Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Dört Hak Mezhep

Dört mezhep hakkında

Meşhur dört mezhebi tutmanın büyük faydası, hepsini birden terk etmenin (mezhepsizliğin) de madde madde açıklayacağımız vechile geniş zararı vardır:

1. İlk Müslüman âlimleri (selef) dini öğrenme mevzuunda, kendilerinden öncekilere dayanmış, onlardan faydalanmışlardır. Bu cümleden olarak tâbiûn ashaba, tebeu't-tabiîn, tâbîûna... Böylece her devrin âlimleri daha öncekilere başvurup onlardan istifade etmişlerdir.

Akıl da bu davranışın iyi olduğuna hükmeder. Çünkü şeriat ancak nakil ve istinbat (delillerden hüküm çıkarmak) yoluyla öğrenilebilir. Nakil ise ancak sonra gelenlerin daha öncekilerden, irtibat kurup ilim almalarıyla mümkün olur.

İstinbat daha öncekilerin mezhep ve görüşlerini bilmeye muhtaçtır. Ancak bu sayede müctehid, ilmini daha öncekilerin attığı temeller üzerine kurar, icmâa aykırı hükümden sakınma imkânını bulur.

Zâten bütün ilim ve zanaatlar, sarf-nahiv (gramer), tıp, şiir, demircilik, marangozluk, kuyumculuk... bunları öğrenmek isteyen herkesin, ehil ve üstadlarına müracaatları, önlerinde dirsek çürütmeleriyle elde edilmiştir. Bunun istisnası mantıken mümkün ise de çok nadir olarak vukû bulmuştur.


İmdi selefin görüş ve emek mahsûlüne itimat ve ihtiyacın zarureti böylece sâbit olmuştur. Yalnız, bunlara dayanabilmek için bazı şartlar vardır:

a) Sözleri sahih bir senedle rivâyet edilmiş olmalı,

b) Veya meşhur kitaplarda yazılı bulunmalı,

c) Sözlerin çeşitli ihtimallerinden biri tercih edilmek, bazı mevzulardaki umumi hükümlerin tahsisleri yapılmış olmak, mutlak olanları kayıt ve şartlarına bağlanmak gibi hizmet görmüş olmalı,

d) Hükümlerin illet (esbâb-ı mücibe) leri açıklanmalı.

e) İhtilaflı olanlar bir araya getirilmeli, farklılığın sebepleri açıklanarak kullanılır hale getirilmelidir.

Şu son zamanlarda işte bu şartları kendisinde toplayan dört mezhepten başka mezhep yoktur.

İmamiyye ve Zeydiyye mezhepleri ileri sürülebilirse de onlar bid'at ehlinden olduğu için sözlerine istinat edilemez.

2. Rasûl-i Ekrem s.a.v.: "Cemaate (şuurlu çoğunluğa) uyunuz." buyurmuşlardır.

Adı geçen dört mezhepten başka hak mezhepler tarihe karıştığından, ancak bu dördüne uymak cemaate uymak olur, bunların dışında kalmak ise cemaati terk etmek demektir.

3. Asr-ı saadetten bu yana asırlar geçtiği, imanların ateşi söndüğü ve emanetlere riayet edilmediği devrimizde; nefislerine uyan müftüler ve günahkâr kadılar gibi kötü âlimlerin sözlerine dayanarak amel etmek câiz değildir.

Bunlar söylediklerini; seleften, dindarlık ve güvenilir olmakla meşhur zevatın görüşlerine, açıkça veya delâlet yoluyla dayandırmadıkça kendilerine itimat edilemez.

Ancak selefin sözleri muhafaza edilip onlara istinat edilir, yoksa ictihadın şartlarını kendisinde topladığı bizce meçhul olan kişilerin sözlerine değil.

Selefin mezheplerine bağlı bulunan mütehassıs âlimlerin izah ve görüşlerini; selef âlimlerinin kitap ve sünnetten elde ettikleri sözlerine uygun bulursak alırız, değilse asla.

Hz. Ömer r.a.’ ın şu sözü işte bu anlayışı ifade eder:

"Münafıkın kitapla uğraşması (mücadelesi) bu dini yıkar."

İbn Mesud da şöyle der:

"Kim birisine uyacaksa geçenlere (selefe) uysun."




IKDU'L-CÎD RİSÂLESİ
ŞAH VELİYYULLAH DİHLEVİ


Mezhepler

MollaCami.Com