Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim

Keramet

KERAMET

…Kerâmet, açlık ve riyâzet çeken kâfirlerde de meydana gelir. Allah-ü teâlâ’nın sevmesini göstermez. (Allah'ın seçkin kulu olduğunun delili değildir.)
Keşf ve kerâmetler sâhibi olmak isteyen kişi mahlukları istemektedir. (Yaratılmışlara yönelik davranmaktadır.) Allah’ın rızâsını kazanmak arzusunda değildir.
İnsânın kemâli fânî olduğunu anlamasıdır. İslâm’dan maksat, insanın hiç olduğunu anlamasıdır. Sonsuz var olmak “ülûhiyet” sıfatlarındandır ve Allah’a mahsustur.
Kerâmet göstererek meşhur olmak kibre sebep olur.
İslâmiyet’in fâidelerinden mahrum kalır. Böyle olan bir kişi marifete kavuşamaz.

Evliyânın büyüklerinden Ebû Sa’îd Ebülhayr’a sordular:

"Falan kimse, su üstünde yürüyor."

"Bu iş kolaydır. Martı kuşları da, su üstünde yürüyor."

"Filan kimse havada uçuyor."

"Kuş ve sinek de uçuyor."

"Filan kimse bir anda, bir şehirden bir şehre gidiyor."

"Şeytân da bir nefeste şarktan garba gidiyor. Böyle şeylerin kıymeti yoktur.
Mert odur ki, herkes gibi yaşar. Alış-veriş yapar. Evlenir. Ama bir ân bile Allah’tan gâfil olmaz."



Mektubat-ı İmam-ı Rabbani, 1.cilt, 50. mektup

Hayatın İçinden İslam