Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


cinlerden korkmak cinlerden korunma yolları

CİN-EGO-ŞEYTAN
• İnsanoğlu cinleri tanıdığında, onların ne olduklarını bildiğinde cinlerin hiç de korkulacak varlıklar olmadığını görecektir. İnsanın cinlerden korunmasının tek yolu onların ne olduklarının bilinmesidir. Cinleri bilmek cinlerin tüm gücünü kırmaktadır. Çünkü insan onlara karşı ne yapacağını kesinlikle bilir.
• Cinleri bilmek için temel gerçekleri bilmemiz gereklidir. Kısaca bunlara değineceğiz.
• Cinlerin bilgesi İblis, Adem’i görünce doğru yoldan ayrıldı. Muhalif olmanın sonucudur batıla düşmek. Ruhu üflenmiş hareket eden iki ayaklı Adem’i görünce saptırmaya yöneldi. Allah bu canlıyı yarattığından ona sahip çıkmak zorundaydı. İnsan çaresiz, bilgisiz ve hiçbir şeydi. İblis ona kötülük edip, öldürtüp, yaşamlarını bozmaya başlayınca Allah sahip çıkacaktı. Çünkü iki ayaklı dik durabilen basit canlıyı Allah yaratmıştı. İblis, yaratma kudretine sahip bir Tanrı varken Allah’ın kararına neden muhalif olmuştu. İşte bu iblis’in içinde bulunduğu psikolojik durumunun, yaptıklarının ve kibrinin bir sonucuydu.
• Tanrı, yeryüzünü ve İblis’i yaratmıştı. İblis cinlerin bilgili ve kabiliyetlisiydi, İblis kötücül gücüyle egemenlik kurmuştu. İblis’in maddeyi etkileme ve dünyayı yönetme kudreti vardı. Yalan ve batıl ile olsa da kendine taraftar buluyordu. İblis tehlikeli bir düşmandı. Ama onu yok eden basit şey doğruydu. Gerçekler İblis’e zarar veriyordu. Yanlış bir algı yarattı ve zanlarla insanın ayağını kaydırmaya çalıştı. İblis yalanlar ile ve geçici dünya hevesleriyle aldatıyordu. Yeryüzünde tüm yaşamları etkileyebiliyordu. Yöneticilere gidip güçlü olanları dünya ile aldatırdı. Savaşlar ve zulümler hiç eksik olmadı
• İnsanoğlu düşmanını tanımaz ise çaresiz bir ava dönüşür. Düşmanınızı bilirseniz özelliklerini, silahlarını ve yöntemlerini bilirsiniz. Zaaflarını bilirsiniz. Düşmana karşı önlem alırsınız. İşte İblis ve cinleri kendisi hakkında bilgi edinilmesini ve fark edilmeyi hiç istemez. Kendini mümkün olduğunca gizler. Zaten insanların çoğu onu fark etmiyor. İnsan kendi kendini yargılıyor, suçluyor, günahkar hissediyor, güveni engelliyor sonunda pişman oluyor. Cinler insanlar tarafından fark edilmeyi hiç istemez. Çünkü insanlar tarafından reddedileceğini bilir. Çünkü iblis batıl ve kötü yolu seçmiştir.
• İblis’in hangi fikri adil, doğru ve iyidir ki. İblis bu üçünden (doğruluk, adalet ve iyilikten) nefret eder. Barış ve birlik en nefret ettiği şeydir. İblis bir doğruya çok yalan katar, konuyu evirir çevirir başka bir alana yönlendirir. Birkaç sefer size yardımcı olur kendine güveni sağlattı mı sizi kullanır. Sizi kendine bağlar sonrada sizi mahvedene dek uğraşır. En sonunda sizi bir akıl karmaşasına sokar. Her şey arap saçına döner. Bir de bakmışınız ki kendinizi suçluyorsunuz. Beklide intahara kadar gider bu durum.
• Bazı ilhamların kaynağı iblis iken bazı ilhamların kaynağı meleklerdir. İblis kötü sonuçlar için melekler iyi sonuçlar için ilham ederler. İnsan hangi yolu tuttuysa ona uyar.
• Cinler her insanı durumuna göre zorlar. Çok dindar inançlı insanda abdest almada zorluk ve namaz kılmakta zorluk verir. Bazı insanlarda iş yapmak dahi istetmez. Kimilerine tembellik kimilerine rehavet verir. Korkmayın tüm bunların olması normaldir. Cinler insan bedenine bağlı ve sona kadar mühlet verilen bir varlıktır. Bizimle ölene dek uğraşırlar. Peygamber kıvamına da gelseniz mutlaka uğraşacak şeyleri vardır. Elbette bu adam öldürme ve zina gibi büyük günahlar olamasa da küçük nedenler bulabilirler.
• Cinler abdesti çabukça uygun olmayarak aldırabilir. Bazı uzuvları yıkamama veya bazı uzuvlarda temiz olmadığı hissi vererek tekrar tekrar yıkattırabilir.
• Namazda tanrıya odaklanamama veya farkındalığın kaybolması, dikkat bozukluğu cinlerdendir.
• İnanan cinler şiddeti ve kötülüğü tercih etmediğinden inançsız cinlerin egemenliği altında ezilmişlerdir. İnançsız cinlerin babası iblistir. İnançsız cinler cinlerin yüzde doksanbirini oluştururlar.inanan cinler çok azdır. Cinlerde inanan ile inanmayanı ayıran tek özellik insana düşman olup olmamasından anlaşılır. İnsanı seven cinler çok azdır ve bunlar inanan kesimi oluştururlar. İblisin tayfası kötülük ve şiddet üzerinden dünyadaki her şeye sahip olduklarından ve azgınlıklarından dolayı egemen olmuşlardır. İnsan üzerinden beslenenler kötülüğü yol edinmiştir.
• Cinlerin yaptığı en iyi şey kendisinin siz olduğuna ikna etmektir. Ben der ve insan adına konuşur. Düşüncelerini sizin düşünceleriniz gibi konuşuyor. Bunlar daha çok hislerden oluşuyor. İnsanı yönlendirir ve yönetmek ister. Kontrollü olmalısınız. Bazı yöntem ve kurallar ile kendimi kontrol edeceğim ve her söylediğine uymayacağım. Düşüncelerimi kontrol edeceğim deyin.
• Cininiz en kötü özgüven sihirbazıdır. Sizin yerinizi alması yaptığı en büyük düzmecesidir. Düşüncelerini sizin düşünceleriniz gibi gösteriyor. Duygular üretiyor ve gerçek duygularınız gibi hissettiriyor. Ruhunuz da kendinizin o olduğunu sanıyor. Bilakis hızlı kalp atımıyla o korkuyu hissediyorsunuz. Egolarına yani kendi şeytanına uyan insanlar yalan söylerler, hile yaparlar ve sınır tanımazlar. Çünkü şeytanın hedeflettiği dünya nimetlerini ve dünyayı seçmiştir. Bu nedenle cine uyarak her olumsuzluğu yapmaktadır. Bilirsiniz ki inanmak ve inanmamak dünya ve ahret seçiminizde yatar. Dünyayı seçmiş iseniz bu yaşamda isteklerinize ulaşmak için her şeyi yaparsınız. Bu durum şeytanınızla uymayı gerektirir. Ama ahreti seçmiş iseniz ahret için çalışırsınız bu da dünya nimetlerini elde etmek için kötülüklere bulaşmanızı engeller. Aslında bu durum şeytanınıza uymamayı sağlayacaktır.
• İnsanlar egoyu(şeytanı)(cinini) bilemezler, aradaki farkı göremezler. Kendim dedikleri şeytan ile ruhunu ayıramazlar. Mahkum olduklarını bilmezler, bu durumu asla anlayamazlar. Felsefedeki ego dini anlamda şeytandır. Ve kimse şeytanın zeki olduğunu anlamaz. Şeytanın geri planda büyük bir hedefi vardır. Küçük davranış ve seçimlerle sizi o büyük hedefe götürmeye çalışır. Amacı size kötülük etmektir. Sizin hayatınızın kötü bir sonuçla ve kaybeden olarak hayatınızı sonlandırmayı ister. Bu nedenle çalar, öldürür, zina eder vs tüm günahları işletebilir.
• İçinizdeki ses ve duygular size ne söylerse söylesin dış düşman diye bir şey yoktur. Düşman ve tehlike algısı cininizin yansıtmasıdır. Bu açıdan bakarsak dışarıdaki tüm düşmanları aslında kendimiz yaratmışızdır. En büyük düşman algılamanız, cehaletinizdir bu da sizin şeytanınızdır.
• İnsanla beraber yaşayan cin(şeytan) aynı bedende birbirine girişiktir. Birlikte yaşarız, bize yakındır. Faydasından çok zararı vardır. Varlığı kaçınılmaz bir gereksinimdir. Tanrıyı ve doğruyu görmekte mutlak gerekliliktir. Yanlışa sevk eder ki insan doğruları görüp tercih edebilsin. İnananlar için şeytani cinler bulunmaz nimettir.
• Cinlerden korunmak için en etkili yöntem dua etmektir. Sadece dua okumanız korunma için yeterli olmaktadır. Cinler madde olmadıklarından daha çok mana etkileri olduğundan etkilerinden kurtulmanın tek yöntemi dua etmektir. İkinci olarak cinlerin telkin ettikleri düşünce ve duygularla çarpışmaktır. Örneğin asansörde kalan bir insana hemen asansör düşerse, ölürsen, başına kötü bir şey gelecek gibi telkinlerde bulunur. Sakin olun bu düşüncelere prim vermeyin, bir şey olmaz, asansör güvenli, şimdi çalıştırırlar, Allah’a inanıyorum ve ölümden korkmuyorum gibi benzer söylemlerle cini etkisiz hale getirebilirsiniz. Ardından Allah’ım sana sığınıyorum gibi Nas suresi içerikli birtakım dualar etmeniz de yeterlidir. Sorunu kendiliğinizden aşmış olacaksınızdır. Her insanın bedene bağlı ve bedenle yaşayan kendi cini(şeytanı) vardır. Bu tür kriz ve tehlikeye yakın durumlarda korku, heyecan, panik gibi durumlara düşürürler. Bunlarla baş etmek inanca dayalı düşüncelerle olur. Bu tür kriz durumlarında cinin etkisinde kalan inancı zayıf korkan panikleyen ve sonunda mantıksız davranışlarla kötü sonuca gidenler tanrıya güvenmemenin verdiği etkiyle kaybederler.
• Sadece dua etmek etkili olmayabilir. Yani duayı destekleyici olumlu düşünceler de geliştirmeniz gerekmektedir. Şu kesindir ki olumsuz düşüncelerin hepsi cinlerdendir. Olumsuz düşünceleri olumlu hale getirin. Bu düşüncelerin kaynağının cinden olduğunu bilmek sorunun büyük çoğunluğunu da çözmek demektir. Ayrıca dualarınız ve surelerinizi kendi lisanınızda yapmalısınız. Yoksa bir etkisi olmayacaktır. Dualar sizde düşünsel olarak mana olarak iç aleminizde birtakım kuvvetleri doğurmaktadır. Bunlara tanrı kaynaklı meleki kuvvetler diyebiliriz. Aslında bunlar şeytanın aksine olumlu düşünceler üretir ve stresi bertaraf eder. Bu nedenledir ki ‘Cinlerden insanların rabbine sığınıyorum.’ İçerikli nas suresi bize bir şeyler kazandıracaktır.
• Cinlere(şeytani cinlere) karşı korunmak için Nas, Felak, Ayetel kürsi, Muavezeteyn gibi sureler okuruz. Ancak şunu bilmelisiniz ki kendi lisanınızda anlamını bilmeden okuduğunuz dualar size bir şey kazandırmıyor. Arapça dua ve sure okumak yerine Türkçe okuyunuz. Çünkü okuduklarınızı anlamsal olarak yaşamayıp hissedemediğinizden duaların gücünü alamıyorsunuz. Anlamadığınız dualar şeytanı bertaraf etmiyor. Bu sureleri kendi lisanınızda okurken birtakım Allah’a sığınma ve güvenme duaları da edebilirsiniz. Sıkıntılarınızdan kurtulmak için yardım ve dualarınız mutlaka cinlere zarar vermektedir.
• Duaya yakın, cinlerden korunmak için başka yöntemler de vardır. Su veya toprak ile yıkanmanız evet şaşırmayın toprak ile yıkanıp toprağa yatmak ta bedendeki cini etkisiz kılmaktadır.
• Aşırı korku ve şiddetli öfke gibi durumlarda neredeyse bedene tam hakimiyet kurmuş olan cinin etkisini zayıflatmak için oturmak veya sırt üstü yere yatmak, derin nefes alıp vermek cini beklemede bıraktığınız için gücünü zayıflatacaktır. Yoksa o sizi şiddete ve büyük hatalara götürecektir.
• Pek çok insan cinlerden korkar. Sanki karşısına birden çıkacak sanır. Zarar verecek sanır. Halbuki insan bu durumdan daha kötü durumları yaşamaktadırlar, günahlara düşüp türlü hatalar yapmaktadır ancak bunun da farkında değildirler. Cinler sizinle beraber yaşamaktadırlar ve Şeytani cinler düşüncelerinizdedir. Düşüncelerinizi dinleyin, kontrol edin olumsuzları ayırın ve reddedin.
• Cinler insanı korkutmaktan ve kafa bulandırıcı saçma fikirlerden hoşlanırlar.
• Cinler kendilerinden korkmayandan korkarlar. Cinlerin varlığına inanıyorsunuz da Allah’ın varlığına neden inanmıyorsunuz. Cinlerden korkuyorsunuz da Allah’tan neden korkmuyorsunuz.
• Bu dünyaya aldanmayan, ölümden korkmayan ve Allah’tan korkan bir insan cinlerin çekindiği ve korktuğu insan tipleridir. Bu tipleri çevremizde görmek zordur ama bazı yaşlı insanların ölüm korkusunu yenerek bu tiplere uyduklarını söyleyebiliriz.
• Cinler eşini kaybetmiş yalnız yaşayan yaşlı kadınları korkutmaktan zevk alır. Ama korkutmalarının hiçbirisi gerçek çıkmaz ve asılsızdır. Aslında birtakım telkinlerle insanı huzursuz ve rahatsız etmeyi amaçlamaktadır.
• Cinlerle mücadele daha çok mana aleminde yani iç alemimizde olmaktadır. Aslında davranışlarımızın da kökeni önce düşünsel faaliyetlerdir. Aslında iç alemimizi yönetme ve yönlendirme konusunda bizim hiçbir kudretimiz yoktur. Yani ruhumuz sadece verilenleri alır ve yaşar. Bu nedenle cinler bize söyledikleri şeyler ve hisler ile bizleri yönlendirmektedir. Biz bu duruma hiçbir müdahale edemeyiz. Veya cinleri yenme ve etkisiz kılma gibi kendi ruhumuzdan çıkan düşünceler yoktur. Böyle bir gücümüz yoktur. Ruh sadece olanları yaşar. Yani insan cinden gelenleri fark edip Allahtan dileyince veya mevcut ortamdaki yanlışları fark edip reddettiğinde yani beğenmediğinde otomatik olarak tanrısal kuvvetler devreye girmektedir. Yani o kirli ve olumsuz düşünceleri bertaraf eden meleksel kuvvetlerdir. Kendi ruhumuz cinleri alt edemez. Biz ancak şunu yaparız. Mevcut sorunu ve olumsuzlukları fark edip bu durumdan hoşlanmadığımızı bilmemiz ve bildirmemiz yeterlidir. Bu durumda melekler devreye girer ve bu olumsuz duygularla çatışarak yok etmektedir. İnsanı boş bir odaya benzetin. Birisi odaya giriyor bir şeyler söylüyor. Siz seçim yapıyorsunuz. Diğeri giriyor başka bir şey söylüyor. Seçiminize göre giren kalmaya devam ediyor. Yani şeytanın telkinleri hoşunuza giden bir şey veya hedef ise ona uyarsınız. Ve o şeytan odada kalmaya devam eder. Ama siz şeytanın fikrini ve dünyalık amaçlarını reddederseniz bu sefer odaya başka biri olan tanrısal bir melek girer. Ve olumlu düşünceler geliştirerek şeytanı odadan sürer. Yani gönderir.
• Şeytaniyyet; olumsuz düşünce, yıkıcı etki, saldırgan, suçlayıcı, zarar veren, ayrıştıran, arzulara düşkün, dünya nimetlerine saplanmış. Yalancı, hilebaz, kirli planlar kuran, menfaatçi, cimri, aceleci, öfkeli ve azgındır.
• İblisin tahtı vardır. Bir hükümeti bakanlıkları, amirleri çalışanları ve işçileri vardır. Amaçları kötülüktür. Ademoğlunu yoldan saptırmak ve yok etmeyi amaçlamıştır. Hünerli olanlar ve kötülükte ileri gidenler kıdemlidir. Bunlara halk dilinde ‘ifrit’ denir. Bir insanın cini insanı yenemeyince durum merkeze bildirilir veya merkez durumu fark eder. Merkezden onbinlerce uzmandan bir uzman gelir. Ve beden cinine destek verir. İnsanı saptırmaya çalışır.
• Cinler çok çeşitlidir. Dünya nimetlerinin ve zevklerinin sahipçisi cinler vardır. Mesela ‘kadın ve cinsellik cinleri’, ‘kazanç ve mal cinleri’, ‘yeme ve içme cinleri’ gibi sayabiliriz. Bu bakanlıkların liderleri direkt iblise bağlıdır. Erkek cinler dişilere, dişi cinler erkeklere gelir.Azdırır ve sapkın düşüncelere sokar. Bedeni cinsel yönden uyarır. Bedenin tüm faaliyetlerini etkileyebilirler. İşe telkinlerle başlar ve insanı dilediği noktaya getirir.
• Şeytan kelimesi iblis için kullanılmıştır. İblis cinlerin büyük bir kısmının lideridir. Şeytan kelimesi sadece yoldan sapmış cini nitelemez. Aynı zamanda insanı da niteler. ‘biz insan ve cin şeytanlarını peygamberlere düşman yarattık.’ Ayetleri delil olmaktadır. Yani şeytan kelimesi Kuran’da kötü yolu tutmuş anlamı içeren geniş bir anlamdır. Kötü yolu tutmuş insanlar, cinler, hayvanlar da bu şeytani guruba girmektedir.
• Cinlerin hepsine kötü diyemeyeceğimizden dolayı biz şeytani cinler diyeceğiz. Ama insanlar bu sefer rahmani cinleri dost adlettiğinden cinleri genel bir isimde kötü olarak kullanacağız. Nitekim büyücüler de cinci hocalar da Müslüman ve rahmani cinlerden yardım aldıklarını söyleyerek şeytani cinlerle işbirliği yapmışlardır. Rahmani cinler insanlara yaklaşmazlar. Rahmani olan böyle anlaşılır. Her hangi bir insana cin arkadaşlık etmiş ise o şeytanidir. Rahmaniler insanladan uzak ıssız yerlerde yaşarlar. İnsanların yaşamlarına karışmamayı yol edinmiş olan cinler Allah yolundaki cinlerdir. Bu nedenle günümüzde rahmani cinlerle hayırlı ve faydalı büyüler yapılıyor ve şifalar veriliyor imajını verenler büyük bir günahın içindedirler.
• En etkili duayı cinci hocalar, normal hocalar ve medyumlar yapamaz. En etkili duayı kişinin kendisi yapar. Sıkıntısından kurtulmak isteyenin kendisi ve birinci dereceden yakını en etkili duayı okur. Cincilerin duası kabul da olmaz. Kişi kendisi sıkıntısını en iyi kendisi yaşadığından duası ve ailesinin duası da etkili olur. Yalvara yalvara dua etmek mutlaka başarı getirir.
• Cinler kabiliyetlerine göre sınıflara ayrılırlar. Yaradılışlarına göre ast üst ilişkisi vardır. Nasıl insanda bilgili olanlar üst bir göreve gelir bir vali, hakim olursa cinlerde de bilgi ve kabiliyetlerine göre görev alırlar. İblis’in kendisi sadece peygamberlere gitmiştir ve her dönemde insanların kutuplarına uğramıştır. İnsanların durumlarına göre iblisin cinleri görev alırlar.
• İblis, dünyayı, kadınları, malları ve dünya zevklerini önererek insanları aldatır. İblis öyle şeyler vaat eder ki hepsi dünyalıktır ve insanı saptırır. Dünyaya sırt çevirmiş olanı aldatamaz ve onda başarılı olamaz.
• Cin ben der. Ve insanı kendisi gibi gösterip kendisini hiç fark ettirmez. İnsan kendisi hayatını yaşadığını zanneder halbuki cin hayatı yaşıyordur.
• Şeytani cini makul doğrular yıpratır. Kişi hareketlerini yaptıklarını sorgulayıp beğenmemenin sonucunda şeytani cini fark ederse onu kendisinden uzaklaştırmış olur. Şeytani cini fark etmek, onu bilmek onun etkisini yıkmak, ona galip gelmek demektir. Bilinmeyenin bilinmesi, fark edilmesi batıl fikre zarar verir.
• İnsanın kendine ait en az bir adet şeytani cini vardır. Bedende birden çok cin olabilir hatta hastalık yapmak için yüzlerce bile. Ama birilerinin olduğu yerde diğerleri pek bulunmaz. Geminin sayılı kaptanı vardır. İnsan bir araç gibidir. Yönetilir ve yönlendirilir. İnsan kimi seçerse şoför o olur. Yani ya şeytani cin, yada melek olacaktır; bu insanın hedeflerine ve hayat felsefesine bağlı olarak harekete geçer.
• İnsan öldürmek kolaydır. Şeytan insan öldürmek için fırsat kollar. Telkinlerle silahı ürettiren ve ticaretiyle dünyaya yayan iblistir. İkna etmek, merhametli olmak doğru bir yola girmek yerine öldürmeyi seçenler kötü kazancı seçmiştir. Şeytanın yoluna uyanlar şeytanın halkıdır.
• Cinler insan hayatında daima vardır. İnsanlarla beraber yaşaması normal ve rutin durumdur. İnsanların doğruyu ve iyiyi anlamasında mutlak bir gerekliliktir. Cinler kötülüğe teşvik etmekle iyiyi ve doğruyu gösterir.
• Oruç, cinlerin beden üzerinde etkinliğini kırmak ve azaltmak için vardır. Çok yiyen insanın üzerindeki rehavet, saldırganlık ve tembellik cinlerdendir. Çağın hastalığı obezite cinlerin işidir. Nimetlere kolay ulaşabilmenin sağladığı ortamda sürekli yeme isteğini kışkırtan cinler tat alma hazzına bağlı insanı kullanır.
• Oburluk cinlerin işidir. Obezite cin hastalığıdır. Sinirliliğin baş nedeni çok yemektir. Cinlerin telkinleriyle yanlış alışkanlıklar ve yanlış beslenme ortaya çıkar. Zaman içinde sürekli yeme başlar ve obeziteye kadar gider. Ne için yemek yiyorsunuz. Yemek yemek için mi yaşıyorsunuz yoksa yaşamak için mi yiyorsunuz. Sürekli yeme yerine gerektiği kadar yemeyi alışkanlık etmelisiniz. Bunun için şeytanın telkinleriyle oluşturulmuş kabuller yıkılacak ve alışkanlıklar değiştirilecektir.

