Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Yedi Ay Önceki Kastamonu Seyahatim

Yedi Ay Önceki Kastamonu Seyahatim
Oldum olası plansız ve programsız çalışırım. 2011'in Eylül'ünde üç dostumla Kastamonu'ya yaptığım seyahat hakkında yedi ay sonra şu satırları yazabiliyorum... Seyahatin gayesi, merhum dostumuz, üzerimizde tuz ve ekmek hakkı olan Ebüzziyafe Dökümcü Şevket beyin kabrini ziyaret etmekti.

24 Eylül 2011 sabah 5.15'te Bağlarbaşı Capitol önünde grubun dördüncüsü dostumuzla buluştuk, kafilemiz tamamlandı ve İzmit yoluna koyulduk.

6.15... İzmit'te yol kenarında Belediye camiinde sabah namazı. İmamı efendi yoktu, namazı cemaatten biri kısa surelerle kıldırdı.

8.00 Yol kenarındaki bir restoranda sabah kahvaltısı. Açık büfe, adam başına 19 TL. Bu fiyat bana pahalı göründü.

12.15. Kastamonu'nun mâneviyat valisi, büyük veli Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin camiini ve türbesini ziyaret. Öğle namazının edasından sonra merhum Şevket beyin oradaki dergahında başka misafirlerle birlikte kuzu tandır ziyafeti.

(Merhumun, kendisi gibi cömert oğlu Cihan bey nereden öğrenmişse öğrenmiş, telefonlar ederek ille de bizim Kastamonu dergahında yemek yiyeceksiniz diye diretti.)

Bediüzzaman hazretlerinin has talebelerinden Mehmed Feyzi efendi hazretlerinin kabrini ziyaret.

CHP diktatörlüğü zamanında Bediüzzaman hazretlerinin mecburen ikamet ettiği ve şu anda bir tür müze haline getirilmiş evi ziyaret.

Kastamonu müzesini gezdik. (İnsan bir şehre gider de, oradaki müzeyi gezmez mi?)

Nasrullah Camii... Münire Medresesi...

Reçineli çam ağacından yapılmış iki tahta bardak aldım. Bundan su içilirse nice hastalığa deva oluyormuş...

Bir paket köy değirmeninde öğütülmüş kepekli buğday unu...

Ebru ve hat atölyesini gezdik.

Yakupağa Camii'nde ikindi namazı kıldıktan sonra bahçesinde çay içtik.

Civardaki eskici/antikacılardan birkaç eski çömlek aldım.

Bir arkadaşımız bir dükkandan Osmanlıca birkaç kitap satın aldı.

O geceyi, Çatalzeytin ilçesi Samancı köyünde merhum Şevket beyin Gönülyolu adlı dergahında/villasında geçirdik.

Akşam yemeğini yine Cihan beyin davetlisi olarak Samancı köyü imamı Murat Can efendiyle birlikte deniz kenarındaki bir lokantada yedik.

Gönülyolu dergahında gece çayı ve sohbet...

Sabah namazından sonra dergahta kahvaltı...

Şevket beyin kabri dergaha yakın bir yol kenarındaki aile kabristanında. Hattat Hüseyin Kutlu efendinin kaleminden nefis kitabeler... Murat C an efendi Yâsin okudu, sevabını Şevket beye bağışladık, hayır dua ettik Dünya fani...

Bozkurt ilçesi Belediye Başkanı Engin bey ile görüşecektik. Hatay'da belediyeciler toplantısındaymış, görüşemedik. Bu zatı çok takdir ederim. Doğruluk dürüstlük, şeffaflık, çalışkanlık âbidesidir. Uzun yıllardan beri bütün seçimleri kazanarak başkanlık yapmaktadır.

Çatalzeytin'e uğradık. Âdetimdir, gittiğim her şehirden bir ekmek alırım, oradan da aldım. Hafif esmer sarımtrak mis kokulu taşra ekmeği. İstanbul'un bembeyaz en beyaz yapay francalarına benzemiyor.

Dönüş başladı.

Öğle yemeğini Safranbolu'da, tesettürlü hanımların işlettiği bir lokantada yedik. Yemekler çok leziz, fiyatları makuldü.

Bir dükkandan safran ve yöresel birkaç şey aldık.

Ver elini İstanbul... Otoyollar Almanya'nınkileri aratmıyor. Çok şükür sağ selamet eve döndüm.

İntibalarım:

1. Kastamonu bir Müslümanın yaşayacabileceği bir şehir. Eski evler restore ediliyor. Havasında ruhaniyet var.

2. Eski sanat ve zanaatlarımızın bir kısmı hayata geçirilmiş. Lakin bu konuda daha yapacak çok iş var.

3. Kastamonu'nun, Safranbolu'nun zengin bir mutfağı var. Ağız tadı alabilmek için, sorup soruşturarak bir halk lokantasında yemek yemeli.

4. Cemaatle namaz kılma konusunda İstanbul'a nispeten daha fazla uyanıklık var ama yeterli değil. Bir İslam şehrinde Ezan-ı Muhammedî okununca vakur ve yoğun bir hareket başlamalı. Dükkanlar kapanmalı, halk akın akın camilere seğirtmeli.

5. Kastamonu Beylikler devrinde başkentlik yapmış, kültür ve tarih dolu bir şehir. İslam'ı yaşamak, İslam medeniyetini sergilemek konusunda yapılacak çok şeyler var.

6. Birkaç saatlik bir cevelan ile Kastamonu'yu gezip dolaşmak mümkün değil elbette. Bu şehirde en az üç gün kalmalı. Beş yıldızlı otelde olmaz. Üç yıldız yeter... Varsa şehrin uleması ve meşayihi ziyaret edilmeli... Edipler, yazarlar, sanatkarlar... Zamanımızda dijital makinelerle resim çekmekten kolay ne var... Üç günde kocaman bir albüm doldurulabilir...

7. Kastamonu ruhaniyetini Şabanı Veli'den alıyor... Bediüzzaman'ın da buraya kokusu sinmiş...

Şimdi orada ağaçlar çiçek açmıştır. Eski bir Müslüman evinin bahçesinde ikindi sefası... Semaverde çay... Börek, tatlı kurabiye, esmer ekmek, peynir zeytin... Sohbet sohbet sohbet... Beş kişi var... Dedikodu, gıybet, siyaset, şuculuk buculuk yok... Edebiyat, tarih, tasavvuf, hikmet... Berceste mısralar, hikemî beyitler, kıt'alar, rubailer... Faydasız, lüzumsuz, boş laf edilmiyor... Ağaçlardaki kuşlar bile hayran hayran dinliyor... Baki kalan şu kubbede bir hoş seda imiş...

Teşekkür: Merhum Şevket beyin oğlu Cihan beye misafirperverliğinden dolayı kendim ve arkadaşlarım adına teşekkür ederim.

Samanlı köyü imamı Murat Can efendiye zahmetleri için teşekkür...

Kastamonu'da çok muhterem zevatla tanıştık, aradan yedi ay geçtiği için isimlerini hatırlayamıyorum. . Hepsine selam ve hürmetler ediyorum.

Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com