Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
İçinde Af ve Fedakarlık Olmayan Mutluluk Yoktur
İki tip insanın mutsuzluğa mahkum olacağı belirtiliyor Birincisi, mutluluğunu gelecekte yaşayacaklarına endeksleyen insanlardır Bu insanlar mutlu olabilmek için sürekli olarak bir takım şartların yerine gelmesini beklerler Farkında olmadan yaşamı ertelerler Mutluluklarını şartlara bağlamışlardır Adeta gelecekleri bugünlerine ipotek koymuştur
Mutluluğumuzu engelleyecek olan şey, ancak beklentilerimizin doyumuna ulaştıktan sonra mutlu olabileceğimize inanmaktırİkincisi, geçmişte yaşayanlardır Geçmişte yaşadıkları bir dönem veya olayın sorgulamalarıyla günlerini geçirirler Kafalarından geçen düşünceler, geçmişe yönelik "eğer"ler ve "keşke"lerle başlıyordur Eskinin muhasebesinin içinde boğulurlar Kendilerine acıma eğilimleri vardır Kaderleriyle uğraşırlar Şansızlıklarını anlatır veya uğradıkları bir haksızlığın hayatlarına nasıl bedeller getirdiğine yakınarak yaşarlar Bu tip insanlar geçmişte yaşadıkları için bugünü ıskalarlar Mutluluk ise yaşanılan andadır Geçmişten çıkıp bugüne gelemeyenler için mutluluk yaşanabilir bir duygu olamaz
Geçmiş yüklerle doludur Herbirimizin yükü bir diğerinden farklıdır
Kimimiz eşine, kimimiz bir arkadaşına, kimimiz bir akrabasına kırgın
Kimimizin yükü, işyerinde yaşadığımız güç savaşlarına bağlı sürtüşmelerden doğar Birisine kızmışızdır İlişkimiz gergindir Kafamızda bu kişiyle verdiğimiz savaş enerjimizden çalar Kafamızdaki savaş için strateji üretmeye çalışmaktan verimliliğimizi kaybederiz
Kimimizin yükü yaşadığı bir ilişkidir İlişki çoktan bitmiştir Verdiğimiz emeğin, yaptığımız sevgi yatırımının haksızlığa uğradığını düşünmüşüzdür Kırgın ve öfkeliyizdir Bu yaşantımızın izleri daha sonraki ilişkilerimizde de kendini hissettirir
Kimimize çocukluğumuzda alamadığımız sevgi, yük olmuştur Ebeveynlerimiz tarafından seçilmediğimizi düşünmüşüzdür Hatta bu yükün etkisiyle bugünümüzde seçilmek ve sevilmek için o kadar çok çaba vermeye kalkışırız ki, sevmeyi unutan sevilme uğraşında biri olur çıkarız
Yükle yaşayan insanlar yorulurlar Genel bir hoşgörü kaybı oluşmaya başlar Niye olduğunu da bilemeyiz Hırçınlaşmaya başlarız Kendi yakınımızda aslında hiçbir problemimiz olmayacak sevdiğimiz insanlara karşı toleranssız davranmaya başlar hatta onları yok yere kırar sonrada üzülürüz
Yaşantımızın bir sonraki perdesinin bir öncekinin gölgesinde yaşanmasını istemiyorsak, yaşadığımız her ilişkiye hakkını vermek istiyorsak mutlaka bu yüklerden kurtulmamız gerekir
Şimdi bu bölüme dikkat edin;
1 Mutlu olabilmeniz, bugününüzü yaşayabilmenize bağlıdır
2 Bugününüzü yaşayabilmek ise üzerinizdeki yüklerden kurtulmanıza bağlıdır,
3 Üzerinizdeki yüklerden kurtulmanız, onları affetmenize bağlıdır
Bu hafta sonu herkesi affedin, kendiniz dahil!
Hesabınızı bitirin onlarla Onların da, sizin de, insani zaafları olabileceğini görün Onlarla paylaştıklarınızın içinde hoşluklar olduğunu da hatırlayın Yaşadığınız en kötü deneyimin dahi sizi güçlendiren izler bıraktığını bilin Affettikleriniz içinde mutlaka kendiniz de olmalısınız bunu da sakın atlamayın
Affettikçe hafifleyeceksiniz Hırslardan ve kavgalardan arınmaya başlayacaksınız Enerjinizi kendiniz için verimli alanlara kullanabilecek ve başarılarınızın arttığını göreceksiniz
Affetmek ruhu temizler Herkesin ihtiyacı var buna Bir kez düşünün..
Alıntı..
elbette insan hem aff edici hemde fedakar olucakki geçim olsun
yoksa çok zor...
emeğine sağlık
Affedin ki, affedilesiniz!...
Dünyada her şeyin bir ölçüsü tartısı vardır. Sevginin tartısı da fedakarlıktır. Fedakarlık yapmayanın sevgisine inanılmaz. (Abdülaziz Bekkine)
Teşekkürler.
emeğine sağlık