Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


ÖNCEDEN NİYE SÖYLEMEDİN BE MÜBÂREK!

Dağ köylerinde ikâmet eden bir vatandaş, bir gün ilçeye pazara gitmek üzere düşmüş katırıyla yola... Tıngır-mıngır giderlerken iyi... Ama bir yere gelmişler, katır başlamış hafiften hafiften su koyvermeye... Küçülttükçe küçültmüş vitesi... Ve bir noktada da, “Gayri benden bu kadar!” dercesine stop etmiş. Vatandaşımız önden çekmiş olmamış, arkadan itmiş olmamış, çareyi tehditte bulmuş:
— Bana bak at oğlu katır! İnadı bırak, yürümene bak. Yoksa geliyor sırtına kötek, demiş.
Ama adı üstünde katır bu. İnat mı inat!.. Canı istemedikten sonra yürür mü hiç? Adam hafiften hafiften girişmeye başlamış. Iııgghhh! Katır yürümüyor... Tam o sırada biraz ileriden geçen jandarmalar, adamın, var gücüyle katırı dövdüğünü görünce, müdâhale ihtiyacı hissetmişler:
— Hooop hemşerim!.. demişler. Durduk yerde hayvana niye eziyet ediyorsun, niçin dövüyorsun?
Adam zaten öfkeli, jandarmalara terslenmiş:
— Katır benim değil mi? demiş. İster döverim, ister severim. Defolup gidin başımdan...
Jandarmalara hiç posta konur mu? Bu sefer onlar almış adamın katırı dövdüğü sopayı ele... Yer misin, yemez misin? Adamı iki seksen uzatmışlar yere... Jandarma cipi harekete geçince, adam kafasını kaldırıp, bir onlara bir de katıra bakmış ve söylenmeye başlamış:
— Devlette tanıdığın olduğunu daha önceden niye söylemedin be mübârek!..
Alınacak ders:
Mâlum, geri kalmış memleketlerde, herhangi bir işe girebilmek, veya herhangi bir işinizi bürokratik bir engele takılmadan halledebilmek için, çoğu kez bir devletlûnün, “Hâmil-i kart yakınımdır” pusulasına ihtiyacınız olabilir. Mâhut ülkelerde bu iş, başlı başına idarî ve ictimaî bir hastalıktır. Çünkü oralarda, işe alınacak elemanlar için ölçü liyâkat değil, iltimastır... İşinizin görülmesi için aranan hukuk değil, verilecek rüşvetin miktarıdır. Çare de, âmiyâne tâbirle, üst kademeden bir dayının torpilidir. Hâl böyle olunca, birazcık yukarılarda oturan bir dost buldunuz mu kendinize, değmesin keyfinize...
Ne alâka demeyin, fıkra bize bunları tedâi ettirdi de onun için bu paragrafı ilâve ediverdik. Siz de istediğiniz dersi çıkartmakta tabii ki serbestsiniz.

Emeğine sağlık. Çok hoştu.


Emeğine sağlık. Çok hoştu.


paylaşımın için çok teşekkür GULURANA

yorumuna aynen katılıyorum :)

Eski zamanın birinde iki davalı mahkemeye gitmiş.Hakimin rüşvet aldığını bildikleri için birinci davalı güzel bir HALI almış hediye etmiş hakime.İkinci davalıda varlıklı imiş KATIR hediye etmiş (o zamanın KATIR ı şimdiki zamanın MERSEDESİ YANİ)KATIR HALIDAN pahalı olduğu için hakim KATIR In sahibini haklı çıkarmaya çalışmış
.Öteki davalı--hakim bey HALI ma bak bana acı diye seslenmiş.
-hakim:evladım HALI ın güzellllll sende haklısın ammmaaaaaaaaaaaa ne yapayımki KATIR ayağıma basıyor doğru karar veremiyorum..!

çok güzeLdi iki payLaşımda teşekkürLer..

ALLAH razı oLsun...

arkadaşlar çok teşekkürler ellerinize sağlık.

ilginc bir hikaye imis..

kim ne notu düstü bilmem ama ben söyle bisi cikardim..

insanlar yiyince sopayi alakasiz baglar bile kuruverirler..

Katirin devlette tadigi ile jandarma...

Lakin yiyince sopayi herif katirin bile bir dayisi var saniverir..

Bu yüzden birilerini bir yerlere baglayip baglantilar kurup gözümüzde büyütmeden önce biraz ince hesap yapmakta fayda var derim ;)


Emeğine sağlık. Çok hoştu.



arkadaşlar çok teşekkürler ellerinize sağlık.

Allah razı olsun kardeşim..

Emeğine sağlık kardeşim. Güzel paylaşımdı. Benim çıkardığım ders tek cümleyle "Öfkeyle kalkan zararla oturur." :)


çok güzeLdi iki payLaşımda teşekkürLer..

ALLAH razı oLsun...

emeğinize sağlık


Menkıbeler

MollaCami.Com