Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Gittin bir gece iman beşiği mekkeden mübarek bir beldeye

İmamı Busiyri 'nin Peygamber efendimize olan aşkı. Çok sevdiğim bir şiir = kaside
hele birde manasını düşünerek okursak...

Gittin bir gece iman beşiği mekkeden mübarek bir beldeye
Dolunayın ilerlediği gibi karanlık gecelerde aheste aheste

O öyle bir rasuldür ki,ümid edilir şefaati
Korkunun her türlüsünden emindir ümmeti.

Mağfiret ve selametini daim eyle ey benim Allahım,
Habibin üzerinde bütün mahlukatının en hayırlısının,

Göz bebeğin kanlandı al kırmızı göz yaşı akıttın,
Serim ağaçlarını mı? yoksa dostlarını mı? hatırladın

Söyle seni ağlatan medineden esen yel mi?
Yoksa iden dağında gece çakan şimşek mi?

Ne oldu ki,dur ağlama desem coşar ırmak olur gözlerin
Yetiş huzur dedikçe yanar alev olur kalplerde muhabbetin...

( Kaside-i Bürde//ücharfbeşnokta )

Şu an çok duygulandım :'( :'(

Ellerine sağlık kardeşim............

Mevla bizlerede bu şekilde muhabbet nasip eylesin inş


Şu an çok duygulandım :'( :'(

Ellerine sağlık kardeşim............

Mevla bizlerede ub şekilde muhabbet nasip eylesin inş
amin cümlesine inşllh.

Okuyan gözlere sağlık dualar için Amin


Şu an çok duygulandım :'( :'(

Ellerine sağlık kardeşim............

Mevla bizlerede bu şekilde muhabbet nasip eylesin inş

amin.....Kaside-i Bürde'yi bir de Mehmet yetkin abiden dinliyeceksin :-\

izninizle İmam-ı Busiri nin bu çok kıymetli eseri nasıl yazdığını nakledeyim,


İmâm-ı Bûsirî Hazretleri, mîlâdî 1296′da vefat etmiş, fesâhat ve belâgatta eşsiz büyük bir şâirdir.

Bir gün evine giderken yolda nûr yüzlü bir ihtiyara rastlar. Yaşlı zât ona:

“-Yâ İmam! Bu gece rüyanda Rasûlullâh’ı gördün mü?” diye sorar. İmam-ı Bûsirî:

“-Hayır görmedim” diye cevap verir.

Bu konuşmadan sonra, İmâm-ı Bûsirî’nin gönlüne Hazret-i Peygamber’in aşk ve muhabbeti düşer. O gece rüyasında Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-’i görür ve uyanınca içinin neşe ve huzurla dolduğunu fark eder.

***

Daha sonraları vücudunun yarısı felç olur. Yürüyemez ve hareket edemez duruma düşer. O zaman Peygamber Efendimiz’i metheden meşhur “Kasîde-i Bürde”sini yazar. Bu kasîdesi hürmetine Cenâb-ı Hak’dan şifâ diler. Kasîdeyi bitirdiği gece, yine rüyasında Hazret-i Peygamber’i görür ve kasîdeyi O’na okur.

Tamamı 161 beyitten ibâret olan Kasîdenin 51. beytini okuduktan sonra, ikinci mısrayı hatırlayamayarak takılır kalır. Bunu üzerine Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri:

“-Oku yâ İmâm!” diye buyurur. İmâm Bûsirî:

“-İkinci mısrayı hatırlayamadım yâ Rasûlallâh!..” der. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz ikinci mısrayı ona okuyarak hatırlatır.

İmâm-ı Bûsirî kasîdeyi okurken, Peygamber Efendimiz mübarek vücutlarını sağa sola hareket ettirerek muhabbetlerini izhâr buyuruyorlarmış.

Kasîdenin tamamen okunmasından sonra Rasûlallâh -sallallahu aleyhi ve sellem- mübarek elleriyle İmâm-ı Bûsirî’nin felçli uzuvlarını mesh eder. Ne derin bir muhabbetin eseridir ki, İmâm-ı Bûsirî uyandığı zaman, hastalıktan kurtulup şifâya kavuştuğunu görür ve Allâh’a şükreder.

O gecenin sabahında sıhhatine kavuşmuş olarak ve sürûr içinde camiye giderken, yolda Şeyh Ebû Recâ Hazretleri’ne rastlar. Şeyh Ebû Recâ ona:

“-Yâ Bûsirî! Fahr-i Âlem’i medh ettiğin kasîdeyi getir.” der. İmâm-ı Bûsirî:

“-Rasûlallâh Efendimizi medh eden kasîdelerim pek çok. Hangisini istiyorsunuz?” diye sorar. Bunun üzerine Şeyh Ebû Recâ:

“Selem yârânını sen yâdına aldın da mı?
Gözlerinden akan yaşa karıştırırsın demi?..”

diye başlayan kasîdeyi istiyorum. Çünkü sen onu rüyanda Hazret-i Peygamber’in huzurunda okurken ben de dinliyordum ve Hazret-i Peygamber’in çok memnun olduğunu gördüm.” der.

