Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Süleyman Hilmi Tunahan Hz. (1888 - 1959)




Süleyman Hilmi Tunahan Hz. (1888 - 1959)


1888 (H.1306) senesinde Silistre'nin Ferhatlar köyünde doğdu. Son devir din âlim ve velîlerinden. Babası zamânın müderrislerinden Hâfız Osman Efendidir. Soyu Fâtih Sultan Mehmed Hanın 'Tuna Hani' olarak tâyin ettiği ve kendi kız kardeşi ile evlendirdiği Idris Beye dayanmaktadır.


Babası Osman Efendi tahsîlini İstanbul'da tamamladıktan sonra Silistre'ye giderek meşhûr Satırlı Medresesinde yıllarca müderrislik yaptı.

İlim ehli ve fazîlet sâhibi bir âileden dünyâya gelen Süleymân Hilmi Tunahan, ilk tahsîlini Silistre Rüşdiyesinde ve Silistre Satırlı Medresesinde yaptı. Bilâhare tahsîlini tamamlamak için İstanbul'a gelerek Sahn-i Semân (Fâtih) Medresesine kaydoldu.

Fâtih dersiâmlarından ve o devrin meşhûr âlimlerinden Bafralı Ahmed Hamdi Efendi (Büyük Hamdi Efendi)nin ders halkasına devâm etti. Zamânın usûlüne göre aklî ve naklî ilimleri tahsîl ettikten sonra 1916 senesinde Ahmed Hamdi Efendiden birincilikle icâzet, diploma aldı.

Daha sonra o zamanki tâbiri ile dersiâm (profesör) olarak yetişmek üzere Süleymâniye Câmii medreselerinden Medresetü'l-Mütehassisînin tefsîr ve hadîs kısmına devâm etti. Son derece parlak bir zekâya sâhip olan Süleymân Hilmi Tunahan, 1919 senesinde Medresetü'l-Mütehassisîn'den birincilikle mezûn oldu. Aynı yıllarda Medresetü'l-Kuzâti (Hukuk Fakültesini) da üstün bir derece ile bitirdi.

Böylece bir taraftan dersiâm diğer taraftan da kâdılık rütbelerine ulaşarak devrinin zâhirî ilimlerini tamamladı. Mezûniyetini müteâkip İstanbul'da dersiâm olarak vazîfeye başlayan Süleymân Hilmi Tunahan bir müddet sonra medreselerin kapatılması üzerine vâizliğe tâyin edildi. Uzun müddet İstanbul'un Sultanahmet, Süleymâniye, Yeni Câmi, Şehzâdebaşi ve Piyâle Paşa gibi büyük câmilerinde halka vâaz ederek insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı.


Zâhirî ve bâtinî yönden yüksek derece sâhibi olan Süleymân Hilmi Tunahan, îtikâdda Ehl-i sünnet, amelde Hanefî mezhebine, tasavvufta Nakşibendiyye yoluna mensûb idi. Ehl-i sünnet vel-cemâate son derece bağlıydı. Kendisinden feyz alan talebeleri ile vâaz ve sohbetlerine devâm eden kimselere en büyük tavsiyesi; 'Ehl-i sünnet vel-cemâat' akîdesine ihlâs ve samîmiyetle bağlı olmalarıydı.

72 senelik ömrü boyunca İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğrenmek, öğretmek ve insanlara anlatarak onların dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşmalarina vesîle olan Süleymân Hilmi Tunahan 16 Eylül 1959 senesinde İstanbul'da Kısıklı'daki evinde vefât etti. Karacaahmet Kabristanlığına defnedildi.

Allah razı olsun kardeşim :)

Allah razı olsun :)

Allah razı olsun kardeşim

Allah c.c razi olsun kardeşim

iyi bi zat sanirim Allah rahmet eylesin ....

Allah c.c razi olsun kardeşim


rabbim şefeatlerine nail eylesin

rabbim şefeatlerine nail eylesin


amin.

Zümrüd-ü Anka, Aşık-ı Divane, Vahid Koç, Damla, Kitapçı, Ahirim, Aişegül,

İhvan, Şeyma, Selman-i Pak, Anise, H.shn, _G_, Suvari, Kardeşlerim,

okuyandan, beğenenden, dua edenden, ve diğer yazacak olan kardeşlerime

hepinize ayrı ayrı canı gönülden teşekkür ederim muhterem kardeşlerim...

Yüce Rabbim bizleri peygamberlere, evliyaullaha dost ve komşu eylesin

Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun...

Cümlemizi sevdikleri ile bizleride beraber olmayı, cemalini görmeyi nasibi müyesser eylesin...

Asıl biz size teşekkür ederiz..İçten dualarınıza yürekten amin diyorum tüm kardeşlerim için..

Mevlam;Zatına hakiki kul,Efendimiz(s.a.v)'e hakiki Ümmet olabilmeyi nasip etsin cümlemize..

Amin, Amin, Amin...

Bütün dualara can-ı gönülden Aminn...

Rica ederim Kardeşim, Cenab-ı Hak cümlemizden razı olsun...

bir kez daha okudum sizinde okumanızı istedim
Allah razı olsun kardeşim

Hz Allah razı ve memnun olsun kardesim

rabim şefatlerine naileylesin

Rabbim O büyük zâta talebe olmanın şerefiyle ve şuuruyla hareket etmeyi nasip etsin cümlemize

O Mübarek zâta yazdığım bir şiirimi sizinle paylaşmak istiyorum.. (Himmet ve teveccühü üzerimize olsun)

AZİZ ÜSTÂZIM

Ey güzeller güzeli, ey gönüller kıblesi,
Aslı, Altın silsile, Peygamberin vârisi.
Sensin mürşid-i kâmil, sensin ilmin hâmisi,
Sensin dertlere devâ, zamanın bir dânesi...

Görmeyip bu ledünni, iyi anlamayanlar,
Bu bulunmaz pınardan içip te kanmayanlar,
Aşkiyle tutuşup da, yanıp kavrulmayanlar,
Ne büyük zarardadır, nasibi olmayanlar!

Bakmamak ne mümkün! nur akan sîmanıza,
Nasipliler kavuşur, hizmete zâtınıza.
Bilsek ki mukâbildir, bizdeki hakkınıza,
Cana minnet bilirdik, hizmeti kapınıza.

Duymakla tenvir oldu, mübârek isminizi,
Kalbimizin dileği, gönlümüzün sevgisi.
Kurtarır layık olsak, teveccühünüz bizi,
Neler kazanmazdık âh! tanıyabilsek sizi.

Doğrusu bu cihanda, başkaca ışık yoktur,
Olsa bile sönüktür, ziyâsız ve donuktur.
Sizi bilenler bilir, bilmeyene söz yoktur,
Bu nâdide sofrada, tefeyyüz eden çoktur.

Bizden sâdır olanlar, sizi senâ edemez,
Boş laftan, yanlış sözden, daha öte gidemez.
Hakîre sükut düşer, asla nağme edemez!
Sizi medh-ü senâya, diller kâfi gelemez.

Bizimki övmek değil; nâfile bir gayrettir,
Belki birkaç söz ile, şems’i tarif etmektir.
Aşığa gönül gerek, bizlerdeki yürektir,
Bu yolda makbul olan, kendini hiç bilmektir.

Senin ismin Süleyman, nâm-ı diğer Tunahan
Yolun Kur’an yoludur sensin sâhib-i zaman
Senden feyiz almayan binlerce insan pişman
Üstâzım himmet eyle, muhtâcız sana her an

Abdülkadir Öksüz


Islam Alimleri

MollaCami.Com