Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Mürşide Teslim Ol

Mürşide Teslim Ol

Konu içerisinde hem tarikata girmek isteyen hem mürşid arayan kimselere hem de tarikata girmiş kendisine bir mürşid bulmuş kimselere öğütler var.


Ey mürid, iyi insanlarla arkadaşlık etmeğe, salihlerle sohbette bulunmaya çok önem vermelisin. Salih bir şeyhi, sana doğruyu gösterecek bir mürşidi aramakta kararlı olmaksın. Bulup istifade edeceğin şeyh; şeriatı çok iyi bilen, tarikatta sülûkü olan, hakikati tatmış, aklı kâmil, sadrı geniş, idaresi güzel, insanların derecelerini iyi bilen, onların maksadlarını ve temayüllerini birbirinden ayırdedebilen, fıtratlarına âşinâ, hallerinden anlayan bir şeyh olsun.

Eğer bu vasıfta bir şeyh bulursan hemen teslim ol ve her işinde onun yönlendirmesine tabî ol. Her işinde onun görüşüne ve istişaresine müracaat et. Bütün hareketlerini ve sözlerini örnek al. Ancak onun şeyhliğine aid ve kendisine has davranışlarını taklid edeceğim diye kendini zorlama. Çünkü o her türlü insanla görüşmeye, her birini durumuna göre idare etmeye, uzak ve yakını Allah'a çağırmaya mecburdur. Bu ve benzeri şeyleri ona mahsus olarak bil.


Zahir ve bâtın hiçbir işinde ona muhalefet etme. Kalbine onun aleyhine bir havatır gelecek olursa silip atmaya çalış. Eğer buna güç yetiremiyorsan git ona müracaat et, böyle şeyleri içinden nasıl temizleyeceğini sana o anlatır. Karşılaştığın güçlükleri, anlayamadığın şeyleri ona bildirmen lâzımdır. Özellikle tarikata dair müşkillerini arzetmen gerekir.

Onun seni gördüğü yerde ona itaat edip de, zahiren seni görmediği yerde ona âsi olmaktan sakın. Kendi kendini helak etmiş olursun.


Sülûke ehliyetli meşâyihden hiçbiri ile şeyhinin izni olmadıkça görüşme. Eğer sana izin verecek olursa, kalbini muhafaza etmek şartıyla git görüş. Eğer sana izin vermemişse bil ki senin iyiliğini düşünerek izin vermemiştir. Bu sebeble onu hiçbir şekilde itham etme ve "İşte falan şeyhi çekemediği için benim onunla görüşmeme müsaade etmedi" deme. Allah dostlarının hiçbirinden böyle bir şeyin sudur edeceğini düşünmekten Allah'a sığınırız.


Senin maruz kaldığın havâtırı şeyhin ille de bilecek diye bir düşünceye sapmayasın. Çünkü gaybı Allah'dan başka kimse bilmez. Bir velînin varabileceği en ileri nokta, Allah'ın ona bazı zamanlarda bazı gaybleri bildirebileceğidir. Çok defa mürid şeyhinin kendi havatırını bilmesini bekleyerek huzuruna girer de bir şey eline geçmez. Mürid bununla kendini aldatmamalıdır. Gerçekte şeyhi onun durumunu bilmekte ve görmektedir. Ancak bir sırrın muhafazası ve içinde bulunulan halin örtülmesi gerekmektedir ve şeyhi bu edebe riâyet etmektedir. Mürid bunu idrak etmeyebilir. Çünkü Allah dostları sırları saklamaya en dikkatli olanlardır. Keramet göstermemeyi de en çok isteyenlerdir. Eğer kendilerine bir keramet gelirse üzerinde durmaz geçerler.