• Cinleri emri altına alacağını sanmak tamamen aptalcadır. Her durumda binek insandır, şoför cinlerdir. Cinler insanı kullanır. Cinlerle uğraşmak yenmek üstün gelmeyi istemek ve dilediğini yaptırmak düşüncesi yanlış ve batıldır.Cinleri insan değil melekler etkisiz kılmaktadır. Bu da ancak sizin Allah’tan dilemenizle olmaktadır. İnsanın kendisi hiçbir şey yapamaz. İnsan sadece etkileri yaşar. Cinlerden gelen etkilerden memnun değilseniz Allah’a dua edersiniz ve hemen görevlenir bazı melekler ve size yardım etmeye başlar. Zaman içinde cinlerin etkisinden kurtulursunuz. İnsan cinlere karşı sadece Allah’tan yardım dileyebilir. Kendisi bir şey yapamaz. Cinlere üstün gelemez. Dua edince birtakım olumlu meleki düşünceler türemeye başlar. Ve cinlerin telkinleri etkisizleşmeye başlar.
• Cinler bara giden bir insana zina yapmak ve öldürmek amaçlı gelirken, namazdaki bir insana namazı bozmak, engellemek amaçlı gelir. Her insanın durumuna göre daima kötülük seçimi vardır. Pozisyonunu ne kadar iyi kategoride tutarsan günahın büyüklüğü ve sıklığı da o oranda değişmektedir. Yaşam tarzınız, alışkanlıklarınız, kabulleriniz sizin kategorinizi belirlemektedir.
• Cinlerden korunmanın en etkili yolu sürekli Allah ile buluşmak yani konuşmak yani dua etmekle mümkündür. Buna Müslümanlar namaz demektedir. Namaz gerçekten cinlerin kötülüklerini kırmak adına çok etkili bir ibadettir. Günün belli vakitlerinde sadece Allah’tan yardım dilemek cinleri delirtmektedir. Hatta insandan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Çünkü insan kendisine yani cinlere güvenmemektedir. İşlerini Allah’a bırakır ve kötülüklerden sakınır. Namaz kıldığınız ve dua ettiğiniz sürece şeytani cinler sizi aldatamıyor.
• Şeytani cinler yani iblisin yardımcıları küresel merkezleri yönetti. Menfaate ve sömürgeciliğe dayalı savaşlar çıkardı. İnancı baltalayan birtakım öğretiler ortaya attı. Bilim ve teknolojiyi bahane ederek imanları çaldı. Yalan bir dünya tarihi yazdırdı. Geçmiş kayıtları ve kütüphaneleri yok etti. Darvinizm bizzat iblis’in ürünüdür. Yönetim şekilleri belirledi. Vesayet rejimi, darbe rejimi, baskı ve şiddet iblisin yöntemleridir. Yönetimlere sıkıca tutundu. İnsanlığı mahvedecek Fransız ihtilali, bilindik topraklara coğrafi kesifler, tanrı için yapıldığı zannedilen haçlı seferleri hep iblisten çıkmıştır. Silah üretimi ve ticareti, petrol hırsı ve açgözlülük hep şeytanın işiydi. Dünyayı ne hale getirdiler ve insanlığa zulmettiler. Her zaferin bir sonucu vardır. Gerçekler fark edilir ve batıl terk edilir. İblis başardığını zannediyor. Hem dünyada hem ahirette cezasını alacaktır.
• İnsana düşman ve insanoğlunu yok etmek isteyen iblis çalışmalarında muvaffak olamayacak.
• İblis insana direkt zarar verseydi tanrıdan büyük bir bela yani azapla karşılaşırdı. İblis insana direkt şiddet kullanamaz ve onun yolu da bu olamaz. Ancak insanları genelde böyle korkutur. İnsanlar cinlerin kendilerine direkt zarar vereceğini sanır. Bu olay korkutmaktan öteye geçemez. Aslında iblis insanı öfkelendirip, kavgalara sürüklemesi daha korkunç değil midir.İblis insana zaten yapacağını yapıyor. O zaman bu batıl korku cahillikten kaynaklanıyor.
• İblis insanı ittirip, kaktırabilir. Birtakım hareketler yaptırabilir ama sizi öldüremez ve size zarar veremez. Bir çeşit yel türü gibi hissedebilirsiniz. El ve ayaklarınızdan bedene girmek istediğinde birtakım istem dışı hareketler yaptırabilir. Sizi dürtebilir, sanki biri dokundu hissine kapılırsınız.
• Şeytani cinler, insan ve hayvan atıkları (dışkıları) ile beslenirler.
• Esneme olayı cinin ağızdan girme olayıdır. Bir insanın esneyecek başka bir insana yönelik zannıyla doğar. Yani bir cin görevlenmiş olur. Yani şeytanın bir insana telkiniyle ortaya çıkar ve bu telkine hedef olmuş diğer insan esnemeye başlar. Beyaz bir cin ağızdan içeri akarak girer. Allah şeytana böyle bir ortam ve imkan vermiştir. Bu nötr yani olumsuzluk yaratacak bir cindir. Sürekli telkinler verir.
• Cenabet olmuş bir insanın sırtına cin atlar ve bedene sırttan giriş yapar. Sırt derisinde ve kıl köklerinde hafif bir şey hissedilir. Bazen üşüme hissiyle sırta gelen titreme ve cenabetlik sonrası titreme cinlerin etkisiyledir. Bu titreme üşüme titremesi değildir.
• Cinler insanda etkili olabilmek için bedene girmek zorundadır. Ancak bedenin içinden insana telkin verebilir ve hastalık gibi diğer işleri başarabilirler. Genelde bedenin giriş ve çıkış kapılarını kullanırlar. Cinlere karşı bir örümcek ağı örmek istiyorsanız bedene açılan tüm delikler temiz tutulmalıdır.
• Cin ve şeytan çıkardığını söyleyenlerin çoğu farkında olmadan şeytani cinlerle işbirliği yapmaktadırlar. Şeytan çıkaran papazlar Tanrı adına bunu yaptıklarını söylerler. Cin çıkaran cinciler Allah için yaptığını söylerler. Şeytani cinler cincilere büyücülere, medyumlara hizmet eder ama bunlar çoğu zaman şeytanların kendilerine hizmet ettiğinin farkında olmaz. Bir şeytan çıkarma ayini ile cin çıkarma ayini aynıdır. Afrika’da, Asya’da, Avrupa’da da aynıdır. Dünyanın her yerinde cin çıkarma adıyla yapılan ayin ve seanslar aynıdır. Seans şöyle başlar. Tanrıya dua ederek başlayan medyum Tanrı adına birtakım güçleri olduğuna inanır. Aslında şeytani cinler ona gelmektedir. Cinler bu kişiyi bildiklerinden hemen yanına gelir. Cinli olduğunu söyleyen bir hasta vardır. Çıkarılan cin hastanın cini değil bilakis cincinin cinleri insanın bedenine girmektedir. Cin çıkaranların cinleri hasta insanın bedenine girerler. Tuhaf hareketler yaptırırlar. Seans ile cin çıkardıklarını zannediyorlar ama aslında cinler cincilerle insana giriyor. Hem hastayı hem de medyum iyi bir iş yaptırıldı anlamında kandırılıyor. İnsanların bağırması, kusması, mide ağrıları ve bayılmalar seansta görülüyor. En sonunda rahatladın mı içinde bir hafiflik odlumu diyorlar. O sırada cincilerin cinleri bedeni terk ediyorlar. Sıkıntıyı yaratanlar da çıkıp rahatlatanlar da cincilerin cinleridir. Aslında cin, şeytan çıkarma falan olmuyor. Çıkan geri gelemez mi? Hem cinler birbirlerine insan için asla zarar vermezler. Afrika’da ilkel dinlerde , Hristiyanların papazları da , Müslümanların medyumları da bu şeytani işleri yapmaktadırlar. Şeytana inanmak ve üstün bir güç olduğunu kabul etmekle bu işe başlanıyor. Bunları çıkartarak tanrıya hizmet ediyorum gibi kutsal bir sapkın düşünceye kapılıyorlar. Aslında cinler kendilerine inanan ve üstün sayan insanların ardından giderek kendilerini fark ettirmeden cin çıkardıklarını zannettiriyor.
• Enkabut, karabasan, al karısı bir çeşit cindir. Şeytan tayfasından bir soydur. Biz insanlardaki gözü çekik japon, siyahi gibi. Genelde mezarlıklardan, kırsal alanlardan, köylerden ve kemikli tezekli bölgelerden geçmeniz sonucunda sizi izlerler ve size uykuda gelirler. Bedende tam şekil alarak kasarlar yani ruhu tutarlar. İnsan uyanmak ister ama uyanamaz. Bağırmak ister ama bağıramaz. Bir anda bedeni bırakan cin çekilir ve ruh beden egemenliğini alınca uyanır ve korkar. Aslında korkulacak bir durum değildir. Kokmadığınızı söylediğiniz zaman cin sizden korkar. Cinler sizi izlerler ve söylediklerinizi tamamen anlarlar. Bir enkabut ciniyle sabaha kadar mücadele ettim. O beni basıyor. Uyandırıyor, Ben ona tehditler savuruyordum. Üstümden kalktığı anda yani uyanır uyanmaz makas, bıçak atıyordum. Attıklarım duvarlara çarpıyordu. Sabaha kadar bu durum defalarca tekerrür etti. Sabah ezanından sonra artık cine beni çok rahatsız ettin artık yeter tamam sen üstünsün bırak beni dedim. Ve beni bıraktı rahat bir uyku çektim. Aslında söylediğim yanlıştı. O dönemlerde çocuktum. Ama şimdi bu üstünsün kelimesini onlara asla kullanmam. Çünkü üstünlük Allah’a aittir. Zaten cinlerde insanları böyle kul etmeye çalışıyor.
• İstem dışı hareket ve refleksler cinlerdendir. Tembellik, yerinden kalkamama, yorgunluk, halsizlik, derin nefes alıp verme, uyuyamama ve yatakta sağa sola dönme, zihinden sürekli yoğun düşüncelerin geçmesi (yoğun vesvese) cinlerdendir. Uyuşma, karıncalanma, uzuvlarda lokal ısınma, arkadan baş ağrısı, mide ve iç organlarında yer değiştiren ağrı, uzuvlarda ağrı, kramp, kasılma cinlerin etkisiyle oluşabilmektedir. Ve normal insani bir durumdur.
• Kalbin olduğu bölgede sızıya benzer rahatsız etmeyen bir şey hissedilir. Bu cenabetliğin sonrasında kalbin yakınına yerleşen cinin belirtisidir. Derin nefes vermek ve iç organlarda değişen yerlerde ağrılar hissetmek, böğür ağrıması gibi ağrılar cinlerin etkisiyledir.
• Düşünceler telkinler kendi kendilerine doğmaz. Yani düşüncelerin ve telkinlerin bir kaynağı vardır. Ne ile beslenirler ve neye hizmet ederler. Amaç nedir. Tüm bunlar ‘dış bakış’ yapılarak tespit edilebilir. Bazen cinlerin neyi amaçladığını bile görebilirsiniz.
• İblise ibadet eden ve isteklerini yapan bir büyücü ondan yardım dilediğinden iblisin yardımını alır. Bu yardımı inanan insana bile yapabilmektedir. Neden insan iblise ihtiyaç duyar ki. Çünkü kadını, evladı ve zenginliği gibi dünya nimetlerini isteyen ve dünya hayatını önemsemiş ve dünya hayatından başka bilmeyen bu tip insan iblis’e uyar ve iblisten ister. Dünyanın ardından koşan iblis’e kul olur. İnsan istek de bulunduğunda iblis hemen ona yetişir. Özellikle cincilere büyük önem verirler. Cincilerin cinleri kendilerini açıkça gösterirler. Cin çıkarma seansları ve şeytan kovma ayinlerinde yaşanan hareketlerden varlığını görmeniz mümkündür. Titreyen, bağıran insanlar görmektesiniz. Bunlar gerçekten cinlerdir. Kendilerini gösterirler ki insanların yardım dilemeleri devam etsin. İnsanların isteklerinin küçük bir kısmını yerine getirirler genelde kötülük ederler ve durumları daha vahim olur. İblis ile işbirliği yapmak yanlıştır ve cehennem yoludur. Hiçbir iş çözüme kavuşmaz. Yalancıdırlar, onlardan fayda yerine zarar gelir. Şifa değil hastalık gelir. Kurtuluş değil, sıkıntı bela gelir. Onlar Ademoğluna yardım etmezler. Ademoğlunu kullanarak ayaklarını kaydırırlar. Yeryüzünde insanoğlunu mahveden tek varlık şeytani cinlerdir. İblisin ahalisi olan cinler insanoğluna büyük zararlar vermiştir. Savaşlar, cinayetler, zinalar, boşanmalar ve daha sayamayacağımız nice kötü sonuçlar hep cinlerin işidir.
• İnsanlar düşüncelerini ve fikirlerini hemen uygulamamalıdır. Düşüncelerinizi denetleyin. Kontrol edin, iyiliğe mi hizmet ediyor kötülüğe mi. Yapacağınız şeyler insanlara faydalı mı zararlı mı. Ona göre elekten geçirin ve hareket edin. İnsan tabiatı gereği zihninden geçen düşünceyi sanki kendisinden çıkmış gibi hemen uygulamaya kalkar, halbuki düşüncenin kaynağı şeytani cinleridir.
• İşlerini Allah’a havale eden, Allah’a sığınan olumlu düşünür.Mantıklı olur. Her hangi bir işte sonrasını ve ahiretlik getirilerini düşünerek adım atılır. Kendine güvenen ise kendi şeytani cinine güvenmiştir. Aklına ilk gelenleri yapar, kötü ve batıl yoları seçer. Kaypaktır. Helal yolları reddeder. Haram yollara sarılır. Gıybet eder, suçlar. Hayatı boyunca debelenir durur. Pek bir şey kazanamaz.
• Cinleri bağlayan kelime ‘Allah’ım sadece senden yardım diler ve sadece sana ibadet ederim.’ Dir. Ancak bu sadece kelimede olmayacak. Bunu hissedeceksiniz, kime söylediğini bileceksiniz.
• Hz Süleyman cinlerden yardım dilemedi. Kafir olmadı. O cinlerle işbirliği yapmadı. Bilgi ve saltanatına Allah kavuşturdu. Allah verdi ve o yüceltti. Süleyman hakkında yalan söylediler ve zatına iftira attılar. Böylece insanları cinlerden dileyerek yoldan saptırmak istemişlerdi. Sonrakiler Süleyman bir kitaba uydu büyü, sihir ve cin işleriyle uğraştı dediler. Süleyman döneminin sonrasında ortaya çıkan bu vesayetçiler cinlerle işbirliği yaptılar. Ve yoldan çıktılar.
• Cinler gelecekten haber veremezler. Anın öncesini kimse bilemez. Ama geçmişten haber verirler. Kaybolan bir şeyi bulabilirler. Şu anda farklı ülkelerde olan olaylardan haber getirebilirler. Çünkü yapıları gereği diledikleri yere anında gidebilirler.
• Batılıların ifadesiyle vanpir bir çeşit saldırgan cin gurubudur. Bu cinler bazı şartlar yerine getirildiğinde direkt olarak insana veya herhangi bir hayvana saldırmaktadır. Buna tıp kuduz hastalığı demektedir. Günümüzde köpeklerde görülen kuduz ile aynı şeydir. Kuduz olan köpekler saldırgan cine(vanpire) maruz kalmıştır. Bir köpeğin kuduz olma nedeni çok ilginçtir. Bilimsel bir gerçeklik içerir. Saldırgan bir kuduz köpekle insan da geçen saldırgan cin (vanpir) insanı da vanpirleştirmektedir. Tarihin geçmiş döneminde bir beldede kuduza yakalanan bir gurup insan yöre halkına tehdit olmuştu. Vanpir hikayesi o dönemden gelmedir.
• Üzülme, sıkıntı, iç daralması, sıkılmak, kötü bir şey olacakmış hissi cinlerdendir.
• Enkabut olayı, bir anda topuk ve bacakta karıncalanma, adını sanki uzaktan söyleniyormuş gibi hissetme veya başka sesleri duyuyor hissetme, ensede nefes, arkamda biri var hissi, takip ediliyormuş hissi, uzaktaki şekilleri insana benzetme gibi tüm bunlar tamamen cinlerdendir. Çok nadir olan bu olaylar hemen hemen her insanda görülmektedir. Bir insanda bunlar sürekli görülüyor ise anormaldir. Allah’a ‘özel dualar’ etmek gerekir.
• Damar seyirmesi, heyecanlı olma, bağırarak konuşma, sürekli kavgacı yapı, sinirli ve saldırgan gezme cinlerdendir. Hoşgörüsüzlük, her şeyi ters ve tehdit algılama, her şeye tepki gösterme, sürekli şikayet etme, eleştirel yaklaşım, etrafı kınama gibi tüm bunlar cinlerdendir.
• İnsanları kırmak, çevresindekilere zara vermek sonra da yaptıklarından dolayı pişman olmak cinlerdendir. Mesela bir kavga çıkarttırır ve kavganın ardından insan pişman olur ve hemen ardından şeytan gelir şeytan gelir ve ‘sen kötüsün’ der., ‘Haksız olduğun halde etrafına zarar veriyorsun.’der. Ve insanı ümitsizliğe düşürmek ister. Allah’a yönelmeyi engellemek ister. Bazen insan bu saldırgan ve canice davranışına bir anlam veremez. Ardından kötü davrandığı için üzülür ve kendini suçlar. İç sıkıntısı yaşar. Şeytan genelde bedeni isteklerini yaptırdıktan sonra insana tam hükmeder ve kötü işler yaptırır. Bunlar çok yemek ve cinselliktir.
• Vesvesenin var olması normaldir. Peygamberler dahil tüm inananlar yoğun vesveseye maruz kalmışlardır. Çoğu vesveselerden dolayı sıkıntıya düşmüş ve şikayetçi olmuşlardır. Ancak hiç vazgeçmemişlerdir. Bedene ait şeytani cinlerin vesvese ile insanla uğraşması tamamen imanın bir göstergesidir. Doğru yolda olan insanlara sürekli düşünceler ve telkinler göndererek rahatsız eder. Vesvese çok ise hiç susmayan bir zihine sahipsiniz. Bu tip vesveselere maruz kaldığınızda üzülmeyin, yılmayın. Kötülüğü tercih etmediğin için sizi kötü duruma düşürmek isteyen şeytana sabredin ve onun farkında olun. Onun için tanrıdan yardım dileyin. Şeytan uzunca bir süre sizinle uğraşacaktır nitekim beden cini ölene kadar sizinle uğraşır.
• Şeytani cinlerin asıl amacı Allah’a giden doğru yoldan, iyilik ve ibadetlerden alıkoymaktır. İnsana kötülük yaptırarak ümitsizliğe düşürmek ister. İnsan Allah’a güvenci sarsılıp Allah yolunu bir bırakırsa yani kendini bir salıverirse sevinçten coşar. Ve o insanı kirli bir yola sürükler. Kim Allah’ı bırakırsa ona bir şeytan musallat olur. Ve zamanla sizi büyük günaha ve aldanmış bir yaşama sürükler.
• Bir de cinler saldırgan yapılarını kullanırlar. Beden cini bazen kışkırtıcı bir yapıya bürünür. Bir de sürekli böyle davranan saldırgancı cinler vardır. Bunlar beden cini değildir dışardan gelen kışkırtıcı cinlerdir. Bu tip cinlere sahip insanlar kendilerini tutarak konuşurlar. Bu tip insanlar olumsuz cümlelerle sert tavırlar sergilerler. Sürekli ters ve kavgacı yapıları vardır.
• Zaman hız çağı olduğundan zamanın hızına ruhumuz yetişemiyor ve ruhsal hastalıklar yaşanıyor.
• Sağlıklı, enerjik, kaliteli yaşam için az yemeliyiz. Meleklerin bizimle olması için az yemek zayıf kalmak mecburidir.
• 7 yıkıcı günah. Kibir, açgözlülük, öfke, kıskançlık, şehvet, oburluk, tembellik. Yedisi de birbirine bağlı. Kıskançlık nefreti doğurur, oburluk öfkeyi. Ruhları etkileyen en önemli unsurlardır. Tüm bunlar şeytani cinlerdendir.
• Dini çağrılara sırt çeviren, yaşama duyumsamazlık üreten ve faydalı olmayı reddeden kıskançlık cinine maruz kalıyordu. Gündüz şeytanı olan kıskançlık cini insanı böyle aldatıyordu. Uyku nöbetleri, uyuklamaklar sıkça görülmeye başlıyordu. Cin telkinlerle bedendeki ruhu ele geçirince bunları yapabiliyordu. Hayattan zevk almayan ve gelecekten beklentilerini kesmiş olanlar bu cine çarpılıyordu. Bir takım düşünceler ile yaşama arzusunu ve yaşam sevincini köreltir. Umutsuz ve hüzünlü olmanın getirisidir tembellik.
• Cinsellik ve şehvet şeytani cinlerin en etkili yöntemlerindendir. Hatta iblis faişeliğin kutsallığından söz eder. Grup seksi, homo seksüelliği, hemcins ile birlikteliği, cinsellikte şiddeti meşru gösterme çabasındadır. Cinsellikte beklentileri yüksek tutarak ve cinsel şiddeti cazip göstererek azgınlaşan ve cazipleşen saplantılara düşürür. Bunların da birtakım sıkıntılara yol açtığı görülür. Sertleşmeme, erken boşalma gibi. Ailelerin cinselliğini bozmak isteyen cinler türlü telkinlerle insanı yönlendirmektedir. Temel amacı insanlığa zarar vermektir bunun için en küçük birim aileden başlar ve onun mahremi cinsellikten aileyi bozmaya çalışır.
• Köpekler neden kemiği toprağın altına saklarlar. Kedi ve güvercin cinler geldiğinde neden farklı hareketler sergilerler hiç düşündünüz mü. Cinlerin en lezzetli besini kemiklerdir (insanlar için et konumundadır.)ve köpekler cinlerden saklamak için toprak altına saklarlar. İlginçtir ki cinler toprak altına giremezler. Elektrik gibi enerji bedene sahip olduklarından topraktan olumsuz etkilenirler. Bu nedenle peygamberimizin bazı kafirlere toprak saçma serpme hareketi görülmüştür.
• Hayvanların dünyası hareketleri ve hareketlerinin arkasındaki düşünsel faaliyetler hayvanların seçimlerini göstermektedir. Hayvanların da inanç seviyeleri vardır. Hayvanlar da yaşamlarından sorumludur. Güçlü olanın kazandığı bir dünyayı hayvanlar dahi istememektedir. Doğru ve adil olanın kazandığı dünya hayvanlar aleminin de bir özlemidir.
• Mesela bir kediye baktığınız anda kedi esner. Esneme anında açılan ağızdan şeytan girmektedir. İnsan için geçerli olan şeyler kedi gibi tüm hayvanlar için de geçerlidir. Kedilere uğrayan cinlerin kedilerde oluşturduğu düşünsel faaliyetler vardır. Kedi türü için kendine has şeytani olumsuz düşünce ve vesvese faaliyetleri görülmektedir.
• İnsanların hayvanlardan hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük Allah’a aittir. İblisin kibrinden dolayı tanrı insana sahiplenmiştir.
• Cinlerle irtibatlı olan hoca büyücü ve medyumlar aslında cinlerle aralarında menfaate dayalı bir anlaşma yapmışlardır. Şeytan büyücüyü ve büyücüye gidenleri kendinden istenildiği için küfre düşürmekte ve böylece batıl yoldan beslenmesine devam etmektedir. Tanrıdan gayri cinlerden yardım almak, medet ummak veya onlara ibadet etmek cinlerin refah içinde yaşamasına neden olmaktadır. Şu bir gerçektir ki cinler insan üzerinden meşru olmayan yollar ile beslenir. Cincilik yapan insanlar ise para kazanma ve birtakım dünya süslerine ulaşma adına bu işleri yapmaktadırlar. Ahiret için değil dünya için çalışmaktadırlar. Şeytan imansız insanın yediği yemekten de yaptığı her şeyden de faydalanır. Allah şeytana rızıklanmayı sadece meşru olmayan yollarla kazanır kılmıştır. Aynı şekilde insanların yaşamlarına müdahale ettiren ve tanrı haricinde bir varlıkla işbirliği yaparak birlikte çalışan cinciler büyük bir yanlışın içindedirler. Bunların kazançları da amaçları da batıldır. her şeyi yapabileceklerini sanan bu cinciler insanlara dilediğini yaptırmak, kadınları yatağa atmak, şöhrete ve üne sahip olmak gibi dünyalık çıkarlarla tanrı karşısında durmaktadırlar.
• Bazı cinci hocalar iyileştirme yaptığını söyleyerek farkında olmadan cinlerle(şeytanla) işbirliği yapmaktadırlar. Allah’a dua ederken bile hatta bazı ayetleri okurken bile kendilerine güvenerek yaptıkları dualara cinler cevap vermektedirler. Zaten insanın niyeti ağızdan çıkan kelimelerde değil kalbin taşıdıklarındadır.

