Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


'Bu anı bir kez daha yaşadım'ne demek?

Nefsim beş yaşımdayken Ruhuma teslim oldu...
Ama ben bir an bile onu serbest bırakmadım...
Hz.Mevlana ksa



Bazen hayatımızda hiç görmediğimiz insanları sanki daha önce görmüş tanıyormuşuz gibi hissettememizin nedeni de ruhlar alemindeyken onlarla görüşmüş olmamızmış.

hmm evet şimdiki tanıdığımız insanlarla da alemi ervah da tanışmış ruhlarımız.. :)

:) ;) :D ;D

bu durumu ben de sık sık yaşıyorum bişeyle meşgul olurken ben bu anı yaşamıştım diyorum düşünüyorum düşünüyorum:) ama bende dünyadan önce ruhlar aleminde yaşadığımız için bazı şeylerin kaldığını ve unutulmadığını duymuştum..ne kadar doğru bilemem ama bu durumla bağlantılı olarak bu dönemde doğan çocukların çok bilmiş olmaları da ruhlar aleminde çok yaşadıkları için ruhları yaşlanmış ve biliyorlar bir çok şeyi doğarken.. ;)

evet Hüzün kardeşim ben de öyle biiyorum :)


bu durumu ben de sık sık yaşıyorum bişeyle meşgul olurken ben bu anı yaşamıştım diyorum düşünüyorum düşünüyorum:) ama bende dünyadan önce ruhlar aleminde yaşadığımız için bazı şeylerin kaldığını ve unutulmadığını duymuştum..ne kadar doğru bilemem ama bu durumla bağlantılı olarak bu dönemde doğan çocukların çok bilmiş olmaları da ruhlar aleminde çok yaşadıkları için ruhları yaşlanmış ve biliyorlar bir çok şeyi doğarken.. ;)


Ben bu kadar fazlasını bilmiyodum :o


Ben bu kadar fazlasını bilmiyodum :o
yinede kesin kaynaklardan okumak daha iyi..;) ama ahmer kardeşle aynı şeyi duyduğumuza göre doğruluk payı vardır..:)

benim duydugum kaynakta şüphe olmaz ;)


benim duydugum kaynakta şüphe olmaz ;)
benmkinde de 8)


coğunlukla bendede olur o durum bı an gelır sankı daha öncesınde yasdıgım gordugum bı an dır o cok tuhaf oluyo ama ???


evet....


benim duydugum kaynakta şüphe olmaz ;)
Gazali rahmetullahu aleyh şöyle diyor...

-Kavli ilâhideki tesviye (15-29) ve RUHUN ne olduğunu bana sordular...

Cevap verdim ki, tesviye, RUH'u kabul eden mahalde fiilden ibarettir. Bu mahalde Adem hakkında evlâd ve ahfadı tasfiye ve tâdil şartıyla meniden ibarettir.

Nefh ise, nutfede ruhun nûrunu iştigaline bâ’s olan şeydir...

İşte bunun gibi nutfede de bu özellik hâsıl olursa, hâlik RUH'ta hiç bir değişme meydana gelmeyerek, O'ndan nutfede RUH ihdâs olunur..."

Burada son derece hassas ve kesin bir şekilde dikkat etmemiz gereken konu şudur:

Nutfede esas ve îtidal vukûu bulmazdan evvel, insan "RUH"unun henüz yaratılmamış olmasıdır.

Gazali, "RUH" hakkında şöyle devam etmektedir:

-"RUH cisim dahi değildir... Suyun kaba girmesi gibi bedene dışarıdan girmiş değildir! Cisim bölünebilir. RUH ise cisim olmadığı gibi bölünebilir bir şey de değildir. Eğer ruh bölünebilseydi, onun bir parçasının bir şeyi bilip diğerinin bilmemesi mümkündü... Tek yerde iki zıddın olması çelişik bir fikirdir.

Cüz kelimesi ruh için uygun değildir. Çünkü, cüz kül’e izâfet demek olup, bu hususta ise ne kül ne de cüz vardır. Ruh bölünmez bir yapıdır. Ve yer de tutmaz"

"Ve kadim değil hadistir anlamına olarak RUH mahlûktur, denilir. İnsan RUHLARI nutfede zuhûruyla hadis olmuştur..."

Gazali'nin bu ve daha başka bu konudaki izahlarından sonra ortaya çıkardığı sonuçları ise şöyle sıralamak mümkündür:

"A- Ruh aslında gayrı mahlûk, bâki, kendiliğinden kâim ve TEK'tir!..

