Bölümler | Kategoriler | Konular | Üye Girişi | İletişim


Düğünlerimiz Müslümanca Mı?

Görüşme, buluşma, akrabalarla kaynaşma ve yeni dostluklar edinme mekânıdır düğün meclisleri.

Düğün-dernek düzeni sağlanırken gelin ve damadın maddî imkânlarını gözetmek mühim.

Sırf çevreye, konu komşuya hava olsun diye gereksiz harcamalar, hem israf, hem kibirdir.

Kibir, Müslümana yakışmayan bir sıfat değil mi?

Peki, bizim en mutlu günlerimizden biri olan düğünlerimiz nasıl olmalı?

Bu konuda bize en güzel örnek bizzat Peygamberimizin (asm) kızı Hz. Fatıma ile Hz. Ali’nin (ra) evliliğidir.

Nikâh kıyılır, duâlar edilir. Ardından misafirlere bal şerbeti, hurma ve gül suyu ikram edilir.

Daha sonra hurma, yağ ve süzülmüş yoğurttan yapılan bir de düğün yemeği verilir.

Yine, Hz. Peygamber’in (asm) sözleri bize yol göstermektedir.

İbni Mes’ud (ra) Tirmizî’de yer alan rivayetinde onun şöyle buyurduğunu haber verir:

“Düğün yemeği birinci gün haktır, ikinci gün sünnettir, üçüncü gün ise gösteriştir.

Her kim gösteriş yaparsa, Allah onu herkese açıklar.”

Ve kezâ, “En kötü yemek, zenginlerin çağırılıp, fakirlerin çağrılmadığı düğün yemeğidir.

Kim dâvete gelmezse, Allah ve Resûlüne (asm) âsi olur” diye bizi ikaz ettiğini bildirir Ebû Hureyre (ra), Buhârî’den nakledilen rivayette.

Bu hadis-i şerifler bize düğün yemeği vermenin güzel bir uygulama olduğunu,

ancak aynı zamanda her an gösterişe dönebileceğini de hatırlatmaktadır. Arada ince bir sınır vardır.

Bu sınırı Müslüman iyi korumalıdır. Peki, düğün eğlencesi nasıl olmalıdır?

Meşrû çerçevede eğlenmek sünnettir.

Bediüzzaman’ın da işaret ettiği gibi helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir.

Peygamberimiz (asm) zamanında bu eğlence def çalarak yapılırmış.

Düğün merasimi sırasında çalgılar çalar, şiir ve gazeller okunarak hem ruha hem kulaklara hitap edilirmiş.

Konuyla ilgili bir hadîsi yeri gelmişken paylaşalım:

Hz. Âişe (ra) Ensardan bir kızcağızı evlendirmişti. Resûlullah (asm) eve gelince,

“Genç kızı gönderdiniz mi?” diye sordu.

Evdekiler ‘Evet!’ deyince ‘Kızla birlikte bir de çalgıcı gönderdiniz mi?’ dedi. Onlar, “Hayır göndermedik” cevabını verdiler.

Bunun üzerine Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu:

“Ensar, aralarında gazel okuma âdeti mevcut olan bir cemaattir.

Keşke onlara: ‘Size geldik, size geldik, size selâm bize selâm’ deyiverecek birini gönderseydiniz.” (Kütüb-i Sitte, 6551.) buyurdu.

Buradan anlıyoruz ki, düğünlerde meşrû eğlence, yeme-içme serbesttir.

Harama sevk etmediği, nefisleri galeyana getirmediği sürece ölçü sağlanmış olur.

Zaten, “Meşrû daire keyfe kâfîdir, gayr-i meşrû daireye girmeye lüzum yoktur” denmiştir.



Ali Ferşadoğlu

ellerine sağlık


Genel Bilgiler

MollaCami.Com