Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
>>namaz ve dua>>
Namaz ve dua insanı Allah’a, Rahmani olan her şeye, ölüm düşüncesine ve ahrete yaklaştırmalıdır. Ne yazık ki; insanoğlu her namazını mükemmel bir şekilde, duygu zenginliğini yaşayarak, gözleri dolarak, gönlü hüzünlenerek kılamıyor, kılamıyoruz. Mutlaka, her namazında huzurda hisseden, murakabe ve müşahade halinde olan mübarek insanlar vardır. Onlar gibi namaza durabilmek ne güzel olurdu kim bilir?
Günlük hayatta karşılaştığımız, dünyaya ait küçük üzüntüler ve küçük sevinçler namazın uhrevi havasına bir ziyan vermemeli. Tekbir alındığında, insan o uhrevi havayı hemen yakalayıvermeli. “Her namazı son namazımız imiş gibi kılmak” fikri çok güzel de o hal içerisine girebilmek de kolay değil ne dersiniz? Namazdan önce manevi bir hazırlık yapmak gerekiyor.
”Kesrette bulduk vahdeti” diye bir söz var. İnsanoğlu bunca eşya, olay, olgu varken, kendini hepsinden soyutlayıp namaz denen miraca nasıl yükselecek?
Her namaz kılan insan bunları düşünmüştür, namazı nasıl mirac haline getirebileceği üzerinde kafa yormuştur. Aslen kafa yormak zorundadır. Her ibadet için olduğu gibi namaz da ciddiye alınarak kılınmalıdır. Çünkü namazın aşırılıklardan ve günahlardan alıkoyan bir özelliği vardır. Namaz içinde takındığımız hal ahlakımıza sirayet eder. Bir insan düşünün ki hem namazını kılar, hem de ahlakı güzeldir, ondan daha bahtiyar bir kimse var mıdır? Zaten namaz kılmanın bir gayesi de güzel ahlak unsurlarını hal edinmek değil midir?
Dua ve namaz müminin vazgeçilmezleri olmalı. Çünkü ”geçen gün ömürdendir” Dertlerle yoğrulsa da bu ömür geçiyor, bizleri sonsuz bir ahiret hayatı bekliyor. İmtihanın bitişi yaklaşıyor, farkında mıyız?
Cok guzel bir sorgulama ???
Cok guzel bir sorgulama ???
Tesekkurler Allah razi olsun
Allah (c.c) cümlemize hakkı ile namazı eda edebilmeyi, salih bir kalple de dua edip, duası kabul olunan kullardan olmayı nasip etsin...(Amin)