Yürek neler taşımıyor ki hayat boyunca. Her dem güzellikler de olmuyor elbette. Her bir şeyin ayrı bir yeri. Acının daha ayrı bir yeri...

Bir edebiyat konusunda okumuştum; ateşin manevi yani ruh ile alakalı, suyun da maddi yani beden ile alakalı olduğunu söylüyordu. Doğru da bir yerde. Acıları içimizde depolaya depolaya bir alev hali oluşuyor yürekte. Su ile söndürmeye çalışsa da insan yetemiyor gözyaşları.

Dünyanın en dertlisi sen misin derler, tek derdi olan sen misin derler. Ama bilmezler yüreklerde esen fırtınaları. Herkes kendince bir denize açılır kaptanı olduğu hayat gemisinde.

Bazen misafirler gelse de bu gemiye bilemezler yaşam zorluklarını. Sadece anlık yararı ya da zararı olur onların...

Enis Behiç'in iki mısrasını okumuştum yakın zamanda, çok güzel;
Dışımız kalaylı içimiz tavsız,
Ateş dedikleri, yanar mı kavsız...

Dert... Tasa... Hüzün... Sıkıntı...

İçine atma derler, takma kafaya derler ama bunun çaresini pek bilen de yoktur hani. Çünkü sebepler bitmiyordur asla...

Ama unutmamalıyız her şeyin bir sonu vardır. Acılar da geçer ya da diner elbette. Ve ayrıca nereden geldiğini hatırlayıp kendimize gelmemiz gerek.

Hem ne demişler "Ateş kontrol altında olduğu sürece keyif verir"

Sanırım işe buradanbaşlamak gerek. Zor olsa da ateşi (acıyı) eğitmek gerek...

Kısa cümlelere çok şey sığdırmaya çalışım ama ne kadar oldu bilmem. Saygı, selam ve dualarımla...

Edebi bir bölüm oldu gibime geliyor :D

Güzel yorumun için teşekkürler güzel kardelen çiçeği. :-*

Edebi yanımızdır bizi biz kılan,bizi insan kılan,ruhumuzdaki sıkıntılarımıza yüce yaradanın huzurunda el açtıran.

Bir kaç kelimeyle bir kaç satır cümlelerle ifade yeteneğimi,hissettiklerimi neyi nasıl anlatırım.

Başımı öne eğdim, karanlığın ortasındayım geceye sarıldım, saklanıyorum kendimden bile...
Acımış, kanamışım zamanlar içinde gezinirken bir omuz aramışım, çırpınıp durmaktan soluk soluğa yüreğimle...

Nafile bir arayışla başa dönmüşüm her defasında kapıları çalmaya yeltenirken, kaç kapının önünde yığılıp kalmışım.
Yığıldığım yerlerde bir ben olmuşum tek kalbimin her bir atşının içine bir atış gizlemişim.

Yanyana güzel durmamıştı cümlelerim anlaşılmıyordu,bu yüzden dağıtmışım hepsini yitirmekten korktuğumdan biriktirmişim suskunluklarımı kirpiklerimde konuk etmişim hüznümü.

Gözbebeklerimden yolcu etmişim şimdi sokulup yalnızlığımın kıyısından anlat diyorlar ya bana, inan çok yorgunum.

Neyi, nasıl anlatayım... :'(

Buda gelir buda geçer ağlama derler ya...hani birde türküsü vardır...
Sahi! geçermi...! çabuk geçsin ama ne olur çabuk geçsin,geçsinki dinsin yürek sızım.

Güzel yorumun için teşekkürler güzel kardelen çiçeği. :-*

Edebi yanımızdır bizi biz kılan,bizi insan kılan,ruhumuzdaki sıkıntılarımıza yüce yaradanın huzurunda el açtıran.

Bir kaç kelimeyle bir kaç satır cümlelerle ifade yeteneğimi,hissettiklerimi neyi nasıl anlatırım.

Başımı öne eğdim, karanlığın ortasındayım geceye sarıldım, saklanıyorum kendimden bile...
Acımış, kanamışım zamanlar içinde gezinirken bir omuz aramışım, çırpınıp durmaktan soluk soluğa yüreğimle...

