Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim

Yaratılışın amacı

YARATILIŞIN AMACI

"Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım."
Ayet meali_Zariyat-56

Eğer Allah insanları kendisine ibadet etsinler yarattı ise, insanın kalbini yüreğini mizacını da bu amaca uygun yaratmış olmalıdır.
Yani insan yüreği imana yatkın yaratılmıştır; o Yaratıcıya bağlanmaya aç ve muhtaçtır.

Belki de herkesin peşinde koştuğu ama kavuşamadığı ‘mutluluk’ işte budur.
Hiç tatmin olmamak, her şeyden sıkılmak, o herkesin muzdarip olduğu içimizdeki ‘kocaman boşluk’, o kafadaki hiç susmayan iç sesleri...
Kendinden kaçışlar ve kendinden nefret etmeler...
Bunlar, Allah'a kulluk isteğiyle kavrulan insan ruhunun, arzusuna kavuşamaması nedeniyle tezahür eden çırpınışları...
Kalbin ve ruhun ibadet etme isteğine ret cevabı veren bedene karşı oluşan bu çırpınışlar, bir süre sonra ruhumuza sıkıntı ve darlık vermeye başlıyor.
Nice lahuti alem, içine sığacak kadar geniş yaratılan ruhumuzun kalbi, içeriye aradığı şey değil de basit dünya zevkleri doldurulunca bunaldıkça bunalıyor.
İç sıkılmalar, iç çatışmalar, bıkkınlık veren iç sesler ve psikolojik sorunlar;
belki de ruhun açlığından kaynaklanan beden daralması ve nefsin baskısı sonucunda oluşan çelişkiden doğmaktadır.

Böyle sıkıntılı ruh hallerinde kişi ibadet etse veya sadece dua ile bile olsa Allah'a yönelse; ardından tatlı bir ferahlama duyar.
İşte bu ferahlık, kulluğa aç ruhun rahatlama tepkisidir.
Ruh, çölde suya kavuşmuş susuz gibi sevinç tepkileri verir ve bu his insana ferahlık olarak yansır.

ALLAHÜAĞLEM...
E.Z.Bilge

Makale Köşemiz