Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Şiddet tartışılırken…

Son günlerde doktorlara ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetle ilgili Meclis’te görüşülen araştırma önergelerin görüşmeleri sırasındaki tartışmalar belki fizikî şiddete varmadı ancak Sağlık bakanı Recep Akdağ’la muhalefet partileri arasında “delikanlıysan” ve “lan” polemiklerinin yaşanmasına neden oldu.


Sağlık Bakanının parti sözcülerinin konu hakkındaki görüşlerine oturduğu yerden müdahale etmesi MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın tepkisini çekti. Akdağ’ın MHP Grubu adına konuşan Cemalettin Şimşek’in sözlerine de cevap vermesi üzerine Vural, “Siz her bir milletvekilinin konuşmasına cevap vermek zorunda mısınız ya! Ne kadar eleştirileri hazmetmiyorsunuz ya! Yani edebince bir eleştiri getirdi ya…” deyince Akdağ, “Biz de edebince karşılık verdik” diye karşılık verdi.


Tartışma devam ederken Vural’ın, “Problemin kaynağısınız ya. Palandöken Eczanesi’nden bahsetmek lâzım tabii” diye Akdağ’a seslendi. Akdağ, “Delikanlıysanız bahsedin!” demesi MHP Grubunda gürültülere sebep oldu. Ardından da Vural, “ Sen kimsin lan! Sen kimsin!” diye bağırdı. Ayağa kalkan milletvekillerini arkadaşları yatıştırmaya çalıştı.


Bunun üzerine sözünü geri alma kavgası başladı, “alırsın almazsın,”, “Önce sen al” tartışmaları arasında Oturumu yöneten Başkanvekili görüşmelere ara vermek zorunda kaldı. Aranın ardından tutanaklardan tartışma tekrar okundu. Bunun üzerine önce Vural “lan” kelimesini, sonra Bakan, “delikanlıysan” sözünü geri aldı.

Belki tartışma tatlıya bağlanıp özür mahiyetindeki sözler geri alındı fakat bu yakışıksız kelimeler tutanaklarda kaldı…

«««

ÖRNEK MEMUR

Aşağıdaki haberi okuyunca, siz de “böyle örnek memurlar da var” diyeceksiniz.

Bir memur şöyle bir serzenişte bulunmuş: “3 yıldır boş oturuyorum, 4 bin 295 lira maaş alıyorum…” Bunu okuyunca çok şarttık.

Tokat Belediye Başkanı AKP’li Adnan Çiçek ile 2009 yılında bir parkın kesin kabulü konusunda yaşadığı görüş ayrılığı sebebiyle pasifleştirildiğini öne süren Sefer Bayın, “3 yıldır bomboş oturuyorum, 4 bin 295 lira maaş alıyorum” dedikten sonra savcılığa gidip, Tokat Belediyesi ve Belediye Başkanı Adnan Çiçek hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Kendisine görev verilmemesi nedeni ile başkanın anayasa suçu işlediğini söyleyen Bayın, 3 müdürün de kendisi gibi bomboş oturduğunu iddia etti.


Adliye çıkışı gazetecilere açıklama yapan Bayın, üç ayrı dilekçe verdiğini, bunların içeriklerinin farklı olduğunu söylemiş. “Birincisi neden ben boş oturuyorum? Bununla ilgili dilekçe verdim savcılığımıza. Niçin boş oturtuluyorum? Neden çalıştırılmıyorum? Bunun gerekçelerini yazdım” demiş.


Mahkeme ne kadar verir bilemeyiz ama boş boş oturup maaş aldığını söyleyen ve bunu mahkemeye şikayet eden bir memurla karşı karşıyayız. Bu örnek bir davranış. Çünkü Ankara’da “bankamatik memuru” diye tarif edilen o kadar çok insan var ki. Sadece aydan aya bankamatikten parasını alıyor. Çalıştığı kuruma gitmiyor… Ama şimdiye kadar bu memurlardan böyle bir şey duymamış, görmemiştik. Bu durum belki onlara da örnek olur…


«««


HAFIZLARDAN MEKTUP VAR

Diyanet dışındaki kamuda görev yapan hafız, imam hatip lisesi ve ilahiyat mezunları adına bir mektup aldım. Köşemizde sorunlarını yazıp destek istiyorlar. Bu hafızlar Diyanet’in açtığı yeterlilik sınavlarını kazananmışlar. Bu insanlar hafızlıklarını ve almış oldukları eğitimlerini unutmamak ve başkaları ile paylaşmak için Diyanet’e geçmek istiyorlar.


Bu isteklerini Diyanet’e de iletmişler ancak sorunlarının çözüleceği söylenmesine rağmen şu ana kadar çözülmemiş. Ve bu konuyu gündeme getirmek için de gazeteci ve yazarlara mail atmayı uygun görmüşler.


Yeterliliği ve sözlü mülakatları geçmelerine rağmen KPSS’nin şart koşulmasını anlamadıklarını söylerken, “Bizler zaten asaleti tasdik olmuş kamu personelleriyiz. Neden Diyanet İşleri Başkanlığı, atama işlemlerine ilave edebileceği küçük bir ek madde ile bizleri mağdur etmekte ve bizlere resmen çifte standart uygulamakta, Diyanet’ten kaçana izin verilirken gönülden bu işi yapmak isteyene (hem de elinde işi olmasına rağmen) ceza vermektedir. Bu mağduriyeti gidermek çok zor olmasa gerek diye düşünüyoruz” diyorlar.


Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in dikkatine sunuyoruz. Eğer Diyanet yetkilileri özetini sunduğumuz mektubu isterlerse de kendilerine göndereceğimizi buradan iletiyoruz. Ve bu işin takipçisi olacağımızı da buraya not düşüyoruz.


Mehmet KARA


Yazarlardan

MollaCami.Com