Velilerden, sâdır olan kerametlerin çoğu onların istemesi olmaksızın vâki olur. Bir velîde bir keramet zahir olur da onu biri görürse kendisi dünyadan ayrılıncaya kadar onu kimseye söylememesini vasiyet eder. Bazan da bir kerametin açıklanması lâzımdır. Açıklandığında gizlendiğinden fazla müridlerin faydası varsa bu durumda açıklanabilir.
Yine bilmelisin ki, kâmil şeyh himmetini, fiilini, sözünü müridine ulaştırabilen, huzurunda olduğu ve olmadığı zamanda müridinin kalbini muhafaza edebilendir. Mürid, mekan olarak şeyhinden uzakta bile olsa farkı yoktur. Mürid böyle bir durumda zorda kalırsa şeyhinden külli bir işaret istemelidir. Mürid için en tehlikeli şey, şeyhinin kalbinin ona karşı incinmesidir. Böyle bir şey vâkî olduysa, yeryüzünün bütün şeyhleri bir araya gelseler onu düzeltemezler. Bunun tek çaresi şeyhinin ona karşı kalbinin düzelmesidir.


Şeyh arayan bir müridin her önüne gelen şeyhe, şeyhlik iddiasında bulunan herkese teslim olması doğru değildir. Mürid, şeyhinde yukarıda sayılan sıfatları aramalı, onun bu yolun şeyhliğine lâyık bir kimse olduğuna kalbi tam mutmein olmalıdır. Aynı şekilde bir şeyhin de kendisine teslim olmak için gelen herkese müsamahakâr davranmaması, önce onun arzusunda sâdık olduğunu tam olarak anlaması, ondan sonra tarikat vermesi lazımdır.


Bunlar müridin şeyhi, şeyhin müridi seçiminde dikkat etmesi gereken noktalardır. Bir de müridin şeyh elinde, gassal elindeki meyyit gibi olması buyurulmuştur. Yahud bir süt çocuğu annesinin yanında ne olması lazımsa, mürid de şeyhinin yanında öyle olmalıdır. Bu durum, insanın teberrüken ziyaret ettiği şeyh ile arasında geçerli değildir. Yani bir insanın asıl şeyhi kim ise ona bu teslimiyeti göstermelidir. Bir insan meşayihı ne kadar ziyaret eder, onların bereketinden istifadeye çalışırsa o kadar iyidir.


Eğer mürid bir şeyh bulamamışsa ciddî şekilde Cenab-ı Hakk'a iltica edip ona kendisini irşad edecek bir mürşid nasib etmesini istemelidir. Çaresiz kalana icabet eden Allah, ona da icabet edecek ve elinden tutan bir kuluna kavuşturacaktır.


Bazı müridler kendilerinin şeyhi bulunmadığını zannederler. Bunların şeyh aradıklarını görürsün, halbuki böylelerin şeyhi vardır, görmezler. Şeyhleri onları nazarıyla terbiye etmektedir, her zaman görüp gözetmektedir, farkına varmazlar. Müridin niyeti ve ameli sıdk terazisi ile tartıldığında ortaya çıkan netice sıdkın azalmış olduğudur. Yoksa hakîkî mürşidler daima mevcuddurlar. "Allah'ı candan arayan muhakkak surette O'nun dostunu bulur. Çünkü Allah, kendi dostlarını ancak kendini arayanlara buldurur."(*)


(*) Bu, Atâullah İskenderî rahımehullah'ın sözüdür. Manası şudur: Allah sana bir dostunun yolunu gösterirse sana kendi yolunu göstermiş demektir. O velînin yolunu göstermiş demek değildir. O velî kulunu sana göstermesi sana kendini buldurmak içindir. Eğer böyle olmasaydı velî kullarını halk içinde gizlerdi. Bu, Allah yolunun, Allah dosttarı yoluyla bulunacağından dolayıdır.
Alıntıdır.



emeğine sağlık teşekkürler.....mürşid siz olmaz.

Zaman olacak ki ümmetim 72 fırkaya ayrılacak,Lakin bunlardan sadece bir tanesi cennet yüzü görecek(allahualem hadis)
Ey aziz,
Bana öyle bir mürşit söyleki beni bu hadisteki diğer 71 inden kurtar,hakikati göster,
Şu yarım yamalak dünyamızdan geçtik,Ebedi hayattan bizi beslesin!


Tasavvûf

MollaCami.Com