• Çocuğa bakmayı istememek, sıkıntı ve geçim derdinden dolayı çocuk istememek şeytani cinlerin fikridir. Şeytani cinler çocuk olmasını engeller. İnsanların boşanmasını sağlamak ta en büyük zevkidir.
• İblis evliliğe karşıdır. İnsanlar evlenmesin, herkes birbiriyle cinsellik yaşasın ister. Böyle bir şehir olduğunu düşünün. Müthiş bir kaos, saygısızlık, ölümler ve kötülükler olduğunu göreceksinizdir. Çocuklar mahvolur. Kadın için birbirlerini öldürenler olur. Kadınlara hiç saygı gösterilmez ve aşağılanır. Ama dünyada bunları isteyen şeytani bir anlayış vardır. Bunlar insanlığın düşmanlarıdırlar.
• İnsanın kendi zihninden geçenler bazen kendi kendinin esnemesine de neden olmaktadır.
• Yıldızname açmak, vefk, tılsım, büyü gibi cinci hocaların tüm yöntemleri şeytanla işbirliğidir. Günahtır ve şirktir. Mum büyüsü, kara büyü, aşk büyüsü, ayırma ve birleştirme büyüsü, sex ve çocuk olması için yaptırılan büyüler şeytanla işbirliğidir. Günahtır, batıldır ve şirktir. Cinlerden yardım almak yerine neden tanrıdan istenilmiyor. Büyülerin her türlüsü günahtır ve şirktir. Cincilere gitmek dahi şirktir. Büyük günahlardandır. Büyü yapana da yaptırana da tüm peygamberler lanet etmiştir. Kuran ve tüm Kutsal kitaplarda büyücülük işlerini yapan ve yaptıran cehennemin en ağır cezalarıyla zikredilirler.
• Cinler sürekli insanlara günah işlettirir. Kötü işler yaptırır. İnsan günah işlese dahi tanrı inancından ve imanından vazgeçmeyebilir. Bir süre bırakamadığı cinsellik ve yeme arzularını dizginleyemez. Hatta cinler bu arzularını aşırı derecede ve sürekli azdırırlar. İnsan bu arzularına yenik düştüğünden bir türlü bu durumdan kurtulamaz. İnsan sürekli Allah’a dua ederek ve inancından vazgeçmeyerek bu durumdan kurtulur. İnanan insanlar bu tür günahlara dirençlidirler. Şiddetle bu günahlar işlettirilse dahi inançlarından dönmediklerinden bir gün mutlaka o cinlere uymayacaklardır. İnançlarında ve fikirlerinde kalben gerçekten sabit iseler Allah onlara bir çıkar yol verecektir. Cinler bu tür insanların üzerine bilinçli olarak fazladan gitmektedirler. Dünya nimetlerini onlara süslerler. İnsan nefsine hakim olamadığından ve kendini yönetmediğinden cinler ile Allah arasında kalacaktır. Mevcut zevleri işlese dahi bundan hoşnut olmadığını bildiren ve sürekli Allah’tan yardım dileyen bir gün Allahın yardımıyla kurtuluşa erecek ve bu zevklere bağımlılıktan kurtulacaktır. Çünkü nefisler Allah’ın elindedir. Bir anda insanın kendisi dahi nasıl bıraktığını bilmeden acı çekmeden bu arzulardan sırt çevirir. İşte bu durum tanrının nefsi kontrolünde olduğunu gösterir. Hiçbir insan ben şunu kendim başardım dememelidir. Kendim demek şeytandandır.
• Cinsel ilişki sırasında cinler insanın zihnine sürekli yanlış düşünceler atar. Başka kadınları hedef gösterir ve özellikle bu gördüğü ve beğendiği yakın çevreden biri seçilir. Eşi ile ilişki sırasında başka karşı cinsi hedef göstererek cinsel ilişkiyi bozmak ister. Eşinizi aşırı beğenmek veya beğenmemekle kokusunu kötü göstermekle cinsel birleşmeye zarar verebilir. Tüm cinsel sorunların kökeninde düşünsel nedenler vardır. Çok azı fizyolojiktir. Yani cinsel problemlerin temelinde cinler vardır. Cinler birtakım düşüncelerle sizin sağlıklı ilişki yaşamanızı engellemek ister. Erkekte sertleşmeme, kadın ve erkekte erken boşalma, kadının cinsel ilişkiyi istememesi(vajinismus) gibi rahatsızlıklar tamamen cinlerin telkinleriyle oluşmaktadır. Aynı şekilde bu sorunlar olumlu telkinlerle çürütülür ve rahatlıkla bu sorunlar aşılabilir. Cinler cinsellik üzerinden evliliği bozmayı amaçlamaktadırlar. Yıllarca bu uğraşı verirler.
• Kola gibi şekerli sıvılar ve haz veren yiyeceklerin beden şeytanını memnun ettiğini gördüm. Şeytan memnun oldukça talebi artmaktadır. Sürekli daha fazla haz isteyen şeytana daha ilk baştan dur demelisiniz. Yoksa bu iş obezite ve ölüme kadar gitmektedir.
• Sorunlardan kaçmak ve sorunları ertelemek çözüm olmuyor. Bu nedenle şeytanı alt edecek yapıcı düşünceyi ve tanrıya sığınmayı ön plana çıkartın.
• Kilo almaya yönelik bilinçaltımızdaki yıkıcı bilgileri değiştirerek obezite ve aşırı kilolara çare oluyor. Bunlar cinlerin vesveseleridir. Bu vesveseleri yıkmak sağlıklı yaşama adım atmak demektir.
• Kişi kendi kendine değişimi gerçekleştirebilir. Çünkü zihindeki bilginin bedendeki sonuçlarına ancak kişi kendisi ulaşabilir ve anbean kendisi yön verebilir Bilgi tıbbına göre insan bedeni enerji ve bilgiden meydana gelmektedir. Cinlerden gelen telkinleri fark etmeniz onu yenmek için yeterlidir. Peki nasıl cinlerden geldiğini fark edersiniz. Eğer telkinler olumsuz ise ve zevke (arzulara) dayalı ise cinlerdendir. Kendinize ait olmayan şeylere meyil hissi cinlerdendir. Diğerleri meleklerdendir. Cinlerden gelen telkinleri ilk başta reddedebilirseniz artık bu telkinler inançlara dönüşmez. İnançlar da alışkanlıklara dönüşmektedir.
• İnsan vücudundaki tüm enerji akışının bilinçaltımızın yönlendirmeleriyle meydana geldiği bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir.Zihindeki bilginin bedende ürettiği hastalıklara Psikosomatik hastalıklar olarak adlandırılıyor. Bunların hepsi cinlerdendir. Bunlara birkaç örnek ise; obezite, fazla kilolar, kanser, kalp, damar hastalıkları, migren, hormonal bozukluklar, alerji, şeker, tansiyon, diyabet, görme bozuklukları, baş ağrısı, , saç dökülmesi, romatizmal ağrılar vb.. gibi hastalıklardır. Bilinçaltımız bedeni hem hasta edebilme, hem de şifa edebilme yeteneğine sahiptir. Bilinçaltınıza cinlerin telkininin girmesine izin vermeyin. Kirli düşünceleri reddetmeniz yetecektir.Bilinçaltımızı nasıl yönlendireceğiz. Bu bilinmelidir.
• Yeryüzünde birlikte yaşayamadık. Hepimiz için çok fazla bolluk var. Kimsenin malına göz dikme, kimseye haksızlık etme. Dünya hırslarından, savaşlardan, kişisel çıkarlardan, nefsi isteklere köle olmaya kadar ve yemek yemeye kadar gelir bu çizgi. Küresel savaşların kökeni nefsin isteklerine uymaya yemek yemeye kadar iner bu anlayışın kökeni. Dünyacı olmayacaksın, sağlıklı ve dirençli olayım diye iyi ve uzun yaşamak için fazla yemeyeceksin. Dünyaya bağlanmayacaksın ve hedefinde dünya olmayacak. Ancak sırtını dünyaya dönen yani ahreti isteyen arzulardan el çeker. Meşru olmayan cinsellikten de mideyi doldurmaktan da vazgeçmeyi ancak tanrı yolunda olanlar başarır.
• Yemek yemek için yaşayanlar vardı. Yaşamak için yemek yenmelidir. Yetecek kadar yemek yeterlidir.
• İslam’da oruç cinlerin gücünü kırmak için yapılan bir ibadettir. İnsanların çoğu bunu bilmez. Yoksa açın halinden anlamak için yapılan ibadet değildir. Fazla yemek gaflet verir, cinlerin etkinliğini arttırır. Günah yüklü zevk ve arzulara düşkünlük verir. Peygamberimiz dönemindeki oruç ile günümüz orucu çok farklıdır. Türkiye’de oruç yanlış uygulanıyor. Akşama kadar aç kalıp akşam tıka basa doyuncaya kadar yemek oruç değildir. Aslında peygamber diyet yapmıştır. Bir hadisinde oruçlu iken ikram edilirse ikrama uyunuz demiştir. Ve kendisi oruç tutarken bazı ikramları geri çevirmezdi. Bu söylediklerim orucunuzu bozun anlamına gelmez. Ancak oruca yüklediğiniz anlamın ne olduğuna dikkat çekmekteyim. Günümüzde oruç tutanlar akşam ezanıyla doyuncaya kadar yemektedirler. Ama orucun anlamı mideyi doldurmadan bir dönem vücudunuzun gücünü kırmak yada yeteri kadar enerji almak anlamına gelmektedir. Peygamber diyet yapmıştır. Midesini tam doldurmamıştır. Ve bir hadisinde ‘İnsanın doldurduğu en kötü kap midesidir.’ demiştir. İslam’ın beş şartından biri olan oruç günümüz diyetiyle aynıdır. Ve ne amaçla aç kaldığınıza dikkat etmelisiniz. Aç kalmak günahlardan sakındırır. Vücuda meleki bir güç verir. Oruçta diyet kuralları uygulanmalıdır. İki öğün yemek ve ara öğünler olmadan ağızı yememeye alıştırmalıyız. Zaten bu oruçtur ancak fark doymadan yemektedir. Zayıf bir vücuda sahip olmak bedenin meleklerle ve nurla dolmasına neden olur. Peygamber bir hadisinde (Nur’un iki nedeni abdest ve oruçtur.). İnsanoğlu cinlerin etkilerinden kurtulmak istiyorsa inançlarında ve alışkanlıklarında değişiklik yapmalıdır. Yanlış inanışlar ve yanlış alışkanlıklar insanı kötü duruma düşürmüştür. Çala kaşık, hızlıca yemek ve tıka basa yemenin geri planında mutlaka düşünsel bir neden vardır. Düşünceler zamanla inanca inançlar da yanlış alışkanlıklara neden olmaktadır.
• Cinlerin sizi rahatsız etmelerine neden olacak şeyler: Yatsı ezanından sonra cin demek, küle işemek, gece tırnak kesmek, isimlerini veya anlamsız kelimeleri defalarca telaffuz etmek, onlara küfür etmek.
• Terlikleri ters koymak, sürekli cin cin diye söylenmesi gelmelerine vesile olur.
• Ağaç ve duvar dibine işemek sinirlilik verebilir. Banyoya işemek bir dönem sinirli olmaya yol açar. Sıkıntılı bir süreç yaşarsınız. Sinirleriniz bozuk olur ve her şeye sataşırsınız. Kavgacı bir yapıya bürünürsünüz. Duş yaparken işemek direkt cinlerin musallatına neden olur ve gece yarısı8 bol bol uyandırırlar.
• Yemek yerken beslenmek için üşüşürler. Ekmeğini bölerken pusuya yatarlar. Ekmek kırıkları yere düşmeye görsün, yemek örtüsünü dışarı silkmek onlara ziyafettir.
• İnsanın doğumuyla gelen ve bedende oturan ve mesken edinen kişi(beden) cini vardır. Ve insan ruhuyla beraber bir kader yaşar. İnsanın hayatı boyunca yoldan çıkarmaya yönelik hareket eder.
• Cinler duvarlardan geçiyor, binalara evlere giriyor odalardan odalara dolaşıyor. Eve girmek için giriş kapısından girer, bedene girmek için de öyle.
• İnsan cinleri farkettiği anda cinlerin erimesi ve etkinliği kayboluyor. Önemli olan onu farketmek yani hareketlerimizi onun yönlendirdiğini bilmektir.
• İman edene, sadık olana akıl verilir. Akıllı olan haramı ayırır, harama yaklaşmaz, doğrulukla iş görür. Gerisinden akıl alınır bu nedenle cinlerde akıl çok zayıftır.
• Şeytan gizli, kötü bir kuvvet, kötü bir ruh anlamına gelmektedir. Şeytan ismi, bilhassa görülmeyen ruhlar ve kötü kuvvetlere isim olmuştur ve şeytan denilince bu cinsin ilk babası olan İblis akla gelir. İblis cin cinsindendir. Topraktan sadece insan olmadığı gibi çeşitli hayvanlar olduğu gibi ateşten de çok değişik cinler yaratılmıştır. Ayrıca insanlarda renk ve çeşitlilik olduğu gibi nitelik ve nicelik değişiklikleri de vardır. Yani akıllısı, bilgilisi, cahili, özürlüsü, cücesi ,iri cüsselisi, güclüsü ,zayıfı olduğu gibi cinler de de böyle benzer çeşitlilikler vardır.
• Cinler bazen insana özel olduğunu, farklı ve üstün olduğunu inandırmaya çalışırlar. İnsanüstü olduğunu veya farklı bir kimlik verebilirler.
• Büyünün yapılması kolaydır. Şeytani cinler hemen insanların isteklerine cevap verirler. Genelde insanların dünyalık istekleri kötülük içerir. İnsan Allahtan istemediğinde cinler hemen isteği yerine getirmek için harekete geçer ve çabalar.
• Cinler insana şüphe verir. Şüphe ile arayı bozmaya çalışır. Bu özelliği ile aynı zamanda bozguncudur.
• Büyü şeytana dua etmektir. Şeytandan yardım dilemektir. Namazın şartları olduğu gibi büyünün de şartları vardır. Bu şartlar yerine getirilirse imanınız elden gittiği gibi istekleriniz geçici olarak ve aldatılarak gerçekleşmiş olur. Ama isteğinizin sonucu da uzun sürmez.
• Şeytan sırf kendisinden istendiği için geçici olarak birleştirme veya birkaç iyi olayı gerçekleştirir. Ama genelde ve sonra ayırıcı işler yaparlar. Onlar insanları sevmezler.
• Hayvanların türlü halleri dünyaya bakış açıları, yaşam felsefeleri vardır. Bilinçleri yaradılışlarıyla şekillenir. Hayvanların yaşam şekilleri ve tarzları inançlarıyla da şekillenir. Cinler maddeye bağımlı olduklarından hayvanların da cinleri vardır. Bazı hayvanlar dünyacı bazı hayvanlar ahretçidir. İnsanlar gibi hayvanlar da suç işlemektedirler. Haksızlık etmektedirler. Bazı tür hayvanların inancı yüksekken bazı tür hayvanların inancı zayıftır. Ama her hayvan Allah’ı bilir.
• İblis direk insanlara zarar vermez. Düşman olsa da direkt yok etme yetkisi yoktur. Bu Tanrının yaratmasına bağlı var olma ve yaşam kurallarına aykırıdır. Tanrının yarattığı bir varlığı çok haklı bir gerekçen olmadan öldüremezsin. Hatta haklı bir gerekçen olsa dahi öldüremezsin öldürmek başlı başına bir günahtır. Yaşam hakkına gasptır Tanrının kararına karşı durmaya kimin yetkisi var ki. Bakınız iblis insana düşman olarak ancak dünya hayatında kazandı o da belirli kısa zamanlar. Ama neyi kaybetti biliyor musunuz? ‘ sürekli devam eden şimdiki zaman olan ebedi hayatı’ kaybetti.
• İblis adem ve soyunu yok etmeye uğraştı. Bunun için telkin yolunu kullandı. İblis kötülüğe çağırır iken, tanrıya yönelmenin önüne geçer iken, dosdoğru yolun üzerine oturur iken insanları saptırmayı ve birbirlerini öldürmesini amaçlamıştı. Gerçekte bu da meşru değildir. İnsana düşmanlık ederken yok etmek istemiştir. Ama Allah’ın bir kuralı vardır. Hemen kara vermemek tanrının adetidir. Tanrı iblis her şeyi yapsa bile kazanmış olmayacaktır gerçeğini göstermek ister. Tanrı her konuda hemen karar vermez. Bu nedenle dünyanın sonuna kadar iblis’e mühlet vermiştir.
• İblis ‘Ben insandan üstünüm.’ derken bunu ispat etmek için çalışıyordu. Nitekim geçmişte iblise uyan kavimler peygamberleri öldürmek istemişti. İşte tam tanrının halkını yok etme çabalarında tanrının yardımı yetişmiştir.
• Düşüncelerinizin şeytani cinlerden geldiğini fark ettiğiniz anda o cinin yakalamışsınız demektir. Artık o etkisini yitirmeye başlar. O’nu reddetmeniz onu öldürmeniz anlamına gelmektedir. İbrahim çocuğunu kurban etme konusunda şeytani cin ona‘Ne yapıyorsun, şu güzel yavrun öldürülür mü’ diyordu. Şeytandan geldiğini fark eden İbrahim eline taş alıp atıyordu. Şeytani cini görmüyordu ancak onu fark ederek herhangi bir yöne atılan taş şeytani cine isabet ediyordu. Düşünceye karşı atılan taş, sol tarafa tükürme bunlardandır.
• Cinleri görmek mümkündür. Görmemek doğru olanıdır. Çarpma ve travmalarda cinlerin etkisine maruz kalırız. Aşırı uç takıntılar ve saplantılı devamda görülen ruhsal rahatsızlıklarda görülmektedir. Ruh ve sinir hastalıklarında tedavi görenlerin büyük kısmı cinleri görmektedir. Aşırı açlıkta (riyazet) bedensel faaliyetlerin kendi görevlerini yapamayacak duruma geldiği dönemlerde cinler görülür. Cinleri görmek size bir şey kazandırmaz.
• Bir kişi sizden korkuyor, başka kişi sizden sakınıyorsa, siz geldiğinizde mantıksız konuşmaları kesiyorlarsa o insanların şeytanları sizden korkuyor ve sakınıyor demektir. Patronsanız ve çalışan işçileriniz sizden çekinip hızlı çalışıyorlarsa işçilerin şeytanları sizden çekiniyor demektir. Doğal çalışma içindeyse şeytana uymuyor demektir.
• Bir olay karşısında aşırı üzüntü, aşırı sevinç, aşırı heyecan cahiliyet cinlerindendir. Yakını ölen insanın başına ve dizlerine vurarak ağlaması, bağırması kendini yerlere atması, bayılması şeytani cinlerdendir. Doğal ve normal bir üzüntü meleklerdendir. Bağırarak ağlamak cinlerden, sessizce gözlerden yaş süzülmesi meleklerdendir. Şeytani cinler inançsızlığı temel aldığında insanlar bu tarz hareketlere düşmektedir. Gerçek inanç tanrının kararlarına saygı duymak ve bir arif edasıyla olayları doğal karşılamaktır. Allah’a inanan kesinlikle aşırıya kaçmaz. Bu olaylar imanın kimde olduğunu gösteren olaylardır.
• Tembellik cini yatağa bağımlı kılmaya çalışır. Sürekli uyumak ister, gözlerinde şişkinlik vardır. Oturduğu yerde uyuklayıverir, iş yapmak hareket etmek istemez. Zamanla insan miskinleşir. Bu tembellik cinine karşı mücadele etmez iseniz uzunca bir süre tutsağı olabilirsiniz. Uzun yıllar bu rahatsızlıkları çekenler vardır. Tembellik cinine muhalefet edin ve sürekli hareket etmeye çalışın. Duş alın. Yediklerinize dikkat edin. Sürekli dua edin.
• Aşırı cinsel zevk sonrası görülen fazla boşalma cinlerin beden egemenliğine kapı açmaktadır. Güçsüz düşen ve enerjisi tükenen bendenin egemenliği meleklerden şeytani cinlere geçer. Tez öfkelenir ve yanlış ve farklı düşünmeye başlarsınız. Çünkü meleki kuvveti getiren enerjinizin düşmesiyle bedeni cinler kontrol etmektedir.
• Her insanın bedeninde o bedeni sahiplenmiş bir şeytani cin bulunur. Ömür boyu o insanla yaşar. O sizsiniz, düşünceleriniz ve yaptıklarınızdır. Ben diyen şeytandır. Bencillik eden ve menfaatleri ve arzuları için yaşayan şeytani cindir.
• Yemek yemeyi ve cinsel ilişkiyi tetikleyen beden cinidir. İstek beden şeytani cininden çıkar. Ancak insan ona fazlasıyla uyarsa yine insanın yönetimi şeytani cinlere geçer. Yani insan belli aralıklarla ve yeter düzeyde beslenmeli ve cinsel ilişkiye girmelidir. Sürekli arzularını tatmin etme isteği şeytani cinlerdendir. İstek beden şeytanından gelir, arzuyu reddederseniz şeytan mağlup olur. Ama kabul edip isterseniz eyleme geçirirsiniz ve yemek yer veya cinsel ilişkiye girersiniz. İnsan genelde arzularına uyar. Böyle bir durumda beden şeytanı evet bana uydun der ve beden egemenliğine tam hükmetmeye başlar. İnsan bir süre Allah’a yönelse dahi buna tam konsantre olamaz. Yani cinlerin isteklerini yerine getirmek ruhları cinlerin teslim almasına neden olur. Bu durum aynı namaz gibidir. Bir insan Allah’ın huzuruna varır. Namaz kılar. Allah’ta onunla beraber olmaya başlar. Yani melekler insanla olur. Kötü fiillerin kökeni şeytani cinler olduğundan şeytani cinlerin bu taleplerine uymak onların sizin üzerinizde hakimiyet kurması demektir. Onların hakimiyeti insan ve hayatına zarar verir.
• Allah’ın eylemlerine, hareket kuvvetlerine, yaratma kuvvetlerine, tabiat anaya, olumlu ve iyi düşüncelere meleki kuvvetler yani melekler denir. Allah’ın kudretleri farklı farklıdır. Dört büyük meleğin yaptığı işler Allah’ın yaptığı işlerdir.
• Aşırı stres, güncel gündeminiz hakkında önemsediğiniz konuda sürekli düşüncelere maruz kalmak mide ağrısı yapmaktadır. Bunlar cinlerdendir. Doğal olarak mideniz asit salgılar ve ağrıya neden olur. Beden şeytanı madde ile var olduğundan tüm bedene yerleşmiştir. İnsanın toprağı iyi ise şeytanın telkinlerine uymayacaktır. İnanan kullar şeytani cinine uymaz. Kötü düşünceleri reddederken sürekli iyilikler yapmaktadır. Bu da beden cinini yıpratmaktadır.