B- Cesetlere taalluk olmadığı zaman RUH tek cevherdir... Yâni, O'nda çokluk, ayrılık yoktur!..

Diğer bir deyimle, falanın veya filanın ruhu değil, genel TEK RUH'tur!.

C- Cesetlere taalluku hâlinde bir takım çeşitli vasıflar kazanır ve bu vasıflarla cesetten ayrıldıktan sonra da bâki kalır.

Bu vasıfların aykırılığı sebebiyle ruh ta da bir hususiyet, bir özellik peyda olarak, falan veya filanın ruhu böylece taalluktan önce TEK iken, çoğalmış olur..."

"RUH" hakkındaki İmam-ı Gazali'nin bu görüşlerini daha detaylı olarak Çağrı yayınları arasında çıkmış olan Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi'nin yazmış olduğu "ALLAH'ı inkâr etmek mümkün mü" isimli kitabında bulabilirsiniz!..

"RUH" konusunda önemli açıklamalar yapmış olan bir diğer hakikat ehli, ehlullah da Abdülkerim Ceyli hazretleridir.

"İNSAN-I KÂMİL" isimli kitabında, "Ruh adlı melek" bölümünde tasavvuftaki adıyla "Ruh-u Â'zâm" olan bu tek orijin ve asıl "RUH"tan sözeden Abdülkerim Ceyli, ayrıca "Ruhülkuds" bölümünde de çok detaylı bilgileri bize sunmaktadır. İsteyenler "RUH" hakkında büyük çoğunluğu mecâzî olan bu bilgileri adı geçen eserlerde tetkik edebilirler...

Şimdi biz gelelim günümüz anlayışı ile "RUH"un ne olduğu hakkındaki bildiklerimizi sıralamaya...

"RUH" ismiyle işaret edilen varlık, orijinal yapısı itibarıyle TEK'tir ve akla gelen her şeyin orijini ve aslıdır...

Bildiğiniz ve düşündüğünüz ve düşünemediğiniz her şey "RUH" tan meydana gelmiştir.

Her şeyin "RUH"tan meydana gelmesinin misâlini sanırım şöyle verebiliriz:

"Madde" adını verdiğimiz her şey atomlardan meydana gelmiştir... Ne isimle, hangi özelliğiyle işaret edersek edelim, o şey gerçekte, atomlardan oluşmuştur.. Atomların özüne, derinliğine inersek, en alt boyutta karşımıza çıkan şey ENERJİ'dir..

Enerji, bu boyuttaki yapısı itibariyle bölünmez, parçalanmaz, sonsuz-sınırsız güçtür; çünkü varlığını ALLAH`ın kudreti oluşturmaktadır!..

ALLAH`ın ZÂT`ına göre sonradan yaratılmış olabileceğinden sözedilen enerjinin geçtiğimiz asırlardaki adı "RUH"tur!...

Ve bu "RUH", ALLAH`ın "KUDRET" sıfatının zuhûru oluşunun yanısıra; "Aklı Evvel" ismiyle işaret edilen "evrensel şuur"; ya da bir başka tanımlama ile "kozmik bilinç"tir!..

Her nesnenin yapısındaki "bilinç", onun özünü oluşturan aslı ve orijini olan "RUH"ta mevcut olan "bilinç"ten ileri gelmektedir... Ancak onda ortaya çıkan bilinç, ortaya çıktığı mahallin kâbiliyet ve istidadı nisbetinde olmaktadır.

"RUH", boyut boyut yoğunlaşarak, kabul edilen bir biçimde, değişik varlıklar suretinde algılayıcılarca değerlendirilmekte; ve böylece de çokluk görüntüsü vermektedir!..

Esasen, Abdülkerim Ceyli`nin de bahsettiği gibi, "RUH" bir "melek"tir.. Öyle bir "melek" ki, varlık âleminde, hangi isimle anılan, hangi varlık olursa olsun, her şey, hep bu "melek"ten oluşmuştur!... Her şeyin aslı, orijinidir!... Ve dahi bütün meleklerin ve varlıkların aslı O`dur!...

Buzdan meydana gelmiş sayısız nesneleri düşünün... Buzdan yapılmış insan, hayvan, eşya ve her şey!.. Bunlar her ne kadar ayrı ayrı varlıklar ise de, gerçekte hepsinin aslı aynı tek şeydir... "SU"dur!... "GAZ"dır; (H2O)!... Hepsinin orijini atomlardır; gibi...


Dini Sorular ve Cevaplar

MollaCami.Com