Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Kadir Gecesi (Hutbe)
Hutbemiz Mübârek ve Muhterem KADİR GECESİ hakkındadır.
Cenâb-ı Hakk zamanı halk etmiş ve onu dilimlere, bölümlere ayırmış; yani senelere, seneleri aylara, ayları haftalara, haftaları günlere, günleride saat ve dakikalara taksim etmiştir. Bu kısımlardan bazısınıda müstesna olarak yekdiğerlerinden daha üstün kılmış ve onu kullarına rahmet ve mağfiret vesilesi yapmıştır. İşte bu müstesnâ, üstün vasıflarla muttasıf olan vakitlerden biriside KADİR GECESİ’dir ki bu gecede Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm Levh-i Mahfuz’dan dünyâ semâsına indirilmiştir. Daha sonra da hâdiselerin iktizâsına göre âyet âyet vahiy yolu ile indirilerek yirmi üç senede tamamlanmıştır.
Fahr-i Kâinât Efendimiz, eshâbına benî isrâilden bir zâtın bin ay müddetince geceli gündüzlü ibâdet ettiğini ve Allah yolunda cihâd ettiğini haber verdiler. Bunu duyan eshab; kendileri aynı imkâna mâlik olmadıkları için çok üzüldüler ve gözyaşı döktüler. Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk Cebrâil(as)’ı Fahr-i Kâinât Efendimize gönderdi ve Kadir Sûresini vahyetmek sûretiyle kendisi ve ümmeti için bin aydan daha hayırlı olan bir gecenin mevcûdiyetini haber verdi.
Hutbemin başında da okuduğum Kadir Sûresinde Mevlâmız: “Muhakkak biz(azîmüşşân) Kur’ân-ı Kerîm’i Kadir Gecesinde (Levh-i mahfuzdan dünyâ semâsına) indirdik. Sana Kadir Gecesinin gayet fazîletli olduğunu kim bildirdi? Kadir Gecesi (nde kıyam ve ibâdet, içinde Kadir Gecesi bulunmayan) bin aydan daha hayırlıdır. O Kadir Gecesinde melekler ve rûh Rablerinin izni ile (mü’min kullara yakınlık için) inerler. O gece tanyeri ağarıncaya kadar selâmettir.” buyurmaktadır.
Umûmiyetle yirmiyedinci gece olduğu söylenmekle berâber, birinden itibâren bütün Ramazân-ı Şerîf boyunca tek gecelerde Kadir Gecesi’ni aramak icâb ettiğini söyleyen İslâm büyüklerimiz de vardır. Ancak ekserî ulemâ, Ramazân-ı Şerîf’in son on günü içerisinde aranması îcab ettiğini beyan etmişler ve Ramazân’ın yirmisinden sonraki tek gecelerinde aranmasına dâir müteaddit Hadîs-i Şerîfler vârid olmuştur. İmâm-ı Şa’rânî Hz. de, Kadir Gecesinin kaçıncı gece olduğunu, Ramazân-ı Şerîfin giriş günlerine göre şöyle tesbit etmiştir:
Ramazân-ı Şerîf Pazar günü girerse Kadir Gecesi 29. gece,
“ “ Pazartesi “ “ “ “ 21. “
“ “ Salı “ “ “ “ 27. “
“ “ Çarşamba “ “ “ “ 19. “
“ “ Perşembe “ “ “ “ 25. “
“ “ Cumâ “ “ “ “ 17. “
“ “ Cumartesi “ “ “ “ 23. “ dir.
İmâmı Şa’rânî Hz. 30 sene, Kadir Gecesiyle bu tarife göre müşerref olmuşlardır. Yine birçok ehlüllâh bu usülle Kadir Gecesini bulmuşlardır. Ancak Kadir Gecesi bu ay içerisinde gizlenmiştir. Hangi gece olduğunun gizlenmesi, mü’minlerin her geceyi Kadir Gecesi bilip, her gecede ibâdeti çok etmeleri içindir. Dolayısıyla ümid edilir ki, O gece niyyetiyle yapılan her amel -inşaallah- Mevlamız tarafından Kadir Gecesinde yapılmış gibi makbul ve muteber olacaktır. Kadir Gecesinde hava berrak ve güzel olur. O gece her şey Allâh-ü Teâlâ’ya secde eder. Denizlerin suyu bir an için tatlılaşır. Mü’minler afv-ı ilâhî ve mağfiret-i sübhânîye mazhar olurlar.
Muhterem Mü’minler!
Peygamber Efendimiz(sav): “Kim (fazîletine), inanarak ve sevâbını (Cenâb-ı Hakk’tan) ümîd ederek Kadir Gecesinde (ibâdete) kalkarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmaktadırlar.
Yine Kadir Gecesinin fazîleti ile alâkalı olarak rivâyet olunduğuna göre:Hz. Mûsâ(as): “Yâ Rabbî! Ben sana yakınlığı murad ederim” dediğinde Rabbımız: “Yâ Mûsâ! Benim yakınlığım Kadir Gecesi uyanık olanlar içindir” buyurdu. Yine Mûsâ(as): “Yâ Rabbî! Senin rahmetini isterim” dediğinde Mevlâmız: “Yâ Mûsâ! Benim rahmetim Kadir Gecesinde fakirlere merhamet edenleredir” buyurdu. Yine Mûsâ(as): “Yâ Rabbî! Ben sırâtı şimşek gibi geçmek istiyorum” dediğinde Mevlâmız: “Yâ Mûsâ! Sırâtı şimşek gibi geçmek Kadir Gecesinde sadaka verenlere mahsûstur” buyurdu. Mûsâ(as): “Yâ Rabbî! Cennetin ağaçlarının altında meyvelerinden yemek isterim” dediğinde Mevlâmız: “Yâ Mûsâ! Cennetteki meyveleri yemek Kadir Gecesinde tesbih edenler içindir” buyurdu. Mûsâ(as): “Yâ Rabbî! Ben senin rızânı murâd ediyorum” dediğinde, Mevlâmız: “Yâ Mûsâ! Benim rızam Kadir Gecesinde iki rek’at dahî olsa namaz kılanlar içindir” buyurdu.
İşte böylesine fazîleti büyük, feyz ve bereketi bol olan bir gecede biz mü’minlere düşen vazîfe elimizden geldiği gücümüzün yettiği nisbette ihyâ etmeye çalışmaktır. Mü’minler aralarında ki muhabbetin daha da kuvvetlenmesine vesile olması için, birbirlerinin Kandillerini tebrik etmelidirler. Bu gece kılınması ehemmiyetle tavsiye olunan dört rek’at Kadir Gecesi Namazı vardır. Ayrıca bu gecede tesbih namazı ve bolca nâfile namaz kılınmalı, evrâd ve ezkâr ile sâir zamanlara nazaran daha çok meşgul olunmalıdır.
Peygamber Efendimiz (sav) Hadis-i Şeriflerinde buyuruyorlar ki:
“Allâh(cc) Kadir Gecesini ümmetime hîbe etti.”
( mollacami.net - ücharfbeşnokta )
hocam Allah razi olsun cümlemizin kandili mubarek olsun
hocam Allah razi olsun cümlemizin kandili mubarek olsun