· Allah, Cinleridumansız zehirli ve etkili ateşten yarattı.

· Cinler yeryüzündevar olma şartlarına uygun bir dönemde yaratıldı.

· Bilinçli, seçimyapabilen, özgür ve sorumlu varlıklardı.

· Tanrı’yayönelmeleri ve ibadet etmeleri için yaratılmıştı.

· Cinler yeryüzününilk sakinleriydi. Binlerce yıl huzurla yaşadılar.

· Yaşamıngüzellikleri yaşayanları cezbediyordu.

· Sonra cinlerinarasında fitne ve fesat çıktı, ayrılıklar yaşandı. Düzenleri bozuldu.

· Haset, baskı vezulümler görüldü. Birbirlerini öldürdüler.

· Cinlerden İblis,Allah'ın zikreden azizi; şereflisi ve değerlisiydi.

· İblis, Allah'tanen çok korkanı ve O'na itaatte en önde gideniydi.

· Sadıklığı veibadeti sebebiyle yükseltildi ve onurlandırıldı.

· Cinlerin öncüsüoldu, elçilik görevini ve liderliğini üstlendi.

· İblis, Allah’ınizniyle münafık cinlerin zulmünü bitirdi. Ve huzuru sağladı.

· Tanrının emirleriolan evrensel değerlerin ve barışın bayrağını salladı.

· Cinlerinuyarıcısı iblis düzeni korudu. Ancak sonra da kendi saltanatını kurdu.

· Yükselmenin şımarıklığı vebaşarılarının sarhoşluğuyla kendisini üstün görüyordu.

· İblis, sınırsızözgürlüğü seçerek varlık aleminde yaşayanlara sıkıntı veriyordu.

· İblis kötü vebatıl yoldan kazanmaya. Kirli saltanatını sürmeye başladı.

· Zamanla özünüunuttu, yaşayışı ve felsefesi değişti, zalimleşti.

· Tüm başarılarıkendinden zannetti, büyüklendi ve Tanrı dahil herkese rahatsızlık veriyordu.

· Budurum, Adem yaratılıncaya kadar böyle devam etti. Ve Adem yaratıldı.

· Varlık aleminde topraktanyaratılmış Adem’i yönlendirebileceğini ve saptırabileceğini fark etti.

· İblise göre Adembir tehditti. Adem’e destek olursa saltanatının yıkılacağından korktu.

· Çünkü o dünyadayaratılmışların içinde en yetkili olanı ve söz sahibiydi.

· Yönetimi verahatını kaybetmemek için Adem’e karşı oldu.

· Tanrıyı karşısınaalarak Adem’e düşmanlık etti ve kötülüğün üzerinden beslenmeyi seçti.

· Adem’inyaradılışını çıkarlarıyla değerlendirdi ve bozuk felsefesiyle Adem’i kötügördü.

· Zannında haklıolduğunu düşünüyordu. Ve ispatlamakiçin Adem ile uğraştı.

· Her kim kötü biryol seçerse kör ve sağır edilir. Anlamsız muhalif olur.

· Ne iblis; ne deAdem Tanrı’yı gördü. Her şey doğal olarak yaşanıyordu.

· Tanrı, Adem veeşine nimetlerle dolu ırmaklar akan bir bahçe verdi.

· Şu meyveyedokunmayın dedi. Ve yediler. Bir tufanla bahçe yerle bir oldu.

· İblis(Lusifer), Adem'ive eşini nimetlerle dolu esenlik diyarından kovdurdu.

· Yeryüzünde insanoğlunun muhalifive yeminli bir düşmanı oldu.

· İblis ve Adem,yeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.

· İblis, insanıbeğenmeyerek Rabbin kararını reddetti ve asi oldu.

· Halbuki insanıkollasaydı bu onun şanını daha da yüceltecekti.

· Böylece İblisdüştü. Allah’ın rahmetini ve desteğini kaybetti.

