Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Hasta Ziyareti Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hasta Ziyareti Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler


Hastaları ziyaret etmek mü'minlerin önemli görevlerindendir. Her konuda olduğu gibi hastaların hassas durumları ve sıkıntılarıda gözönünde bulundurularak ziyaret esnasında dikkat edilmesi gereken bir takım edepleri vardır. Bunlar:

1-Hastanın yanında fazla oturmamak, (Ancak hasta bundan sıkılmıyor ve yakınlık gösteriyorsa, bir sakıncası yoktur.

2-Hastanın yanına yaklaşıp, elini bedenine koymak, halini sorarak, çabuk iyileşeceğini ona hissettirmek.

3-Hastaya sabretmesini tavsiye etmek ve bu sabrından dolayı büyük mükafatlar kazanacağını ve bu hastalığının günahlarına keffaret olacağını anlatmak.

4-Hastaya dua etmek ve ondan dua istemek. Çünkü hastanın duası makbûldür. Hasta ziyareti çok makbuldür. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; "Şüphesiz Allah kıyamet gününde şöyle buyuracak; "Ey ademoğlu! Hasta oldum da beni ziyaret etmedin!" Kul; "Ya Rabbi! Sen Alemlerin Rabbisin, ben nasıl sana gelebilirdim?" dediği zaman, Allah-u Zülcelal; "Bilmiyor musun falan kulum hasta olmuştu da onu ziyarete gitmedin. Şayet onu ziyarete gitseydin, yanında beni bulacağını bilmiyor muydun? buyuracaktır.” (Müslim)

Hasta ziyaretine giden kişi hastaya; "Ya Rabbi! Bunun sıkıntısını gider, Sen şifa verensin, ona şifa ver. Senin şifandan başka şifa yoktur, ona öyle bir şifa ver ki, üzerinde hiçbir hastalık kalmasın." diye dua etmelidir. Rivayet edilmiştir ki; "Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'e hizmet eden, yahudi bir genç vardı. Hastalandı. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) onu ziyaret ederek yanıbaşında oturdu. Ve ona; "Müslüman ol!" buyurdu. Genç, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası; "O'na itaat et!" dedi. Ve yahudi genç müslüman oldu. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) oradan ayrılınca buyurdu ki; "Onu cehennemden kurtaran Allah'a hamdolsun." (Buhari)

Bizim de, bu hadis-i şerife bakarak, hasta olan mü'min kardeşlerimize sabretmelerini ve Allah-u Zülcelal'e karşı tevbe etmelerini tavsiye etmemiz lazımdır.

Bir kimse, mü'min kardeşinin cenazesine gidip onu techiz ve tekfin için yardımcı olmalı ve kabre kadar götürüp defnetmelidir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Her kim bir cenazeyi teşyi (cenazenin defnedilmesi için yardım) ederse onun için bir kırat ecir vardır. Gömülene kadar beklerse, iki kırat ecir vardır. Bir kırat uhud dağı kadardır." (Müslim)

Birgün bir adam, Abdullah bin Ömer (Radıyallahu Anh)'in yanına gelerek, bu hadis-i şerifi kendisine söyledi. Abdullah bin Ömer (Radıyallahu Anh) yanında bulunan hizmetçilerden birine; "Filan yere git, bak bakalım. Böyle bir hadis-i şerif var mı?" dedi. Hizmetçi gidip geldi ve böyle bir hadisin olduğunu söyledi. O zaman Abdullah bin Ömer (Radıyallahu Anh) elindeki taşları yere fırlatıp; "Eyvah! Bilmeden nice sevaplar kaçırmışız." diyerek ağladı. Tabii mezarlıklar ibret alma yerleridir. İnsan cenazelerle mezarlıklara gittiği zaman, ahiretin üzerindeki merakı daha fazla artar. Onun için Hatemü’l-Esam (Rahmetullahi Aleyh) demiştir ki; "Mezarlıklara uğrayıpta ibret almayan, onlar için dua etmeyen, hem kendisine hem de o kabirdekilere ihanet etmiş olur."

Meymun bin Mihran (Radıyallahu Anh)'da şöyle demiştir; "Halife Ömer bin Abdülaziz ile bir mezarlığa uğradık. Ömer bin Abdülaziz mezarlara bakınca ağladı ve şöyle dedi; "Ey Meymun! Bunlar atalarımın kabirleri. Sanki hiç dünyaya gelmemişler ve dünya ehlinin zevki sefasına iştirak etmemişler. Görmüyor musun? Yere yıkılmış yatıyorlar. Azaplarla başbaşa kalmışlar. Cesetlerine kurtlar ve böcekler saldırmış. Vallahi, şu kabirlere girmiş ve Allah'ın azabından da kurtulmuş kimseden daha büyük nimete kavuşmuş olan birini bilmiyorum."


Seyda Muhammed Konyevi (K.S)


Hastalıklar ve Tedavi yöntemleri

MollaCami.Com