Nafile bir arayışla başa dönmüşüm her defasında kapıları çalmaya yeltenirken, kaç kapının önünde yığılıp kalmışım.
Yığıldığım yerlerde bir ben olmuşum tek kalbimin her bir atşının içine bir atış gizlemişim.

Yanyana güzel durmamıştı cümlelerim anlaşılmıyordu,bu yüzden dağıtmışım hepsini yitirmekten korktuğumdan biriktirmişim suskunluklarımı kirpiklerimde konuk etmişim hüznümü.

Gözbebeklerimden yolcu etmişim şimdi sokulup yalnızlığımın kıyısından anlat diyorlar ya bana, inan çok yorgunum.

Neyi, nasıl anlatayım... :'(

Buda gelir buda geçer ağlama derler ya...hani birde türküsü vardır...
Sahi! geçermi...! çabuk geçsin ama ne olur çabuk geçsin,geçsinki dinsin yürek sızım.

Son cevabın yıllar yıllar önce yazıldığı, sitenin databeyz'inde tozlanan bu konuya cevap yazacak kimse kalmamıştı...

Sebep: ya herkes tamam dedi, bende sıkıntı, gam kalmadı ya da herkesin bir psikolojik danışmanı var :)

BEN ZATEN HASTATYIM VE AVRUPADAKI PSIKOLOGLAR BENI TATMIN ETMIYO ORNEGIN BI KOGNATIF (BILISSEL)TERAPI ALDIM AMAC SU.... ORNEGIN UZGUNUZ, KOKRKULUYUZ VS AMAC O ANA DUSMEDEN ONCEKI ILK HIZLI DUSUNCEYI AMA KISADIR.... BU DUSUNCEYI YAKALAMAK VE BU DUSUNCEYI DEGISTIRMEK VE DOLAYSIYLA EYLEMIDE DUYGULARIDA DEGISTIRMEK.....COK GUZEL BI TERAPI OLMASINA RAGMEN DURUDURRTUM CUNKU DINI SORULARIMA BI GAVUR CEVAP VEREMEYECEGI ICINDI.... SON GUNLERDE SADAECE DINI SORULARIM OLDUGU ICIN.... VE SON GUNLERDE BASIRETIM MI ACILDI NE OLDUYSA... SEVINMELIMIYIM UZUNMELIYIMMI ANLAMADIM.... DINDE REFORMCULR MEZHEPSIZLER, DINLER ARASI DIYOLOG TUZAKLARI VS GIBI SEYLERI OGRENDIKCE DEHSETE DUSTUM VE KORKUYA KAPILDIM KARDESLERIMIN BANA TAVSIYESI NEDIR BU KONUDA

(Hasta değilsin) Cevaplarını veremeyecekleri sorular soruyorsun aslında normal ama onlarda bilmediğinden sen hastasın.
Tasavvufta bunların cevabı var olmayanları da kendin tefekkürde yani şöyle(bildiğin konudan bakarak düşünüyorsun)
İnsanın mükemmel yaratılışını ben enternetteki sineğe bakarak anladım muhteşemdi, o güzellik.
(dışarı çıktım sineği görünce bağırmışım SİNEK diye tabi bir gören olsa diyecek ne? (deli ) boşver sen insanları harika gidiyorsun ve harikasın Rabbiyle meşgul olanlar harika bence..
Şimdi benim yinede eskiden dini bilgilerim vardı ama yeterli değildi gelişmemişti ama bilgisi olmayan bir kişi o tür konulardan kişilerden uzak durmalı.
Ataist sitelere bile bakardım, Rabbimin varlığını olması gerektiğini harika anlatıyorlar bilmeden.
Kendini yeterince yetiştirmeden onlarla ilgilenmen kafanı karıştırmaktan öteye gitmez.
Aslında sanırım sende hikmetleri merak ediyorsun elimde kitap var ama biraz dili senin için ağır.
Hikmetler bir konudaki ilahi sır ne? nedir? neden ? niye diye sorularına cevap geliyor harika ...
Hikem-i ataiyye Şerhi
(kastamonulu seyyid hafız ahmed mahir) tasavvuf sitelerine bak hikaye oku, lütfen seni ilgilendirmeyen konuları okuma, veya kafana takma.

denge problemini cozmek isterdim bendeki ruh halinin gidisatini