Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Nefsi yenmek,ve SEYTAN a karsi koymak

[size=13pt]

Aklı başında olan kimsenin, nefsin azgın arzularını açlıkla sindirmesi gerekir. Çünkü Allah'ın (C.C.) düşmanını (nefsin azgın arzularını) ancak açlık gemleyebilir.

Nefsin azgın arzuları, yemek ve içmek şeytanın vasıtalarıdır. Nitekim Peygamberimiz (S.A.S.) şöyle buyurur:

Şeytan, insan vücudunda kan damarları yolu ile dolaşır, Binan-aleyh siz onun dolaşım yolunu açlıkla daraltınız. Kıyamet günü, insanla-rın Allah'a en yakın olanı, en uzun müddet aç ve susuz kalanıdır.»

İnsanoğlu hesabına en büyük tehlike kaynağı, midenin doyumsuz ar-zularıdır. Hz. Adem (A.S.) ile Havva'nın huzur ve istikrar yurdundan (cen-netten) çıkarılarak horluk ve yokluk diyarına (dünyaya) gönderilmeleri-nin sebebi odur.

Bilindiği gibi bir ağaç meyvesinden yemek, kendilerine Allah tarafın-dan yasaklandığı halde azgın arzularına yenilerek sözkonusu ağacın mey-vesinden yediler de çırılçıplak kalıverdiler.

Tahkike göre, mide, aşırı arzuların kaynağıdır. Hikmet ehlinden biri der ki, «nefsinin kontrolu altına giren kimse, onun azgın arzularından hoş-lanmaya mahkûm olmuş, onun yanılmalar zindanında tutuklanmış ve kal-bini faydalı şeylerden mahrunr etmiş olur. Vücud azaları toprağını azgın arzularla sulayanlar, kalblerinde pişmanlık ağacı dikmiş olurlar.»

Ulu Allah (C.C.) canlıları üç türlü yaratmıştır: Melekleri akıllı ve fa-kat azgın isteksiz yaratmıştır. Hayvanları azgın isteklerle donatmış fa-kat onların yapısına akıl katmamıştır.

İnsanoğlunu ise akıl ve arzuları birarada yapısına katarak yaratmış-tır. Buna göre aklını azgın arzularının kontrolüne veren kimse hayvan-lardan aşağıdır, bunun tersine azgın arzularını aklının kontrolü altında tutan kimse de meleklerden üstündür.



Allah razi olsun.


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com