Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Batı sömürdü Afrika’yı; susuzdu, şimdi hem susuz hem aç!

"Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz."

Batı sömürdü Afrika’yı; susuzdu, şimdi hem susuz hem aç!


Evet; maalesef Batı’nın huyu bu. Girdiği yerin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürmek, orayı sömürgeleştirmek… Kanını emip aç sefil bırakmak… Yaptığı manevi tahribat/yıkım da işin bir başka acıklı yönü!

Şimdi biz bunu düşünmeyecek, elimizden geldiğince oradaki insanlara yardım elimizi uzatacağız… Uzatacağız ki aşağıdaki ayet-i kerimelerde anlatılan “iyi kullar” arasına girebilelim… O zümrenin listesine kaydımızı yaptırabilelim kardeşlerim…

Bakınız buyuruyor ki âlemlerin Rabbi olan Mevlamız (İnsân suresi, 7-22’nci ayetler):

“7. O kullar (Cennetlik olan iyi insanlar, o kimselerdir ki, dünyada), şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.

8. Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.

9. "Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz."

10. "Biz, çetin ve belalı bir günde Rabbimizden (O'nun gazabına-azabına uğramaktan) korkarız" (derler).

11. İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.

12. Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cennetteki) ipekleri lütfeder.

13. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.

14. (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.

15. Yanlarında gümüşten kaplar ve billur kupalar dolaştırılır.

16. Gümüşten öyle kadehler ki, onları istedikleri ölçüde tayin ve takdir etmişlerdir.

17. Onlara orada bir kâseden içirilir ki, (bu şarabın) karışımında zencefil vardır.

18. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki; adına Selsebil denir.

19. O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedimler (sohbet arkadaşı/dostlar) dolaşır ki; onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.

20. Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.

21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara bir şarab-ı tahûr/tertemiz bir içki içirir.

22. (Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.”

***

İki Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimiz Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz de şöyle buyurdular:

“Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir.” (el-Hâkim, el-Müstedrek, IV, 352; el-Heysemi, Mecmau’z-Zevâid, I, 87)

Bu hadsi- şerifin ışığında yapmamız gerekeni mutlaka yerine getirmeliyiz… Elimizden gelini esirgememeliyiz… Şu mübarek Ramazan ayında cömertlikte coştukça coşmalı, biribirimizle yarışmalıyız.

Ayrıca kendimiz de, mükellef iftar sofralarında tıkabasa yememeli, onları düşünerek yemede-içmede de ölçülü davranmalıyız.

Bakınız Mısır’da şiddetli kıtlığın hüküm sürdüğü günlerde Yusuf aleyhisselâm’a denildi ki:

“- Siz, devletin hazinelerine hükmeden bir idarecisiniz. Neden kendinizi aç bırakıyorsunuz?”

O yüce insan Allah’ın nebisi, bu soruya şu hikmetli cevabı verdi:

“- Karnım tok olursa, açların halinden anlayamam diye korkuyorum!”

***

Yüce dinimiz İslâm’ın beş şartından birisi olan bedeni ibadetimiz Oruç; bir bakıma diğergâmlık talimidir; başkalarını düşünme, bencil olmamayı öğrenme eğitimidir… Yoksulların ve muhtaçların çektiği sıkıntılardan sadece biri olan açlığı, bize fiilen yaşatarak onların halinden anlamayı temin eder. Böylece gönüllerde şefkat-merhamet ve cömertlik tohumlarının yeşermesini-filizlenmesini sağlar. Eğer bunu sağlamıyor, bu güzel haslet/huy bizde kendini göstermiyorsa, tuttuğumuz oruçta bir eksiklik/aksaklık var demektir. Sür’atle kendimizi bir kontrolden geçirmemiz lazım.

***

Sözlerimiz özetlemek gerekirse; şu anda bizim için, manevi açıdan Afrika’ya yardım, “Kısa günün kârı” demektir, unutmayalım…

Afrika susuz!..

Afrika aç- açık!..

Afrika kırılıyor!..

Afrika ölüyor!..

Bu imdat çığlıklarını mutlaka duymamız gerek.

Dün içecek, kullanacak su bulamazken, şimdi de bir lokma ekmeğe muhtaç...

Gün, cömertlik günüdür…

Gün insanlığımızı göstermenin vaktidir.

Afrika’ya, o perişan insanlara yardım elimizi uzatalım; gönlümüzü açalım o aç-sefil insanlara, hatta hayvanlara!.. Duadan da unutmayalım.


Halis Ece

MollaCami.Com