Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Yeryüzü yuvarlaktır, cennet de öyle...

Yer yüzü yuvarlaktır, cennet de öyle...

Bilindiği üzere hayatın biyolojik yönü; yani canlıların doğma, büyüme, gelişme ve üreme gibi safhaları, sadece üzerinde yaşadığımız dünyada bir araya gelmiş değerli hayat unsurlarının ahengi ile devam edebiliyor. Soluduğumuz havadaki asli maddelerin (elementler) terkibi ve nispeti... Dünyanın çekirdeğinde harlanıp duran o müthiş nükleer fırının hararetini sakinleştiren manto tabakasının kalınlığı...

Suyun tabiat içinde halden hale geçip kendini arıtarak yeniden kullanılır hale gelebilmesi... Güneşin cazibesi etrafında dönen dünyanın dönüş hızının ay tarafından dengelenerek istikrara kavuşturulması...

Kutuplardan geçtiği farz edilen eksenin, güneşin yörüngesine doğru takriben 23,5 derecelik bir açı ile eğrilmesi ve benzeri daha pek çok “sıradan” bilgiler, bir başka nazarla değerlendirildiğinde; sadece biyolojik hayat tarzının bile, hayranlık verici “ince ayar”larla devam edebildiğini bizlere en açık bir şekilde gösteriyor.

Dünya böyle yuvarlak olduğu gibi, cennet de öyledir...

Nitekim Süleyman Hilmi Tunahan k.s. hazretleri, cennetin de dünya gibi yuvarlak olduğunu ifade ederler. Beyyine suresinin, “Onların Rab’leri katındaki mükafatları, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir.” ayet-i celile’sini izah ederlerken söyle buyururlar:

“Sekiz cennetten altısı sıfatının, ikisi de zatının ve cemalinin cennetidir. Cennat-ı Adn, (sair) cennetlerin görülebileceği bir yerdir ki, hepsinin ortasıdır.
Orada, bütün cennetleri seyretmek için minberler vardır. Dileyen kimseler bu minberlerden diğer cennetleri seyredebilirler.
Bundan, cennetin de dünya gibi yuvarlak olduğunu anlıyoruz.”


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com