Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim
Anaokulunun İlerki Yıllarda Çocuklara Faydaları
Anaokulu çocuğun yaşamındaki ilk gerçek sosyal deneyimdir. Çocuğun merkez olduğu ve tüm ilginin üzerinde olduğu bir ortamdan uzaklaşıp ilgiyi, sevgiyi paylaştığı, bir düzen içinde grup halinde hareket ettiği, beklemeyi, sabretmeyi öğrendiği, tüm ihtiyaçlarını karşılaması için desteklendiği ilk ortamdır. Çocuk yuvaya giderek öncelikle düzen öğrenir. Her gün aynı saatte kalkıp, aynı düzen içinde okuluna gitmektedir. Bu ev yaşamında da düzen sağlar. Belirli bir saatte yatmayı, düzenli olarak kahvaltı etmeyi öğrenir. Düzenli ve sürekli arkadaşlıkları olur. Arkadaşlarını aramaya, onlar tarafından aranmaya başlar. Arkadaşlık ve arkadaşlarıyla paylaştıkları önemli olmaya başlamıştır. Anne-babası dışında öğretmeni ve okuldaki arkadaşları hayatında önemli olmaya başlarlar. Başka insanlarla ilişki kurmayı ve sürdürmeyi öğrenir. Evde ortaya çıkan sorunlarda sorun çözmek zorunda kalmayabilir ancak yuvada örneğin oyuncağını paylaşması gerektiğinde uygun yöntemle yaklaşamazsa hayal kırıklığı yaşayabilir ve bu yolla zaman içinde problem çözmeyi öğrenir. Kabul görmek, kabul etmek gibi sosyal kavramlar gelişmeye ve önem kazanmaya başlar. Yaşayarak, deneyerek öğrenme fırsatı elde eder. Her tür bilgi grupla etkileşim halinde öğretilmektedir ve mümkün olduğunca çocukların bir çok duyusuna hitap edebilecek bir öğretim planı uygulanır. Bu nedenle çocuğa evde öğretilen sistemsiz ve düz bir bilgiye oranla çok daha kalıcı ve muhakemeye olanak veren zengin bir öğrenme ortamı sağlanmaktadır. Bu tarz öğrenme çocukta sürekli bir öğrenme isteği ve ihtiyacı yaratmaktadır.
Tüm bu bilgi ve deneyimin 6 yaşından önce kazanılmasının asıl önemi çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimi için bu yılların çok önemli yıllar oluşudur. Bu dönemde edinilen bilgiler hem çok kolay öğrenilmekte hem kalıcı olmakta ve öğrenme alışkanlığı geliştirmek açısından önem taşımaktadır. Anaokuluna giden çocukların gitmeyenlere oranlar ilkokulda çok daha uyumlu ve başarılı oldukları bilinmektedir. Ayrıca sosyal uyum ve arkadaşlık geliştirme becerileri açısından okul oncesi eğitim almış olan çocuklar çok daha şanslı olmaktadırlar. Okul öncesi eğitimin başka bir önemi de çocukların gelişimlerinin takip edilmesidir. Çünkü anne-babalar çocuklarının gelişim alanlarını dikkatle takip edebilecek bilgi ve beceriye sahip olmayabilirler. Ayrıca her çocuk gelişiminin bazı alanlarında sorunlar yaşayabilir, ileriki yaşlarda yaşaması olası bazı problemlere ait ipuçları verebilir. Bu belirtileri fark etmenin ve en uygun müdahalenin ne olduğuna karar vermenin en iyi yolu çocuğun anaokulu gibi yapılandırılmış bir ortamda düzenli şekilde takip edilmesidir.
kaynak:cocuk-anneegt.tr
teşekkürler...emeğine sağlık..
teşekkürler...emeğine sağlık..
teşekkürler...emeğine sağlık..
gerçekten de çocukların güçlü karakterlere sahip olmaları için önemli bir konu okul öncesi eğitim...
geleceğe yönelik bir yatırım tabiri caizse...
tabii öğretenin kalitesi, öğrencinin kalitesinin örneğidir bunu da unutmamak gerek...
Anaokulu sanırım sadece 6 yaşı kapsıyor değil mi?Benim merak ettiğim hanımların çocuklarını daha küçükken kreşe yollama modası.Biz hep annemizle büyüdük.Onun yokluğunu,şefkatini hiç aramadık hamd olsun.Bu sistem ne kadar doğru.Bir de anaokuluna giden bazı çocuklar okuldan soğuyolar.Tabi dediğiniz gibi bu eğitim öğretene de bağlı biraz.Ama benim şüphede kaldığım noktalar var.
anaokulu veya bir başka deyimle okul öncesi eğitim 5 - 6 yaşı kapsıyor.
hatta 4 yaş çocuklari dahi çok güzel şeyler öğrenebiliyorlar...
Bu eğitim evde de olabilir tabiki ama bir yerde takılabilir anne ve babalar...
Çocuğun paylaşım, iletişim, sosyalite, el becerisi, hayal gücünü geliştirme, başarıyı tatma, anne-babayı mutlu etme, öğretmenine kendini gösterme, öğrenmeyi fark etme vb. çabaların bir çoğunun evde olması pek mümkün değil...
çocuk eğitimi konusunda ki sorunuza gelince iki yönlü cevap vermek isterim...
Birincisi; (artı bu şahsi düşüncem) bir çocuğu iki kişi eğitmeli! bunlardan birisi Anne diğeri ise Babadır. Anne-babaların eğitiminin yerini hiçbirşey tutamaz elbette.
Onların sıcaklığı, sevgisi, duygusu, huzuru, mutluluğu, elinden tutması, başını okşaması..... İşte bunların yerini hiç bir şey tutamaz!...
