Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Sabah Namazı ve Peygamber

Sabah Namazı ve Peygamber

Evvelki pazar sabah erkenden saat 5:30'da yola çıktım. Çengelköy'ün yükseklerinde bir camie namaza gittim. Kubbesiz, kiremit kaplı fakat çok sanatlı, çok şirin bir bina. Etrafı kabristan, havadar. İçeriye girdiğimizde hocası Kur'an okuyor, dört-beş kişi de önlerindeki rahlelere koydukları Mushaflardan takip ediyordu. Maalesef camide hiçbir liseli ve üniversiteli genç yoktu. Yahu ilaç için bir iki çocuk bulunsa olmaz mı? Neyse, namazı kıldık, çarşıya indik. Çengelköy'e her gelişimde oradaki bir fırından ıspanaklı börek alırım, yine aldım. Sonra kahvaltı etmek için Eyüp Sultan'a Özsaraylar Kebapçısı'na gittik. Bilahare Küçük Pazar'da kurulan bit pazarına uğradım. Vakit erken, belediyenin motorize kuvvetleri fukara satıcıları püskürtmek için gelmemişlerdi. Biraz kitap, el sanatı eşyası aldım. Oradan Dolapdere'ye geçtik. Birkaç kitap, porselen, seramik... Eve döndüm.

Bu pazar hava soğuktu. Şehir dışına gezmeye gitmedim.

Sabah namazlarında camilerin durumu iç acıcı değil. Eyüp Sultan, Sümbül Sinan gibi bir iki cami dışında mabetler bomboş.

Resulullah Efendimiz(salat ve selam olsun ona) "Münafıklara en ağır gelen iki şey sabah ve yatsı namazlarıdır. Bunlardaki hayrı bilmiş olsalardı sürünerek bile olsa gelirlerdi." buyurmuşlardır.

20-30 büyük ehl-i sünnet cemaat ve tarikatinin başkanları, hocaları, şeyhleri bir araya gelseler Müslüman halka hitaben bir beyânnâme hazırlayıp milyonlara duyursalar eminim ki hayırlı bir değişiklik başlar. Bugünküne nispetle seher vakitlerinde daha fazla cemaat olur.

Muhteremler niçin bu güzel işi yapmıyorlar acaba?

Halk ve gençlik gaflet içinde... Birkaç ay önce sur içinde Müslüman bir talebe yurdunun birkaç metre uzağındaki tarihi, küçük bir camiye gitmiştim. İmamı Şam'da okumuş muhterem bir kimse... Namazdan sonra sordum, "Karşıki yurttan, bilhassa sabah namazlarında öğrenciler geliyor mu?" Maalesef bir kişi bile gelmiyor dedi. Halbuki yurtta birkaç yüz öğrenci kalıyor.

İnsanlar gaflet edebilir, lâkin bilenlerin mutlaka uyarması gerekir.

Türkiye Müslümanlarının sadece yüzde 10'unun beş vakit kılması, yüzde 90'ının bînamaz olması büyük bir felakettir. Halk işin farkında değil.

Ehl-i dünyanın umurunda mı namaz? Şimdi rant devşirme, haram ganimet toplama hengâmıdır.

Resulullah Efendimizin ruhaniyeti bizimledir. Biz Müslümanlar onunla irtibatlı, rabıtalı olmalıyız.

Resulullah Efendimiz rüyada, bazen yakaza hâlinde görünebilir. Bu konuda aydınlanmak isteyenler "Tenbihü'l Gabi an Rü'yeti'n-Nebi" kitapçığına göz atabilir.

Resulullah Efendimizle konuşmak isteyenler onun sahih hadislerini okusunlar. Mana âleminde bilhassa sabah namazı hakkında sorsak bize hadisleriyle ne diyecek:

"Mutlaka cemaatle kılın... Cemaatten ayrılmayın..."

Sadece namaz konusunda değil dinle, hayatla, davranışlarımızla ilgili her hususta ona sormalıyız.

Paran var, yeni bir otomobil almaya gidiyorsun, Resulullah'a soracaksın:

"Nasıl bir otomobil edinmemi uygun görürsünüz?"

Hadisleriyle, sünnetiyle size ne diyecektir?

"Sakın israf etme, ihtiyacın neyse ona göre bir araba al. Seni gurura, kibre, tafraya, böbürlenmeye götürecek lüks bir araba senin için hayırlı olmaz."

İçinde içki içilen, fuhşiyyat yapılan, lüks, beş yıldızlı otelin restoranına giderken de sor, belki de yarı yoldan geri dönersin.

Evindeki plazma mı ne meretse o televizyonu da bir sorsana...

Peygambere imân etmek, ona bağlı olmak, kuru lafla olmaz. İsmi anılınca elini göğsüne götürmekle bitmez. Efendimiz milâdî 632 tarihinde bu dünya hayatına veda ettiler ama ruhaniyeti bizimledir, ayînemizi temiz tutarsak nebevî ruhların ışıltılarından hissemizi alırız.

Mehmet Şevket Eygi
araştırmacı yazar


Mehmet Şevket Eygi

MollaCami.Com