Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


samimiyetlik

Akrabalarımız, komşularımız, sık sık yüz yüze geldiğimiz dost ve ahbaplarımız...
İşte bizlere, alaka ve münasebetlerimiz dolayısiyle, maddeten ve manen en çok tesir eden çevremiz...
Şayet çevremiz iyi insanlardan teşekkül ediyorsa, elbette bizlere de iyilik sirayet edecek...
Eksiklerimiz, ayıp ve noksanlarımız ikmal edilip, tamamlanacak... Şayet kötü ahlaklı kimselerse,
tamir yerine tahribe uğrayacak, onların kötü huylarından bizlere de bulaşacaktır. O bakımdan atalarımız,
bu duruma işaret ederek;
‘ Üzüm üzüme baka baka kararır ‘ demişler. ‘ Kır atın yanında bulunan ya huyundan, ya suyundan... ‘ diye
hüküm vermişlerdir. ‘ Ev alma, komşu al ‘ sözünü de bu maksatla söylemişlerdir. Yine bu cümleden olarak
Muhammed bin Hibban (k.s.) hazretleri de, şöyle demiştir:
‘ İnsana huzur veren dört şey vardır ki, onlara kavuşan mes’ut olur.
Birincisi: Saliha bir hanım. İkincisi: Hayırlı evlat. Üçüncüsü: Zaruri ihtiyaçlarını teminde kolaylık. Dördüncüsü de; mütedeyyin, takva sahibi dostlar ve komşularla yüz – göz olmak, onların tesir ve kontrolünde bulunmaktır. ‘
Bu mevzuda güzel bir misal de Şeyh Sa’di-yi Şirazi’den gelmiştir. Şöyle diyor o:
‘ Arifin biri ormanda giderken rastladığı çalıların yapraklarının gül yaprağı gibi koktuğunu hissedince, şaşırıp sormuş:
- Sizler çalı yaprağısınız... Gül gibi kokmamanız lazım. Ama sizden gül kokusu geliyor!
Çalı yaprağı dile gelir ve der ki:
- Doğru söylersiniz. Bizde gül kokusu olmaz. Fakat, şurada bir gül ağacı vardır; biz onunla komşuluk ediryoruz.
Kokladığınız gül kokusu, bize komşumuzdan sirayet etmiştir. Yoksa, bizde gül kokusu yoktur aslında...
Hasılı, akraba ve komşularımızla olan alaka ve münasebetlerde, dost ve ahbaplarımızın seçiminde
çok hassas davranmalıyız. Hal ve tavırlarına dikkatle bakmalıyız. Aksi takdirde kendimizi,
bahis mevzuu sıkıntılardan kurtarmamız mümkün olmayabilir.


Hayatın İçinden İslam

MollaCami.Com