Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Vahim İtikat Bozuklukları

Vahim İtikat Bozuklukları

Allah'a, Resûlüne, Kur'ana iman eden bir Müslümanın devamlı/değişmez gündeminin ilk maddesi itikadının (inançlarının) doğru ve sağlam olup olmadığını kontrol etmektir.

Bugün İslam dünyasında onlarca, hattâ yüzlerce itikat ekolü bulunmaktadır. Bunların temel inançla ilgili bazı bilgileri birbiriyle uyuşmamaktadır.

Her Müslüman inançlarını Kur'ana, Sünnete uygun hale getirmelidir.

Bu da:

İcazetli gerçek İslam alimlerinin, fakihlerinin öğrettiği, bildirdiği inanç maddelerini kabul etmekle olur.

19'uncu yüzyılda, İslam dünyasında birtakım Mason sarıklılar zuhur etmiş ve dinde yenilik ve değişim yapmak istemişlerdir.

İngiltere'nin mısır başkomiseri Lord Cromer, bu sarıklı Masonlardan biri olan Muhammed Abduh için "I suspect my friend Abduh was in reality an agnostic" diyerek onun agnostic olduğundan şüphelendiğini yazıyor. Adam hem Farmason, hem de agnostik. Elbette böylesinden din iman öğrenilmez. Öğrenen ne olur? Sapıtır.

Usûle, temele, esasa ait bir konuda Ümmet içinde ihtilaf olduğu vakit:

*Cumhur-i ulemaya tâbi olmak gerekir.

*Sevad-ı Âzam dairesi içinde bulunmak
gerekir.

Üzerinde icmâ bulunan görüşün kabul edilmesi gerekir.

İhtilaflı konularda şazz görüşlere itibar edilmemesi gerekir.

Son yıllarda ülkemizde din konusunda çok vahim bir fitne çıktı: Bazıları, İslam'ın tek hak din olmadığını, onun yanında başka ibrahimî hak dinler de bulunduğunu iddia ediyor.

Hattâ, Müslümanların yayınladığı büyük bir gazetede, Ehl-i Kitap ile Müslümanlar arasında Âmentü konusunda ittifak olduğuna dair bir yazı yayınlandı.

Allahın sıfatları konusunda ittifak varmış... Tevhid inancı ile Teslis nasıl uyuşur da arada ittifak olur?

Kur'an, Teslis inancını reddediyor, bizimkiler inançta ittifak vardır diyor. Fesubhanallah!

Ehl-i Kitab ile Peygamberlere iman konusunda aramızda nasıl ittifak olabilir ki, biz Müslümanlar BÜTÜN Peygamberelere iman ediyoruz, onlar ise Âhirzaman Peygamberi Hâtemülenbiya Resulullah Efendimize (Salat ve selam olsun ona) iman etmiyor, onu hâşâ sahte peygamber olmakla suçlayıp iftira ediyor.

İlahî Kitaplar konusunda da Ehl-i Kitab ile aramızda ittifak yoktur. Biz Müslümanlar, Allah'ın Tevrat ve İncil'i gönderdiğine iman ediyoruz, onlar Kur'anı kabul etmiyor.

Son yıllarda yayınlanan ve büyük miktarda tiraj yapan bir Kur'an mealine muharref Tevrat ve İncil'den 700 kadar "âyet" alınmıştır. 1400 yıllık İslam tarihinde böyle bir yenilik ilk defa Türkiye'de oluyor.

Yeni bir inanç çıkartıldı:

Hz. Muhammed'in dâveti ve tebligatı kendisine ulaştığı halde, bunları red inkar ve tekzib edenler de kurtuluşa ermişlermiş ve Cennete gireceklermiş.

Böyle bir inanç ve iddia:

Kur'ana... Sünnete... İslam'a kesinlikle aykırıdır.

Diyanet'in bu gibi konularda halkı uyarması, aydınlatması, bilgilendirmesi beklenir ama o makamdan da bir ses çıkmıyor.

Ülkemizde faaliyet gösteren birtakım gruplar ve cemaatler harıl harıl kadrolaşıyor.

