip kurumaya başladığında, bir ağırlık altına konarak kağıdın kırışmaması sağlanır. Ancak kağıt boyamada en güzel tarz banyo usulü olanıdır. Burada ton farkı olmaz. Yapımına başlarken, ilk önce, renk veren bitkiler zevke göre seçilir. Ihlamur, çay, safran, kına ve gelincik gibi bitkiler suda iyice kaynatılır. Rengi iyice çıktıktan sonra, bu suya bir miktar şap ilave edilerek tekrar kaynatılır. Kenarlı bir tepsiye alınan bu renkli suyun içine kağıtlar daldırılarak banyo yaptırılır. Suyun süzülmesi için kağıdın bir köşesinden asılarak kuruması beklenir. Boyama işlemi özellikle aharlanmamış olan kağıtlar kullanarak yapılmalıdır. Zira aharlı kağıt boya tutmaz.

Kağıt boyamasının değişik bir tarzı da, genellikle eski eserlerde kullanılan Akkâse’dir. Burada, kağıdın metin kısmı ile kenarda kalan bölümü farklı renklerdedir. Bu işlemde ilk önce, kağıt istenilen renkte tümü ile boyanır. Sonra, metin kısmı sıvı arap zamkı ile kapatılır ve daha farklı bir renkte daldırma usulü ile ikinci defa boyanır. Arap zamkı sürülen yer boya tutmayacağı için, bir sayfada iki değişik rengin yer alması sağlanmış olur.

Boyalı bir kağıdın orta kısmını şaplı su sürerek de açabiliriz. Ancak şap kıvamını çok iyi ayarlamak ve sürerken aynı homojenlikte olmasına dikkat etmek gerekir. Aksi halde dalgalı olur ve istenilen neticeyi vermez.

Gülzar-ı Savab adlı eserden alınan bilgilere göre renkler şöyle elde edilir:
Badem yaprağı : Altın sarısı.
Susam çiçeği : Çimen yeşil.
Nohut unu : Nohudi.
Susam çiçeği : Güneşte kurutulursa mavi.
Gelincik çiçeği : Içine bir miktar şap konursa mavi.
Cehri : Sarı.
Soğan kabuğu : Samani
Asfur : Bir beze çıkınlayıp su içinde iken sıkılırsa, önce sarı, devam edildiğinde kırmızı renk çıkar.
Mürver yemişi : Mor.
Ceviz yaprağı : Kahverengi.
Bakkamağacı odunu : Kaynatılıp içine meşe külünün süzülmüş olan suyu ilave edildiğinde, kırmızı renk elde edilir.
Menekşe yaprağı ve Mürver çiçeği tohumu : Açık mavi.

Renkler hakkında verdiğin bilgi çok ilgimi çekti. Teşekkürler zambak eline sağlık. ;)


Minyatür

MollaCami.Com