Bu kasîdeden daha hiç kimsenin haberi olmadığını bilen İmam-ı Bûsirî, hayretler içinde kalır ve kasîdesini büyük bir hürmetle Şeyh Ebû Recâ’ya takdîm eder.


izninizle İmam-ı Busiri nin bu çok kıymetli eseri nasıl yazdığını nakledeyim,


İmâm-ı Bûsirî Hazretleri, mîlâdî 1296′da vefat etmiş, fesâhat ve belâgatta eşsiz büyük bir şâirdir.

Bir gün evine giderken yolda nûr yüzlü bir ihtiyara rastlar. Yaşlı zât ona:

“-Yâ İmam! Bu gece rüyanda Rasûlullâh’ı gördün mü?” diye sorar. İmam-ı Bûsirî:

“-Hayır görmedim” diye cevap verir.

Bu konuşmadan sonra, İmâm-ı Bûsirî’nin gönlüne Hazret-i Peygamber’in aşk ve muhabbeti düşer. O gece rüyasında Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-’i görür ve uyanınca içinin neşe ve huzurla dolduğunu fark eder.

***

Daha sonraları vücudunun yarısı felç olur. Yürüyemez ve hareket edemez duruma düşer. O zaman Peygamber Efendimiz’i metheden meşhur “Kasîde-i Bürde”sini yazar. Bu kasîdesi hürmetine Cenâb-ı Hak’dan şifâ diler. Kasîdeyi bitirdiği gece, yine rüyasında Hazret-i Peygamber’i görür ve kasîdeyi O’na okur.

Tamamı 161 beyitten ibâret olan Kasîdenin 51. beytini okuduktan sonra, ikinci mısrayı hatırlayamayarak takılır kalır. Bunu üzerine Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri:

“-Oku yâ İmâm!” diye buyurur. İmâm Bûsirî:

“-İkinci mısrayı hatırlayamadım yâ Rasûlallâh!..” der. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz ikinci mısrayı ona okuyarak hatırlatır.

İmâm-ı Bûsirî kasîdeyi okurken, Peygamber Efendimiz mübarek vücutlarını sağa sola hareket ettirerek muhabbetlerini izhâr buyuruyorlarmış.

Kasîdenin tamamen okunmasından sonra Rasûlallâh -sallallahu aleyhi ve sellem- mübarek elleriyle İmâm-ı Bûsirî’nin felçli uzuvlarını mesh eder. Ne derin bir muhabbetin eseridir ki, İmâm-ı Bûsirî uyandığı zaman, hastalıktan kurtulup şifâya kavuştuğunu görür ve Allâh’a şükreder.

O gecenin sabahında sıhhatine kavuşmuş olarak ve sürûr içinde camiye giderken, yolda Şeyh Ebû Recâ Hazretleri’ne rastlar. Şeyh Ebû Recâ ona:

“-Yâ Bûsirî! Fahr-i Âlem’i medh ettiğin kasîdeyi getir.” der. İmâm-ı Bûsirî:

“-Rasûlallâh Efendimizi medh eden kasîdelerim pek çok. Hangisini istiyorsunuz?” diye sorar. Bunun üzerine Şeyh Ebû Recâ:

“Selem yârânını sen yâdına aldın da mı?
Gözlerinden akan yaşa karıştırırsın demi?..”

diye başlayan kasîdeyi istiyorum. Çünkü sen onu rüyanda Hazret-i Peygamber’in huzurunda okurken ben de dinliyordum ve Hazret-i Peygamber’in çok memnun olduğunu gördüm.” der.

Bu kasîdeden daha hiç kimsenin haberi olmadığını bilen İmam-ı Bûsirî, hayretler içinde kalır ve kasîdesini büyük bir hürmetle Şeyh Ebû Recâ’ya takdîm eder.


Katkınızdan ötürü şükranlarımızı sunarız, Allah razı olsun. Bir benzerinide burda paylaşmıktık...

http://www.mollacami.net/forum/index.php/topic,14344.msg136559.html#msg136559

allah razı olsun efendim


vücuudumun her kılı gelse de dile şükrünün binde birini edemez bile

Allah razi olsun

hayretler içinde okudum...hem kasideyi...hem yazılış yolculuğunu....

emeklerinize sağlık....

Okuyan gözlere sağlık...
Rabbim istifade eden kullarından kılsın...


Allah razi olsun


İhyaya Özel Şiirler

MollaCami.Com