· Kovuldu ve kendihaline bırakıldı. Kendi başına bocalayıp durdu.

· Tanrıdan yüzçeviren ve asi olan herkes düşmeye ve değersizleşmeye mahkumdur.

· Onlar varlıkalemine sahip olmak, yönetmek ve egemen olmak istediler.

· İblis veyandaşları; sevgiye, doğruluğa, barışa ve adalete savaş açtı.

· İblis, insanlarakarşı her yolu denedi ve türdaşlarını ona karşı kışkırttı.

· Cin toplumlarınınliderlerinden bazılarının ayaklarını kaydırdı.

· İnsanı tehditgöstererek cinlerden çok yandaş topladı.

· İblis, kendisiylebirlikte onları da şeytanlaştırdı ve onlara öncülük etti.

· O’nun düzenindenbeslenenler onun ardından gittiler ve Tanrı’ya karşı saf tuttular.

· İçlerinden birkısmı sakındı, Tanrı’nın yaratmasındaki bilgeliğe boyun eğerek Adem’e saygıduydu.

· Onlarinsanoğlundan uzak ve ıssız yerlere çekildiler.

· İnsanoğlununyaşam hakkına, huzurla yaşamalarına ve Tanrı kararına saygı duydular.

· Bu inanan vesakınan cinler Tanrı gözünde değer buldu.

· İblis, inanan veAdem’e saygı duyan cinlere de düşmanlık etti.

· Gerçekte cinlerdenpek azı iyi bir yol tuttu ve sakındı.

· İblis, cinlerdenbirçoklarını saptırdı. Şeytan milleti"ni çoğalttı.

· Cin ve insanşeytanları yeryüzünde giderek güçlendiler.

· Cinlerdenbazıları rızkının İblis’ten geldiğine inandı.

· İblis’e sadıkkalanlardan 19 gönüllü azgınlıkta ileri gitti.

· Bu sapkınlarinsanlardan seçtikleri dişilere gitmeye başladılar.

· İnsanlardan kendileriniçoğaltmak isteyenler kötü bir iş yaptı ama başarılı olamadılar.

· Onlara büyücülük ve sihirbazlık öğrettiler. Çağırdıklarındahemen yanında oldular.

· İnsanınvarlığından rahatsız olan cinler, insanların düzenlerini bozmak ve yok etmekiçin çabaladı.

· İnsanlarıbaşarısız kılmak ve kötü sona ulaştırmak için kuruntu ve vesvese verdi.

· Tanrı’nın amacınıboşa çıkartmak istiyorlardı.

· Doğru bir yoltutmayanlar kötü ve menfi isteklerini Tanrı’dan isteyemezler.

· Onlar ancakamaçları için kirli planlarını devreye sokarlar.

· Doğruluğa karşıkirli planları uygulayanlar gerçekten küfre düşmüştü.

· İblis, insanı reddederek batıl yola düşünce insan üzerindenkötü kazancı seçmiş oldu.

· Şeytani cinler, kendilerineibadet edilmesini istediler.

· Onlar kendileriiçin çalışan insanlara sürekli vermekten acizdir.

· İstekleri içinkendilerine gelenleri kullar edindiler. Basit birkaç işlerini yaparakaldatırlardı.

· İnsanlarınisteklerini yerine getirerek onları küfre düşürdüler ve kendilerine bağımlıkıldılar.

· Asıl şeytanicinlerin insanlara ihtiyacı vardı. Onlar Tanrı’dan istemiyor, batıl yoldanbesleniyorlardı.

· İnsanları geçim kaynağı yaptılar ve insanlarla uğraşmayı işedindiler.

· Şeytani cinlerpis işlerini yürütmek için insanlardan dostlar seçtiler.

· Cinciler de dünyalıkmenfaatleri için cinlerle işbirliği yaptılar.

· Dünya hayatıonları aldattı ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

· Rabbinin emridışına çıkarak İblis’i ve neslini, kendilerine dost edindiler.

· İnsanlarındüşmanını dost seçenler büyük bir yanılgıya düştü.

· Allah’ayönelmekten ve ondan istemekten geri bırakan şey neydi.

· Cinlerden yardım dileyen ve onlarabaşvuranlar Allah’a ortak koştular.

· İsteklerineulaşmak için cinlerin hoşnutluğu aranıyordu. Onlar cinlere ibadet ediyorlardı.

· Meşru olmayanı vehaksızlığı ancak şeytani cinlerden isteyebilirlerdi.

· Her kötülük iblis’tenve O’na uyan şeytani cinlerden çıktı.

· Tanrınınyönetmesine ve normal hayata müdahale ediyorlardı.

· İnsanlarınyaşantılarını etkiliyor, kötü işler yaptırıyordu.

· İnsanların doğalyaşamlarını ve düzenlerini bozuyordu.

· Cinciler veşeytani cinler ne kötü bir iş yapıyorlardı.

· Cinlerleirtibatlı insanlar menfaat dostluğu kurdular.

· Onların dostluklarısağlam temellere dayanmıyordu.

· Sırf çıkarlarıiçin insanlığa düşmanlıkta birbirlerinden faydalandılar.

· Şeytani cinlertanrıya giden tüm yolları tıkadı.

· Allah’a vecinlere inancı yok sayarak gerçekleri gizlediler ve imanı engellediler.

· Halbuki insanlarsürekli cinlerin kötü etkileri altında yaşıyorlardı.

· Cinlerle irtibatlıkişilere giderek cinlerin etkilerine şahit oluyorlardı.

· Büyü’yü, cinseanslarını ve birtakım olayları görüyorlardı.

· Cinlerinvarlığını açıkça görüyor ve inanıyorlar da Allah’ın varlığından neden şüphedeler.

· Cinlerin iradelerikullandığını ve yaşamlara nasıl kötü yön verdiğine şahit oluyorlar da

· İyi bir yoltutmanızda Tanrı’nın meleklerine neden inanmıyorlar.

· İyi işlerinardında meleklerin varlığını bilmiyorlar da kendimiz mi yapıyoruz diyorlar.

· Tanrının cinleriengelleyemeyeceği güvensizliği nereden kaynaklı?

· Cinlerinhallisülasyonuna inanıyorlar da ,

· Bu aleminTanrı’nın hallisülasyonu olduğuna neden inanmıyorlar.

· Oysaki onunalemindeler ve İblis bu senaryonun kötü oyuncusu.

· Tanrı, her şeyinfarkında ve zulmedenler acıklı azabı elbette tadacaklar.

· İblis, Adem’i kullanabileceğini anladı ve onunlauğraştı.

· İnsana sesiniduyurup kötü düşüncelerle yönlendiriyordu.

· İnsanlarıniradelerini ele geçirip onları kullanıyor ve kötülüğe çağırıyordu.

· İnsanlarıkorkutmak hoşlarına gidiyordu. Bunu oyun ve eğlence edindiler.

· Sürekli tekrarederek alıştırarak ve yıldırarak amaçlarına ulaştılar.

· İblise bağlıcinler, insanlar arasında ayrılıklar kavga ve savaşlar çıkarttı.

· İnsanlarabencilliği, hoşgörüsüzlüğü ve sabırsızlığı öğretti.

· İnsanlarınarasındaki sevgiyi, kardeşliği ve bağlılığı yıkmaya çalıştı.

· Anneye inatetmeyi, babaya asi olmayı kardeşlere düşman olmayı emretti.

· Ailenin sevgibağlarını yıkmaya çalıştı. Eşleri birbirine düşürdü.

· Kişisel çıkarlarıkullandı, kavgalar çıkarttı ve suçlayıcı oldu.

· Boşananlar birzaman sonra yaşananlara üzülüp gerçekleri fark ettiler.

· Her şeyi şeytanicinler yapıyordu, boşananlar birbirlerini ve kendini suçluyordu.

· Boşanmalar ileyuvaları yıkarak sevgi ve saygıyı kaldırmak istiyordu.

· Erkek ile dişiyibirbirine düşürmek, cinslerin bağını koparmak istiyordu.

· İblis, iğrençdavetlerde bulundu ve insanlıktaki utancı kaldırdı.

· Kadınlarınbedenini açtırarak cinselliği hedef gösterdi

· Kadınlara bakışaçısını bozdu, insanlar arzularını tatmin etmek için zalimane bir anlayışasahip oldular.

· İnsanları arzularıiçin koşuşturan bozuk bir psikolojiye soktu.

· Erkekler,kadınları cinsel bir obje olarak görmeye başladı ve İnsanlar arasındaki hukukubozdu.

· Örtünmemekyaygınlaşınca kadınlar aşağılandı, bir mal olarak görüldü ve tacizlere uğradı.

· Kadının asaletinikaldırdı ve değersizleştirdi; Hayayı ve manevi bağı ortadan kaldırdı.

· İnsanın üremesineöfkelenen iblis, Düşmanlığı yaydı ve sevgiyi yıprattı.

· Şeytani cinler, ailede,toplumda, ülkede ve yeryüzünde daima ayrılık çıkarttı.

· Amacı insanlaradüşmanlığı yayarak yok etmekti.

· Şeytani cinlerinsanlara zarar verecek her yöntemi kullandılar.

· Sevgiyi ve kardeşliği huzuru ve barışı yıkmayaçalıştılar.

· Her insanın bir şeytanı vardır. Ve amacı batılasaplamaktır.

· İyi hedeflerinizden dönderir, başarısızlıklaaldatır, ümitsizliğe düşürür

· Başarısız olsa dahi mücadelesinde yılmayan onunağına düşmez.

· Hoşnutsuzluk verir, yaşamdan soğutur, hayattanzevk aldırmaz.

· Bencilleştirir. Paylaşmaktan, yardımlaşmaktanuzaklaştırır.

· Şeytani cinlerleolanlar, görünene aldanır ve batılı seçerdi.

· Sesini yükseltir,üstünlük çabasıyla çok konuşur, ben bilirim havasında olurdu.

· İnsanları hakir gösterir nefret ve kinleyaklaşmayı sağlar.

· Bencilliği kullanarak insanlardan soğutur vedoğru yoldan alıkor.

· İnsanınönemsediği alanlarda ve önemli dönemlerinde ona yaklaşır.

· İnsanın zayıfanını yakalar. O’nu yanlış kararlara sevk eder.

· İnsanı kullanmak,aldatmak, saptırmak ve zarar vermek ister.

· Dünyeviçıkarlarına göre düşünür davranışının yönünü belirlerdi.

· İnsanlar cinlerinsöylediklerinin çoğunu yapıyor ama farkında değillerdir.

· Her insanıcinsine, devrine, durumuna, konumuna, bilgisine göre aldatmaya çalışırdı.

· Şeytani cinlerzihinde sürekli konuşur. Bir batılı kabul ettirirdi.

· Doğru yoldamücadele etmek ve Tanrı’ya yönelmek onları etkisizleştirir.

· Tanrıylakonuşmayı (namazı) bırakana şeytani cinler musallat olur.

· ‘Kalbin temizolsun, niyetin güzel olsun yeter.’ Dediler. Ve namazdan uzaklaştırdılar.

· Halbuki Allah’tansürekli istemek ve ona bağlılıkta devamlı olmak kurtarırdı.

· Allah’tan istemekgünahlardan uzak tuttuğu gibi hayırlara da kapı açmaktaydı.

· İblis, yaşamagelen her insana nefretle baktı.

· İnsanlarlauğraştı ve onları sıkıntılara soktu, zarar vermek için çabaladı.

· Rabbi anmaktan alıkoydu. Kötülükleri çekici gösterdi.

· Yaşama tutkunlukverdi. Uzun ve boş işlerleoyaladı.

· İnsanları fakirlikle korkuttu, batıl yollara sürükledi.

· İblis, dünyakarşılığında imanları satın aldı.

· İnsanlara dediki: ‘İyilik dünyada bir şey kazandırmaz. Kötülük et ve kazan.’dedi

· ‘Yaşam güzel, malsahibi olacaksın ki sefasını süresin.’ dedi ve hırsla dünyaya yöneltti.

· ‘Aç kalırsın,muhtaç olursun. Kimse sana vermez. Mücadele et.’ Dedi.

· Açgözlülükledünyaya sarıldılar. Haksızlıkla kazandılar.

· Ardından ‘Sadecebu hayat var, kimse hesap sormaz.’ dedi.

· Kadere, ahiret gününe,meleklere ve cinlere inancı yıktı.

· Allah’tan şüpheyedüşürdü, ondan istemediler ve ona güvenmediler.

· Kötülük üzerindenkazandılar ve haksızlığı yol edindiler.

· İblis’e uyanlarkula kulluk etti ve Tanrı’nın düzenini bozdu.

· Böylece yeryüzünekötü bir düzen kuruldu

· İnsanlar bozukbir sistemin altında ezildiler.


İNSANÖNCESİ

· Allah, kimin iyiişler yapacağını görmek için alemleri var etti.

· Nemelekler ne de cinler Tanrı’yı gördüler

· Amao’nun varlığını ve her şeyi yarattığını kesinlikle bildiler.

· Tanrı’danaldıkları emirler ile her şeyi melekler yapıyordu.

· Meleklerinözü ışıktı, Bilinçli ve tam sadık varlıklardı. Doğrulukla adil olanı yaparlardı

· Tanrı’nınemirleriyle ortaya çıkan, şekil bulan, iş yapan kudretiydi

· Yaşam,evren ve tüm gökler meleklerle oluştu. Yeryüzündeki her iş onlarla yürüdü.

· Tanrı,yarattıklarından kendi isteğiyle kendisine yönelecek dostlar edinmek istedi.

· Tanrıyayönelmeleri ve ibadet etmeleri için cinler yaratıldı.

· Allah,yaratılmışların arasına kurallar koydu ve bir düzen olsun istedi..

· Özgürlüğün,eşitliğin ve yaşam hakkının korunmasını öğütledi.

· Cinlerdenbir gurup zamanla doğru yoldan ayrıldı.

· Cinlerarasında ayrılıklar çıktı ve birbirlerine saldırdılar.

· Hırslıyı,büyükleneni ve zulmedeni Tanrı sevmezdi.

· Yaşamaher gelende sahip olma mücadelesi vardı.

· Yaşamıngüzelliklerine kapılır büyüsüne aldanırdı.

· Dünyaiçin açgözlülük ettiler, hırslandılar ve savaştılar.

· Tanrınıntüm uyarılarına rağmen yola gelmediler.

· Tanrı, cinlerinarasındaki anlaşmazlığı gidermesi için iblis’i seçti.

· Çünkü o sadıktı,ibadette önde giderdi.

· Rab, cinlerinarasında ki İblis’e bilgi, kabiliyet ve güç verdi.

· Cinlerin kralıiblis oldu, yeryüzünde düzeni sağladı.

· Tanrınınemirlerini uygular işlerini yürütürdü. Allah onu yüceltmişti.

· Tanrının yeryüzündehalifesiydi, sevgi ve iyilik için çalışırdı.

· Sonra İblisaldandı, her şeyi kendi başarısı zannetti, saltanatını kurdu ve büyüklendi.

· Tanrı’nın adildüzeni için hiçbir şey yapmıyordu hatta düzenin önünde engeldi.

· Şımarıklılıketti. Rahatsızlık veriyordu. Rab uzunca bir süre sabretti.

· Özü ve yaradılışıgereğidir ki cinlerden tam sadakat gözlenemedi.

· Rab, ‘aşağılanantoprağın’ aynı görevleri yapabileceğini göstermek istedi.

· Allah kibirlenenve ayrımcılık çıkartan iblis’i bıraktı. Adem’i yarattı.

· Allah düzeniyürütmesi için topraktan bir canlı yarattı ve o’nu halife seçti.

· İblis, Adem’inyaratılmasına bir de öfkelendi. Tanrınınkararını reddetti.

· Adem'e saygıduymalıydı; Adem’i Tanrı’ya sadıkyaparak kendisini asil kılabilirdi.

· İblis, Adem’ikıskandı, beğenmedi ve kalbinde sakladığı kibrini açığa vurdu.

· Cinlerden iblis,insana tahammül edemedi. Düşmanca tavırlarda bulundu.

· ‘Yeryüzüne benhükmedemezsem kimsenin hükmetmesine izin vermem.’ dedi

· İnsanın ayağınıkaydırırken kendini de yakmayı göze aldı.

· Yönetme, hükmetmeve sahip olma saplantısına düştü.

· Oysaki insanlarave düzene hizmet etmek için yönetici olunurdu.

· Yönetmenin temelindeTanrı hoşnutluğu için adil düzeni sağlamak vardı.

· İblis, insanadüşmanlık etti ve onunla mücadeleye başladı.

· Diğer cinleri insanakarşı kışkırttı. Cinlerin çoğunu aldattı.

· Allah’tan dilemekyerine insan üzerinden beslenmeyi seçtiler.

· Batıl yoladüştüler, haksız ve kötü kazancı seçtiler.

· Böylece Allah’akarşı isyan ettiler. Sonra da küfre düştüler.

· Tanrının,iyiliğin, doğruluğun ve düzenin karşısında şeytaniyet doğdu.

· Ve iblisşeytanlaştı ve cinlerden kendisine çok taraftar topladı.

· İblis, (Şeytan),kötülüğün öncüsü olarak Tanrı’ya karşı mücadele etti.

· İnsanınyaradılışına aldanarak Tanrı’ya karşı dünya yaşamını ve güzelliklerini tercihetti.

· Ahireti reddedipkötülüğü seçenler dünya yaşamında kazanırdı.

· İlk hayataaldanmayan iyiliği seçecek ve sonraki yaşamı kazanacaktı.

· Gücü ele geçirenzalim cinler, mazlumları hor ve hakir görüyordu.

· Onlar inanancinlere baskı yaptılar. Hile ve zorbalıkla taşkınlık ettiler. Zulmettiler.

· Batıl fazla yaşayamaz.Bu nedenle İblis’in egemenliği kısa sürer.

· Yalan, aldatma,hile ve zulüm ile ne kadar krallığını sürdürebilirdi.

· Batıl hakkı nekadar yenebilir ve İblis, Rabbini alt edeceğini mi sandı.

· Adem’in daha adilolabileceğine ve Tanrı adına yöneteceğine neden inanmadı.

· İblis’e ilmi veşanı, Allah vermedi mi. O’nu üstün tutmadı mı?

· Allah değil midirher şeyi yapan ve her şeye hükmeden.

· Daha önce iblis’egörev verildi ama O sapanlardan oldu.

· Yöneticiliğikendi çıkarına kullandı ve hükmederken zulmetti.

· Bütün cinler vemelekler onun doğru yoldan ayrıldığına şahit oldu.

· Şımarıklığı,çirkefliği ve zorbalığı seçmesi İblis’i makamından düşürdü.

· İblis hak içinmücadele etmiyordu. Kendi saltanatını sürüyordu.

· Rabbi unuttu,yasalarını çiğnedi, yozlaştı ve sapanlardan oldu.

