Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Hazır Cevaplar

Necip Fazıl vapurla Karaköy'e geçerken yanına biri yaklaşıp;
_üstad peygamberlere ne diye gerek vardı ki?biz Biz kendimiz yolu bulabilirdik, diye sormuş
N.Fazıl okuduğu kitaptan başını kaldırmadan;
_Ne diye vapura bindin ki! Karşıya yüzerek geçsene, cevabını vermiş.

________________________________

İngiliz garson türk müşteriye;
_Çanakkale'de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri sevmeyiz,
deyince bizimkide gayet soğukkanlı şu cevabı vermiş;
_Orada ne işiniz vardı?

________________________________

Sokrat ölüme mahkum edildiğinde esi:
-Haksiz yere öldürülüyorsun diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:
-Ne yani, bir de hakli yere mi öldürülseydim?.

________________________________

Filozof Sokrates ve eşi, bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrates:
-"Bu kadar gök gürültüsünden sonra, zaten bir sağanak bekliyordum" demiş.

________________________________

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
-"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
-Ben çekilirim!!

________________________________


Cüneyd-i Bağdadi'ye "sabır nedir?" diye sorduklarında şu cevabı vermiş.
- Yüzünü ekşitmeden, acıyı yudumlamaktır.

________________________________


Öğrenci;
-Hocam,diye sormuş "İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir''diyorlar.Ne dersiniz? Seyid Ahmet Arvasi cevap vermiş.
-O mantığa göre çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir.

________________________________

Tarihimizde "Kafkas kartalı" diye geçmiş bulunan İmam Şamil yüz binlerce Rus ordularını birkaç arkadaşıyla yıllarca uğraştıran kahramandır.Üstat Şeyh Celaleddin Efendinin dizi dibinde Tarik-ı Nakşibendiyyenin âb-ı hayat pınarından kana kana içmek suretiyle menaviyatın zirvesine yükselirken, sol eliyle kullandığı kılıcıyla tek başına ordulara göğüs germek gibi bu dünyanın en büyük zevklerine de tatmaktan geri durmamıştır. Az bir kuvvetle uzun yıllar sürdürdüğü mücadelesini, esaretinden sonra aynı şekilde devam ettirmiştir. Ruslara esir düştüğünde; Yemek esnasında, İmam Şamil'in iştahlı iştahlı yemek yediğini gören çar'ın:
-Kumandan, bu iştahla beni de yiyeceğinizden korkuyorum" demesi üzerine etrafındakilerin kahkahaya boğuşları uzun sürmemiş Kafkas Kartalı:
-Çar hazretleri kaygılanmayınız. Ben elhamdülillah müslümanım ve domuz eti yemem haramdır.

________________________________

Ünlü Volter'ın akrabası olan bir çocuk henüz dokuz yaşındayken bir piskoposa takdim edilmiş;
-Yavrucuğum eğer sen bana Allah'ın nerede olduğunu söylersen ben sana bir portakal veririm!
Zeki çocukta hemen şu cevabı vermiş;
-Eğer siz bana Allah'ın nerede olmadığını söyleyebilirseniz ben size iki portakal veririm!

________________________________

Komedyen Eddie Cortarla hastalanınca ne yapmak gerektiğini sormuşlar Hemen cevaplamış:
-Mutlaka doktora gidin zira doktorun yaşaması gerek. Verdiği ilacı alın çünkü eczacının yaşaması gerek. Ama ilaçları sakın içmeyin zira sizinde yaşamanız gerek...

________________________________

Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- Bende bilirim...

________________________________

Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill` e kızgın kızgın şöyle seslenir:
- Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.`
Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
-Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.
`
________________________________

Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill` i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
- `Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.` Churchill, hemen cevap göndermiş:
- `Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.

________________________________

Necip Fazıl'a,
- Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?, diye sormuşlar.
- Evet geçirir, demiş. Bunun üzerine
-Deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?, demişler.
Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş:
- Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir.

________________________________

Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz:
- Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.
Çocuk, papazın niyetini sezerek:
- Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?

________________________________

Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
- Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
- Peder ne der, kader ne der.

________________________________

Sadrazam Keçecizade Fuad Paşa’ya yetmişlik bir kadinın otuz yaşında bir gençle evlenmek istediğinden bahsetmişler. Paşa hemen:
- Ahmet müsaade etmez, demiş. Sormuşlar
- Hangi Ahmet
- Karaca Ahmet...

________________________________

Fuzuli ile Ruhi beraberce yürürlerken bir köpek görürler. Ruhi köpeği göstererek;
-‘Bu köpekte ne kadar fuzuli’ der. Fuzuli hemen cevabı yapıştırır:
-Çünki içinde Ruhi var.

Nüktedan olunmuyo öyle doğuluyo heralde,bizim gibilerde sadece onların söylediklerini anlamaya çalışıyor işte.Emeğine sağlık.

Necip Fazıl'a,
- Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?, diye sormuşlar.
- Evet geçirir, demiş. Bunun üzerine
-Deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?, demişler.
Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş:
- Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir.

Gerçektende hepsi birbirinden müthiş cevaplar allah cc razı olsun kardeşim.

Hepsi çok güzel cevaplar...
Teşekkürler


Nüktedan olunmuyo öyle doğuluyo heralde,bizim gibilerde sadece onların söylediklerini anlamaya çalışıyor işte.Emeğine sağlık.


:)
örnek alabiliriz ama :D


İlginç Komik Resim ve Yazılar

MollaCami.Com