Bendeniz eskiden her imamın ardında namaz kılmıyordum. Birkaç yıldan beri bazı din görevlileri konusunda tereddütlerim, şüphelerim var. Resulullahı, Kur'anı, İslam'ın tek hak din olduğunu kabul etmeyenlerin de ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduklarına inanan bir kimsenin ardında namaz kılmak istemem, çünkü onun bu inançları imamlık yapmasına kesinlikle mânidir.

Uzun yazmama hacet yok, ülkemizde bazı ilahiyatçılar kaderi bile reddediyorlar.

Sem'iyyat denilen, kabir ahvali ve şefaat ile ilgili din bilgilerini de reddedenler var.

Son zamanlarda bazı yenilikçiler ve değişimciler koyu laiklik taraftarı kesildi.

Müslümanların bir kısmı itikat konusunda hassas ama büyük bir kısmı cehalet ve gaflet yüzünden tashih-i itikat meselesine önem vermiyor.

Birtakım okumuş, yüksek ve parlak tahsil yapmış Müslümanların, Farmason sarıklıları kendilerine din önderi olarak kabul etmelerine şaşmamak mümkün değildir.

Kur'an, Sünnet ve Cemaat ehli bunca ulema, fukaha, allâme varken, nasıl oluyor da birkaç şaibeli adamı kendilerine mürşid ve rehber yapabiliyorlar?

Sarıklı Farmasonları imam=önder, rehber kabul edenlerin bir kısmı sanki Ehl-i Sünnete savaş ilan etmiştir.

Şöyle bir müdafaa yapanlar da var: O sarıklı Farmasonlar dine hizmet için Mason olmuşlardı. Sonra ayrıldılar... Bu iddianın ve müdafaanın tutar tarafı olmadığını ispat edecek bir yazı hazırlıyorum.

Ne kadar esef verici bir manzara: Birtakım İslamcılar Farmasonları, agnostikleri din önderi ve mürşid olarak kabul ediyorlar. Ne günlere kaldık!

------------------------------

Mehmet Şevket Eygi, 30 Mart 2012 tarihli yazısı

Çokta tuhaf bir olay degil bu yazida anlatilanlar.

Önce amelimizi aldilar elimizden: Basinizi kapatmaniza gerek yok hanimlar, yeterki 'kalbiniz temiz olsun'.

Namaz.. Hmm.. Tabi kilin. Ama kendi istediginiz gibi. Aksama isiniz varsa butun namazlari sabah evden cikmadan kilin, 'vakit o kadarda önemli degil'. Kalben Allah'i düsün, sev, bu yeter...

Kiz-Erkek arkadastir her zaman. Kimse kimseye yan gözle bile bakmaz. Hepimizin kalbi çok temiz. Ne demek zina? Hür yasamali insanlar. Herkes istedigi ile gezsin, tozsun, evlenmesin. Bir kagit parçasi üzerindeki imzanin ne anlami olabilir?

Kisacasi amel yok oldu müslümanlarda. Sira itikada geldi sonra. 'Allah'a inanmanizada gerek yok, baska tanrilarada inanabilirsiniz. Bu da sizi dogru yola götürecektir' simdilerin yeni modasi...

Bundan sonra ne gelecek merak ediyorum... Rabbim bizleri dogru yolundan ayirmasin.
Güzel ve önemli bir yazi kardesim, tesekkürler...

itikat bozuklarini bu yazida anladim nerde problem var diye...tessekur ederim faruk aktas kardesim

Allahın sıfatları konusunda ittifak varmış... Tevhid inancı ile Teslis nasıl uyuşur da arada ittifak olur?

Kur'an, Teslis inancını reddediyor, bizimkiler inançta ittifak vardır diyor. Fesubhanallah!..............

ŞÜKÜR ANLADILAR...!

İnsanları uyarıyorduk dikkat ediniz diye , fitnecileeeeerrrrr siziiiii diyorlardı!

durun daha bunlar iyi günlerimiz :(

yazı için teşekkürler


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com