· Temiz ve helalolanı reddetti. Kurmaca oyunlar ve kirli tasarılarla haksız kazanmayı yoledindi.

· Zulüm üzerindenbeslenmeyi seçerek doğru yoldan ayrıldı.

· Kuru inadıyla akıldanve mantıktan yoksun kaldı.

· Sırf muhalifolduğundan her şeye karşı çıktı.

· Batıl taraftaolunca doğruluğun karşısında hakkı örtmeye çalıştı.

· Rabbe karşıolumsuz tavır sergilerken hak yolda olduğunu söylüyordu.

· Yaşantısı vesöyledikleri birbirini tutmuyordu. Kör ve sağır idi.

· İblis azdırılmadıbizzat kendisi kötü yoldaydı.

· İnsan yaratılıncao, benimsediği batılı ve kötülüğü temsil eder oldu.

· Düzen karşıtıbozguncu iblis, kaostan beslendi.

· İnsana azap etti,onu kullandı ve tanrılık iddiasında oldu.

· İblis’e Allah’tanbaşka kim merhamet edebilir.

· Tanrı ‘Adem’eboyun eğmedikçe iblis’e bağışlanma yok.’ dedi.

· Bizim onu doğruyola çağırışımız onun azgınlığını artırdı.

· Dönemleri veçağları yaşadık. Son devire girdik. Güneş batıdan doğmak üzeredir.

· Herkes yaptığınınkarşılığını bulacak ve hiçbir suç cezasız kalmayacak.

· Tanrı dilediğiniyapar ve o dileyenlerin en hayırlısıdır.

· Ne ondanşereflisi ne de merhametlisi bulunur.

· kusursuzdur,mükemmeldir, azizdir ve her şeyi kuşatandır.


YAŞAMAALDANIŞ

· Allah, amaçlı birniyetle kendini temsil edecek insanı yarattı.

· Yaratılmışlardakikarşı koyma kuvveti olan şeytaniyyetin anlamsız mücadelesini devirecekti.

· Yaratılan hercanlı, zamanla doğru yoldan çıktı ve Tanrı’yı zikretmekten geri durdu.

· Her canlıdaolduğu gibi sonradan yaratılana öfke duyuldu ve ona düşman olundu.

· Tanrı kararlarınasaygı duymayanlar asi oldu ve küfre düştü.

· Sonra’danyaratılan bir önceki tarafından hiç sevilmedi.

· Önceki bilgili vegüçlü tür, sonradan yaratılan mazluma şiddet uyguladı.

· Kedi sonradanyaratıldı, bu nedenle köpek ona öfkelendi ve saldırdı.

· Adem yaratılıncada İblis beğenmedi. Adem’e karşı düşmanca tavır aldı.

· Adem’e kötülüketmeyi ve onun üzerinden beslenmeyi seçerek batıl yola düştü.

· Rab ilemücadeleye kalkıştı. Rabbi inkar etti ve küfre düştü.

· Allah’ın nurunusöndürmeye çalıştı. Doğruluğa, adalete ve barışa karşı çıktı.

· İblis gerçektenitaatkar olsaydı Adem’i sever ve O’nu korurdu.

· Azdırıldığınıdüşünerek insanları yoldan saptırmaya karar verdi.

· Rab, İblis’iazdırmak için değil, İblis’in azgınlığından dolayı Adem’i yarattı.

· İblis zaten asi idi,Tanrı’ya başkaldırırken Adem’i fırsat bildi.

· İnsanı yaratmaklaİblis’in kendisine saygısını ve Rabbe bağlılığını sınadı

· Tanrılıkiddiasıyla kendine güvenen iblis her şeyi başaracağını sanıyordu.

· Böylece İblis’infitnesi insan, insanın fitnesi dünya hayatı oldu.

· Kendisineyaşam verilen her varlık aldandı ve cazibesine kapıldı.

· Yaşam güzel veçekiciydi. İyi yaşamak ve her şeye sahip olmak istenirdi.

· Dünya sevgisi,dünyayı kazanma ve uzun yaşama arzusu vardı.

· Kendisine yaşamverilen ‘Tanrı beni önemsedi.’diye şımardı.

· Tanrı kendisine ilimverip ikramlarda bulununca çabalarımla kazandım dedi.

· Hangi türde,hangi çağda, nerede, hangi ailede, erkek mi dişi mi olacağına kendisi mi kararverdi.

· Yaşayacağı ortamve şartları kendisi mi oluşturdu.

· Sonra dakalkmış:’Ben bilirim, ben başarıyorum, ben kazanıyorum, farklıyım ve üstünüm.’dedi.

· Her gelen kendinibir şey zannediyordu. Sabretmiyor ve şükretmiyordu.

· Tanrınınverdikleri karşısında övünüp kibirlenenler ne kadar nankördür.

· Bir de açgözlülükve hırsla dünya için mücadele etmeye kalktılar.

· Sürekli istedilerve hiç yetinmediler. Ne paylaşmayı ne de kardeşliği bildiler.

· İblis’in ardındangiden cinler ve insanlar dünya hayatını tercih etti.

· Doyasıya vesınırsızca yemeyi, içmeyi, cinselliği ve eğlenmeyi istediler.

· Dinin ve düzeninkarşıtları Tanrı buyruklarına muhalefet etti.

· Özgürlüğe,eşitliğe, temel haklara, demokrasiye, kardeşliğe ve canın korunmasınakarşıydılar.

· Ne hak ne hukukbildiler ve ‘Sadece dünya hayatı var.’ Dediler.

· İlk yaşama aldananlardünyaya hırsla sarıldılar. Sahiplendiler. Baskı ile hüküm sürdüler.

· Yaşamıngüzelliklerine aldananlar saltanatları için kan dökmeye başladılar.

· Dünya hayatınıtercih edenler Tanrı’ya asi oldu.

· Rahatlığı, zevkve eğlenceyi, kolay kazanmayı isteyenler zulmü seçti.

· Güçlülerin yasatanımamazlığı zayıflara zulmü getirdi.

· Tanrıdan şüpheedenler, kadere ve hesap gününe inanmadılar.

· Yeryüzündeyaşananların bir karşılığı yok sananlar büyük bir yanılgıya düştüler.

· Yaratılmış hervarlık hedeflerine ve niyetlerine göre tarafını belirledi.

· İnananlar ahiretive hakkı, inançsızlar dünyayı ve batılı seçtiler.

· İnananlar adalet,barış ve esenlik için; inançsızlar, savaş ve kaos için çalıştılar.

· İnananlar kötüşartlara bile razı olur, yaşamı nimet bilir, zarar vermezdi.

· İnançsızlartükenmez arzuları için yaşama sarılır, saltanatları için zarar verirlerdi.

· Ve yeryüzünde Tanrıtaraftarları ve karşıtları sürekli mücadele etti.

· Özgürlüğü veeşitliği isteyen inananlara fırsat vermediler.

· İnançsız zalimler, inananları yok etmek istediler.

· Tanrı, herdönemde olduğu gibi halkına sahip çıktı.

· Ve yeryüzünde zalimlerinsaltanatı kısa sürdü.

· Ne dünya ne deahiret onların yurdudur.


ADEMİNYARATILIŞI

· Allah, topraktan kendisinitemsil edecek son bir canlı yaratmaya karar verdi.

· Yehova,krallığını duyurmak için Adem’i yarattı.

· Adem’i karışıkyapışkan balçıktan şekillendirdi. Ve ruhundan üfledi.

· Ve insanlara:‘Yeryüzündeyaşayıp öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz.’ Dedi.

· Melekleryaşamın cazibesine adlanılacağını biliyordu.

· Yeryüzünde yinekan, bozgunculuk ve mücadele yaşanacağını düşündüler.

· Tanrı,gizlilikleri bilirdi ve hak olanı yapmayı çok severdi.

· Rab,dilediğini yaparken her şeye doğru hükmederdi.

· Melekler; ‘Tanrıyaratmada her şeyi iyi bilir dediler.’ ve hemen insana boyun eğdiler.

· Allah, Adem’idoğru yola iletecek, kudretiyle merhamet edecek ve yüceltecekti.

· Kendisine tambağlı ve dilemesiyle yaratacağı bir hayat verdi.

· Adem, içi boş,yönetilecek ve yönlendirilecek bir varlıktı.

· Bilgisiz,çaresiz, korumasız ve muhtaçtı.

· Rab, canlılarınen aşağısındaki insanı yüceltti

· O’na sahipçıkılmasaydı tüm hayvanlar ona saldıracaktı.

· Canlıların ençaresizi ve en çok zulme uğrayanı olacaktı.

· Tanrı varlığıylakorkulardan emin kıldı. Meleklerle destekledi. İlminden ve nurundan verdi.

· Adem’e akıl vemantık verildi. O’nu destekledi ve hepsine boyun eğdirdi.

· Tüm canlılarahükmetme yetkisi ve halifelik görevi verdi.

· İblis, Ademigörünce üzerine tükürdü ve Rabbine karşı:

· ‘İnsanların sanayönelmesini ve itaatkar olmasını engelleyeceğim.’

· ‘Herşeyi ile sana muhtaç olan insanı şükreder bulamayacaksın.’

· ‘Sana gelendosdoğru yolun önünde bekleyeceğim.’ Dedi.

· İblis, Rabbineasi olarak insanların çoğunu saptıracağına yemin etti.

· Bilgeliğin, gücünve saltanatın beslediği kibir başkaldırmasını sağladı.

· Sürekliinsanların etrafında gezindi ve sürekli fırsat kolladı.

· İblise tabi olanşeytani cinler her yönden insanlara yaklaştı.

· İnsanları yoketmeye, bir kısmını da saptırıp aralarına katmaya çalıştı.

· Adem’in soyununpeşine düştü. Düzeni bozma çabasındaydı.

· Allah’ınvarlığından şüpheye düşürdü. Allah’tan dilemeyenin dostu oldu.

· İblis kendinigizleyerek ‘ben’ dedi ve sinsice vesvese verdi.

· İblis, dünyanınnimetleri ile; mal, kadın, evlat ilealdattı.

· Yaldızlı sözlerledünyayı cazip gösterdi, zevkin büyüsüne çağırdı.

· Arzularınısınırlamayan nefsinin kölesi oldu.

· Artan arzularınısürekli tatmin etme çabasında oldular.

· Arzularına birtürlü dur diyemeyenler zulmü yol edindiler.

· Allah,yasalarıyla insanların korunması için sürekli uyarılarda bulundu.

· Allah:‘İnsana;mideni doldurma, cinselliğin zevkine kapılma!

· Ey insan etinioluşturan lokmaların helalliğine dikkat et.

· Kötü ve haksızkazançtan uzak dur.

· Afiyetin dışındafazla kazanç telaşında olma!

· Paylaş,kardeşlerine de ver.’ Dedi.

· ‘Şahsimenfaatlerin yerine insanlığın çıkarlarını düşün.’dedi

· Uyarılarımızı,elçilerimizi ve kitaplarımızı bir süre sonra bıraktılar.

· Rabbin yasalarınıtutmayınca alçaldılar. Hepsi zarar gördü.

· Ey insanlar,Allah’tan başkasına teslim olmayın.

· İblis sizedüşmandır, size eziyet eder ve sizi yolda bırakır.

· İblis’in işi gücüyalan, yöntemi batıl, amacı fos, sonu hüsrandır.

· Sadece Allah’tanyardım dileyin ve sadece Ona ibadet edin.

· ‘Rabbimiz bizi dosdoğruyola eriştir, deyin.’ Diye ögütlendi.

· İblis( lusifer) sevgiyive kardeşliği yıktı. Kötülüğü ve düşmanlığı yaydı.

· Ayrılıklarçıkarttı ve insanları birbirlerine kışkırttı.

· Yeryüzünde güçlüolma yarışı, kaos, zulüm ve katliam gözlendi.

· Tanrıya bağlılığıve yasalarını bırakanların ne hale geldiğini gördünüz.

· Yeryüzünde düzenbozuldu ve insanlar birlikte yaşayamaz oldular.

· Ey insanlar vecinler!! Ben, Cann’nın ve Adem’in Allah’ıyım.

· Nuh’un veİbrahim’in; Musa’nın, İsa’nın ve Muhammed’in Rabbiyim.

· Yarattıklarıma veAdem’in soyuna şefkatliyim.

· Münadi, insanlaramüjdele! ‘İblisin egemenliğini yıkacağım.’

· Ey gizlenen iblis,seni ortaya çıkartacağım. Yaptıklarını herkes bilecek.

· İnsanlar senifark edecek ve onlardan destek bulamayacaksın.

· İblis’i en az binyıl bağlayacağım sonra varlık alemini sona erdireceğim.

· gün geldiğindeiblis kendisini kurtaramayacak ve kendisine tabi olanları reddedecek.

· Ben sadece sizikötülüklere davet ettim. Siz icabet ettiniz diyecek.

· İblis veyandaşları itilip kakılarak, aşağılanmış olarak cehenneme sevk edilecekler

· Bana sadık kalanve doğruluktan şaşmayan kullarıma iyi bir yaradılışla girin cennete diyeceğim.


ŞEYTANİCİNLER VE ALDATIŞI

· Allah’ın veemirlerinin karşısında olan insanlar ve cinler

· Kötülüğe,düşmanlığa ve çirkin şeylere çağırdı.

· Saygısızlığı,hayasızlığı ve bilgisizliği yol edindi.

· Doğruluktan kardeşlikten ve sevgiden nefret etti.

· Adaletsiz baskıcıve suçlayıcı oldu.

· Kötülüğünüzerinden bozuk bir düzen kurmaya çalıştı.

· Cinlerin veinsanların yok oluşuna zemin hazırladı ve bunun için her yöntemi kullandı.

· Cinlerden iblis,saltanatının oluşturduğu kibre yenik düştü.

· Kuru inatlaAdem’e düşman, Tanrı’ya muhalif oldu.

· Allah ilemücadele etti, isyancı oldu. Ve tarafını ayırdı.

· Allah’a karşısaçma şeyler söyledi. Ve dirilişi reddetti.

· Her şeyiyapabileceğini ve varlık alemine yön verebileceğini düşündü.

· Tahtını korumayaçalıştı, hükmedeceğini sandı ve yeryüzünü sahiplendi.

· Adem’ireddederken menfaatlerini gözetti, bu nedenle kalbi mühürlendi.

· Olaylaratersinden baktı, gerçekleri göremez oldu.

· Doğruluktan çıktıve Allah’ın nurunu kaybetti. Akıl ve mantıktan yoksun kaldı.

· Kendi halinebırakıldı ve kontrolsüzce bocalayıp durdu.

· İnsanı gözledi,dinledi, yaklaştı ve ona musallat oldu.

· Maddeye nüfuzedebiliyordu ve görünmezliğini kullandı.

· Bedene girip ruhuetkiliyordu ve insanıyönlendirebiliyordu.

· İnsanı yönetmekhoşuna gitti. O’nu kullanmayı, dilediğini yaptırmayı çok sevdi.

· Sırf kendi arzuve ihtirasları için insanı hoyratça kullandı.

· İnsanı oyun veeğlence edindi. Onunla sürekli uğraştı.

· Serseriler gibi zulmetmek ve eğlenmek için rahatsız ettiler.

· Sinsice, hiç farkettirmeden, ben diyerek insan adına konuştu.

· Önemlidönemlerde, zor zamanlarda insana yaklaştı ve fırsat kolladı.

· Zayıf anlarda,çıkış bulamadığında, zaafları kullanarak yoldan çıkarmak istedi.

· Amacı imanıçalmak ve insanı kendisine tabi etmekti. Kötü sonuçlara sürükleyecekti.

· İnsanları ensevdiği ve önemsediği şeyler üzerinden aldattı.

· İnsanın zihninde konuşanşeytani cinler, kişiyi sürekli tekrarla batıla alıştırdı.

· İnananın tercihiİblis’i çaresiz bırakırken; İblis her kişiyi aklı ve bilgisi oranında aldattı.

· Şeytani cinler sürekliayırıcı ve bozguncu oldu.

· İnsanlarınarasına düşmanlığı yerleştirerek azap etti.

· Erkek ile dişiarasıdaki bağı yıkmak için zinayı ,

· Karı ile kocayıayırmak için beklentileri ve hoşgörüsüzlüğü,

· Öz kardeşleriayırmak; arkadaşlıkları, komşulukları bozmak için menfaatleri kullandı.

· Sonra beldeleri,ulusları, doğuyu ve batıyı ayırmak için;

· Kökenleri,dinleri, mezhepleri ayırmak için çalıştı çabaladı.

· İnsanlarınbirbirlerini katletmesi için elinden geleni yaptı.

· İblisin karanlıkplanları insanlığın her kademesinde devredeydi.

· Şeytani cinler,insanı en yakınlarına karşı kışkırttı.

· Ailenize,çevrenizdekilere karşı olumsuz fikir beyan ettiler.

· İnsanlarındurumlarına ve dönemlerine göre davrandılar.

· İblis, genç babaya: ‘Çocuğun söz dinlemiyor sonra seni hiç dinlemez.’ Diyerek kışkırtır.

· Anaya: ‘Böylehayat olmaz olsun.’diyerek bıtkınlık verir.

· Evli kadına: ‘Kocana itaat etme. Ona mecbur değilsin’ der.

· Evlada der ki:‘Babam her şeyi bilmiyor. Sözünü dinleme ve inatçı ol.’

· Genç kıza:‘Gencim, güzelim’ der. ‘Tadını çıkar ve doyasıya yaşa’ diye telkin eder.

· ‘Şu erkek genişomuzlu, iri cüsseli, yakışıklı.’ Der. Ve görünenle aldatır.

· Genç erkeğe;‘Kimse sana kafa tutamaz.’ Der ve gençliğin cahilliğine düşürür.

· ‘Şu kız ne kadarçekici, seksi, şunun kalçasına bak.’der. Cinselliği hedef yapar.

· Güzel kadına: ‘Açıkgiyin. Vücudunu sergile. Dikkatleri çek.’der.

· Böylece azdırırve yoldan çıkartır. Toplumsal yıkıma neden olur.

· Kaynanaya der ki:‘Oğlun karısını senden çok seviyor. Hep onunla.’

· Geline de: ‘Şukaynana bir olmasaydı, mutluluğumu engelliyor.’der.

· İblis daimadüşman edici oldu. Suçlayıcıydı. Görünene ve o ana aldanırdı.

· İblis’in halkınauyanlar sevgi dolu yaşayamadılar ve paylaşamadılar.

· Sonra İblisfakirlikle korkuttu. Zengine dedi ki: ‘Daha çok kazanmalıyım.’;

· Fakire de:‘Kazanmak için şu kötü yolları seç.’der.

· İblis, dünyanınardından koşan işçiye: ‘İşini kaybetme’ der.

· İşçi de gıybetyalakalık, ikiyüzlülük ve dalkavukluk eder.

