Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Müezzine küfür eden çocuk!

Eğitim merkezli yazılarımı okuyan bir arkadaşım “Biliyor musun, ben çocukken ezan okuyan müezzine küfür ederdim? Ama sadece akşam ezanını okurken küfür ediyordum.” deyince çok şaşırdım. Ezandan rahatsız olan bir ailesi olmadığını bildiğim için şaşırmıştım. Altından ilginç bir şeyler çıkacağını tahmin ettim ama en çokta “Neden sadece akşam ezanına okunurken küfür ediyordu acaba?” diye merak ettim.

“Senin çocukluğunda en sevdiğin şey neydi?” diye sorunca arkadaşım, merakım kursağımda kaldı. “Tabi ki mahalle de arkadaşlarla oyun oynamak!” diye cevaplandırdım. “Oyunun en tatlı zamanı hangi zamandı?” diye tekrar sorunca, “Tabi ki akşam saatleri” diye cevapladım.

Hepimiz öyle değil miydik? Çocukluğumuzda en sevdiğimiz şey mahalle arkadaşlarıyla oyun oynamaktır. Sebebini hala bilmesem de, oyunun en tatlı zamanı akşam saatleridir. Saatlerce süren oyunun yorgunluğuna rağmen gün batımı saatleri nedense oyun daha bir tatlı gelir insana.

Arkadaşım merakımı kursağımda bırakıp bana işkence edercesine sorularını bitirince, yeni bir soruya fırsat vermeden neden akşam ezanı okuyan müezzine küfür ettiğini sordum.

“Annem evden çıkarken ezan okunurken eve gel!” derdi. “Ezan okunmaya başlayınca oyunumuzu bırakmak zorunda kalıyorduk. Bende çok sinirlenirdim. Ne olurdu sanki biraz daha geç okusaydı!”

Oyunumu en tatlı yerinde bıraktırdığı için müezzine küfür ederdim!

************************************************

Kolaylaştırın, zorlaştırmayın… Nefret ettirmeyin, sevdirin…

Her anne akşamın şerrine inandığından, gün batımında çocuğunun evde olması ister elbette. Hepimiz aynı duyguları yaşardık. Oyunun en güzel yerinde bırakıp eve gitmek zorunda kalırdık. Biz gitmesek bile oyundan arkadaşlarımız ayrılınca oyun bozulurdu. Oyunun bozulma işaretini müezzin verir! Bu arkadaşım gibi müezzine küfür eden birini hiç duymadım ama hepimiz sinirlenirdik.

Hayatı karıştıran, her şeyimize karışan ALLAH değil, hayatımızı kolaylaştıran ALLAH kavramını yerleştirmeliyiz çocukların zihnine.

“Ezan okunmaya başlayınca eve gel” denildiğinde oyunun en tatlı yerinde oyunu bırakmak zorunda kalan çocuk müezzine kızar.

“Müezzin ezan okumaya başlayınca annenin seni ne kadar özlediğini hatırla. Lütfen hemen eve gel. Sen gelmezsen ben dayanamam seni almaya gelirim” denilebilir mesela.

Oyunun en tatlı yerinde, oyundan daha tatlı olan annesine gitsin çocuk.


Kaynak:Eğitimci yazar Sait Çamlıca


Çocuk Egitimi ve Gelişimi

MollaCami.Com