Ayrıca çocuk eğitimine üçüncü şahıslar karışmamalı. Eğer ki anne-babada bazı sorunlar görülürse direkt olarak çocuk ile muhatap olmak yerine anne-babalar uyarılmalı ve bu şekilde eğitim devam etmeli...
Peki, üçüncü şahıslar neden karışmamalı?
Bizler her ne kadar "o daha küçük birşey anlamaz" desek bile, onlar küçükler ama yaşlarından büyük anlama kapasitelerine sahipler. Üçüncü şahısları bir kaçış yolu olarak gördükleri takdirde anne-babalarının sözünü dinlememek gibi bir sorun ile karşılaşılır. (Aslında bu konu baya bir derin. Burada bitirmek istiyorum. Eğer bu konu ile alakalı sorularınız varsa çocuk eğitimi bölümünde konu açarak soru ve cevaplar şeklinde birbirimizi bilgilendirelim daha uygun olur... )
İkincisi; evet yukarıda söylediğim gibi bir çocuğu anne-baba eğitmeli! Yalnız günümüz teknolojisi sayesinde çocuklar yaşları küçük olmalarına rağmen kendilerinden büyük ve yaşlarına uygun olmayan birçok şeyi öğreniyorlar. Bu noktada (affınıza sığınarak) anne-babaların bazı ihmalkarlığı da göz önünde bulundurulmalı.
Diyebilirsiniz ki "ben evde elimden geldiğince çocuğumu kolluyorum ama dışarıya çıktığında veya okula gittiğinde her bir şeyi öğreniyor" evet haklısınız!
Peki ne yapabiliriz?
İtina ile seçeceğimiz anaokuluna göndererek çocuğumuzun kendini geliştirmesi, sosyalleşmesi, dışarısının kötü faktörlerinden korunması, eğlenmesi, arkadaş çevresi edinmesi, hem (eğer mümkünse) dini eğitim alması ve benzeri hususları öğrenmesini sağlamış oluruz...
Eğer öğrenmek istediğiniz veya sormak istediğiniz herhangi bir şey varsa, bilgim dahilindeyse açıklamaktan mutluluk duyarım...
Sevgilerimle...
benimki sadece bir gözlemdi :) sağolun bilgilendirdiğiniz için haklısınız belki de günümüz şartları için gerekli.Bu işi yapan ehil kimseler de var,hanımlar asıl vazifelerini unutmaktalar,ben hala o yuvaya bırakılan küçük çocukları gördükçe üzülürüm.Hatta bunla ilgili bir karikatür de var :)
aslına bakarsanız haklılık payınız çok :)
hanımlar gerçek mesleklerini unutmamalılar!!!...
yalnız güvendiğiniz bir yer varsa hem eğitim hem de kalite bakımından, İstikbal GÜNEŞi çocuklarımız bu eğitim ve bilgilerden mahrum kalmasınlar...
ana okulu önemli bir başlangıç ama dikkat edilmesi gereken bir şey varki çocuklarınızı işi bilen ve seven kişilere teslim etmeniz...çalışan kişilerin yanlış düşündüğü birşey var; çocuğumu kreşe veririm gerisine karışmam..böyle bişey yok..anaokulu ne kadar iyide olsa sizin sevginiz herşeyin üstündedir...konuyu açan kardeşimin eline sağlık önemli bir mevzu...
bence zamanla görüşler ve gidişat öyle çabuk ve hızlı bir şekilde değişiyorki
dün çocuğun eğitmeni annededir bu gibi yerlere gerek yoktur diye telkin edilirken bugün bir bakmışsınızki
kreşler çocuk yuvaları met edilip tavsiye ediliyor, onun için her anne vicdanında bunun muhasabesini kendi yapmalı vermesi gerekiyorsa, bilgi ve birikimi yeterli deyilse
çok seçici olarak eğitimi hem dünyalık, hemde ahiretlik olan yerleri tercih edip öyle vermeli ...
bizlerin zamanında çocuklarımızın hem annesi, hemde öğretmeni bizler olduk... hamdolsun MEVLA'mızın şanslı azınlıklarından sayılırız evlatlarımızı heder etmeden yetiştirdik.. şimdide aynı minvalde gitmeleri için dualarımızla onlara destek veriyoruz elimizden gelen anca bu..
RABBİM cümleyle beraber bizim evlatlarımızıda haktan hakikatten ayırmasın bilmediklerini bildirsin bildikleriylede amil olmalarını nasip eylesin..Hıfzı Kur'an eyledi ilmi Kur'anda eylesin..
sanırım gerçek cevaplar cümlelerinizde toplanmış üzerine ilave edilecek bir şey yok...
her anne vicdanında bunun muhasabesini kendi yapmalı vermesi gerekiyorsa, bilgi ve birikimi yeterli deyilse çok seçici olarak eğitimi hem dünyalık, hemde ahiretlik olan yerleri tercih edip öyle vermeli ...
yalnız şunu ilave etmeden geçemeyecem;
bilgi ve birikimi yeterli dahi olsa söylediğini nitelikte bir anaokulu varsa eğer gitmeleri daha faydalı sevgili hak yolcusu...
neden mi?
şu zamana kadar (yakın gelecekten bahsediyorum. bunun örnekleri Osmanlıda çoktu zaten (; ) hangi anne-baba 5 yaşında çocuğuna Kur'an-ı Kerimi hatim ettirebilmiş ?
kardelen kardeşim yazınız çok güzel olmuş Allah razı olsun bunun yanında oöe hiç şüphesiz yanında durduğunuz için ayrıca teşekkür ederim.