· Daha nicepozisyondaki insanlara nice şeyler söyledi.

· Amacı insanıdoğru yoldan çıkarmak ve Tanrı’nın hoşuna gitmeyecek işler yaptırmaktı.

· Daima kendisindenyükseği gösterdi, teşekkür yerine nankörlük ettirdi.

· ‘Şu adamdakizenginliğe bak, bolluk içinde, senin de olsun, sen de rahat et.’dedi.

· Ardındankötülüklere kapı açtı ve kötü yolları tavsiye etti.

· Ruhunu şeytanasatan kazanmak ve sahip olmak için insanlığa zarar verdi.

· İblis, arzularısüsler ve çekici kılar. Zevkin büyüsüne çağırırdı.

· Ardından ‘Günahınçok. Sen zaten kötüsün,’diyerek insanı kendine bağlı kılardı.

· ‘Allah seninduanı kabul etmez. Sen ona yakın değilsin.’ Diyerek Allah’a yönelmektenalıkoyardı.

· ‘Allah seniaffeder mi sanıyorsun’ diyerek ümitsizliğe düşürür.

· O, Küçük günahlarlaRabbe yönelmeyi engeller.

· Sadece Allahınrahmetinden ümidini kesenler mahvolmuştur.

· Şeytani cinlerinamacı insana ve insanlığa zarar vermektir.

· İblis etrafındakicinlere: ‘İnsanlara iyilik etmeyeceksin, Onları dizginleyemezsin.’

· ‘Kötülükedeceksin ki dünyada kazanasın, hükmedesin, her şeyi elinde tutabilesin.’dedi.

· ‘İnsanlarınaraları bozuk olsun, birbirlerine düşsün ki kazanalım.’ Dedi.

· Kötülüğü telkinetti. Kötülük üzerinden geçimini sağladı ve insandan beslendi.

· İnsanı kötülüğesuça ve günaha iterken aslında kendi saltanatının hesabındaydı.

· İnsanları kullanarakbirbirlerine düşürüyordu; dini, düzeni yıkmak istiyordu.

· İyiliği, sevgiyi,barışı ve kardeşliği yıpratarak kendi düzenini kurdu.

· Haksızlığa,hırsızlığa, zinaya yönlendirerek insanlığın temel bağlarını koparmak istiyordu.

· İçki, kumar,uyuşturucu, oyun ve eğlence ile İnsanı oyalıyor, Allah’a yönelmesini engelliyordu.

· Şeytani cinlerinsanların düşüncesini yönlendirir ve onları kötü işlere davet ederdi.

· İnsanlarıaldatarak dilediği gibi yönetmek istediler, bu nedenle iyiliği öğütleyendennefret ettiler.

· Tanrıdanistemeyenler şeytanların kirli planlarıyla iş yaptılar.

· Günah ve suçlarhep İblis’in başının altından çıkıyordu.

· Bölüyor,ayırıyor, sahipleniyor, aralarını bozuyor, birbirlerini öldürmelerinisağlıyordu.

· Haksızcabirbirlerinin mallarına göz diktirdi ve hukuku hiçe saydı

· İnsanlarızorbalık ve şiddetle yok etmek istiyordu.

· İblis, yoldançıkarmak için hem cinleri hem de insanları aldattı.

· İnsanlardan dünyamenfaatleri için cinlere başvuranlar ne kötü bir yol tuttular.

· İnsanlardanbazıları İblis’ten yararlanmak için ona boyun eğdi. Büyücülüğü ve cinciliğiseçtiler.

· İnsanlarındileklerini yaparak kendine kul etmek istiyordu.

· Oysaki Allah,insanları ve cinleri kendisine ibadet etmesi için yaratmıştı.

· Gelecekten haberverdiğini ve mucizeler yaptığını söylüyordu.

· Eskiden göğügizlice dinler, haber çalar bir doğruya on yalan katardı.

· Bununla da Tanrılıkhesabındaydı. İnsanı aldatır ve kullanırdı.

· Büyücüler ve cincilerve onlarla irtibatlı herkesin yolu cehennem yoludur.

· Allah yerineinsanın ve Allah’ın düşmanından yardım isteyenler sadece kötü amaç peşindeoldu.

· Cinlerleirtibatlı olan insanlar Tanrı’nın öfkesinden kurtulamayacak.

· Cinlerden yardımdileyenler sadece cinlerin azgınlığını arttırdı.

· Halbuki onlar daAllah’a muhtaç ve doğru yolu arıyorlardı.

· İnsanlığa zarar vermekiçin insanların isteklerini yerine getirdiler

· Bedenleri gasp ediyor,ruhu yönlendiriyordu ve suçlara zorluyordu

· İnsanlarıkullanıyordu. Çirkinliğe ve hayasızlığa çağırıyordu

· Günah batağınaitiyordu ve çıkmaza sokuyordu.

· Şeytani cinler insanlarıizliyordu, etrafında dolaşıyordu ve nasıl zarar versem diye fırsat kolluyordu.

· Vesvese verir,olumsuz konuşur, huzursuzluk yaratırdı.

· İnsanlar, cinlerigöremiyordu esrarengiz ve mucizevi sanıyordu.

· İnsanlar onlarınmaddeyi etkileyebildiklerini görüyorlardı.

· Uydurulmuşfikirlerle tanrısal güçlere sahip zarar verici olarak gördüler.

· İnsanlarıkorkutuyordu, bilmez ki insan? Sürekli cinlerle birlikte yaşardı.

· İblis’e tabi olancinlerin yöntemi kötü ve batıldı.

· Korkusuncasaldırganlık ettiler ve isteğini dayattılar.

· İnsanlara vesveseharicinde zarar veren cinler azgınlıkta ileri gitti.

· İnsanlardankorkuyla iblise itaat eden cahiller batağa saplandı

· Allah’tan başkakimden korkulur, Şeytani cinler Allahtan korksunlar.

· İnsanları ölümeittiren zalim cinlerden Tanrı habersiz mi sanıyorlar.

· İnsanlara direktzarar verenler taşkınlık ettiler, onlara Tanrı’nın azabı hak oldu.

· Şiddetkullanmaktan hiç çekinmeyen ve her şeyi yapabileceğini sanan zalim cinler

· Siz varlığınıza,yaradılışınıza ve ne kadar sınırlı hükmedebildiğinizi görmüyor musunuz?

· Sizi Tanrınızaasi eden kudret denizde damla bile değilken nereden bu cüret.

· Sürekliisteyeceksin, hep hükmedeceksin ve zulmedeceksin öyle mi?

· Ey doğruluktansapan ve muhalif anlayışla yalanda boğulan iblis

· İnsana zulmederekTanrı’ya bağlılıktan ayrıldın, aklını ve Tanrı’nın nurunu kaybettin.

· Saltanatının hepsüreceğini ve hesap sorulmayacağını mı sandın.

· Gün gelecek varlığın,senin yalanların, yaptıkların, suçlu oluşun ortaya çıkacaktı.

· Ve senin hükmünelbette bir karara bağlanacaktı.

· Ey iblis, ateşininsönmesi için, insana düşmanlıktan vazgeçmen için Rabbin seni bekledi.

· Ama bizim yumuşaktavrımız senin azgınlığını arttırdı.

· Biz adaletle kararveririz ve bizim azgına karşı azabımız pek şiddetlidir.

· Senin soyuna, insanlardan ve cinlerden yandaşlarına azabımızhak oldu.

· Allahtan başka ilahyoktur ve O, her şeye en doğru ve en adil hükmedendir.


İBLİSİNÖZELLİKLERİ

· CinlerAteşin özü gereği farklı biryaradılıştaydı.

· Cinler,maddeye nüfuz ediyor, etkiliyor ve yönlendirebiliyordu.

· İnsanın bedeninegirip, damarlarında dolaşır ve sesini duyururdu.

· Düşüncelerinkaynağıydı. Zihinde konuşur ve duygular üretirdi.

· İblis, insanıboş, bilgisiz, aldatılabilir ve kullanılabilir olarak gördü.

· İnsanlarınpeşlerine düştü. Varlığını gizleyerek sinsiceben dedi ve düşünceleri yönlendirdi.

· İblis, Adem’ireddedince doğru yoldan çıktı. Batıla düştü..

· Allah’ın ışığınıkaybetti. Doğruluktan barıştan ve adaletten ayrıldı.

· Gerçeklerigöremez oldu; gözleri, kulakları ve kalbi mühürlendi.

· İblis’insaltanatından beslenen cinler onun ardına düştü.

· Tanrıya sırtınıdönenden akıl alınır ve gerçeklerden uzaklaştırılır.

· Şeytani cinler aklave bilgiye başvurmazlar, zanlarla yaşar. Mantıksal bütünlük yoktur.

· Kendilerinikontrol edemezler ve sürekli tekrarları vardır.

· Doğruluklasavaşır. Sözleri çelişir, yalan üstüne yalan söylerler.

· İtaatsizliği ve saygısızlığı yol edinir, büyüklenir ve alay ederler.

· Dik kafalı,inatçı ve sabırsızdırlar; hemen her şey olsun isterler.

· Sık fikirdeğiştirir, kararsızdırlar, çabuk usanırlar .

· Var olanla yetinmezler, sürekli şikayet ederler venankördürler.

· Acelecilik,öfkelenmek, panikatak ve her aşırılık cinlerdendir.

· Kibirlidirler.Büyüklüğünü inandırmaya kabul ettirmeye çalışırlar.

· İkiyüzlüdür,gıybetçidir ve kovucudurlar.

· Tutarsızdır,kaypaktır, haindir, güvenilmez

· Kabadır,maneviyatsızdır ve Ahlaksızdırlar.

· Seytani cinlerdesevgi, sağduyu ve yardımseverlik yoktur.

· İblis’in yöntemindehiyerarşi, baskı, zorbalık ve şiddet vardır.

· Ayırıcı, düşmanedici ve zarar vericidir. Savaştan beslenir.

· Şeytaniyyet;doğruluğa ve iyiliğe kuru inatla karşı çıkan olumsuz güçtür.

· Tanrı’dan ayrılanşeytaniyyete düşer. Yaşama aldanır vemenfaatleri için yaşar.

· İblis önceden iyibir kimseydi. Tanrıyı bıraktı, düştü ve şeytaniyyetin temsilcisi oldu

· Cinlerinhalifesiydi, O’na nam ve saltanat verildi. İnsanı tehdit gördü ve egemenliğiiçin mücadele etti.

· İblis ahiretireddetti, dünya hayatı için kötülüğü seçti. Saltanatı için mücadeleye kalktı.

· Tanrıona madde üzerine hakimiyet ve yönlendirme gücü vermişti.

· şükretmeyereknankörlük etti; Paylaşmayarak zalim oldu.

· Verilenilme ve saltanata aldandı ve ‘Ben başarıyorum.’ Dedi

· Bendeyince Tanrının egemenliğini ve kuşatmışlığını kaybetti.

· Sınırsızözgürlüğü ve sorgusuz yaşamayı isterken arzularına yenik düştü.

· Yaşamıncazibesine aldanan sadık kalamazdı.

· Tanrınındini olan evrensel değerlere muhalif olunca Tanrı onu bıraktı.

· İblis seçimindendolayı kovuldu, makamından ve gözden düştü.

· İblisinşeytanlığı Adem’in yaradılışı ile ortayaçıkartıldı. Ve gerçek yüzü gösterildi.

· Tanrıya başkaldıranalçalır. Kendi başına bir yol tutar.

· Tanrınıntasarrufundan çıkan kötülüğü yol edinmek zorundadır.

· Varlığınısürdürmeyi ve dilediklerine ulaşmayı ancak kötülük üzerinden sağlayabilir.

· İblis, Tanrı’dandileyenlerin doğru yolda yükseleceğini biliyordu.

· Dosdoğru yolunüzerinde nöbet tuttu. Ve Tanrı’ya yönelenlere düşman oldu.

· İblis’e uyarakyanlış yola düşen cinler kirli planları devreye soktular.

· İnsanların onlarıgörememesi onlara bir fırsat sağladı ve zalimce davrandılar.

· Şeytani cinler, insanlarlauğraşmayı yol edindiler.

· İnsanlarıkorkutmaktan hoşlandılar ve insanları eğlence edindiler.

· İnsanlardan kendilerinekullar ve köleler edinmek istediler.

· Lusifer’in(İblis’in)halkı, insanları doğru yoldan saptırmak için çalıştı.

· Sürekli insanınzayıf anını gözledi. Pusuda bekledi. Fırsat kolladı.

· İnsanı hataya d üşürdü,günahlara itti, yanlış yollara sevketti.

· Benliği ortayakoyarak kendini savundu. Ve suçlayıcı oldu.

· Olumsuz düşüncelerlebölücü oldu ve ötekileştirdi.

· Asılsız zanlarlakavgalara düşmanlıklara sebep oldu.

· İnsan türünedüşman olan İblis, kardeşliği ve sevgiyiyıkmak istiyordu.

· İnsanınyükselişini istemediği için Allah’a yönelmesini engelliyordu.

· Rab hakkında kötüzanlar fısıldadı. Ve Rabbe itaatten çıkardı.

· Kötülüğü, çirkinive Allah hakkında doğru olmayan şeyleri söyledi.

· İblisintaraftarları insana düşmanlık etti ve şeytani bir politika yürüttü.

· İblis, öylesöylemlerle ve yöntemlerle meşru bir zemine oturdu ki şaşarsınız.

· İblis, kötü emellerine iyilikler kattı ki hak yoldasanılsın.

· Büyük yalanaküçük doğrular serpiştirdi ki inandırıcı olsun.

· Çıkarları içinyaptığı zulümlerine makul nedenler uydurdu.

· Bazen hak bazenbatıl ile yaldızlı ve çekici sözlerle aldattı.

· Doğruluğun veinsanlığın temsilcisiymiş gibi davrandı.

· İnanan ve kendiniiyilerden sandırarak hareket etti.

· Gizli niyeti İnsanlığıyok etmekti, planlarında adım adım ilerledi.

· Bozuk sistemlerive kaos yasalarını devreye soktu.

· Kavgaların,cinayetlerin ve savaşların sahibiydi.

· İblis, saltanatıiçin haksızlık ve zulüm etti.

· batıl mücadelesindehaklı olduğunu iddia edemeyecek.

· Allah, inanancinleri ayırmak için ; insanı, cinlerin fitnesi yaptı.

· İnançsız cinler,insana karşı düşmanca bakış açısına sahip oldu.

· İblis(şeytan) kötü sonuçlara düşürmek için sadece telkinediyor.

· O’na muhalefetedin, kötü zanları kovun ve iyilikler yapın.

· Sabredin, onlarauymadıkça ve kışkırtmalarına tepkisiz kaldıkça onların saldırılarıetkisizleşecektir.

· Temiz olun,doğruluktan ayrılmayın. Allah size birkurtuluş yolu verecektir.

· Samimi olduğunuzsürece şeytani cinler inananları doğru yoldan alıkoyamaz.

· Şeytaniyyetinegemenliğini yıkmak için hakkı, sabrı ve iyiliği tavsiye etmelisiniz.

· Cinleristediklerini kısmen yaptırabilir ve küçük günahlara düşmeyen hiçbir insanyoktur.

· Doğruluktanvazgeçmediğiniz ve hedeflerinizde aldatılmadığınız sürece iblis başarılıolamaz.

· İblis iyiliklerive faydalı işleri boşa çıkarmak ve yanlış yola düşürmek istiyor.

· Onun amacı Allah’tanalıkoymak ve Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmektir.

· Allah inananlaradedi ki. ‘Cinlerin ve insanların kötülüklerinden Allah’a sığının.’

· Allah’a yönelen, Allah’asığınan, O’na güvenen O’nun tasarrufundadır. Mutlaka korunmuştur.

· Allah insanlarısever, onlara sefkatlidir ve O en güzel dosttur.

· tüm alemi senaryoediyor ve geleceği dileklerinizle şekillendiriyor.

· Ondan dilemeyen veona teslim olmayan ancak batıl yolda çabalar.

· Yaşama aldanandoğru yoldan ayrıldı ve imanını kaybetti.

· Allah’a yönelmedi,dostluğunu bıraktı ve O’na güvenmedi.

· Allah’a ibadetibırakanlar iblis’in etkisinde kaldı.

· İblis’i önderseçen cinler onu dost edindi; kötülüğü, haksızlığıve zulmü seçti.

· İblis’in ardınadüşen cinler insanı reddetti ve insanlığa savaş açtı.

· İnsanlarbizim için tehdit; özgürlüklerimizi ve yaşantımızı kısıtlarlar.

· Sonra‘Beslenemeyiz,baskı kurarlar ve bize zulmederler.’ dediler.

· Vebunları inançsız cinler arasında yaydılar.

· Tanrınınyasalarını çiğneyip sınırsız özgürlük istiyorlardı.

· İnançsızlaryaşamı doyasıya tatmak sınırsızca yaşamak için düzeni bozar ve zulmederler.

· Yaşamaaldananın aşırı serbestliği, büyük çoğunluğun yaşam hakkını gasbediyordu.

· Kötülüğün kaynağıyaygaracı iblis, kendisi için kaosu ve zorbalığı seçti.

· İnsanlarınliderlerine gitti. Menfaatler doğrultusunda yol gösterdi.

· Kişisel ve ulusalçıkarlar gözetildi insanlığın çıkarları gözetilmedi.

· Güç sahibizenginlere açgözlülüğü yerleştirdi.

· Azınlığınsaltanatı için çoğunluğun yaşam hakları gasbedildi.

· İblis, inandığınıve doğru yolda olduğunu söyleyerek insanlığı yanılttı.

· Egemenliğinikurmak için sözlerini insanlara yaydı.

· Arzuları vegünahları süsledi. Dünyayı sevdirdi.

· Vaatlerde bulunduve doğru yoldan çıkardı.

· Düzen karşıtıİblis, insanın yıkılışını ve yok oluşunu istedi.

· Şeytani cinlerinsanlar arasında gezindiler ve sürekli kötülüğü telkin ettiler.

· ‘Kötülükyapacaksın ki kazanasın, iyilik dünyada bir şey kazandırmıyor.’ dedi.

· ‘İnsanlariyilikten anlamazlar, onlara fırsat vermeyeceksin. ’ dedi.

· ‘ Sahipolduklarını kaybetme, şunlar senin için tehdit’ dedi.

· Asılsız zanlarlakorkuttu Tanrı’dan uzaklaştırdı ve suça sürükledi.

· Açgözlülükbencilliği bencillikte haksızlığı ve zulmü getirdi.

· Arzularatutkunluk kanunsuzluğa ve günahlara yöneltti.

· Sınırsızözgürlük, Tanrı’nın anayasasına bir başkaldırı, insanlığa tehditti.

· İnsanların devamıve esenliği için Tanrı’nın yasaları şarttı.

· Düzen karşıtı İblisbozuk anayasalarla kendi kaos sistemini kurdu.

