Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim

Kabe´nin dilegi

Kâbe'nin bu gün bildiğimiz şekli ile dört duvarlı bir "Allah evi" olmadığı günlerde Peygamber Hz. Süleyman (a.s.) bir gün ordusu ile birlikte Mekke'den geçer. Kâbe'de, çok sayıda Allah diye tapılan put bulunmaktadır. Hz. Süleyman'ın askeri ziyaretsiz olarak Mekke'den geçerken Kâbe bizzat gözyaşı dökerek Allah'a şöyle yalvarır; "Ulu Allah'ım! Hz. Süleyman (a.s.) senin büyük bir Peygamber'in, askerleri de senin doğru yolunda can vermeyi göze almış dostlarındır. Öyle iken Mekke'den geçtiler de beni ziyaret etmediler. Ben senin yeryüzündeki ilk evin olduğum halde sinemde sapıkların Allah diye taptıkları bir sürü putlar barınmaktadır."
Yüce Allah (c.c.) vahiy yoluyla Kâbe'ye şöyle seslenir: "varsın bugün sinende putlar bulunsun; sen sabırla bekle, Ahir zamana yakın Muhammed adında bir peygamber göndereceğim. O seni yoldan çıkmışların taptığı putlardan temizleyeceği gibi, ümmeti de seni Allah evi diye tanıyacak ve her yıl büyük kalabalıklar halinde, dünyanın her köşesinden gelip seni hürmetle ziyaret edeceklerdir."
Gerçekten Ulu Allah'ın Kâbe'ye yönelttiği bu sesleniş tahakkuk etmiş, şanlı Peygamber'imize Allah elçiliği geldikten kısa bir müddet sonra Kâbe'yi müşriklerin putlarından temizleyip, Allah'ın emir buyurması üzerine burayı dinimizin kıblesi olarak ilân etmiştir.

Hikayeler