Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


>Rabiatül Adeviyye>

RABİATÜL ADEVİYYE

Bir sohbetlerinde Hasan-ı Basri (ks) “Nasıl ki erkeklerin aslanları varsa, dişi aslanlar da vardır” dedi.

“Kimdir bu dişi aslan?” diye sorulunca, o da dişi aslanın Rabiatül Adeviyye olduğunu söyledi.

Bunun üzerine, zamanın şeyhleri ve mürşid’leri Rabiatül Adeviyyenin evine ziyarete geldiler. Rabiatül Adeviyyenin evi o kadar mütevazı idi ki, dünyalık birkaç parça eşyadan başka hiç bir şey yoktu. Evinde ışık dahi bulunmamakta, karanlık bir yerdi. Gelen ziyaretçiler, Rabia anamızı tebrik edip, bu makama nasıl geldiğini soracaklardı. Hasan-ı Basri o karanlıkta: - “Sen sağa, sen sola, sen de buraya otur” diyerek, herkesi yarım ay şeklinde topladı.

Bundan sonra:

“Mallarınız, çocuklarınız sizin için birer fitnedir.”(Teğabün /15)

“Sakın ola ki, mallarınız ve çocuklarınız sizi ALLAH’ın (cc) zikrinden alıkoymasın” (Münafıkun /9)

ayetlerini okuyarak sohbete başladı. Çeşitli ayet ve hadislerle ALLAH’ı (cc) sevmenin yollarını anlattı. Daha sonra sözü Rabia anamıza bıraktı. O mübarek kadın da:

─ Herkes sevdiğinden bahseder. Ben ALLAH-ü Teâlâ Hazretlerini öyle seviyorum ki Muhammed’il Mustafa’ya dahi kalbimde yer kalmadı” deyince, orada bulunanların hepsi “, ALLAH” diye hayıflanıp ağlamaya başladılar.

Rabiatül Adeviyye (ra)’ın sözlerinden anladığımız O’nun hem Rasulullah’ta hem de ALLAH-ü Teâlâ da fani olduğudur.

Hasan-ı Basri, kadınları irşad edecek, onlara ALLAH ve Resulü’nü sevdirecek bir insanla hayatına devam etmek istiyordu. Bu sebeple Rabiatül Adeviyye ile evlenmek istedi. Onunla görüşmeleri için aracılar yolladı. Rabiatül Adeviyye bu teklifi duyunca:

─ Ben dokuz nefsime sahip oldum da, O bir nefisine sahip olamadı mı? Hayır, istemiyorum” deyip aracıları geri yolladı.

Cevabı duyan Hasan-ı Basri Hazretleri:

─ Eyvah! Teklifimi nefsanî zannetmiş, yanlış anlaşılmışım, deyip, bizzat kendisi yanına gitti. Ona:

─ Ya Rabia! Biz seni burada mahcup gördük. Seni ALLAH için nikâhlayıp, haneme götürmek istedim. Tüm mü’minlerin senden ve senin ilminden istifade etmesini arzuladım, deyince.

Rabiatül Adeviyye:

─ Eğer benim son nefesimde imanla gideceğime, kabrimde suallere cevap verebileceğime, sırat köprüsünden geçebileceğime dair bir ruhsat, bir imza verebilirsen, hemen kıyalım nikâhımızı, dedi. Bunun üzerine Hasan-ı Basri Hazretleri:

─ Katiyen böyle bir şey yapamam” deyip ağlayarak evine gitti. Bu olaydan kısa bir süre sonra Rabiatül Adeviyye vefat etti. O’nun tabiri ile: “Âşık, maşukuna kavuştu” O sıralarda Selman-ı Farisi (ra) Hazretleri 129 yaşında olduğu halde, Kufe şehrine Hasan-ı Basri Hazretleri ile görüşmeye geldi. Ona ALLAH-ü Teâlâ’da fani olmanın formüllerini gösterdi. Böylece Hasan-ı Basri Hazretleri, Seyr-i Sülûk’unu tamamladı. Kemale erip, Efendimizin varisi yani Varis-i Nebi oldu. Bir gün Rabiatül Adeviyyenin (ra) kabrinin başına gelerek:

─ Ah Rabia ah! Öyle ruhsatlar varmış ki; eğer şimdi benden o ruhsatları isteseydin; İman ile gitmene, Kabir suallerine yardımcı olacağıma, Sırat köprüsünden geçeceğine, Amel defterinin sağdan verileceğine, Livaü’l-Hamd sancağına gideceğine dair, değil imza, mühür basarım der.

Ehlullahın haber verdiği bu kıssadan anlaşılacağı üzere, ALLAH’ın kendilerine izin ve ruhsat verdiği nice zâtlar, ALLAH katında Şefaatçi olacaklardır.ALLAHkatında Şefaat etmeye izin verilenler, öncelikle bu Ümmete haliyle, yaşantısıyla örnek olmuş, ışık olmuş Önderler olması icap eder. Zira onlar, ALLAH-ü Teâlâ’yı kullara sevdiren ve kulları da ALLAH’a sevdiren Önderlerdir. Mürşid-i Kamil olmanın kendisine uyanlara ne gibi bir şahsiyet kazandıracağı hakkında, Rabia (ks) ile Hasan Basri (ks) arasında geçen bir hadiseyi anlatarak, Kamil Mürşidin Hak Teâlâ katında ulaştığı mertebelerin ehemmiyetine işaret edilmektedir.

kardeşim ne kadar güzeldi.Çok faydalandım çok çok teşekkür ederim Allah razı olsun.......

Allah celle celaluhu razı olsun kardeşim. Rabbim bizleri de o mübarek zatların şefaatlerine nail olanlardan eylesin.

Hikayenin son kismini ilk defa duydum.
Mumkunse kaynagini yazabilirmisiniz?

Çok güzeldi emeğine sağlık kardeşim.

o kadar diyorlar kaynak yazın diye ama hep es geçiyoruz,

14 nisanda yazmışım,

şimdi bulamadım,bulunca yazarım inşaAllah........


Çok güzeldi emeğine sağlık kardeşim.


İz Bırakanlar (İslâm Büyükleri)

MollaCami.Com