Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
BU ÜMMET NASIL ISLAH OLUR?
Selamün Aleyküm
Sevgili kardeşlerim günümüzde bilindiği üzere maddi ve manevi çöküntü olabildiğince artmış ve bu ahlaki deprem Ümmet-i Muhammed’i içinden çıkılmaz büyük kayıplara sürüklemiştir.
Bu konuya çözüm olarak sürekli çeşitli neden-sonuç ilişkileri öne sürülmektedir. Günümüzde üzerinde şiddetle durulan en önemli neden EĞİTİMSİZLİKTİR. Ve burada asıl sorulması gereken soru EĞİTİMSİZLİĞİN NEDENLERİ değil, EĞİTİMSİZLİK DERKEN ÜMMET-İ MUHAMMED'İN NE ANLADIĞIDIR.
Mesela Ümmet'in bu geri kalmışlığı hep cahilliğe, okumamışlığa dayandırılır. Ana-Baba çocuğuna "oku da adam ol" zihniyetini aşılamakta ve bu yaklaşım çocukları sadece mahşere kadar olan sınırlı hayatımızda bitmez tükenmez bir doyumsuzlukla beşeri arzuların kölesi durumuna getirmektedir.
Ama ne hikmetse Ümmet'in başına gelen maddi ve manevi çöküntünün baş aktörleri üniversite bitirmiş ilim sahibi insanlardır. Kimi kalpleri akılları kirletiyor, kimi de cüzdanları.
Bu zihniyet ışığında doktor, avukat fabrika sahibi vb. beşeri yüksek makamlara erişmek insanlıkla bir tutulur hale gelmiştir. Bir erkek kızı istemeye gittiğinde sadece evine, işine ve tahsiline bakılmaktadır. Burada iki cihandaki mutluluğun en önemli anahtarı olan GÜZEL AHLAK ikinci plana atılmaktadır. (Hatta erkek zengin ise akla bile getirilmez.)
Ümmet-i Muhammed'in sorunu eğitimsizlik değil AHLAKİ EĞİTİMSİZLİKTİR.
Herhangi bir öğretiyi insanın ruhuna işleyebilmek için ve ümmet anlamında (yani kişisel değil bir bütün olarak) verim alabilmek için muhakkak zamanında sistemli bir şekilde ve kurumsallaşarak aşılanmalıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bile o üstün mü üstün ahlakına rağmen Peygamberlikten önce de Peygamberlik zamanında da sürekli bir müdahale ile Allah tarafından terbiye edilmiştir.
Siz eğitim ailede başlar ve ailede devam eder diyerek topu ailede bırakıp “Saldım çayıra Mevlam kayıra” zihniyetinde olursanız hiçbir zaman Ümmet bazında verim alamazsınız.
Evet Eğitim ailede başlar ancak toplumsal anlamda süreklilik arz etmez çünkü her aile aynı donanıma sahip değildir.
Bir tarla ekildiğinde, çürük sayısını en aza indirmek için onu kendi haline bırakmayıp büyüyene kadar sürekli müdahale edilir. Ümmet-i Muhammed de tarladaki ekinler gibidir. Müdahale etmezseniz içinde ne kadar temiz ekinler yetişse de çürük sayısı fazla olduğundan istediğiniz verimi alamazsınız.
İslamiyet bir sistemli terbiye işidir. Siz bu terbiyeyi; devlet eliyle hem eğiterek hem denetleyerek hem de direk müdahale ederek (yasaksa yasak, teşvikse teşvik) Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif ışığında sistemli ve kapsamlı bir şekilde boşluk bırakmaksızın verdiğinizde ektiğiniz tohumların büyük bir kısmı güzelce yeşerecek, dallanıp budaklanacak ve sağlıklı meyveler verecektir.
Sonuç olarak;
Bir müslüman toplumda eğer faizin haramlığı helalliği tartışılıyorsa, kumar illeti normal bir şeymiş gibi hayatımızın içinde yer alıyorsa (Milli Piyango, Sayısal loto vs. vs.) hayat kadınlığı bir meslek olarak lanse ediliyorsa, sanki helalmiş gibi içki serbest olarak satılabiliyorsa kusura bakmayalım ama biz tarlamızın yanına bile yaklaşmamışız ki ekinimiz verimli olsun.
Saygı ile…