· İnsanlığın korumakalkanı olan Tanrı’nın yasalarını yıktı.

· İnsanın Rabbineitaat etmesini engellemek istedi.

· İblis,insanı Rabbe yönelmekten alıkoymak için boş işlere çağırdı.

· İçki,kumar, uyuşturucu; oyun ve eğlence ile oyaladı.

· Süreklikötülüğü ve hevesine uymayı telkin etti.

· Dünyayı hedefyapınca kardeşliği ve sevgiyi öldürdü.

· Şeytani cinler: ‘Çokkazanacaksın, hükmedeceksin, saltanatını süreceksin’ dedi.

· ‘Helal kazanarakmal sahibi olamazsın. Alnının teriyle kim mülk sahibi olmuş’. Dedi.

· ‘Yalan söyleyeceksin,çalacaksın, aldatacaksın.’ Dedi.

· Dünyaya aldananlar bozuk ve çıkmaz bir yola girdi.

· Kimemal verildiyse kendinden bildi, daha fazlasını istedi ve Rabbe asi oldu.

· Şeytani cinler,insanlar arasında gezdi. Her şey para dedi.

· ‘Paran varsa her şeyesahip olursun, saygı görürsün.’,

· ‘Mal da, huzur da,yaşam da parayla oluyor.’ dedi

· ‘Yaşam güzel,eğlenmene bak, tadını çıkar.’ dedi.

· Dilden diledolaştı. İnsanlara yaydı ve zamanla kabul gördü.

· Allah’ın yolunubırakanlar menfaatçilik rüzgarına kapıldılar.

· Dünya içinyarıştılar ve kötülük her yere yayıldı.

· Hedef dünya veyaşamın güzellikleri olunca her şey kötüye doğru gitti.

· Kimse ahiretiisteyin, iyilik yapın sevgiyi tercih edin diyemedi.

· İnananlar horgörüldü ve iyiliği tavsiye eden kınandı.

· Yeryüzü karanlıkbir çağa ilerledi.

· Şeytani cinler,gücünün yettiği bilgisizleri davetiyle şaşırttı.

· Ahrete ve hesapgününe inanmayanlar dünyaya sahip olmak istedi.

· Helali reddedentahammülsüzler. Hemen kazanmak için bilerek haksızlığı yol edindiler.

· Rızkının Allah’tangeldiğine inanmadılar ve Allah’a ortak koştular.

· Yalan benimsendi;yalakalık, ikiyüzlülük ve gıybet ettiler.

· Doğruluğu veadaleti savunduğunu sanan çıkarcılar,

· Gücü ele geçirincesaltanatları için komplo kurdular.

· Çıkarları içinhaksızlık ettiler ve kötü yöntemleri kullandılar.

· Baskı ve şiddetleyönetti ve insanlığın huzurunu bozdular.

· Dünyayıyönettiklerini ve her şeyi yapabildiklerini fark edenler,

· Kendilerini Tanrıgibi gördüler ve bozgunculukta ileri gittiler.

· Savaşlarçıkartan, liderlere kötü yol gösteren zalim Lusifer,

· Tanrı’nın yasalarınadik kafalılık ettirerek insanları öldürtüyordu.

· O’na uyanlar ne Allah’tan dilediler. Ne de hakka uygunişler yaptılar.

· Dünya içinhukuksuzluğu yol edinenler İblis’e tabi oldu.

· İblis, dünyayasırtını dönmüş akıllıya, güç yetiremedi.

· İblise tabicinler:’Kaderin kendi elinde!’ diyerek inancı yıkmaya çalıştı.

· ‘Kalbintemiz olsun, niyetin güzel olsun yeter.’ diyerek ibadetten alıkoydu.

· Halbukinamazın devamlılığı doğru yolda tutardı.

· Allah’abağlılığını sürdürmeyen samimi değildir ve sadık kalamaz.

· Allah’ıseven (namazla) Allah’ ile sürekli görüşsün.

· İnananlar,iblis ile daima içsel bir kavga halinde oldu.

· Bumücadele hayat boyu süreklilik taşısa da salihler mutlaka kazanır.

· İblisen çok insanın dur diyemeyeceği bedensel arzuları kullandı.

· Arzularadüşkünlük vererek insanların ayağını kaydırmaya çalıştı.

· Nefsinheveslerini sorgulamadan hemen tatmine çalışandan daha aşağılık kim olabilir.

· Arzularına durdemenin stresi azdır, geçicidir ve insan alışır.

· Arzularına uyanlarsürekli artan stresten kurtulamaz. Ve hırçınlaşır.

· Bedenselisteklerini kontrollü ve ölçülü veren kazanır.

· Arzularına uyansürekli artarak daha sapıkçasına ilerler.

· Midesinidolduranlar ve cinselliğini tatmine koşanlar kendisine zarar verir.

· Heveslere uymakkalbi katılaştırır ve maneviyatı öldürür.

· Arzularına durdemeyenler İblis’in etkisinde kaldı ve zarar verdi.

· İblis, nefsineuyanın sahibi oldu. Egemenliğini aldı ve yönetti.

· İblis’inetkisindeki insan çevresindekileri kınadı ve ötekileştirdi.

· Olumsuz düşünereksürekli ters söylemlerde bulundu.

· İnsanı kışkırttı;hırçınlaştırdı; kavgaya ve şiddete sürükledi.

· İnsan, aklını vekontrolünü kaybederek zarar vermek için saldırganlaştı.

· Gözü görmedi,hiçbir şey duymadı cinayetler işlediler

· Nefsine uyanımelekler terk etti, şeytani cinlerin kontrolüne girdi ve kullanıldı.

· Ey iblis insanazarar vermekle neyi başarmış oldun.

· Rabbine başkaldırırkensadece zalim oldun.

· Bu zulmün daha nekadar sürecek sanıyorsun.

· Ey iblis Rabbimdileseydi seni en baştan yok ederdi.

· İnanan insanlarıve cinleri ayırmak için sana izin verdi.

· Haksızlığauğrayanlar ve öldürülenler elbette karşılığını alacaklar.

· Yeryüzündeegemenliğini kurdun ve en parlak dönemini yaşadın.

· Hakimiyetin kısasürdü. Çünkü yalan, batıl ve zorbalık uzun yaşayamazdı.

· Ey iblis, insanadestek olsaydın yeryüzüne bereket yağardı.

· İnsana iyiliketseydin bu senin şanını arttırırdı.

· Bu dostluktan nasibinibüyük alır, Tanrı gözünde değer bulurdun.

· Ancak senkıskandın ve takıntı yaptın. Mantıksız davrandın

· Kim haktanayrılırsa akıl ondan alınır. Kontrolsüzce bocalayıp dururdu.

· İnsanı aldatmaklave yoldan çıkarmakla sadece oyalandın.

· İnsanlara yapılankötü davranışlar sadece günahlarını arttırdı.

· Bununla ne Tanrı’yane de insana zarar verebildin.

· Zaten insantopraktan içi boş çaresiz bir varlıktı.

· İnsana yaptığınkötülüklerden dolayı en büyük zararı kendine verdin.

· Ey iblis zamanıhızlı akan ve ölüme bağlı bir hayata aldanılır mı?

· Gerçekten Allah’ısevmiş ve ondan çekinmiş olsaydın düşmezdin.

· Tanrınınhoşnutluğu yerine menfaatlerini ön plana çıkarman kaybettirdi.

· ‘Tanrım, benidoğru yolundan ayırma’ diye korksaydın korunmuş olurdun.

· Ama sen tümuyarılara rağmen bile bile insana düşmanlık ettin.

· Bak kuru inadınseni yıkılış gününe getirdi. Artık egemenliğin bitecek.

· Rabbinin her şeyenasıl hükmettiğini göreceksin.


İNSANLARDA KÖTÜLÜK SEÇİMİ

· İnsan boştur,bedene bürünmüş sadece bir ruhtur.

· Gücü ve bilgeliğiyoktur. Kalbine, niyetine göre yön bulur.

· İnsanındüşüncesinin temeli tercihlerinde gizlidir.

· İnananlar iyiliğive ahreti isterler ve melekler tarafından yönetilirler.

· İnanmayanlarkötülüğü ve dünya yaşamını isterler şeytani cinler tarafından yönetilirler.

· Yaşama aldanır,dünya ve içindekileri ister ve arzularına kapılırsa kaybeder.

· İnsan doğruluğuseçmedikçe Allah’tan istemedikçe yaşam sınavını kazanamaz.

· İnsan sınanır veinsanın kaderini tercihleri şekillendirir.

· Cahile, dünyayatapmışa, kibirliye, cimrilik edene akıllarınca istekleri verilir.

· Onlara verilenlergüzel gösterilir. Az bir şey karşılığında aldanırlar. Ve yeryüzünde oyalanıpdururlar.

· Her şeye sahipolmak ve her zevki tatma arzusu insanları yoldan çıkardı.

· Sürekli dahafazlasını istediler, hiç doymadılar

· Sorgusuzca vesınırsızca yaşamak istediler.

· Yasatanımamazlık, toplumsal ve küresel düzeni bozdu.

· İnsani haklarıçiğnediler. Mallara ve canlara kast ettiler.

· Silah ve paraüstünlüğüyle küresel egemenliği yönetenler,

· Bozgunculuk yaptı.Savaşlar çıkardı ve insanları katletti.

· Savaşların önderiİblis, insanları yok etmek istiyordu.

· Gizliden, komplolarladüzeni ve huzuru bozacak işler yaptı.

· İblis’inegemenliğindeki inançsız yönetimler devlet terörü uyguladı.

· Saltanatları içinzulmü yol edindiler.

· Yeryüzünde ‘İblis’inanlayışı’ kabul edildiğinde bir güç yarışı başladı.

· Silah vezenginliğin egemenliği kötülüğün taraftarlarındaydı.

· Dünyayıisteyenler iyilerin üzerinden kazanmayı yol edindiler.

· Kötülüğüntaraftarları zarar vermekten korkmadılar.

· Kötüler, iyileribastırır. Kaba kuvvetle egemenlik kurardı.

· İnanan iyiler,kötülerin egemenliği altında ezildiler.

· İyiler çekindi.Tanrıya asi olmaktan ve şiddetten kaçındı.

· Sakınanlar zarargördü. Sevilmedi ve horlandı.

· Zararsız olmayıtercih eden iyiler daima mazlum oldu.

· Kötülerindöneminde kanunsuzluk ve kaos hakim oldu.

· Tanrının yasalarıbir kenara atıldı ve hesap sorulamadı.

· Daimi esenlik;doğruluk, adalet ve barış ile mümkündür.

· İblis kısaegemenliğinde taraftarlarını sadece ateşe götürüyor.

· Her kavme beldeyeve köye doğrucu, adil bir kul gönderildi.

· Tanrı her dönemdeinsanlara sahip çıktı.

· Yeryüzü tarihibunun örnekleriyle doludur.

· Allah, yaşamamüdahale etmiş ve katleden şeytanı durdurmuştur.

· Israr eden veinananları yok etmek isteyen zalimlerin başlarına geleni gördünüz.

· Güçlerine güvenenve planlar yaparak düzenleri bozanlar azabı hak ettiler.

· Rabbe giden doğruyolları tıkadılar. İnsanlığa faydalı işleri engellediler.

· Haksızlığı,adaletsizliği, baskıcılığı ve öldürmeyi düzen saydılar.

· Yiyeceksin,içeceksin ve eğleneceksin dediler. Ve zulmü teşvik ettiler.

· Bir dekendilerinin doğru yolda olduklarını iddia ederler.

· Dua etmeyenler nasıldoğru yolda olduklarını sanırlar.

· Zaten onlar dünya,batıl ve haksızlık yolunda Tanrı’ya yönelemezler.

· Bunuistediklerinde bir melek karşılarına dikiliverir.

· Ve ‘Sen şunlariçin mi Tanrı’dan istiyorsun?’ der.

· Ve insanın neiçin mücadele ettiğini gösterir.

· Rab’den şüpheedenler ‘Sadece dünya hayatı var.’ dediler.

· Bir dahadirilmeyeceğine inananlar dünyayı doyasıya yaşamayı istedi.

· Sonra da tercihininoluşturduğu körlük ve cahiliyet nedeniyle ölümün belirsizliğinden korktu.

· Aslındakorktukları şey Allah’a karşı oluşları ve kendi günahlarıdır,

· İmanda şüphedekalan her kişi Tanrı’ya varışta kusurludur.

· Oysaki varlık,varlığın sistemi ve işleyişi Allah’ın varlığını anlatır.

· İnanan, öğrenerekdaima inancını perçinlemeli ve Tanrı’nın yasalarına bağlı kalmalıdır.

· Dünya hayatıinananlar için sefa yeri değildir.

· Ve Tanrı türlüyöntemlerle yaratılmışları denemektedir.

· Allah yaratılmışher inanana, cin, insan ve hayvan şeytanlarını düşman kıldı.

· Çünkü onlaryaşama aldandıkları için inananlara zulmederler.

· Bu nedenle tanrıölümü yaratma kararını aldı. Ve sonucu hesap gününe bağladı.

· Herkes yaptıklarınınkarşılığını alacak.İyilerle kötüler ayrılacak. İyiler ödüllendirilecek.

· Ve kuşkusuz kiTanrı senaryo edenlerin en mükemmeli, merhametlilerin en hayırlısıdır.

· Adem ve eşi,türlü nimetler varken yasaklanmış meyveden yedi.

· Ebedi yaşamı veher şeyi özü ile bilmeyi istedi

· Her şeye sahipolmayı, yönetmeyi; tüm bunlarla Tanrısal gücü istedi.

· Adem ile Havvaİblis’in aldatmasıyla Allah’ın yolundan çıkmıştı.

· Hatalarınıanladılar ve pişmanlık içinde özür dilediler.

· Hiçbir varlıkTanrı’ya itaatkar olmadan başarılı olamazdı.

· Rab, hemen karar vermedi, Adem’in nesline birfırsat verdi.

· Kötüleri elemekiçin yaşamı sürdürdü ve insanları ölümlü kıldı.

· İnsanlarıkurtarmaya karar verdi ve insanların sonunu belirledi.

· "Yeryüzündeyaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada diriltileceksiniz.’ Dedi

· Öncesini vesonrasını yazdı. İlk ve sonu senaryo etti.

· Yeryüzünde kiminne yapacağını sınamaya tabi tuttu.

· Kalkış gününekadar süre verdi. Allah, karar yerinde adil hüküm verecek.

· Yaşamı, hesapgünündeki kararına şahit tuttu.

· İyilerlekötülerin soğuk savaşı ilk andan itibaren başladı.

· Tanrıya kafatutan, gizlice düşmanlık eden kötülüğün gücünü İblis sahiplendi.

· Adem yaratılıncaİblis’in Tanrıyla mücadelesi başladı.

· Adem’in üzerindeiyilik ve kötülüğün çekişmesi yaşandı.

· İnsanlar, inananve inanmayan olarak iki farklı bakış açısıyla hayatı yorumladı.

· Adem’i yaratılmagerekçesi çok fazlaydı.

· Yaratılanlar,yaşama aldanıp Tanrı’ya asi oluyordu

· Yaratılmışlarınsuçları ve hataları cahil ve çaresiz bir varlığın yaratılmasını mecburkılmıştı.

· Allah şefkatinive kudretini elbette zalimlere gösterecekti.

· Ve her şeyinsahibi ve yöneticisi olduğunu yaratılmışlar bilmeliydi.

· Dilediğininyükseltir, şerefli kılar; dilediğini alçaltır, değersiz kılardı.

· Tanrı dilediğiniyaratır ve yaratılmışlar bunu sorgulayamazdı.

· Ama o en adil, endoğru ve en isabetli karar verendi.

· Ne ondan dahamerhametlisi ne de daha adili bulunurdu.

· Adem’inyaratılmasına tepki gösterenler Tanrı’nın kararına öfkelendiler.

· Allah,İblis’e kibrini yenmesi için sürekli fırsat verdi.

· İblis, Adem’edüşmanlığını sürdürdü ve sürekli azgınlığını artırdı.

· İblis’inzulümleri karşısında insanoğlu mazlumdu.

· Göklerdegezebilen iblis Rabbine inadını arttırdıkça dönem dönem sınırlandı.

· Bir zamanlaryıldızlarla dolu evrende gezer ve göğü dinlerdi.

· Sonra dünyasemasının dışına çıkmalarına dahi izin verilmedi.

· Göğü dinlemeyeteşebbüs eden cinlere meleklerce meteor taşları atılır.

· Artık geleceğietkileyecek bilgilere ulaşamadan kaçışmak zorunda kaldılar.

· İblis gözdeydi,şan ve makam sahibiyken düştü ve kovuldu.

· İblis’in gizlişeytanlığı Adem ile ortaya çıktı.

· İblis kıyamettarihine kadar mühleti olduğunu anladı.

· Kötülüklerinkaynağı olan iblis bencillik etti.

· İlk aleme veyaşadığı ana aldanan iblis kördü.

· Şartlarına razıolmuyor ve Tanrı’nın kararlarını eleştiriyordu.

· Olayları kendiçıkarına göre yorumluyordu.

· Allah,yaratılmışların tümünün çıkarlarının korunmasını istemişti.

· İblis ve Ademyeryüzünde düşman olarak yaşamaya başladılar.

· İnsan içi boş,yönetilecek bir araç gibiydi.

· İnsan Tanrıyasığındığında bir melek tarafından sahiplenilen

· Tanrıyı unuttuğundaşeytan tarafından hor kullanılan oldu.

· İnanıp sığınanıTanrı yönetti ve O’nu koruma altına aldı.

· İnsanları sevenve iyiliğini isteyenler tanrının tarafında oldu.

· İnsanlarısevmeyen ve kötülüğünü isteyenler iblis’in tarafını seçti.

· Kardeşliği vebarışı isteyenler Tanrı’nın tarafında;

· Düşmanlığı vesavaşı isteyenler İblis’in tarafında oldu.

· Kötü düzenintemelinde Şeytanın varlığı açıkça anlaşılacak.

· Saklı gerçeklerortaya çıkacak, artık İblis’in egemenliği yıkılacak.

· İblis’in tahtınabağlı şeytani yönetimler dağılacak.

· İyiliklerinkralı olan Allah, kötülüklerin sahibi şeytana fırsat vermeyecek.

· İyiliklekötülüğün savaşında Allah da şeytan da taraftarlarını toplayacak.

· Ve ogün, kıyamet gelecek ve herkes yaptığının karşılığını alacak.

· Tüm yaratılmışlaryok olacak sadece Rab kalacak. Ve tekrar yaratacak.

· Sonra yenialemler, mükemmel bir düzen kuracak.

· Orada esenlikcenneti sürekli var olacak.

· İnananlar oradaebedi olarak kalıcıdırlar


Islami Düşünceler

MollaCami.Com